Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/749 E. 2021/941 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/749 Esas
KARAR NO : 2021/941
DAVA : Cezai Şart Tazminatı
DAVA TARİHİ : 16/08/2018
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, davalılar (Türk Ortaklar/ Hissedarlar) ile müvekkili şirket arasında 2010 tarihli ‘hissedarlar sözleşmesi ” ile 02/06/2016 tarihli “Opsiyon Sözleşmesi” imzalandığını, iş bu sözleşme kapsamında Türk ortakların/ hissedarların haklarının ve yükümlülüklerinin belirlenerek hüküm altına alındığını, söz konusu sözleşmede, Türk ortaklardan “hissedarlar” olarak bahsedildiğini ve Türk ortakları/ hissedarların yükümlülüklerinin sıralandığını, Türk ortaklar/hissedarlar ile müvekkili şirket arasında imzalanan 02/06/2016 tarihli opsiyon sözleşmesinin 7.2 maddesi uyarınca “…” adına yeni bir marka başvurusunda bulunulması halinde Türk ortaklar tarafından söz konusu markanın ana lisans sözleşmesine dahil edilmesine ilişkin gerekli kurumsal işlemlerin yürütülmesinin davalılar tarafından taahhüt edildiğini, marka yönetimi ve stratejisi kapsamında ” …” şirket adına tescilli “…” ibareli markalara ek olarak yeni bir marka başvurusunda bulunulacak olması nedeniyle, davalıların opsiyon sözleşmesinin 7.2 maddesi kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve bu kapsamda yeni marka başvurusuna ilişkin olarak vekaletname çıkarmaları gerektiğini, zira opsiyon sözleşmenini 7. 2 maddesi uyarınca … şirketi adına tescilli … ibareli markalara ek olarak yapılacak marka başvurusuna ilişkin gerekli kurumsal işlemlerin yapılmasının davalıların yükümlülüğünde olduğunu, davalıların iş bu işlemleri yapmaması durumunun 02/06/2016 tarihli opsiyon sözleşmesinin 7.2 hükmüne aykırılık teşkil etmekte olup söz konusu maddenin devamında belirtilen 1.000.000 USD bedelli cezai şartı ödemeleri gerektiğini, müvekkili tarafından keşide edilen … Noterliğinin 31/05/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile tüm hususların davalılara bildirildiğini, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 15 gün içinde … ibaresi ile yapılacak marka başvurusuna ilişkin olarak, ihtarname ekinde ilettikleri vekaletnamenin noterden onaylattırılarak müvekkili şirket adına çıkarılması, aksi takdirde her türlü hukuki yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, bunun üzerine davalılar vekili tarafından … Noterliğinin 18/06/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini, bu ihtarnamenin 9. Maddesinde “öncelikle belirtmek isteriz ki tarafınızca … ibareli yeni bir marka başvurusunda bulunulması hissedarlar sözleşmesi ve opsiyon sözleşmesi uyarınca hukuken mümkün değildir bu yönde bir başvuru ancak … tarafından gerçekleştirilebilecek olup, … yönetim kurulunun bu yönde bir karar alması gerekmektedir. Bu bağlamda tarafınızca atanmış olan yönetim kurulu üyelerinin … Yönetim kurulunun toplanmasına engel teşkil eden eylemlerine son vermeleri sağlanarak … yönetim kurulunda daha önceden yönetim kurulu çağrısı ile günrdeme eklenen ve bilgilerine yer verilen marka başvurusuna ilişkin gündem maddesinin görüşülmesi ve bu konuda bir karar alınması gerekmektedir. Bu sebeple tarafınıza herhangi bir muvafakatname verilmesi mümkün olmadığı gibi tarafınızca da … ibareli herhangi bir marka başvurusunda bulunulması mümkün değildir” denilerek olumsuz yanıt verildiğini, bu ihtarnamede davalıların davacı şirket adına değil … Şirketi adına vekaletname çıkarılmasının talep edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından keşide edilen … Noterliğinin 18/07/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile “…” ibaresi ile yapılacak marka başvurusuna ilişkin olarak ihtarnamenin tebliğinden itibaren 15 iş günü içerisinde ihtarname ekinde ilettikleri ve … Tic. A.Ş’nin imza yetkililerinden … tarafından imzalanan vekaletnamenin davalılarca imzalanarak … şirketi adına vekaletname çıkarılmasının talep edildiğini ve bu işlemlerin yapılmamasının opsiyon sözleşmesinin 7.2 hükmüne aykırılık teşkil edeceği belirtilerek cezai şartın hatırlatıldığını, ancak davalıların ihtarnamede belirtilen hususları kötüniyetli olarak yerine getirmedikleri ve cezai şartı da ödemedikleri belirterek 1.000.000 USD cezai şartın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davayı kabul etmemek kaydı ile … imza yetkilisi konumunda bulunmayan müvekkillerinden … ve … aleyhine bu davanın açılmasının mümkün olmadığını, opsiyon sözleşmesinin 7.2 maddesinin incelenmesi neticesinde yükümlülüğün yerine getirilebilmesi için öncelikle …’ın imza yetkilisi olunması gerektiğini, diğer müvekkilleri açısından da kabul anlamına gelmemek koşuluyla davalılardan … ve …’nun …’ın imza yetkilisi olmadığını, …’ın … Noterliğinin 30/06/2016 tarihli … yevmiye numaralı imza sirküsü de incelendiğinde bu durumun açıkça görüleceğini, davacıların bu davayı açmakta hukuki yararlarının da bulunmadığını , davacının yabancı tüzel kişi olması nedeniyle teminat yatırması gerektiğini, opsiyon sözleşmenin 7.2 maddesinin müvekkilleri tarafından ihlal edilmediğini, …’ın kurucu ortaklarının …, … , …, … ve … tarafından kurulduğunu, bu hususun ticaret sicil gazetesine 01/08/2007 tarihli 6864 Sayılı Yasasının 515. Sayfasında tescil edildiğini, davacı ile Türk ortaklar arasında imzalanan ocak 2010 tarihli hissedar sözleşmesi ile …’ın ortaklık yapısının yeniden düzenlendiğini, 17/05/2011 tarihli … Genel Kurul Toplantısında sermaye arttırımı yapıldığını, davacının %52,9 payının bulunduğunu geri kalan payların ise pay oranları cevap dilekçesinde belirtildiği şekilde kurucu ortaklara ait olduğunu, davacı tarafça gönderilen ihtarname ile … adına yapılması planlanan marka başvurularına ilişkin olarak kendi adına noterden muvafakatname çıkartılmasının talep edildiğini, kendilerince gönderilen cevabi ihtarnamede davacının … adına tek başına bu yönde bir karar alma yetkisinin bulunmadığı, bu sebeple davalılardan … ve ‘nun …’ın imza yetkilileri olmalarından kaynaklanan yetkilerini … Yönetim kurulu tarafından usulüne uygun olarak bu yönde alınan bir karar doğrultusunda kullanılabileceğinin bildirildiğini, bu ihtarname ile davacının hissedarı bulunduğu … adına tek başına herhangi bir marka başvuru kararı almak yetkisinin bulunmadığının bildirilmesine rağmen davacı tarafından gönderilen 18/07/2018 tarihli ihtarname ile tek başına karar aldıkları … ibareli marka başvurularının gerçekleştirilmesi için … A.Ş’ne … imza yetkilisi sıfatıyla vekaletname verilmesinin talep edildiğini, yukarıda açıklandığı üzere davacının … yönetim kurulu adına karar alamayacağını, … adına karar alma yetkisinin 6102 Sayılı TTK’ya göre … yönetim kuruluna ait olduğunu, TTK 374. Maddesinde “yönetim kurulu ve kendisine bırakılan alanda yönetim , kanun ve esas sözleşme uyarınca genel kurulun yetkisinde bırakılmış olanlar dışında, şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir” denildiğini, bu nedenle sadece hissedar olan davacının … adına herhangi bir marka başvurusunda bulunma kararı alma yetkisinin bulunmadığını, … yönetim kurulu tarafından alınan kararın söz konusu olmadığını, müvekkilleri tarafından gönderilen 18/06/2018 tarihli ihtarname ile davacı tarafından atanan … yönetim kurulu üyelerine defalarca yapılan yönetim kurulu toplantısı çağrılarına yersiz gerekçelerle iştirak edilmemesine rağmen bu davanın açılmış olmasının kötüniyetli olduğunu, … yönetim kurulu başkanı sıfatıyla … tarafından, davacı tarafından atanan yönetim kurulu üyeleri olan …’a 10/05/2018 tarihli çağrı mektubu ile 22/05/2018 tarihinde şirket merkezinde gerçekleştirilecek yönetim kurulunun çağrısının yapıldığını, … tarafından gönderilen 19/05/2018 tarihli yazı ile mesnetsiz gerekçelerle yönetim kurulu toplantısına katılmayacağının bildirildiğini, ayrıca bu kişinin 6102 Sayılı TTK gereğince yönetim kurulu toplantısı çağrı yapma yetkisi olmamasına rağmen 19/06/2018 tarihinde Birleşik Krallıkta bir yönetim kurulu toplantısını gerçekleştirilmesinin talep ettiğini, bu çağrının yasaya aykırı olduğunun bildirildiğini, görüldüğü üzere davacı tarafından atanan yönetim kurulu üyeleri tarafından … yönetim kurulunun toplanmasının engellendiğini, … esas sözleşmesi uyarınca, … adına vekalet verilebilmesi için yönetim kurulu alınması gerektiğni, ana sözleşmenin 7. Maddesinin vi bendinde “vekaletname çıkarılması ve mevcutların tadil edilmesi” nin yönetim kurulunun kararına bağlı olduğunun açıkça vurgulandığını, esas sözleşmenin ortaklar ve 3.kişiler bakımından bağlayıcı olduğunu, bu konudaki davacı iddialarının ana sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, müvekkillerinin ana sözleşmeye aykırı hareket etmesi halinde kanunen …’a karşı şahsi sorumluluklarının doğacağının aşikar olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, sözleşmeye aykırılık iddiasıyla açılan cezai şart tazminine ilişkindir.
DELİLLER : Hissedarlar sözleşmesi, opsiyon sözleşmesi, ihtarnameler, …….A.Ş’nin sicil kaydı- ana sözleşmesi, bilirkişi incelemesi.
2010 tarihli hissedarlar sözleşmesi incelendiğinde, …, …, …, … ve …’dan “hissedarlar” olarak, davacı şirketten “Kerten” olarak … A.Ş’den “şirket” olarak bahsedildiği bunların sözleşmenin tarafı olduğu, Kerten’in şirketin sermayesinin ve oy haklarının %50,4’üne sahip olduğu, bu sözleşmenin amacının 2.1 maddede “diğer hususların yanı sıra , şirkette yönetim kurulunun oluşumu, oy kullanma şartları, hisse devir kısıtlamaları ile herhangi bir tarafın iş bu sözleşme kapsamsında sahip olabileceği diğer belirli hak ve kanun yollarının belirlenmesi ile, tarafların şirket hissedarı olarak birbirlerine karşı hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir” olarak tanımlandığı, 4.5.1 maddesinde şirket işlerinin genel kurul tarafından seçilecek yönetim kurulunca yapılacağı, akabinde yönetim kurulu seçiminin nasıl yapılacağına ilişkin 4.5.2 maddede düzenleme olduğu görülmüştür.
02/06/2016 tarihli opsiyon ve koşullu tadil anlaşması incelendiğinde, sözleşmenin davacı , davalılar ……A.Ş, … a.Ş, … A.Ş, … A.Ş arasında imzalandığı, ön söz olarak davacı, davalılar ve … arasında 2010 yılında , …’ın işletiminde uyulacak kuralları, işletilmesi ve birbirlerine karşı olan hak ve yükümlülüklerinin hissedarlık sözleşmesinin imzalandığının vurgulandığı, sözleşmenin 7.2 maddesinde “Türk ortaklar, …’ın imza yetkilileri sıfatıyla, …’ın apart, otel, rezidance projeleri ile büyük ölçüde konut ve/veya konaklama unsurlarını içeren diğer projeler bakımından “…” ile ilişkili yeni markaların tescili amacıyla Türk Patent Enstitüsüne başvurulması amacıyla gerekli kurumsal (…) işlemleri yapmayı kabul ve taahhüt ederler. Şüpheye mahal vermemek adına, herhangi bir başvurunun Türk Patent Enstütisi tarafından reddedilmesi veya yasal işlem yoluyla 3. Şahıslar tarafından engellenmesi durumunda , Türk ortaklar kerten gurubuna karşı herhangi bir yükümlülük altında olmazlar. Türk ortaklar, …’ın imza yetkilileri sıfatıyla, …’ı bu yeni tescil edilen markayı ilgili ana lisans anlaşmalarına dahil etmesini sağlamak için gerekli kurumsal işlemleri yapmayı kabul ve taahhüt ederler. İş bu maddedeki yükümlülüklerini ihlal etmeleri halinde Türk ortaklar müştereken ve müteselsilen Induco’ya 1.000.000 USD tutarında cezai şart bedeli ödemekle yükümlü olacaklardır” denildiği görülmüştür.
… Yatırım….A.Ş’nin son sicil kaydı alınarak incelendiğinde yönetim kurulunun … , …, …’dan oluştuğu, yetkililerin ise … (müştereken) , … (müştereken), … (ikinci derece imza)den oluştuğu tespit edilmiştir. Bu şirketin ana sözleşmesi alınıp incelendiğinde, şirketin işleri ve idaresinin genel kurul tarafından TTK hükümlerine uygun olarak seçilecek 3 veya 5 üyeden oluşan bir yönetim kurulu tarafından yürütüleceği, yönetim kurulu 3 üyeden oluştuğu takdirde birinin A grubu pay sahiplerini birini B grubu pay sahiplerinin belirlediği adaylar arasında seçileceği, 3. Yönetim kurulu üyesinin ise A grubu ve B grubu pay sahipleri tarafından birlikte seçileceği maddede belirtildiği, ana sözleşmenin 7/b/vi maddesi gereğince vekaletname çıkarılması ve mevcutların tadil edilmesinin de yönetim kurulu kararına bağlı olduğu tespit edilmiştir.
Dava dilekçesinde ve cevap dilekçesinde bahsi geçen noter ihtarnameleri alınarak dosyaya bırakılmıştır.
… A.Ş yönetim kurulu başkanı sıfatıyla … tarafından, şirketin yönetim kurulunun toplantıya çağrılması talebine, (cevap dilekçesi ekinde ek-15) davacı tarafından seçilen yönetim kurulu üyesi olan … tarafından verilen cevabın cevap dilekçesi ekinde Delil 16 olarak sunulduğu, 19/05/2018 tarihli cevapta, davacı tarafın … Sermayesini temsil eden payların %50,4 B grubu pay sahibi olduğu, A grubu pay sahipleri/Türk ortakların ise davalılar ile dava dışı …’a ait olduğu belirtilerek yönetim kurulu toplantısına belirttiği nedenlerden ötürü katılmayacağını belirterek yönetim kurulu toplantısının 19/06/2018 tarihide adresini vermiş olduğu Birleşik Krallıkta yapılmasını istediği görülmüştür.
Dosya mahkememizce resen seçilin bir finans uzmanı ve şirketler hukuku alınında uzman bilirkişiye tevdi edilerek cezai şart talebi şartının oluşup olmadığı, oluşmuş ise talep edilen cezai şartın davalıların ekonomik mahfına sebep olup olmayacağı hususunun tespiti hususunda rapor tanzin edilmesi istenmiştir. Alınan rapor ve ek rapor hüküm vermeye yeterli , gerekçeli ve denetime elverişlidir. İş bu dava ile , davalılar , davacı ayrıca … A.Ş arasında imzalanan opsiyon ve koşullu tadil anlaşmasının 7.2 maddesinin davalılar tarafından ihlal edildiği iddiasıyla cezai şart talep edildiği, davalılar ve davacının … A.Ş’nin ortakları olup davalılardan “Türk ortaklar” olarak bahsedildiği, sözleşmenin 7. 2 maddesinde “Türk ortaklar, …’ın imza yetkilileri sıfatıyla, …’ın apart, otel, rezidance projeleri ile büyük ölçüde konut ve/veya konaklama unsurlarını içeren diğer projeler bakımından “…” ile ilişkili yeni markaların tescili amacıyla Türk Patent Enstitüsüne başvurulması amacıyla gerekli kurumsal (…) işlemleri yapmayı kabul ve taahhüt ederler. Şüpheye mahal vermemek adına, herhangi bir başvurunun Türk Patent Enstütisi tarafından reddedilmesi veya yasal işlem yoluyla 3. Şahıslar tarafından engellenmesi durumunda , Türk ortaklar kerten gurubuna karşı herhangi bir yükümlülük altında olmazlar. Türk ortaklar, …’ın imza yetkilileri sıfatıyla, …’ı bu yeni tescil edilen markayı ilgili ana lisans anlaşmalarına dahil etmesini sağlamak için gerekli kurumsal işlemleri yapmayı kabul ve taahhüt ederler. İş bu maddedeki yükümlülüklerini ihlal etmeleri halinde Türk ortaklar müştereken ve müteselsilen Induco’ya 1.000.000 USD tutarında cezai şart bedeli ödemekle yükümlü olacaklardır” denilmekte olup, yine sözleşmenin tanımlar başlıklı 1.2 maddesinde markanın tanımının yapıldığını, sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca, …’ın imza yetkilileri olan Türk ortaklar (davalılar) … A.Ş’nin projeleri bakımından … ile ilişkili yeni markanın tescili için Türk Patent Enstitüsüne başvurulması amacıyla … A.Ş ne ilişkin işlemleri yapmayı kabul ve taahhüt ettikleri, Türk ortakların yani davalıların “yeni markanın tescili amacıyla Türk Patent Enstitüsüne başvurulması amacıyla gerekli kurumsal “…” işlemleri yapma” şeklinde belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeleri için öncelikle … A.Ş’nin sözleşmenin 1.2 maddesinde tanımladığı şekli ile yeni bir marka yaratma ve bu markayı tescil ettirme yönündeki iradesinin ortaya koyması gerektiği, bu iradenin oluşmasından sonra … A.Ş’nin temsile yetkili Türk ortakların sözleşmenin 7. 2 maddesinde belirlendiği gibi markanın tescili için Türk Patent nezdindeki … A.Ş’nin temsilen gerekli işlemleri yapabileceklerini, TTK 365. Ve 374/1 Maddesine göre Anonim şirketlerde yönetim yetkisi yönetim kuruluna ait olduğunu, TTK’nın bu düzenlemesi uyarınca … A.Ş’nin tüzel kişiliğinin yeni bir marka yaratma ve bunu tescil edilmesi konusunda iradesini oluşturmaya yetkili organının … A.Ş yönetim kurulu olduğu, buna karşı dava dosyasında … A.Ş yönetim kurulu tarafından yeni bir marka oluşturma ve bu markanın ne olacağı konusunda alınmış bir kararının bulunmadığını … yönetim kurulunca yeni marka oluşturulması ve tescil edilmesi konusunda bir karar alınmış olsa bile bu işlemlerin Türk Patent nezdinde ancak … A.Ş tarafından düzenlenecek bir vekaletname ile yapılabileceği, davacı tarafından gönderilen 18/07/2018 tarihli ihtarnamede … A.Ş’nin imza yetklilerinden … tarafından imzalanan vekaletnamenin davalı Türk ortaklar tarafından imzalanarak … A.Ş adına vekaletname çıkarılması talep edilmiş ise de … A.Ş’nin 7 maddesi uyarınca vekaletname çıkarılması ve mevcutlarının tadil edilmesi … A.Ş nin yönetim kurulunun yapacağı toplantıda B grubu pay sahiplerinin aday gösterdiği üyenin toplantıda hazır bulunup karar lehinde oy kullanmış olması zorunludur. Bir başka ifadeyle … A.Ş’nin vekaletname çıkarması için yönetim kurulunun bu konuda karar alması gerekmektedir, bu konuda alınmış bir yönetim kurulu kararı yoktur, yönetim kurulu kararı olmadan düzenlenen vekaletnamenin davalılarca imzalanmaması sözleşmenin 7.2 maddesine aykırılık oluşturmaz.
Toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporu ve ek rapor doğrultusunda , yukarıda da açıklandığı üzere … A.Ş ‘nin yönetim kurulu tarafından marka ve vekaletname konusunda alınmış bir karar olmadığından ayrıca … A.Ş’nin yönetim kurulu sıfatıyla davalı … tarafından yönetim kurulu toplantıya çağrılmış ise de davacı tarafından seçilen yönetim kurulu üyesinin toplantıya katılamayacağını belirtmesi ve toplantının Birleşik Krallıkta yapılması istemesi hususu da birlikte değerlendirildiğinde, davalıların eylemlerinin opsiyon sözleşmesinin 7.2 maddesinin ihlali niteliği taşımadığından davacının davasının aşağıdaki şekilde reddine karar vermek gerekmiştir. Dava tarihinde 1 USD’nin Merkez Bankasına göre Efektif satış fiyatı 5.8174 olduğundan vekalet ücreti hesabında bu miktar esas alınmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden 146.799,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan 141,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 59,30 TL maktu karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 104.787,54 TL’den mahsubu ile fazla alınan 104.728,24 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/12/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır