Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/753 E. 2019/787 K. 30.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/753 Esas
KARAR NO : 2019/787

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 17/08/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait pay defterinin 14/08/2018 tarihinde, muhasebeye teslim amacı ile taşındığı esnada kaybolduğunu ancak tüm aramalara rağmen bulunamadığını, Türk Ticaret Kanunu ‘nun ilgili 82. Maddesinin 7. Fıkrası gereği zayi belgesi talep etme zorunluluğunun doğduğunu, bu nedenlerle müvekkili şirkete ait pay defterine ilişkin olarak zayi belgesinin taraflarına verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Hukuki niteliği itibariyle, zayi belgesi verilmesi isteğine ilişkindir. Dava TTK 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrar ise tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.
Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmünü içermektedir.
TTK 18/2 maddesi “Her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir” hükmünü içermektedir.
Tacir basiretli bir iş adamı olmanın gerektirdiği özeni göstererek defter ve belgelerini saklamalı ve zayi olmaması için üzerine düşen bütün yükümlülükleri ihtimam ile yerine getirmelidir. TTK 82 ve 18. Madde kapsamında yapılan değerlendirmede; tacirin basiretli bir iş adamı olmanın gerektirdiği özeni göstererek defter ve belgelerini saklaması ve zayi olmaması için üzerine düşen bütün yükümlülükleri ihtimam ile yerine getirmesi gerekmektedir. Halbuki dava konusu somut olayda, davacının defterlerini kaybederek şirketin basiretli tacir gibi davranmadığı, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği, gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek, kendi kusuru ile iddiaya konu olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, olayın nasıl meydana geldiğine ilişkin savcılık başvurusu, gazete ilanı, olaya ilişkin tutanak gibi bir delilin de mevcut olmadığı, davacının tanık delilinin ise şirket defterlerini nasıl kaybettiği konusunda dinlettirdiği, tanık delilinin de işbu dava için yeterli olmadığından T.C. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/11963E. 2018/3664K. Sayılı ilamı da gözönüne alınarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL ‘nin düşümü ile eksik kalan 8,50 TL ‘nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır