Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/782 E. 2019/1077 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/782 Esas
KARAR NO : 2019/1077

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/03/2015 tarihinde … Mahallesi,…Sokak, Sultangazi/… adresinde davalı …A.Ş. Tarafından yapılan kazı çalışması sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiği, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine, müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 5.453,19TL nin davalıya tahakkuk ettirildiğini, davalının hasar bedelini ödememesi üzerine borçlu aleyhine takip başlattıklarını davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek; itirazın iptaline ve davalı aleyhine hükmolunacak meblağın %20 sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından 15.03.2015 tarihli tek taraflı düzenlenmiş tutanak ile müvekkili şirkete ait …plakalı araç tarafından davacının yapmış olduğu alt yapı tesislerine zarar verildiğinden bahisle tutanak tanzim edildiğini, hasara ilişkin tutulan tutanakta araç şoförünün imzası veya beyanının bulunmadığını, davacı firmanın iş bu hasarın müvekkili firma tarafından meydana getirildiğine dair herhangi bir yazılı veya görsel kaydının bulunmadığını, müvekkili şirketin meydana getirmediği bir kaza neticesinde oluşan hasar bedelinin müvekkilinden talep edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, takip öncesine ilişkin faiz talep edildiğini, muaccel olmayan bir alacak için faiz talebinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, alacak iddiasının zamanaşımına uğradığını beyan ederek; davanın reddine ve davacı tarafından haksız olarak açılan dava sebebi ile müvekkili lehine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 49. Ve devam maddelerine göre haksız fiil nedeniyle tazminat alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK 67 maddesine göre iptali talebidir.
Mahkememizce … İcra Dairesine müzekkere yazılarak 2016/38316 Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacının dava dilekçesine ekli olarak sunduğu fotoğrafların incelenmesi sonucunda; davalının aracının hasara sebebiyet verdiğine ilişkin bir görüntü olmadığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu tanıkların dinlenilmesine karar verilmiş olup dinlenen tanıklardan davacı tanığı …’nın beyanında; “…o gün için dava konusu olaya ilişkin ihbar gelmiştir, bizde ihbar üzerine olay mahaline gittik, olay mahallinde 2 elektrik direği devrilmişti. Çevredeki vatandaşlara sorduğumuzda Karcan BEton’a ait aracın çarptığını beyan ettiler…direkleri devirdiğini olay tutanağına geçirdiğimiz araç üzerinde bir inceleme yapmadık…” ifadelerine yer verdiği görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın, tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller ve mahkememizce dinlenen tanık beyanlarıda göz önünde bulundurularak takdiri mahkemeye ait olmak üzere dava konusu olayın meydana gelmesinde davalının fiili nedeniyle olup olmadığı, davalının eylemi sonucunda olması halinde davalının kusurlu olup olmadığı, kusurlu ise ne derecede kusurlu olduğu, meydana gelindiği iddia olunan zararın davalının gerçekleştirdiği iddia olunan eylemine uygun olup olmadığı zarar miktarının tespiti hususlarında bir elektrik mühendisi bir kusur bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davalının olayın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, davalı firmanın neden olduğu hasarın bedelinin işçilik ve KDV dahil olmak üzere 5.453,19 TL olduğu, bu bedelin piyasa koşullarına uygun olduğu, olay tarihi ile takip tarihi arasındaki işlemiş faizin 963,20 TL olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce davacının dosyaya sunmuş olduğu Hasar Tutanağı Formunun incelenmesi sonucunda; davalı taraf yetkililerinin veya çalışanlarının veya davacının çalışanı olmayan üçüncü bir kişinin tutanakta imzasının olmadığı görülmüştür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1. maddesinde, “Kusurlu ve hukuku aykırı bir fiille başkasına zarar veren,bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil,bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışla diğer bir kimseye zarar vermesidir. Bu tanıma göre haksız fiilin unsurları; fiil (davranış), zarar, kusur, fiil ile zarar arasında illiyet bağı ve hukuka aykırılıktır.
Taraf ehliyeti; davada taraf olabilme, usulî hukuki ilişkinin süjesi olabilme ehliyetidir. Taraf ehliyetine sahip olan kişi, davada davacı veya davalı olabilecektir. Bu nedenle, taraf ehliyeti usûli bir kavramdır. Taraf ehliyetine sahip olabilmek için medeni hukuktaki hak ehliyetine sahip olmak gerekir. HMK’nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, taraf ehliyetine de sahiptir. Buna göre tüm insanlar, hak ehliyetine ve dolayısıyla taraf ehliyetine sahiptir. Taraf sıfatı (husumet) ise, maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır.
Somut olayda, meydana gelen zarara, davalının fiili sonucunda oluştuğu davacı tarafça ispatlanamadığından mahkememizce davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-HMK 115/2 ve 114/1-d gereği pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40- TL red harcının, 109,58-TL peşin harçtan düşümü ile arta kalan 65,18-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’nin uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır