Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/774 E. 2019/849 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/774 Esas
KARAR NO : 2019/849
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2018
KARAR TARİHİ : 16/10/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı/borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/24701 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, işbu dosyadan gönderilen ödeme emri tebliğ edildiğini ve davalı/borçlu tarafından takibe, borca ve borcun tüm ferilerine itirazda bulunulduğunu, yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğunu, davalı/borçlunun söz konusu itirazının yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davalı/borçlu ile müvekkili şirket arasında, 13.07.2016 tarihinde, … Projesi’ne ait sözleşme ve eklerinde tanımlanan jeneratör gruplarının müvekkili şirket tarafından temini ve devreye alma işlemlerinin yapılarak davalı/borçluya teslim edilmesine ilişkin “… Jeneratör Alım Sözleşmesi” imzalandığını, söz konusu sözleşme ile, satış bedelinin KDV hariç 140.000,00- Euro olarak belirlendiğini, vade tarihi ile ödemeler arasındaki kur farkına ilişkin müvekkili şirketin, 17.826,53 Euro tutarındaki kur farkının ödenmesi için davalı/borçluya ödeme talebinde bulunduğunu ancak söz konusu ödemenin gerçekleştirilmediğini, taraflarınca 24.07.2018 tarihinde 17.826,53 Euro kur farkı alacağına ilişkin davalı/borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak, davalı şirketin icra takibini uzatmak ve yasal işlemlerin engellemesi amacıyla takibe itiraz ettiğini, davalı/borçlunun itirazı tamamen haksız ve yersiz olduğunu belirterek, sonuç olarak, haklı davanın kabulüne davalı/borçlunun …. İcra Müdürlüğü 2018/24701 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu borca ve ferilerine ilişkin itirazının iptali ve takibin devamı ile, davalı aleyhine takip ile talep edilen asıl alacak tutarının %20 sinden az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirket arasında 13.07.2016 tarihinde … Projesine ait sözleşme ve eklerinde yer alan jejeratör gruplarının davacı tarafından temin edilmesine yönelik “… Jeneratör Alım Sözleşmesi”akdedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden, davacı tarafından müvekkili şirkete, sözleşme bedelinin tamamı olan 140.000,00 EURO+KDV=165.200,00 EURO (579.306,84 TL) 08.11.2016 tarih ve … seri/ … sıra no’lu TL cinsinden fatura tanzim edildiğini, akabinde taraflarınca davacıya işbu faturaya istinaden 4 (dört) adet çek verildiğini, (… İnşaat Eml. Yön. Hiz. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen, …/… Şubesi … IBAN numaralı 30.01.2018 tarih, 145.000,00-TL. meblağlı … çek numaralı- … Ltd. Şti. tarafından keşide edilen, …/… Şubesi … IBAN numaralı 28.02.2017 tarih, 145.000,00-TL. meblağlı … çek numaralı- … Ltd. Şti. tarafından keşide edilen, …/… Şubesi … IBAN numaralı 30.03.2017 tarih, 145.000,00-TL. meblağlı … çek numaralı- … Ltd. Şti. tarafından keşide edilen, …/… Şubesi … IBAN numaralı 30.04.2017 tarih, 144.306,84-TL. meblağlı … çek numaralı ) davacı tarafın, söz konusu çekleri, tahsilat makbuzuna herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın kabul ettiğini ve çekleri vadelerinde tahsil ettiğini, ayrıca, davacı tarafın tahsilatı yaptığında da kur farkından doğan fazlaya ilişkin herhangi bir alacağını saklı tuttuğuna dair bir kayıt bulunmadığını belirterek Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 07.03.2016 tarih 2015/11007 E. ve 2016/4155 K. sayılı ilamından bahsetmiş, davacının, güncel kur üzerinden düzenlediği faturaya istinaden sözleşmeye uygun vadelerde düzenlenen çekleri kabul etmesi ve herhangi bir ihtirazi kayıtta bulunmaması; yine çekler vadesinde tahsil edilirken kur farkı talebinde bulunmaması sebepleri ile davacının talebinde haksız olduğunu, tüm bunların dışında, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile; davacı gerek çekleri alırken gerekse de tahsilat esnasında kur farkı talebini beyan etmiş olsa dahi, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin buna müsade etmediğini, söz konusu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, davacının huzurdaki davaya konu, gerek fatura ve gerekse de icra takibi üzerinden kur farkını talep etmesinin açıkça taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, bu sebeplerle, davacı tarafından işbu davaya konu icra takibinden evvel müvekkili şirkete, 24.07.2018 tarih ve … fatura no’lu 99.265,25-TL bedelli kur farkına ilişkin fatura tanzim edilerek mail olarak müvekkili şirkete gönderilen ( 24.07.2018 tarih ve … fatura no’lu 99.265,25-TL bedelli kur farkı faturası) fatura taraflarınca Beyoğlu 23. Noterliği’nin 24.07.2018 tarih ve 12921 Yevmiye no’lu ihtarnamesi ile içeriğine itiraz edilerek, davacı tarafa iade edildiğini, ayrıca, davacı tarafın, Türkiyede meydana gelen hızlı döviz artışını avantaja çevirmek ve haksız kazanç elde etmek kastıyla, çek tarihlerinden aylar sonra (Yaklaşık 1,5 yıl sonra ) Temmuz 2018 tarihinde kur farkı faturası tanzim etmesi ve icra takibine geçmesinin de açıkça kötü niyetli olduğunun bir göstergesi olduğunu belirterek, sonuç olarak; haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/24701 esas sayılı takip dosyasında davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 24.7.2018 tarihli kur farkı alacağına istinaden 17.826,53-Euro tutarında takip başlattığı, davalının süresi içerisinde borca itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın ve ekli icra dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının delil listesinde dayanmış olduğu satış sözleşmesi, cari hesap ekstresi, davalı vekilinin dayanmış olduğu alım sözleşmesi, fatura örneği, ihtarname dosyaya ibraz edilmiştir.
Davacı tarafın kur farkı alacağı talebinin kabul edilmesi halinde sözleşme hükümleri uyarınca faturanın davalı tarafa hangi tarihte tebliğ edildiği alıcı tarafından hangi tarihte onaylandığı belirlenerek ilk ödeme tarihinden önce onaylanmış olması halinde fatura bedeli (165.200 Euro ) fatura tarihinden itibaren başlayacak olan eşit bedelli 30-60-90-120 gün vadeliye göre döviz kuru üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle davalı tarafından yapılan ödeme tarihleri üzerinden davacının kur farkı alacağı ve temerrüt tarihi itibari ile işlemiş faiz alacağının hesabı noktasında Mali müşavir bilirkişi Meryem Tüfekçi ‘den alınan raporda özetle; taraflar arasında 13/07/2016 tarihli ” … Jenaratör Alı Sözleşmesi ” akdedildiğini, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalı şirkete 09/11/2016 tarihli …numaralı 579.306,84-TL karşılığı 165.200-Euro’luk fatura düzenlendiğini, davalı tarafından 579.306,84-TL karşılığı 165.200-Euro’luk faturaya istinaden 30/01/2017-28/02/2017-30/03/2017 vade tarihli 145.000,00 TL bedelli, 30/04/2017 vade tarihli 148.306,84TL bedelli, toplamda 579.306,84 TL ödeme yaptığının görüldüğünü; taraflar arasında akdedilen sözleşmede ürün bedelinin 165.200-Euro olarak belirlendiğini, davalı şirketin ödemeyi TL cinsinden gerçekleştirdiğini, kur farkına ilişkin sözleşmenin 6.1. Maddesinin “işbu sözleşmede belirtilen ürün fiyat/arz … Konut PRojesinin tamamlanmasına kadar sabittir. Satıcı … Projesi süresinde Bayındırılık ve İsk”an Bakanlığı fiyat/arz revize edilse dahi; vergilerin artması, yeni vergi ve resimler konulması işin yıllara sari olması,malzeme fiyatlarının yükselmesi gibi herhangi bir nedene dayanarak fiyatlara zam, fiyat farkı, eskalasyon, döviz kur farkları da teslim sürelerinin uzatılması talebinde bulunamaz” şeklinde tanzim edildiğini, davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen 24/07/2018 tarihli 99.265,25-TL tutarındaki kur faturasının davalı şirkete aynı tarihte tebliğ edildiğini, davalı tarafça faturaya noter kanalı ile itiraz edildiğini ve kabul edilmediğini, davacı tarafın kur alacağı talebinin kabul edilmesi halinde, davacının ödeme tarihlerindeki TL alacağın TCMB Döviz Satış Kuru ile Euro çevrilmesi sureti ile
davalıdan 17.640,45-Euro talep edebileceğini, icra takibinin 1fatura tebliğ tarihi ile aynı gün olması sebebi ile işlemiş faiz talebinin oluşmadığını, davacının işlemiş faiz talebinde bulunamayacağına ilişkin görüş bildirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, taraflar arasında jeneratör alım sözleşmesinin akdedildiği, satış bedelinin KDV hariç 140.000,00 avro olarak belirlendiği, sözleşmenin 4.3. Maddesinde düzenlenen faturanın alıcı tarafından onaylanmasına müteakip fatura bedeli fatura tarihinden itibaren başlayacak olan eşit bedelli 30,60,90,120 gün vadeli 4 sıralı döviz çeki ile satıcıya ödeneceğinin kararlaştırılığı, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalı şirkete 09/11/2016 tarihli … numaralı 579.306,84-TL karşılığı 165.200-Euro’luk fatura düzenlendiği, davalı tarafından faturaya istinaden 30/01/2017-28/02/2017-30/03/2017 keşide tarihli 145.000,00 TL bedelli, 30/04/2017 keşide tarihli 148.306,84TL bedelli, toplamda 579.306,84 TL’lik çek keşide edilerek davacıya verildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna beyan dilekçesi ekinde sunduğu cari hesap mutabakatı konulu evrakın incelenmesinde; davacı tarafça 31/12/2018 tarihi itibari ile cari hesabın 0,00TL olduğunun kabul edildiği görülmüştür. 09/10/2019 tarihli celsede davacı vekiline hesap mutabakatı konulu evraktaki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olup olmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, beyanda bulunulmaması halinde evraktaki imzanın davacıya ait olduğunun kabul edileceği ihtar olunmuştur. Davacı vekilince imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda beyanda bulunulmamış olup, iddianın ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında sonradan delil sunulmasının mümkün olmadığı ve muvafakatlerinin olmadığı beyan edilmiştir.
Davacı vekilince, iddianın ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında sonradan delil sunulmasının mümkün olmadığı ileri sürülmüşse de; imzaya ve içeriğine itiraz edilmeyen cari hesap mutabakatının, cevap dilekçesinin sunulmasından sonra 31/12/2018 tarihinde imzalanmış olması göz önünde tutulduğunda HMK m145 kapsamında sonradan delil gösterilmesinin uygun olduğu kabul edilmiştir.
Davacı tarafça, dava konusu alacağın tahsili için fatura düzenlenerek, faturanın karşı tarafa tebliğ edilmesinden sonra imzalanan cari hesap mutabakatında cari hesap alacağının bulunmadığının kabul edilmesi nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın reddine,
2- Alınması gereken 44,40-TL red harcının peşin alınan 1.867,48-TL harçtan düşümü ile arta kalan 1.823,08-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 13.830,97-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır