Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/81 E. 2022/155 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/81 Esas
KARAR NO : 2022/155

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/01/2018
KARAR TARİHİ : 01/03/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/03/2016 tarihinde sürücüsü plakası tespit edilemeyen bir aracın yaya konumunda olan müvekkiline çarpması sonucunda yaralandığını, aracın tespit edilememesi nedeniyle … Hesabının sorumlu olduğunu, dava açılmadan önce … Hesabına başvuru yapıldığını beyan ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 50,00TL sürekli maluliyet tazminatı, 50,00TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 50,00TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 150,00TL’nin davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet veren aracın ve sürücüsünün araştırılması gerektiğini, müvekkilinin ZMMS limiti ile ve plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, talep edilmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu ve dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı … Hesabından hasar dosyası celp edilmiş, davacının dava konusu kaza nedeniyle görmüş olduğu tedavilere ilişkin evraklar celp edilmiş, … Cumhuriyet Başsavcılığına ait … Soruşturma numaralı dosyası celp edilmiş incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce SGK’ya müzekkere yazılarak davaya konu kaza nedeniyle davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, verilen cevabi yazı incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce davacının tedavi evrakları ile birlikte dosyanın ATK’ya gönderilerek, kaza tarihi olan 18/03/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle uğramış olduğu sürekli maluliyet oranının olup olmadığı, geçici iş göremezlik süresinin ne kadar olduğu, davacının dava konusu kaza nedeniyle bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, ATK 2.İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 22/09/2019 tarihli raporun, kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmamış olması nedeniyle tekrardan dosya ATK 2.İhtisas Kuruluna gönderilmiş, hazırlanan 16/04/2020 tarihli raporda, davacının dava konusu kaza nedeniyle 30/03/2013 Tarih 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Yönetmelik Hükümlerine göre tüm engellilik oranının %6 oranında olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, iyileşme süresi içerisinde bir başkasının yardımına gereksinim duymayacağı ifade edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın kusur ve aktüerya bilirkişisine tevdi ile davaya konu kazanın meydana gelmesindeki tarafların kusur durumlarının ne olduğu ve davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararının ne kadar olduğu hususlarında rapor alınmasına karar verilmiştir. Yargılamanın devamı esnasında Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda davacının talep edebileceği tazminatların hesaplanmasında, TRH-2010 yaşam tablosu kullanılarak bakiye yaşam süresinin belirlenmesi ve prograsif rant hesap yöntemine göre hesap yapılması hususunda daha önce rapor alınan bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 2022 yılı itibariyle asgari ücret tarifesinin güncellenmiş olması nedeniyle ve mahkememizce Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/5972 Esas ve 2021/7876 Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere, asgari ücretin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle güncel asgari ücret verileri dikkate alınarak hesaplama yapılması için aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporlarında özetle; 18/03/2016 günü saat 14:50 sıralarında kimliği belirsiz sürücünün davacının ifadelerine göre … ili, … İlçesi, … Mahallesi, …Caddesi üzerinde seyir halindeyken sürücü davacının sevk ve idaresindeki motosikletin arka kısımlarına çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, kimliği belirsiz sürücünün kazanın meydana gelmesinde KTK’nın 47/d, 52/b-c, 56/c, 84/d ve KTY’nin 107.maddesi hükümlerini ihlal ederek kazanın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu, davacının ise 47/d madde hükmünü ihlal ettiği, kendi ifadesi dışında trafik kazasının oluş şeklini gösteren başka bir delilde olmadığı Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2017, 2007/11-104 Esas ve 2007/180 Karar sayılı kararında da ifade edildiği üzere tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, zararın işletme tehlikeleri sonunda, tehlikeler eşit varsayıldığından, zararın ilke olarak yarı yarıya paylaşılması gerektiğinden %50 kusurlu olduğu, davacının kaza tarihinde 32 yaşında olduğu, TRH-2010 erkek yaşam tablosuna göre bakiye ömrünün 43 yıl olduğu, bakiye ömrünün 28 yılını aktif dönem, 15 yılının pasif dönem içerisinde olduğu, davacının mesleğinin ayakkabıcı olduğunun beyan edildiği, ancak buna ilişkin bir belge sunulmadığı, bu nedenle asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı, bilinen 2022 yılı asgari ücret verilerine göre ve prograsif rant yönetimi ile yapılan hesaplama sonucunda davacının sürekli iş göremezlik zararının 11.708,91TL, maluliyet oranının %6 olarak kabulü halinde talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 121.608,87TL olduğu, %50 kusuru oranında davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 60.804,44TL olduğu, geçici iş göremezlik zararının ise 5.854,46TL olduğu ifade edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 07/09/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile toplam 46.018,66TL olarak talepleri belirlenmiş, 24/01/2022 ıslah dilekçesinde ise toplam dava değerinin 66.658,90TL olarak ıslah ettiği ve ıslah harcının yatırıldığı görülmüştür.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik zararı, geçici iş göremezlik zararı ve bakıcı giderlerinden kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/1. maddesinde, bu Kanunun 13. maddesi 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak belli koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde … Hesabının oluşturulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 14/2-a maddesinde ise sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için … hesabına başvurulabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 16/04/2020 tarihli ATK raporu doğrultusunda, davacının dava konusu kaza nedeniyle 30/03/2013 Tarih 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Yönetmelik Hükümlerine göre tüm engellilik oranının %6 oranında olduğuna, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğine, iyileşme süresi içerisinde bir başkasının yardımına gereksinim duymayacağına karar verilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; 18/03/2016 günü saat 14:50 sıralarında kimliği belirsiz sürücünün davacının ifadelerine göre … ili, … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi üzerinde seyir halindeyken sürücü davacının sevk ve idaresindeki motosikletin arka kısımlarına çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği görülmüştür. Her ne kadar mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, davacının Hukuk Genel Kurulunun 2007/11-104 Esas ve 2007/180 Karar sayılı ilamında kusur durumunun tespit edilememesi halinde tehlike sorumluluğunun eşit paylaştırılması gerektiğinden bahisle davacı tarafa %50 kusur atfedilmiş ise de, mahkememizce bu görüşe itibar edilmemiştir. Nitekim KTK 84.maddesinde: asli kusur sayılan haller sayılmış ve 1.fıkranın d bendinde arkadan çarpma eylemi asli kusur olarak kabul edilmiştir. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 8.Hukuk Dairesinin 2019/960 Esas ve 2021/774 Karar sayılı ilamında da mahkememizde görülen dava konusu olay ile benzerlik gösteren olay yargılama konusu yapılmış, davalı … Hesabı tarafından kusur durumuna ilişkin olarak rapor alınması talebi ile İlk Derece Mahkemesince verilen karar istinaf edilmiş ancak mezkur daire tarafından istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Mahkememizce tüm bu açıklamalar nedeniyle dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde kimliği belirlenmeyen sürücü %100 kusurlu olarak kabul edilmiş ancak alınan rapora karşı sadece davalı tarafa itiraz etmiş olması nedeniyle usulü kazanılmış hak ilkesi de göz önünde bulundurularak yargılamaya devam edilmiş ve davacının kaza tarihinde 32 yaşında olduğu, TRH-2010 erkek yaşam tablosuna göre bakiye ömrünün 43 yıl olduğu, bakiye ömrünün 28 yılını aktif dönem, 15 yılının pasif dönem içerisinde olduğu, davacının mesleğinin ayakkabıcı olduğunun beyan edildiği, ancak buna ilişkin bir belge sunulmadığı, bu nedenle asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı, bilinen 2022 yılı asgari ücret verilerine göre ve prograsif rant yönetimi ile yapılan hesaplama sonucunda davacının sürekli iş göremezlik zararının 11.708,91TL, maluliyet oranının %6 olarak kabulü halinde talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 121.608,87TL olduğu hesaplanmış ise de talep doğrultusunda davacının geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararının HMK’nın 26.maddesi de göz önünde bulundurularak kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Öte yandan davacı tarafça bakıcı gideri talep edilmiş ise de davacının dava konusu kaza nedeniyle bakıcıya ihtiyaç duymuyor olması nedeniyle bu talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
… Hesabına davacı tarafından tazminat ödenmesi için 13/02/2018 tarihinde başvuru yapıldığı görülmekle KTK 98/1 ve 99/1.maddelerinde ifade edildiği üzere 8 iş günü sonrası olan 04/10/2017 tarihi temerrüt başlangıç tarihi olarak kabul edilmiş ve … Hesabının sorumluluğunun düzenlenen poliçeden kaynaklanmayıp, yasa da kaynaklara zorunlu bir sorumluluk olduğundan işleyecek faiz türünün yasal faiz olacağına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının Bakıcı Giderleri Yönünden REDDİ İLE
Geçici İş Göremezlik Ve Sürekli İş Göremezlik Talebi Yönünden Davasının KABULÜ İLE
5.854,46TL geçici iş göremezlik ve 60.804,44TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 66.658,90TL nin 04/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 4.553,47-TL karar ilam harcından peşin alınan 35,90-TL, ıslah harcı olarak alınan toplam 384,10TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4.133,47-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 461,10- TL ( başvurma, vekalet harcı, pşin harç ve ıslah harcı) davetiye, posta gideri: 295,56-TL, bilirkişi ücreti 1.500,00TL, ATK fatura bedeli toplam: 2.069,00TL olmak üzere toplam 4.325,66-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.465,66TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 uyarınca hesap ve takdir olunan 50,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların yatırdığı gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır