Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/868 E. 2020/441 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/868 Esas
KARAR NO : 2020/441
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, Üsküp- Makedonya’da kurulu bir sigorta şirketi olduğunu, Türkiye’nin Bolu ilinde kazaya karışan … plaka numaralı aracın müvekkili şirket sigortalısı olduğunu, sürücü … idaresinde bulunan … plaka numaralı aracın, D-100/12 Kontrol Kesim numaralı “güney” devlet yolunu takiben, Düzce yönünden Ankara yönüne seyir halinde iken, olay mahaline geldiğinde, önünde seyir halinde bulunan … plaka numaralı aracın arka kesimine çarpması ile gerçekleşen kazada sürücü … idaresindeki … plaka numaralı araçta yolcu olarak bulunan … ve …’in hayatını kaybettiğini, bunun üzerine müteveffa … ‘in annesi … ve babası … tarafından davalı … aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… E sayılı dosyası üzerinden destekten yoksun kalma tazminatı talepli dava açıldığını, müvekkili sigorta şirketinin bilgisi ve dahli dışında, anılan davada yapılan yargılama neticesinde … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… E ve 2018/… K sayılı kararı ile, davacılar … ve … tarafından açılan davanın kabulüne ve toplam 123.939,74-TL tutarındaki destekten yoksun kalma tazminatının davalı …’ndan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verildiğini, akabinde gerekçeli karar davacılar tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine konu edildiğini, davalı … tarafından icra takibine konu 186.504,12-TL tutarındaki borcun 12.04.2018 tarihinde icra dosyasına ödendiğini, davalı tarafından yapılan bu ödemeyi takiben, davalı tarafından müvekkili sigorta şirketine 16.04.2018 tarihli yazı gönderildiğini, davalı tarafından yapılan 186.504,12-TL ile birlikte “iş görme ücreti” adı altında 14.390,70-TL olmak üzere toplamda 200.894,82-TL’nin davalı banka hesabına ödenmesinin talep edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin ise, ancak davalı tarafından gönderilen bu yazı üzerine yaptığı araştırma neticesinde davaya konu kazadan, akabinde bir dava açıldığından ve tazminat talebinde bulunulduğundan haberdar olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin, davalı yana hiçbir borcunun olmadığını, davalı …’nun, müvekkili şirketin sonucundan etkilenebileceği ihtimali olan bir davayı müvekkili şirkete ihbar etmeyerek kusurlu davrandığını, müvekkili şirketin, davalının bu kusurlu davranışı nedeniyle … Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan yargılamadan haberdar olmadığını, hukuki dinlenilme hakkını ve savunma hakkını kullanamadığını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 61 ile düzenlenen davanın ihbar hükmüne göre; “Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir.” başka bir deyişle, görülmekte olan bir davada, taraflardan biri, davanın kaybedilmesi halinde, kaybeden tarafın, kayıpla oluşan sonuçları, davada taraf olmayan bir kişiye karşı ileri sürebileceğini yani rücu hakkının doğacağını düşünüyorsa, davanın tarafı olan kişinin, davayı bu üçüncü kişiye ihbar edebileğini, ancak, ihbarın zamanında yapılması ve ihbar olunanın kendini savunma olanaklarını yitirmesine neden olunmaması gerektiğini, müvekkili şirkete ise ne kazanın ihbar edildiğini ne de akabinde açılan tazminat davasının ihbar edildiğini, kazadan ve davadan haberi olmayan ve savunma hakları kısıtlanan müvekkilinin, davalı nezdinde herhangi bir ödeme sorumluluğunun bulunmadığını, rücu hakkı doğacağını düşünen dava tarafının davayı, taraf olmayana ihbar etmesi ve ihbar olunan tarafa savunma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkı verilmesinin gerekli olduğunu, ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı taraf kusurlu olup, müvekkilinden ödemeyi rücuen talep etme hakkının olmadığını, bununla birlikte, dava, müvekkili şirkete ihbar edilmiş olsa idi dahi, davanın ihbar edildiği tarafın, davada taraf sıfatı taşımamasından ve dava neticesinde verilen hükmün yalnızca tarafları bağlamasından ötürü, müvekkilinin yine de … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen karar ile bağlı tutulamayacağını, kesinleşmiş ilamın işbu davada HMK.nun 303/5. fıkrası uyarınca ancak kuvvetli delil niteliğinde kabul edileceğini, kesin hüküm oluşturmayacağının açık olduğunu, davada taraf sıfatı taşımayan ve hatta dava kendisine ihbar dahi edilmeyen müvekkili sigorta şirketinin, tarafı olmadığı bir davada verilen karar ile sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkilinin davalı taraf nezdinde hiçbir borcunun bulunmadığının tespitinin gerektiğini, davalı … aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesinde 2016/… E sayılı dosya üzerinden açılan davada, davalı Büro tarafından yeterli ve gerekli itirazların yapılmadığı, cevap ve cevaba cevap dilekçesi dışında hiçbir yazılı beyan sunulmadığı, bilirkişi raporlarına itiraz edilmediği gibi duruşmalara da iştirak edilmediğini, anılan davada taraf olmaması bir yana, böyle bir davadan haberdar dahi olmayan müvekkili şirketin de dolayısıyla herhangi bir savunma veyahut itiraz sunamadığını, bu da … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan taraflı ve eksik inceleme ile hatalı bir karar verilmesine neden olduğunu, davalının, anılan davada verilen karan dayanak yaparak müvekkili şirketten alacak talebinde bulunmasının açık bir kötü niyet olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısı olan … plakalı araç ile … plakalı aracın 22.09.2015 tarihinde karıştığı kazadan ötürü, müvekkili şirketin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, davalı yan tamamen haksız ve kötü niyetle dava açılmasına sebebiyet verdiğinden, HMK 329/1. maddesi gereğince, takdir edilecek ücreti vekalete ve HMK 329/2. maddesi gereğince, üst sınırdan disiplin para cezasına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, davacının hukuki durumunun, mevcut ve ciddi bir tehlike ile karşı karşıya kalması, bu durumun davacı için zarar doğurucu nitelikle olması ve menfi tespit davası sonucu verilen hükmün bu tehlikeyi kaldırabilecek nitelikte olması halinde davacının davayı açmakla hukuki yararının olduğunun kabul edieceğini, ortada takip edilen ve devam eden bir icra takibinin olmadığını ve olmayacağı gibi, davacıyı ödeme tehdidi altına sokacak bir belge ve/veya kambiyo senedinin de mevcut olmadığını, yargıtay’ın pek çok kararında, menfi tespit açma hususunda davacının hukuki yararının olmasını, davacının hukuki yararının bulunmadığı durumda dava şartı yerine gelmediğinden davanın usulden reddinin gerektiğin belirtildiğini, yeşil kart sistemine türkiye dahil 47 ülkenin üye olduğunu, sigorta şirketlerinin, bağlı olduğu ülkenin yeşil kart bürosunun üyesi olduğunu, tüm yeşil kart bürolarının da merkezi Brüksel’de bulunan bürolar konseyinin üyesi olduğunu, yeşil kart sistemine üye 47 ülke bürosunun uyacağı ortak kurallar bürolar konseyi tarafından hazırlanan iç düzenlemelerle belirlenmiş olup, ayrıca 47 ülke de birbirleriyle ikili anlaşmalar imzalayarak, iç düzenlemelere uyacaklarını birbirlerine taahhüt ettiklerini, ülke büroları üyesi sigorta şirketlerinin garantörü olduğunu, ülke bürolarının birbirlerinden alacakları da dava yoluyla değil iç düzenlemelerin vazgeçilmezi centilmenlik kuralları gereği olduğunu, davacının Makedonya Yeşil Kart Bürosunun üyesi olduğunu, davacıya yeşil kart sigorta sertifikası ile sigortalı aracın Türkiye’de kusuruyla karıştığı kazada zarar gören üçüncü şahısların zararının tedvir ve tesviyesi müvekkili Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu tarafından Türk mevzuatına göre yapılmış olmakla, davacı adına yapılan bu ödemenin rücusunun ilk muhatabının davacı şirket olup, ödenmemesi halinde garantörü Makedonya Yeşil Kart Bürosu olduğunu, davacının huzurdaki davayı açmada taraf olamayacağını, yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalarda şayet geçerli bir Yeşil Kart sigortaları mevcutsa, Yeşil Kart Sigortacıları adına kusur esasına göre zarar gören üçüncü şahısların hasarlarını, Türk Mevzuatına göre tedvir ettiğini, müvekkili Büronun, yabancı plakalı araçların ülkemizde sebebiyet verdikleri kazalarda ortaya çıkan hasarların tedvirinde bu araçların sahip veya sürücüleri adına hareket etmeyip kaza tarihini kapsayan geçerli Yeşil Kart sigortalan olması halinde yabancı sigorta şirketi adına hareket ettiğini, bu durumda, Trafik Kanunu ve Ticaret Kanunu hükümleri gereği, yabancı plakalı bir aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonrası ortaya çıkan hasarlar için kusur esasına göre ve yabancı sigorta şirketi adına Mali Sorumluluk Sigortası limit ve şartları çerçevesinde müvekkil Büro’nun sorumluluğunun doğduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasındaki tüm dilekçeler ve İtirazların, davacı şirketin dava dilekçesinin 3.1 maddesinde yazılı “davayı takip etmediğikleri yönündeki iddialarını çürüttüğünü, bu sebeple davacının dava dilekçesinin 3.1 maddesinde yazdığı hususların yok hükmünde sayılmasını, İstinaf kanun yolu icrayı kendiliğinden durdurmadığını, icra dosyasına, dosya borcunun tamamı ve 3 aylık faiz ile birlikte teminat yatırmak gerektiğini, kaldı ki; sırf zarar görenlerin alacağını geciktirmek için bir kanun yoluna müracaat edilmesi gerektiği düşüncesi, esefle karşılanacak bir durum olduğunu, davacının dava dilekçesinin 3.7 maddesinde yazdığı aracı kullanan şoför ülkeye giriş yapan şoförün aynı olmamasından kaynaklı olarak yazdıklarının ise afaki olup, iç Düzenlemelerin (Yeşil kart Bürolararası Anlaşma) 5. Maddesi Geri Ödeme Şartlarını düzenlediğini, bir büro veya büro tarafından aynı ve tek bir kaza ile ilgili taleplerin karşılanması için atadığı temsilcisi hasarı tedvir etmişse, mağdura yapılan son ödemenin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl İçinde. Yeşil Kart’ı veya poliçeyi tanzim eden büro üyesine veya ilgili büroya, fax veya e-mail yoluyla, mağdurlara sulhen veya bir mahkeme kararı sonucu ödenen tazminat tutarlarının, taleplerin tedvirinde yapılan dış harcamalar ve yargı işlemleri kapsamında ortaya çıkan ve aynı koşullar kazanın olduğu ülkedeki bir sigortacı tarafından yapılabilecek olan harcamalar, bürolar Konseyi tarafından kabul edilen şartlara uygun olarak hesaplanan vc diğer tüm giderlerin karşılanmasını sağlayacak olan bir tedvir ücreti, aynı bir kazadan dolayı ortaya çıkan talepler reddedilir ve bir tazminat ödemesi yapılmaksızın sonuçlandırılırsa, ortaya çıkan tutarların 5.1.2 maddesine uygun olarak ve Bürolar Konseyi tarafından saptanmış olan asgari tedvir ücreti de madde 5,1,3 uyarınca talep edileceğini, Explanatory Memorandum to the Internal Regulations 5.5 maddesine göre, belirlenen tedvir ücreti ödenen tüm tazmin toplamının %15 inden fazla olamayacağını, 200 Euro’nun da altında olamayacağını, Türkiye’de yabanci plakalı bir aracın karıştığı trafik kazasinda Türkiye Motorlu Taşıt Bürosuna zarar gören tarafından yapılan ihbarla birlikte hasar operasyonunun işleyişinin Yabancı plakalı aracın Türkiye’de kazaya karışması ve üçüncü kişilerin zarar görmesi halinde Türkiye Motorlu Taşıt Bürosuna yapılan müracaatla birlikte; yabancı plakalı aracın kaza tarihini kapsayan yeşil kart sigorta sertifikasının ve teminat onayının olup olmadığı bilgisinin yabancı sigorta şirketinden sorulacağını, teminat onay bilgisi geldikten sonra zarar görenin talebinin Türk Hukuk Mevzuatına göre incelendiğini ve inceleme neticesinde zarar görenin ödemesinin yapıldığını, ödeme yapıldıktan sonra yeşil kart sigorta sertifikasını tanzim eden yabancı sigorta şirketine ödenen tazminat ve hasar yürütüm ücret yabancı sigorta şirketinden bir mektupla talep edildiğini, yabancı sigorta şirketinin mektubun kendisine gelmesinden itibaren 2 ay içinde ödemeyi yaptığını, yabancı sigorta şirketi ödemeyi yapmaz ise, bu durumda yabancı sigorta şirketinin ülke bürosuna (somut olayda Makedonya bürosu) durum sadece mektupla bildirileceğini, yabancı ülke Bürosu da ödemeyi yapmaz ise Bürolar Konseyine, yabancı ülke bürosunun ödeme yapmadığının bildirildiğini, görüleceği üzere, ödememe halinde yabanci sigorta şirketinin bir muhataplığının olmadığı gibi, herhangi bir icra tehdidinin de söz konusu olmadığını, işbu davanın yeşil kart sisteminde bir ilk olduğunu, yeşil kart sisteminde muhatapların ülke büroları olduğunu, ülke büroları kendi üyesi sigorta şirketlerinin garantörü olduğunu, nitekim davacının da garantörünün Makedonya Yeşil Kart Bürosu olduğunu, Yeşil kart sigorta sertifikasına istinaden yaptıkları ödemenin geri ödemesini Makedonya Yeşil Kart Bürosunun yapacağını belirterek, sonuç olarak; öncelikle ilk itirazlarının kabulüyle; menfi Tespit davası açma koşulları oluşmadığından ve hukuki yarar yokluğundan, dava şartı yokluğundan davanın reddine, davacı şirketin işbu davayı açma hususunda taraf sıfatı olmadığından davanın husumetten reddine, her halükarda davacının tüm taleplerinin reddine, davacının asılsız ve mesnetsiz açmış olduğu işbu davada HMK 329/1 ve 329/2 gereği taleplerinin reddine, davacı tarafın koşulları oluşmadığı ve dava şartı oluşmadığından hiçbir hakkı olmadığı halde tamamen haksız ve kötüniyetle ve ayrıca yeşil kart sistemini ve işleyişini araştırmadan açmış olduğu davada HMK 329/1 gereğince ücreti vekalete ve HMK 329/2 gereğince üst sınırdan disiplin para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmilini savunmuştur.
DELİLLER:
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… E ve 2018/… K sayılı dosyası …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı davalı büro aleyhine açılan icra takibi dosyası, davalı …’nun, davacıya gönderdiği alacaklı olduğunu iddia ettiği 16.04.2018 tarihli İngilizce talep yazısı, … Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/… E sayılı ceza dosyası, EFT dekontu, davacı şirket tarafından Makedonya Yeşil Kart Bürosuna yapılan ödemeye ilişkin belgeler, e-mail kayıtları,
GEREKÇE:
Dava ; davacı sigorta şirketine sigortalı yabancı aracın Türkiyede karıştığı kaza nedeniyle … Plakalı araçta bulunan şahısların hayatını kaybetmesi nedeniyle davalı … aleyhine açılan destek tazminatı davası sonucu başlatılan takipte davalı tarafından yapılan ödemeden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile istirdat istemine ilişkin olup, ödeme yapılan 3. Kişilerin gerçek zarar miktarının belirlenmesi, yapılan ödemeden davacının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise ne kadarından sorumlu olduğu, davacının dava açmakta hukuki yararı ve taraf sıfatının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalarda geçerli bir yeşil kart sigortaları mevcutsa, sebebiyet verilen zararlar ilgili mevzuat uyarınca Motorlu Taşıtlar Bürosu tarafından karşılanacaktır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı tarafça müvekkili şirkete sigortalı … plakalı aracın … plakalı araca çarpması sonucu kazada vefat edenlerin yakınları tarafından davalı … aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… E sayılı dosyası üzerinden destekten yoksun kalma tazminatı talepli dava açıldığını, mahkemece davanın kabulüne ve toplam 123.939,74-TL tutarındaki destekten yoksun kalma tazminatının davalı …’ndan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verildiğini, verilen kararın …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine konu edildiğini, davalı … tarafından icra takibine konu 186.504,12-TL tutarındaki borcun 12.04.2018 tarihinde icra dosyasına ödendiğini, davalı tarafından yapılan bu ödemeyi takiben, davalı tarafından müvekkili sigorta şirketine 16.04.2018 tarihli yazı gönderildiğini, davalı tarafından yapılan 186.504,12-TL ile birlikte “iş görme ücreti” adı altında 14.390,70-TL olmak üzere toplamda 200.894,82-TL’nin davalı banka hesabına ödenmesinin talep edildiğini, taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye etmesi gerekirken, davalının davayı müvekkili şirkete ihbar etmeyerek kusurlu davrandığını ileri sürerek, davalı yana hiçbir borcunun olmadığının tespitini talep etmişse de davacı tarafından dava dışı … ve babası …’e ödenen tazminatın Makedonya Yeşil Kart Bürosu’ndan rücuen tahsil edildiğinden davacının yapılan ödemeyi iade talebinde bulunma hakkı bulunmadığı, davacı tarafından yargılama süresinde yapılan ödemenin de Makedonya Yeşil Kart Bürosu’na yapıldığı anlaşılmakla davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere,
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 54,40-TL red harcının peşin alınan 3.430,79-TL den düşümü ile arta kalan 3.376,39-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının iadesine ,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır