Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/809 E. 2019/900 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/809 Esas
KARAR NO : 2019/900

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2018
KARAR TARİHİ : 04/11/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … ‘nın müvekkili şirketten 30.06.2016 tarihinde VDF Kredi Sözleşmesine bağlı olarak otomobil kredisi kullandığını, Kredi borçlarının taksitleri süresinde ödenmediğinden borçluya Beyoğlu … Noterliğinin 23.11.2017 tarih… yevmiye numaralı hesap kat ihtarı keşide edildiğini, ihtar edilen banka alacağının ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine İstanbul… icra Müdürlüğünüm … esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle davalının itirazın iptaline, takibin devamına davalı borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketçe tarafına gönderilen ihtarname konusu borç kat edildiğini belirterek muacceliyet şartlarını kastettiğini bildirir ihtarnameyi tebliğ aldığını, İİK -68/b madde ve fıkralarında belirtilen Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin konuya dair içtihatlarında belirtilen yasal süreçte şirket yetkili kurumuna 4822 sayılı yasanın 6. Maddesi ile 6/A madde fıkralarında belirtilen hususları uyarınca ihtara cevabi itirazlarını yasal süreçte bildirdiğini, yasal süreçte tarafına herhangi bir hesap özeti veya hesap dökümü gönderilmediğini, muacceliyet şartları oluşmadığını, itiraz ve cevaplarını yasal dayanağı konumundaki borcun sorumluluğu ve sınırları ile sözleşmeleri derdestlik şartlarını ihtiva eden belirleyen 4822 sayılı yasanın ilgili madde ve fıkralarının bu şekildeki hukuki çelişki ile hukuksal olmayan sorumluluk ve yükümlülük altına konulmak istenen ticaret erbapları ve tüketiciler için yaşadıkları hukuk devleti ve anayasaya uygunluğu sağlandığını, bu hukuksal yazışmalar ve belirtilen özellikle Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin içtihatı ve halen derdest durumundaki genel kurulun birleştirmeli kararlarına istinaden yasal olarak davayla ihtarnameyle butlan durumdaki batıl durumdaki sözleşmeye istinaden bu şekildeki talebinin yasal olmadığının belirgin olarak kesin bir dille belirtildiğini, usul ve yasaya aykırı olarak talep edilen icra takibine itirazda bulunduğundan dolayı ilgili yasa maddeleri ışığında konuya vakıf uzman bilirkişi marifeli ile oluşturulacak rapor doğrultusunda dava konusu davacı tarafın davasını kabul etmediğini bildirmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasındaki 30.06.2016 tarihli VDF Kredi Sözleşmesine bağlı olarak davalının otomobil kredisi kullanması, Kredi borçlarının taksitleri süresinde ödenmediğinden borçluya Beyoğlu … Noterliğinin 23.11.2017 tarih … yevmiye numaralı hesap kat ihtarı keşide edilmesi, ihtar edilen banka alacağının davalıca ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine Taşıt Kredisine bağlı olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü ‘nün …esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davasıdır.
Deliller; Dosya Münderecatı, İstanbul… İcra Müdürlüğünün…esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi.
Mahkememiz dosyasından 25/06/2019 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi raporunda;Taraflar arasında imzalanan VDF Kredi Sözleşmesinin Delil Başlıklı 11. Maddesinde “Bu sözleşmenin tüm tarafları iş bu sözleşmeden doğan ihtilaflarda ve diğer her türfü ilişkide bankanın muhasebesi kayıt ve defterleri her türlü belgesi bilgisayar ve sistem kayıtları münhasıran delil teşkil edeceğini kabul ve beyan ederler..” denilmektedir.
Davacının defter ve kayıtları HUMK 193. maddesi kapsamında delil sözleşmesi niteliğinde olduğundan bilirkişi tarafından incelemelerde banka kayıtları esas alınmıştır.
Davalı borçlu … İle davacı…Finansman A.Ş. arasında 30.06.2016 tarihinde 75.000,00TL tutarlı l adet… Kredi Sözleşmesinin akdedildiği, davalı … ‘nın iş bu sözleşmeyi imzaladığı açıkça görülmektedir.
Davacı banka davalı adına Beyoğlu … Noterliğinin 23/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide ederek: “… nolu Kredi Sözleşmesine istinaden açılmış bulunan kredi hesabı taksitlerinden 30.09.2017 ve 30.10.2017 tarihli taksitler ödenmemiş 23.11.2017 tarihi itibariyle kat edilmiş bulunmakta olup kat ediliş tarihi itibariyle 4.411,72 TL ‘dir. Kredi toplam borcunun bu tarihten itibaren işleyecek faiz fon gider vergileri ve noter masrafıyla birlikte 7 gün içerisinde, faiz ve masrafları ile birlikte ödenmediği takdirde bakiye alacağımızın tamamının muaccel hale geleceğini ve ihtar tarihi itibariyle muaccel hale gelecek toplam 64.611,87 TL alacağımızın bankamız veznelerine ödenmesine aksi halde yasal yollara başvurulacağı tahsili yoluna gidileceği, bu durumda masraf ve vekalet ücretinin muhataplara ait olacağı fazlaya ilişkin her türlü alacak ve haklarımızın saklı tutulduğu ihtar ve tebliğ olunur. “İhtarında bulunduğu görülmektedir.
Davalı adına gönderilen Hesap Kat İhtarnamesi Noter tarafından davalı adına 30.11.2017 tarihinde tebliğ edildiği noter tebliğ mazbatasından anlaşılmıştır.
İhtarnamenin 30.11.2017 tarihinde borçlulara tebliğ edilmiş olduğu kabul edildiğinden, verilen 7 gün sürenin de ilavesiyle davalı borçluların temerrüdünün 08/12/2017 tarihi ile oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafından davalı adına açılan Taksitli Araç Kredi Hesabı çerçevesinde davalı borçlu …, adına Taksitli Ticari Kredi kullandırılmış olup, …Kredi Numarası ile 30.06.2016 tarihinde 48 ay vadeli 75 000,00TL Tutarında yıllık %15,48 faiz oranlı Taksitli Araç Kredisi Hesabı tahsis edilerek kullandırıldığı,
Davalının ilk taksit ödemesinin 30.07.2016 son taksit ödemesinin 30.06.2020 olduğu aylık taksit tutarlarının 2.252,00 TL olduğu davalının kullanmış olduğu kredi hesabının 30.08.2017 tarihli 14 taksidini ödediği, kalan 34 taksidin ödenmediği ödeme planından ve ekstreden görüldüğü üzere davalı tarafından son ödenen 30.08.2017 tarihli taksit vadesinde, kalan ve ödenmeyen kredinin anapara tutarlarının 62.069,34 TL olduğu görülmüştür.
Davacı bankanın davalıdan 23.11.2017 Hesap Kat Tarihi itibariyle toplam 64.451,41 TL alacaklı olduğu hesaplanmaktadır.
Davacı banka davalılar aleyhinde 64.611,37 TL asıl alacak, 118,74 TL işlemiş faiz 5,84 TL BSMV, 100,63 TL olmak üzere toplam 64.837,18 TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek %2,58 faizi ve BSMV ile birlikte tahsili talebi ile 20/12/2017 tarihinde takibe geçtiği görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan … Kredi Sözleşmesinin temerrüt başlıklı 15. Maddesinde “…borçlu… tarafından baz olarak alınacak olan uygulanan temerrüt faiz oranlarının en yükseğinin iki kati oranında temerrüt faizi uygulanmasını kabul etmekte kabul etmekle kabul ve taahhüt eder….” denilmekte olduğu,
Yargıtay 19 HD. 2016/4051 E. 2017/5602 K. Sayılı 05.07.2017 günlü Kararında “Mahkemece banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp yukarıda bahsedilen sözleşme maddesi dikkate alınarak bankanın fiilen uyguladığı faiz oranı belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. ” denilmiştir.
Bu hükümden hareketle; – Taksitli Kredilerde Temerrüt faiz oranının. Ödeme Planı ile belirlenen ve Uygulanmakta olan faiz oranının en yükseğinin %100 fazlası olarak kabul edecek olunursa; (hesap kat tarihi itibariyle uygulanmakta olan taksitli faiz oranı aylık %1.29 yıllık %15,48 faiz oranlı olduğu %100 fazlası ise Aylık %2,58, yıllık %30,96 olması gerektiği görülmektedir.
Takip talebinde davacı banka tarafından temerrüt faiz oranı tespitleri doğrultusunda aylık %2,58 nispetinde talep edilmiş olup, banka talebinin bilirkişinin tespitleri ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Davacı bankanın 20.12.2017 takip tarihi itibariyle, davalıdan Taksitli Krediden kaynaklanan toplam alacak miktarının, 64.611,87 TL Asıl Alacak, (banka talebi gibi), 118,74 TL İşlemiş faiz (banka talebi gibi), 5.94 TL BSMV (banka talebi gibi) olmak üzere toplam 64.736,55 TL olması gerektiği, davacının toplam 64.837,18 TL olan takip alacak talebinin bilirkişinin tespitlerini aşan kısmının uygun olmadığı, davacının borç tamamen ödeninceye kadar 20.12.2017 takip tarihinden itibaren davalıdan 64.611,87 TL olan Asıl Alacak üzerinden yıllık %30,96 oranında (banka talebi gibi) temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV)ile birlikte istenebileceği tespit edilmiş olup, davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 64.611,87 TL asıl alacak, 118,74 TL işlemiş faiz, 5,94 TL bsmv, 100,63 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 64.837,18 TL üzerinden aynen devamına, 12.922,37 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 64.611,87 TL asıl alacak, 118,74 TL işlemiş faiz, 5,94 TL bsmv, 100,63 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 64.837,18 TL üzerinden aynen devamına,
2-12.922,37 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 4.429,03 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 783,07 TL harcın düşümü ile eksik kalan 3.645,96 TL harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.482,09 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ( 783,07 TL peşin harç + ilk masraf 41,10 TL + bilirkişi ücreti 600,00 TL + 90,70 TL posta masrafı ) toplam 1.514,87 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır