Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/758 E. 2022/72 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/758 Esas
KARAR NO : 2022/72

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/08/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili şirketin 2015 yılında dava dışı … A.Ş ile imzaladığı, eser sözleşmesi kapsamında bu şirkete ait inşa edilecek yeni fabrikanın ünitelerinden farin değirmeni ve besleme bunkerleri , farin/ fırın filitresi , farin silosu, ön ısıtıcı…….teknolojik imalat ve montaj işlerini yapmayı üstlendiğini, daha sonra müvekkili şirket ile davalı arasında, müvekkili şirketin …A.Ş ile imzaladığı sözleme uyarınca üstlendiği işlerden 2. kısım izolasyon ve kaplama işleri ile çimento silosu, bigbag dolum, paketleme 1 ve paketleme 2 , çelik ve teknoloji montaj işlerini davalı tarafından yapılmasını öngören iki ayrı alt yüklenici sözlemesi imzalandığını, bunlardan birincisinin 27/10/2015 tarihli montaj işleri alt yüklenici sözleşmesi, ikincisinin 01/04/2016 tarihli izolasyon ve kaplama işleri alt yüklenici sözleşmesi olduğunu, alt yüklenicinin hak kazanacağı ücretin sözleşmelerin 4. Maddesinde birim fiyat usulüyle belirlediğini, yine alt yüklenici sözleşmelerinin 19/3 maddesi uyarınca tarafların, davalının hak kazanacağı bu ücrete her türlü işçilik, malzeme, işin sevk ve idaresi için gerekli ücretler, idari personel ücretleri, makine teçhizat ve el aletlerinin kurulması , sökülmesi, taşınması, işletilmesi ve bakım giderleri ile her türlü vergi, resim, harç ve sigorta giderlerinin dahil olacağı konusunda anlaştıklarını, bununla birlikte müvekkili şirketin, esasen davalının hak kazanacağı ücrete dahil olan hammadde ve davalı işçilerinin maaşlarının ödenmesi için davalıya birkısım avanslar verdiğini ve hatta davalı işçilerinin ödenmemiş geçmiş dönem SGK primlerini davalı adına bizzat ödediğini, müvekkili şirketçe yapılan bu avans ve prim ödemelerini ticari defterlerinde davalı hesabına borç kaydedildiğini, aynı şekilde alt yüklenici sözleşmelerinin 36. Maddesi uyarınca da sözleşmeler uyarınca doğacak her türlü vergi, resim ve masrafların müvekkili şirket tarafından ödendikten sonra ödenen bedelin yarısının davalı cari hesabına borç kaydedileceğinin kararlaştırıldığını, bu madde uyarınca müvekkili şirketin alt yüklenici sözleşmeleri gereğince ödenmesi gereken damga vergisini ödeyerek , yaptığı ödemenin yarısını davacı hesabına borç kaydettiğini, daha sonra , davalının alt yüklenici sözleşmeleri uyarınca üstlediği işleri tamamlanmasını müteakip sözleşmenin 32. Maddesi uyarınca kesin hakediş raporu düzenlenerek davalı ve müvekkili şirket tarafından 30/12/2017 tarihinde imzalandığını, kesin hakediş raporunun imzalanmasının ardından , davalının KDV dahil 208.738,09 TL hakediş bedelini müvekkili şirkete 17/01/2018 tarihinde fatura ettiğini, yukarıda da açıklandığı üzere müvekkilince davalıya avans ödemeleri yapıldığını, davalının işçilerinin SGK primlerini davalı adına ödendiğini, avans ve davalı adına ödenen SGK primleri toplamından davalının kesin hakediş uyarınca kazandığı 208.738,09 TL’nin mahsubu neticesinde müvekkili şirketin davalıdan 732.537,53 TL alacaklı olduğunu, bu miktardan alt yüklenicilik sözleşmelerinin 6.3 maddesi uyarınca davalının her bir hakedişinden %5 oranında kesilerek teminat hesabında tutulan toplam 243.884,89 TL ile davalının …’ndeki başka bir proje nedeniyle müvekkili şirketten alacağı olan 126.652,13 TL’nin mahsup edilmesi neticesinde davalının müvekkiline 362.000,51 TL borcu bulunduğunu, davalının tüm ihtarlarına rağmen bu borcunu ödememesi nedeniyle davalı hakkında … 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, davalının haksız olarak borca itiraz etmesi nedeniyle icra takibinin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında 27/10/2015 ve 01/04/2016 tarihli sözleşmenin imzalandığını, dava dilekçesinde iddia edilen para akışlarının doğru olmadığını, davacının iddialarını ispatlaması gerektiğini, 30/12/2017 tarihli hakediş raporuna göre davacının müvekkiline 212.074,93 TL borcu bulunduğunu, müvekkili tarafından 30/12/2017 tarihli hakediş raporuna istinaden davacı tarafa 208.738,09 TL’lik fatura kesilerek gönderildiğini, ancak davacının noter kanalı ile itiraz ederek ödeme yapmadığını, gelir kaydedilen kesin teminatın alt yüklenicinin borcuna mahsup edilmeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
DELİLLER: .. 21. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası, 27/10/2015 tarihli montaj işleri alt yüklenici sözleşmesi, 01/04/2016 tarihli izolasyon ve kaplama işleri alt yüklenici sözleşmesi, sözleşme ekleri, 15 nolu hakediş, 17/01/2018 tarihli davalı tarafından kesilen fatura, cari hesap ekstresi, mailler, taraflar arasında imzalanmış bulunan 05/03/2014 tarihli … İmalat İşleri Alt Yüklenici Sözleşmesi, taraflara ait ticari defter ve belgeler ,bilirkişi incelemesi. … 21. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası alınıp incelendiğinde, davacı tarafından davalı hakkında ödenmemiş cari hesap borcundan kaynaklanan 362.000,51 TL alacağın avans faiziyle birlikte tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davalı tarafından icra takibine itiraz dilekçesinde … İcra Dairelerinin yetkili olduğu iddia edilmiş ise de sözleşmeler incelendiğinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılınması nedeniyle icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanarak dosya içerisine bırakılmıştır.
27/10/2015 tarihli sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin konusunun 1.maddede , işin bedeli ve ödeme şeklinin sözleşmenin 4.maddesinde, nakit teminat ve iadesinin sözleşmenin 6.3 ve 6.4 maddesinde, sözleşmede belirlenen birim fiyat içerisinde nelerin bulunduğu hususu sözleşmenin 19.3 maddesinde, sözleşme ile ilgili vergi , harç ve masrafların sözleşmenin 36. Maddesinde düzenlendiği, 01/04/2016 tarihli sözleşme incelendiğinde, özleşmenin konusunun 1.maddede , işin bedeli ve ödeme şeklinin sözleşmenin 4.maddesinde, nakit teminat ve iadesinin sözleşmenin 6.3 ve 6.4 maddesinde, sözleşmede belirlenen birim fiyat içerisinde nelerin bulunduğu hususu sözleşmenin 19.3 maddesinde, sözleşme ile ilgili vergi , harç ve masrafların sözleşmenin 36. Maddesinde düzenlendiği görülmüştür. Sözleşmelerin eki olan teknik şartnameler dosya içerisinde mevcuttur. 30/12/2017 tarihli 15 nolu hakediş raporunun davacı ve davalı tarafça imzalandığı, mütteahide ödenecek tutarın 212.074,93 TL olarak belirlendiği, bunun üzerinden davalı tarafından davacıya gönderilen 17/01/2018 tarihli fatura incelendiğinde, söz konusu hakediş raporuna istinaden 10.010,53 TL miktar düşülerek 208.738,09 TL’lik fatura kesildiği görülmüştür.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, iddiasını dayandırmış olduğu sözleşme maddelerini sıralayarak cari hesapta farka neden olan hususlar ve dayanak belgelerini dilekçesinde excel tablosu halinde göstererek buna ilişkin delil ve faturalarını aynı dilekçenin ekinde sunduğu, davalı vekilinin de davacıya ait cevaba cevap dilekçesine karşı 26/11/2018 tarihli dilekçesi ile cevap verdiği, ayrıca davacı tarafın …’ndeki sözleşmeden dolayı müvekkilinin davacıdan olan alacağının farklı sözleşmeler olması nedeniyle mahsup edilemeyeceğini açıkladığı görülmüştür.
Davalı tarafın merkez adresinin … olması nedeniyle … Asliye Hukuk mahkemesine talimat yazılarak 1 mali müşavir, 1 hakediş hesabından anlayan inşaat mühendisi eşliğinde davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığının tespit edilmesi istenilmiş, alınan rapor incelendiğinde, davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelendiği, 15 nolu hakediş raporunda sözleşme kapsamında yapılan işler toplam tutarının 7.185.693,78 TL olduğu, önceki hakedişler toplam tutarının 6.820.671,25 TL olduğunu, 15 nolu hakediş toplam tutarının 365.022,53 TL olduğunu, 15 nolu hakedişin her iki tarafça imzalandığını, davalının 15 nolu hakedişe dayalı olarak 17/01/2018 tarihli 208.748,09 TL’lik fatura kestiğini, davacı tarafın yaptığı ödemelerin ne iş için yaptığının detayı banka dekontundan belirtilmesi , söz konusu dekontlarda hangi iş için ne kadar ödeme yaptığını belirlenememesi durumunda ise yerinde yapılacak tespit ile birim fiyatlarla değerinin tespiti ve hakedişinin yapılması ve faturalandırılması gerektiğini, davalı yanın ticari defter ve kayıtlara göre davacıdan 233.105,54 TL alacaklı olduğunu, davalı yanca düzenlenen 11/04/2017 tarih … seri numaralı 314.636,05 TL fatura ile yine davalı tarafça düzenlenen 18/05/2017 tarih … seri numaralı 191.176,92 TL tutarlı faturaların davacı yanca kabul edilmediğinin tespit edildiği belirtilerek rapor ekine ilgili belgeler eklenmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesince alınan rapora her iki taraf vekilince itiraz edilmesi nedeniyle itirazlar da değerlendirilerek davacı tarafın ticari defter ve belgeleri de incelenerek rapor tanzim edilmesi için dosya mahkememizce tespit edilen 1 mali müşavir ile eser sözleşmeleri konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir. 29/11/2019 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde, davacı tarafından davalıya gönderilen ve davalının kabul etmiş olduğu hakediş icmali tablo halinde raporun 4 ve 5. Sayfalarında gösterilmiştir. Buna göre 15. Kesin hakediş bedeli ile birlikte kabul edilen faturalar toplamının 7.006.051,44 TL olduğu, davalının defterlerinde ise davalının davacıdan 233.105,54 TL alacağının bulunduğunu, davacının defterlerinde ise davacının davalıdan 362.000,51 TL alacaklı göründüğünü, her iki tarafın ticari defter ve belgelerinin birbiriyle uyumlu olmadığını, hesap bakiyeleri arasında (362.000,51 TL + 233.105,54 TL =) 595.106,05 TL fark olduğunu, farklılığın neden kaynaklandığını raporun 6.sayfasında tablo halinde gösterildiğini, söz konusu tablo incelendiğinde; davalı yanca düzenlenen 11/04/2017 tarih … seri numaralı 314.636,05 TL fatura ile yine davalı tarafça düzenlenen 18/05/2017 tarih … seri numaralı 191.176,92 TL tutarlı faturaların davacının defterlerinde yer almadığı, davalı tarafından davacıya verilen teminat çeki , davacı tarafından davalıya gönderilen havaleler , davalı adına yapılan stopaj ödemesi, davalıya verilen hizmet bedeline ilişkin fatura, sözleşmenin damga vergisinin davalıya ait kısmı, davacının davalı adına yapmış olduğu SGK prim ödemesi ve bir takım ödemelerden kaynaklandığının tablo incelendiğinde ortaya çıktığı, davalı yanca düzenlenen 11/04/2017 tarih … seri numaralı 314.636,05 TL fatura ile yine davalı tarafça düzenlenen 18/05/2017 tarih … seri numaralı 191.176,92 TL tutarlı faturaların davacı tarafça iade edildiği, bu faturaların taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre tanzim edilmesi gereken hakedişlere dayanmadığı, tarafların kabulünde olan toplam iş tutarı ile buna göre tanzim edilen faturalar konusunda taraflar arasında mutabakatsızlık olmadığı, davalı tarafından düzenlenen söz konusu iki adet fatura bedelinin, davalı nezdindeki davacıya ait hesaplardan düşülmesi gerektiği, davalı tarafından davacıya teminat olarak verilen 25.000 TL’lik çekin davacı tarafından tanzim edilmediği, nazım hesaplarda takip edilmesine rağmen davalı tarafından davacıya verilen çekin tahsil edilmiş gibi gösterilerek davacının hesaplarına borç kaydı yapıldığı, çekin ödendiğine ilişkin davalının banka hesaplarında herhangi bir kaydın bulunmadığını ,bu nedenle çek bedelinin davalı nezdindeki davacıya ait hesaplardan düşülmesi gerektiğini, davacının banka hesaplarından davacıya 12/12/2014 tarihinde yapılan 30.000 TL ile 26/12/2014 tarihinde yapılan 27.678,42 TL ödemenin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı bu tutarların davalı nezdindeki davacıya ait hesaplarda düşülmesi gerektiği , davacı tarafından davalı adına 06/11/2015 tarihinde ödenen 4.639,18 TL stopajın , 31/12/2015 tarihinde davalıya verilen 2.095,20 TL hizmet bedelinin , söz konusu sözleşmenin damga vergisinin davalıya ait kısmından kaynaklanan 9.954,00 TL’nin 24/08/2017 tarihinde davalı adına ödenen 1.649,08 TL’lik SGK prim ödemesinin 16/12/2016 tarihinde 410,00 TL ve 565,00 TL, 02/02/2017 tarihinde ödenen 556,50 TL’nin davalı nezdindeki davacıya ait hesaplara kaydedilmediği görüldüğünden bu tutarların davalı nezdindeki davacıya ait hesaplardan düşülmesi gerektiği , söz konusu düzeltmeler yapıldığında takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 362.000,51 TL alacağı bulunduğunun belirtildiği görülmüştür.
27/08/2018 tarihli bilirkişi heyeti tarafından rapora itiraz edilmesi nedeniyle heyete inşaat mühendisi de katılarak itirazların değerlendirilmesi istenilmiş, 23/10/2020 tarihli bilirkişi ek raporu incelendiğinde, sözlemenin 36. Maddesine göre davacı tarafından ödenen damga vergisinin yarısı olan 9.954,00 TL’nin davalıya ait olması gerektiği, davacının davalı alt yüklenicinin işçilerine ait SGK primlerini ödediği, yapılan ödemelerin raporun 18. Sayfasında dökümünün yapıldığı, davalının da bu ödemeleri davacı hesabına alacak kaydederek defterine işlediği, taraf defterleri arasında 595.106,05 TL’lik fark olduğu, söz konusu farkın neden kaynaklandığının raporun 19 ve 20. Sayfalarında dökümünün yapıldığı görülmüştür.
10/12/2020 tarihli duruşmada alınan ara karar ile “davacı vekiline öncelikle … işi için yapılan hesapları ve ödemeleri hesaba katmaksızın sadece … işi için 732.537,53TL ye nasıl ulaştığını belirterek hesap yönteminde gösterir şekilde açıklaması,15 nolu hak ediş kesin hakediş olmayıp ; … işi için kesin hakedişin davacı tarafından hazırlanarak dosyaya sunulması için 4 hafta süre verilmesine, yine … ile ilgili işin de kesin hesabının ayrıca hazırlanarak aynı sürede dosyaya ibraz edilmesi için davacı vekiline süre verilmesine, dosyaya kesin hesaplar sunluduğunda beklenilmeksizin birer suretinin davalı vekiline tebliğe çıkartılarak kesin hesaplara itirazı var ise dilekçe ile dosyaya bildirmesi için tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta süre verilmesine, ” karar verilmiş olup , davacı vekili tarafından bu ara kararı üzerinde dosyaya sunulan 0701/2021 tarihli dilekçe incelendiğinde, … işine ait muavin defter kayıtlarını sunduklarını, 02/01/2018 tarihi itibariyle davalının borcunun 941.275,62 TL olup bundan 15 nolu kesin hakediş tutarı olan 208.738,09 TL mahsup edildiğinde … işine konu borç tutarının 732.537,53TL’ye isabet ettiğini, 15 nolu hakedişin kesin hakediş olduğunu, inceleme kolaylığı olması bakımından kesin hakediş icmalinin dilekçe ekinde sunulduğunu, … ile ilgili işlere ilişkin muavin defter kayıtlarını sunduklarını, davalının bu işten dolayı 31/12/2017 tarihi itibari ile müvekkili şirketten 126.652,13TL tutarında alacağı bulunduğunu, davalının … fabrikaya tek bir sözleşme kapsamında tek bir iş yapmayıp, ayrı ayrı birçok parça başı iş yaptığını, bu nedenle her bir iş için ayrı fatura ve ayrı (kesin) hakediş düzenlendiğini, bu hakediş ve faturalarında dilekçe ekinde sunulduğunu, … işinin sona ermesi nedeni ile daha önce kesilen ve davalıya iadesi gereken tutarın 243.884,89TL olduğunu, 732.537,53TL’den – (126.652,13TL + 243.884,89TL) = 362.000,51TL müvekkilinin alacağı bulunduğunu, taraf defterleri arasında bilirkişilerin 595.105,88TL tutarında fark tespit ettiklerini, farkın nedenlerinin 12 kalem halinde bilirkişilerce belirlendiğini, 12 kalem dışında zaten taraf defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğunu, cevaba cevap dilekçesinde farklılıkların dayanaklarının izah edildiğini, belirterek ilgili belgeleri dilekçesine eklemiştir.
Dosyada alınan rapor ve ek raporların hüküm vermeye yeterli olmaması nedeniyle, dosyanın mahkememizce belirlenen bir mali müşavir, bir kesin hesap uzmanı, birde eser hukuku alanında bilirkişiye tevzi edilerek tüm dosya kapsamı ve taraflara ait ticari defter ve belgeler incelenerek , itirazlarda değerlendirilerek, … ve … işleri ile ilgili kesin hesap yapılarak, rapor tanzimi istenilmiştir. 04/08/2021 tarihli heyet raporu incelendiğinde;
.. işi ile ilgili olarak, taraflar arasında imzalanan kesin hakediş raporu incelendiğinde, önceki hakediş toplam tutarının 6.820.671,25TL , 15 nolu hakediş tutarının 365.022,53TL olup bu iki miktarın toplamından 179.642,34TL’lik ISG kesintisi düşüldüğünde toplam fatura tutarının 7.006.051,44TL olduğunu, 15 nolu kesin hakediş detayının raporun 21.sayfasında yapıldığı, buna göre müteahhite ödenecek tutarın 212.074,93TL olduğunu, 15 nolu kesin hakediş üzerine davalı tarafından KDV’nin 3/10 uyarınca 10.010,53TL düşülerek , 208.738,09TL için fatura kesildiğini, 15 nolu hakedişin raporun 21 ve 22.sayfalarında açıklandığı üzere … işine ilişkin tüm işlerin, ödemeleri ve faturaları kapsadığının tespit edildiğini, … fabrika işi ile ilgili kesin hesaplama başlığı altında, davalının davacıdan 126.652,13TL alacağının bulunduğu, davalının … işinden teminat alacağı tutarının 243.884,89TL olduğunu belirttikten sonra, davacının … işinden dolayı 31/12/2017 tarihi itibariyle alacak miktarının 941.275,62 TL olup bundan 15 nolu hakedişe istinaden davalı tarafından kesilen 208.738,09 TL mahsup edildiğinde geriye 732.537,53 TL kaldığı, bundan da … işinden dolayı davalının alacak miktarı olan 126.652,13 TL ile … işinden dolayı davalının teminat alacağı miktarı olan 243.884,89 TL düşüldüğünde davacının 362.000,51 TL alacağı göründüğünü, taraf defterleri arasındaki farkın neden kaynaklandığını raporun 26. Maddesinde dökümünün yapıldığını, 12 adet hatalı ve eksik kaydın tablo 5 ‘te düzeltilmesi halinde davacının davalıdan 362.000,51 TL alacağı bulunduğunun belirtildiği görülmüştür.
Rapora davalı vekilince itiraz edilmesi nedeniyle davacı vekilinin 07/01/2021 tarihli dilekçesinde dosyadaki 15 nolu hakedişi aslında kesin hakediş olduğunu vurgulaması nedeni ile, öncelikle …’daki 27/10/2015 ve 01/04/2016 tarihli sözleşmeler nedeni ile (davacının davalı işçilerinin SGK pirimlerini ödeme , damga vergisinin yarısının ödenmesi ile ilgili iddia, avans durumu olup olmadığı ve diğer tüm hususlar) değerlendirilerek sadece … işi ilgili kesin hesabın çıkartılmasını (… işinin hesaba katılmaksızın) daha sonra … işinin kesin hesabının tek başına ayrıca yapılmasının ve eser sözleşmelerinde bir sözleşmesindeki alacağın başka bir eser sözleşmesindeki borçtan mahsubunun mümkün olup olmadığının hususunda da değerlendirme yapılmasının istenilmesine ayrıca en son rapora karşı davalı vekilince 05/09/2021 tarihli dilekçe ile itiraz edildiğinden itiraz dilekçesinin de irdelenerek ek rapor tanzim edilmesi istenilmiştir. 22/11/2021 tarihli ek rapor incelendiğinde, … işiyle ilgili olarak kesin hesabın çıkartıldığı, hakedişlerin, davalının kesmiş olduğu faturaların, yapılan ödemelerin tablo halinde ayrıntılı olarak dökümünün verildiği … işi ile ilgili işin icmalin ek raporun 31. Sayfasında yapıldığı, buna göre davalının kesmiş olduğu fatura tutarının 2.335.222,51 TL olup davacının yapmış olduğu ödeme miktarının ise 2.228.570,36 TL olduğu, buna göre bu işten dolayı davalının davacıdan 126.652,15 TL alacağının kaldığı bilirkişilerce tespit edilmiş ve sonuç itibariyle TBK 139. Maddesi uyarınca davacının … işinden dolayı davalıya olan borcunun, davacının … işinden dolayı davalıdan alacağından mahsup edilebileceği belirtilerek davacının davalıdan 362.000,51 TL alacağı olduğu tespit edilmiştir.
TBK 139. Maddesinde “İki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir. Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir. Zamanaşımına uğramış bir alacağın takası, ancak takas edilebileceği anda henüz zamanaşımına uğramamış olması koşuluyla ileri sürülebilir.” denilmektedir.
Toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre , 15 nolu hakediş her iki tarafça imzalanmış olup bu hakediş raporunda hakediş dökümü yer aldığından, davalı tarafın bu hakediş raporuna istinaden 208.738,09 TL fatura kestiği dikkate alınarak bilirkişiler tarafından yapılan hesaplama neticesinde … işinden dolayı 31/12/2017 tarihi itibariyle davacının alacak miktarı 941.275,62 TL olup bundan 208.738,09 TL düşüldüğünde davacının 732.537,53 TL alacağının kaldığı, bu miktardan da davalının … işinden dolayı davacıdan alacak miktarı olan 126.652,13 TL ile … işinden dolayı davalının teminat alacak miktarı olan 243.884,89 TL düşüldüğünde davacının davalıdan 362.000,51 TL alacağının kaldığı, bilirkişilerce davacı defteriyle davalı defteri arasındaki uyumsuzluk nedenlerinin 12 kalem halinde tek tek sıralanarak açıklandığı, hesap bakiyeleri arasında (362.000,51 TL + 233.105,54 TL =) 595.106,05 TL fark olduğunu, farklılığın neden kaynaklandığının bilirkişilerce raporlarında tablo halinde gösterildiği, söz konusu tablolar incelendiğinde; davalı yanca düzenlenen 11/04/2017 tarih … seri numaralı 314.636,05 TL fatura ile yine davalı tarafça düzenlenen 18/05/2017 tarih 15565 seri numaralı 191.176,92 TL tutarlı faturaların davacının defterlerinde yer almadığı, davalı tarafından davacıya verilen teminat çeki , davacı tarafından davalıya gönderilen havaleler , davalı adına yapılan stopaj ödemesi, davalıya verilen hizmet bedeline ilişkin fatura, sözleşmenin damga vergisinin davalıya ait kısmı, davacının davalı adına yapmış olduğu SGK prim ödemesi ve bir takım ödemelerden kaynaklandığının tablo incelendiğinde ortaya çıktığı, davalı yanca düzenlenen 11/04/2017 tarih … seri numaralı 314.636,05 TL fatura ile yine davalı tarafça düzenlenen 18/05/2017 tarih … seri numaralı 191.176,92 TL tutarlı faturaların davacı tarafça iade edildiği, bu faturaların taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre tanzim edilmesi gereken hakedişlere dayanmadığı, tarafların kabulünde olan toplam iş tutarı ile buna göre tanzim edilen faturalar konusunda taraflar arasında mutabakatsızlık olmadığı, davalı tarafından düzenlenen söz konusu iki adet fatura bedelinin, davalı nezdindeki davacıya ait hesaplardan düşülmesi gerektiği, davalı tarafından davacıya teminat olarak verilen 25.000 TL’lik çekin davacı tarafından tanzim edilmediği, nazım hesaplarda takip edilmesine rağmen davalı tarafından davacıya verilen çekin tahsil edilmiş gibi gösterilerek davacının hesaplarına borç kaydı yapıldığı, çekin ödendiğine ilişkin davalının banka hesaplarında herhangi bir kaydın bulunmadığını ,bu nedenle çek bedelinin davalı nezdindeki davacıya ait hesaplardan düşülmesi gerektiğini, davacının banka hesaplarından davacıya 12/12/2014 tarihinde yapılan 30.000 TL ile 26/12/2014 tarihinde yapılan 27.678,42 TL ödemenin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı bu tutarların davalı nezdindeki davacıya ait hesaplarda düşülmesi gerektiği , davacı tarafından davalı adına 06/11/2015 tarihinde ödenen 4.639,18 TL stopajın , 31/12/2015 tarihinde davalıya verilen 2.095,20 TL hizmet bedelinin , söz konusu sözleşmenin damga vergisinin davalıya ait kısmından kaynaklanan 9.954,00 TL’nin 24/08/2017 tarihinde davalı adına ödenen 1.649,08 TL’lik SGK prim ödemesinin 16/12/2016 tarihinde 410,00 TL ve 565,00 TL, 02/02/2017 tarihinde ödenen 556,50 TL’nin davalı nezdindeki davacıya ait hesaplara kaydedilmediği görüldüğünden bu tutarların davalı nezdindeki davacıya ait hesaplardan düşülmesi gerektiği , söz konusu düzeltmeler yapıldığında takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 362.000,51 TL alacağı bulunduğu, TBK 139. Maddesine göre davacının … işinden dolayı davalıya olan borcunun, … işinden kaynaklı davalıdan olan alacağından mahsup edebileceği sonuç itibariyle davacının davalıdan 362.000,51 TL alacağı bulunduğu anlaşılmakla davacının itirazının iptali ile ilgili davasının kabulüne, bu sonuca bilirkişi incelemesi yoluyla ulaşılması nedeniyle alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminat talebinin ise aşağıdaki şekilde reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile, davalının … 21 icra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin ;
362.000,51TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren , değişen oranda avans faizi uygulanmasına,
Davacının icra inkar tazminat talebinin reddine,
2-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 33.790,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 4.372,07 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL ilk masraf , 9.500,00 TL bilirkişi ücreti, 688,90 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 10.230,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 24.728,22 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan ( davada 4.372,07 TL + icrada 1.810,00 TL olmak üzere toplam) 6.182,07 TL’nin mahsubu ile kalan 18.546,15 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/02/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸