Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/814 E. 2019/1051 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/814 Esas
KARAR NO : 2019/1051

DAVA : Menfi Tespit
(Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2015
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, vekili aracılığıyl İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla(daha sonra yenilenerek …Esas dosya numarasını almıştır), müvekkili aleyhine 25.000,00- TL asıl alacak ve 1.735,00-TL faiz olmak üzere toplamda 26.735,00- TL tutarında icra takibi başlattığını, iş bu icra dosyasına dayanak olarak; 12.05.2008 düzenlenme, 30.11.2008 vade tarihli, keşidecisi Tunay Tunçel, cirantsı … ve alacaklısı … olan, 5.000 TL tutarında, 21.07.2008 düzenlenme, 30.12.2008 vade tarihli, keşidecisi …, cirantsı … ve alacaklısı … olan, 8.000 TL tutarında, 10.01.2009 düzenlenme, 30.01.2009 vade tarihli, keşidecisi …, cirantsı … ve alacaklısı … olan, 5.000 TL tutarında, 10.01.2009 düzenlenme, 30.02.2009 vade tarihli, keşidecisi …, cirantsı … ve alacaklısı … olan, 7.000 TL tutarında,, 4 adet senedin gösterildiğini, söz konusu senetlerin zaman aşımına uğradığını, ayrıca senette ciranta olan …’ a senetlerin ödenmesi hususunda protesto çekilmediğini, icra dosyasındaki …’ın müvekki olan … olmadığını, ne alacaklıyı ne de diğer borçluyu tanımadığını, taraflarla bir ticari ilişkisinin de olmadığını, dolayısıyla senetlerdeki imzaların da müvekkiline ait olmadığını, müvekkili ¸aleyhine yanlışlıkla yada kötü niyetle takip yapıldığını, senetlerde ki imzaların müvekkiline ait olmadığını, davalı tarafın, 26.735,00- tl tutarında ki borç için icra işlemleri başlatacağını, bu durumda müvekkilinin maddi ve manevi anlamda zararına yol açacağını, sorumlu olmadığı bir parayı mahkeme veznesine depo etmesi gerektiğini belirterek, sonuç olarak; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile; takibe konu senetler zamanaşımına uğradığından ve ayrıca senetlerde ciranta görünen …’a ödeme protestosu çekilmediğinden, senetlerin ve takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise menfi tespit davasının kabulü ile, müvekkilinin icra dosyasına konu senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve icra dosyasının eski hale iadesine, icra takibinin durması için hesaplanacak dosya kapak hesabını ödemek istemeleri sebebiyle, ödeyecekleri bu paranın alacaklıya ödenmemesi için teddbir konmasına, davalı haksız ve kötü niyetli olarak davaya konu İcra takibini başlattığından, müvekkil lehine %20′ den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ikame edilmiş olan İşbu davanın dava dilekçesi konu kısmında ‘Borçlu Olmadığının Tespiti’ olarak belirtilmiş ise de dilekçe içeriğinden memur kararını şikâyet mahiyetinde olduğunun anlaşıldığını, öncelikle dava dilekçesinin açıklattırılması ve neticeye göre davanın ilgili mahkemede görülmesinin sağlanması gerektiğini, davacı tarafın bir yandan borçlu olmadığını iddia ediyorken, diğer yandan senetleri kabul ettiğini, işbu çelişkili durumun davanın mahiyetini etkilediğini, davacı taraf zamanaşımı ve protesto gibi hususları belirterek şikayet niteliğindeki dava ve taleplerini ileri sürerken; hiçbir ödeme iddiasında bulunmaksızın menfi tespit davası ikame edildiğini, protesto çekilmediği yada senetlerin zamanaşımına uğradığı yönünde beyanları söz konusu ise, bu durumda davanın mahiyeti icra işlemini şikayet olacağından, yargılamanın mahkemesinin ve yargılama şeklinin değişeceğini, … ilgili senet içeriğinde de görüleceği üzere yetkili hamil vasfinda olduğunu, hamil vasfına haiz olan davacı/borçlu tarafın cirantalara karşı dava hakkı kullanabilmesi için senet vadesinden itibaren 1 yıl içerisinde dava hakkını ikame etmiş olması gerektiğini, işbu davada bu süreye riayet edilmediği ve davacı tarafın dava hakkının bulunmadığı sabit olduğundan davanın reddinin gerektiğini, ilgili takibin tebliğ tarihinden itibaren yasal süre dahilinde itiraz yada şikayetini öne sürmesi gereken davacı tarafın işbu sürelere riayet etmemiş olası nedeni ile davanın reddedilmesi gerektiğini, kambiyo vasfındaki senetler üzerinden 3 yıl geçmekle, ancak kambiyo vasfını yitirebildiklerini, ilgili senede bağlı alacak kaleminin zamanaşımına uğraması için TBK’da belirtilmiş olan 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içerisinde hiçbir işlem yapılmamış olması gerektiğini, davacı tarafın zamanaşımı itirazlarının reddinin gerektiğini, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu talepler doğrultusunda menfi tespit davası açmasının söz konusu olmadığını belirterek, sonuç olarak; davanın reddine, davanın yargılama yerinin İcra Hukuk Mahkemesi olması nedeni ile görevsizlik kararı verilmesini; davacı tarafın davasını yasal süreler dahilinde ikame etmemiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesini; davacının kötü niyeti nedeni ile %20 oranından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
İşbu davada İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/06/2016 tarih ve …Esas, … Karar sayılı kararı ile; 6102 sayılı kanunun 776 ve diğer maddelerinde bonoya ilişkin düzenlemelere yer verilmekle; TTK’nın 4 ve 5 md.’ne göre davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olması nedeni ile görevsizlik kararı verilerek davanın ¸usulden reddine karar verilmiş, davalı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının 26/06/2018 tarih, 2016/18231 E., 2018/3577 K. Sayılı kararı ile, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmesi nedeni ile dosya mahkememize gönderilmiş ve yargılama sürdürülmüştür.

DELİLLER :
İstanbul … İcra Dairesi’nin … E dosyası, bilirkişi incelemesi, bankalara yazılan müzekkere yanıtları, senet asılları.
GEREKÇE :
Dava, İstanbul … İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyası ile takibe konulan senetlerdeki imzaların davacıya ait olmaması ve davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunmaması ve senetlerin zamanaşımına uğramış olması sebeplerine dayanılarak senetlerin iptali ve icra dosyasına konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklının …, borçlunun … olduğu, 4 adet bonoya dayalı alacağın tahsili için takip başlatılmış olduğu anlaşılmıştır.
HMK 190/1. Maddesinde ispat yükünün, iddia edilen vakaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olacağı düzenlenmiştir.
Davacının imza inkarında bulunması sebebiyle, davalı vekiline, 10/04/2019 tarihinde tebliğ edilen muhtıra ile davaya konu 4 adet senet aslını mahkememize 2 haftalık kesin süre içinde ibraz etmesi aksi halde davacının imza inkarına yönelik iddiasının kabul edilmiş sayılacağı ihtar edilmiş, davalı vekilince keşidecisi …, lehtarı …, düzenleme tarihi 10/01/2009, ödeme tarihi 30/02/2009 olan 7.000,00-TL bedelli senet haricindeki senet asılları mahkememize ibraz edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ön inceleme duruşmasına belirlenen uyuşmazlık noktasında grafoloji uzmanı bilirkişiden alınan raporda özetle; inceleme konusu Borçlusu …, alacaklısı …; 10.01.2009 tanzim, 30.1.2019 vade tarihli 5.000,00-YTL; 12.05.08 tanzim, 30.11.2008 vade tarihli 5.000,00-YTL; 21.07.2008 tanzim, 30.12.2008 vade tarihli 8.000,00-YTL tutarlı üç adet senet aslının arka yüzündeki 1. ciranta imzaları ile …’ a ait imzalar arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, istif, eğim, doğrultu, alışkanlıklar, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından, sözkonusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı …’ ın eli ürünü olmadığı kanaatine vardığını rapor etmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz ederek ATK’dan rapor alınmasını talep etmiş ise de, mevcut bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, davalı vekilinin talebi yerine getirilmemiştir.
Tüm dosya kapsamından; icra takibine dayanak olan keşidecisi …, lehtarı …, düzenleme tarihi 12/05/2008, ödeme tarihi 30/11/2008 olan 5.000,00-TL bedelli; keşidecisi …, lehtarı …, düzenleme tarihi 21/07/2008, ödeme tarihi 30/12/2008 olan 8.000,00-TL bedelli; keşidecisi …, lehtarı …, düzenleme tarihi 10/01/2009, ödeme tarihi 30/01/2009 olan 5.000,00-TL bedelli senet üzerindeki … adına atılan imzaların davacının eli ürünü olmadığının anlaşılması ve keşidecisi…, lehtarı …, düzenleme tarihi ¸10/01/2009, ödeme tarihi 30/02/2009 olan 7.000,00-TL bedelli senetteki imzanın davacıya ait olduğunu ispatla yükümlü bulunan davalı tarafça senet aslı dosyaya ibraz edilmemekle, senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğu ispatlanamadığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davaya konu senetlerle davacı aleyhine icra takibinin başlatılmış olması ve tarafların ciro zincirinde art arda gelmeleri nedeniyle davalı, senetlerdeki imzaların davacıya ait olmadığını bilebilecek durumda olduğundan davacının kötü niyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile takibe konulan
-Keşidecisi …, lehtarı …, düzenleme tarihi 12/05/2008, ödeme tarihi 30/11/2008 olan 5.000,00-TL bedelli
-Keşidecisi…, lehtarı …, düzenleme tarihi 21/07/2008, ödeme tarihi 30/12/2008 olan 8.000,00-TL bedelli
-Keşidecisi …, lehtarı …, düzenleme tarihi 10/01/2009, ödeme tarihi 30/01/2009 olan 5.000,00-TL bedelli
-Keşidecisi …, lehtarı …, düzenleme tarihi 10/01/2009, ödeme tarihi 30/02/2009 olan 7.000,00-TL bedelli senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacının kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile borcun %20 si olan 5.347,00-TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 1.826,27-TL karar ilam harcından, peşin alınan 456,57-TL nin mahsubu ile noksan kalan 1.369,70- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 488,37- TL, davetiye posta gideri: 241,95-TL, bilirkişi ücreti: 500,00-TL olmak üzere toplam: 1.230,32-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.208,20- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,

Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır