Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/745 E. 2019/1100 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/745 Esas
KARAR NO : 2019/1100
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali İstemli
DAVA TARİHİ : 15/08/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile müvekkilinin davalı şirkette azınlık pay sahibi olduğunu, çoğunluk pay sahibinin azınlığın haklarını kısıtlayıcı ve zarar verici şekilde şirketi yönettiğini, 21/06/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 4. Gündem maddesinde alınan sermaye arttırım kararının TTK, ilgili yönetmeliklere ve dürüstlük kuralını aykırı olması nedeniyle iptali gerektiğini, dava konusu genel kurul kararı ile şirketin sermayesinin 3.750.000,00 TL’den 9.500.000,00 TL’ye yükseltilmesine karar verildiğini, arttırılan sermayenin 2.900.000,00 TL’lik kısmının şirket iç kaynaklarından karşılanacağını, bakiye 2.850.000,00 TL’nin ise nakden arttırıldığını, görüldüğü üzere şirket iç kaynaklarından sermaye arttırımı ile eş zamanlı olarak nakit taahhüdü ile sermaye arttırım yoluna gidildiğini, kararın dayanağı bilanço ve raporun toplantıda pay sahiplerine talep edilmesine rağmen verilmediğini, yeminli mali müşavir raporuna göre sermayeye ilave edilebilecek iç kaynaklar toplamanın 2.954.701,61 TL olarak belirlenmesine rağmen şirketin bu tutarın 2.900.000,00 TL sini iç kaynak arttırımında kullandığını, dolayısıyla mevzuatın sermayeye eklenmesine izin verdiği fonların tamamının kullanılmadığını, alınan kararın TTK 462/3. Maddesine aykırı olduğunu, şirketin iç kaynaklarından yapılan sermaye arttırımını dayandığı 2017 bilançosunun genel kurul tarafından onaylanmadığını, onaylanmayan bilanço ile iç kaynaktan sermaye arttırımı yapılmasının mevzuata aykırı olduğunu, şirketin 2016 ve 2017 yılı karlarının kullanım şeklinin genel kurulda karara bağlanmadan bu dönem karlarının sermayeye eklenmesinin kanuna aykırı olduğunu yine sermayeye eklenmesi mümkün fonların tamamının sermayeye dönüştürülmeden farklı tutarda nakit taahhüdü yoluyla arttırım kararı alınmasının da TTK 462/3’e aykırı olduğunu, iç kaynaklardan kullanılan tutarlar ile nakit taahhüdünün farklı olmasının açıkça TTK 462/3 e aykırılık teşkil ettiğini, arttırım kararına gösterilen gerekçelerin rasyonel olmadığını, amacın sadece azınlık pay sahiplerine zarar vermek olduğunu belirterek 21/06/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının 4.gündem maddesi ile alınan kararı yasa ve dürüstlük kuralına aykırı olması gereğince TTK 445. Maddesi gereğince iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın kötüniyetli olduğunu, sermaye arttırım kararının kanuna uygun olarak yapıldığını, davalı şirketin 13 yıldan beri yani 2005 yılından beri arttırılmamış bulunan 3.750.000,00 TL tutarındaki sermayesinin bir taraftan şirket iç varlıklarından arttırarak pay sahiplerinin mevcut paylarının bedelsiz paylarla %77,33 miktarında yükselttiğini, mali müşavir raporuna göre 2.954.701,61 TL olan kullanılabilir iç kaynağın 2.900.000,00 TL’sinin sermayeye dönüştürüldüğünü cüzi miktarda kalan 54.701,61 TL’nin geçici olarak bilançoda muhafaza edildiğini daha sonrada 01/08/2018 tarihli olağanüstü genel kurulda pay sahiplerine dağıtıldığını, davacının TTK 462/2 fıkrasını yanlış yorumladığını, genel kurulda TTK 462/2’nin 1.cümlesinin değil 2.cümlesinin uygulandığını, davacının tüm iddialarının dayanaksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava davalı şirketin 21/06/2018 tarihinde yapılan Olağan Üstü Genel Kurul Toplantısının 4. Gündem maddesinde alınan sermaye arttırım kararının iptali talebine ilişkindir.
DELİLLER: Davalı şirkete ait sicil kaydı, ilgili genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli, davalı şirkete ait ticari defter ve belgeler, bilirkişi incelemesi.
Davalı şirketin sicil kaydı alınıp incelendiğinde merkez adresi itibariyle mahkememiz yetkilidir. Olağanüstü genel kurul toplantısı 21/06/2018 tarihinde yapılmış olup iptal davası 15/08/2018 tarihinde süresinde açılmıştır.
İlgili toplantısının 4 nolu gündem maddesi incelendiğinde şirketin esas sermayesinin 3.750.000,00 TL’den 9.500.000,00 TL’ye çıkartıldığı, bu miktarın 2.900.000,00 TL’sinin iç kaynaklardan, 2.850.000,00 TL’sinin nakit sermaye artışı ile karşılanacağı İlker Kalakullukçu’nun karara karşı olumsuz oy kullandığı ve muhalefetin genel kurul toplantı tutanağına yazdırdığı görülmüştür.
Taraflar gösterilen tüm deliler toplanarak dosyaya bırakılmış, davalı şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor tanzim etmeleri istenilmiş ve hazırlanan rapor dosyaya bırakılmıştır. Bilirkişilerce davalı şirketin bilançosu incelenmiş ve dosyada yer alan 08/05/2018 tarihli yeminli mali müşavirin özel tespit raporunun sonuç bölümünde belirtilen 4.318.000,93 TL değerindeki olağanüstü yedeklerin, 2.311,57 TL değerindeki kar yedeklerini ve 2.948.071,11 TL değerindeki geçmiş yıl karlarının sermayeye ilave edilebileceğini görüşünün şirketin bilançosuyla uyumlu olduğu sonucuna varıldığı, şirketin 2015-2016 ve2017 yıllarında kar elde ettiği ancak 2018 yılı sonunda faaliyet karı olmasına rağmen diğer işlemlerde özellikle kambiyo zararından dolayı zarar ile kapattığı, banka kredi borçlarının ve ortaklara olan borçlanmanın artarak devam ettiği bu nedenle sermaye artışının gerekli olduğu sonucu belirtilmiştir.
TTK 445. Maddesinde ” 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” denilmektedir.
TTK 462. Maddesinde ” Esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler ile kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımları ve mevzuatın bilançoya konulmasına ve sermayeye eklenmesine izin verdiği fonlar sermayeye dönüştürülerek sermaye iç kaynaklardan artırılabilir.
Sermayenin artırılan kısmını, iç kaynaklardan karşılayan tutarın şirket bünyesinde gerçekten varolduğu, onaylanmış yıllık bilanço ve yönetim kurulunun[1] vereceği açık ve yazılı bir beyanla doğrulanır. Bilanço tarihinin üzerinden altı aydan fazla zaman geçmiş olduğu takdirde, yeni bir bilanço çıkarılması ve bunun yönetim kurulu[2] tarafından onaylanmış olması şarttır.
Bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunması hâlinde, bu fonlar sermayeye dönüştürülmeden, sermaye taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırılamaz. Hem bu fonların sermayeye dönüştürülmesi hem de aynı zamanda ve aynı oranda sermayenin taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırılabilir. Artırım genel kurul veya yönetim kurulu kararının ve esas sözleşmenin ilgili maddelerinin değişik şeklinin tescili ile kesinleşir. Tescil ile o anda mevcut pay sahipleri mevcut paylarının sermayeye oranına göre bedelsiz payları kendiliğinden iktisap ederler. Bedelsiz paylar üzerindeki hak kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz; bu haktan vazgeçilemez.” denilmektedir.
TTK 462. Maddesine göre anonim şirketlerde sermaye arttırımının hem iç kaynaklarda hem de sermaye taahhüt yoluyla arttırılabilmesi için, bilançoda sermayeye eklenecek fon bulunması halinde bu fonlar sermayeye dönüştürülmeden sermayenin taahhüt yoluyla arttırılamayacağı, fonlar ile birlikte taahhüt yoluyla sermaye arttırılacak ise aynı oranda sermaye taahhüdünde bulunulması gerektiği anlaşılmaktadır. Davalı şirketin sermaye arttırımında kullanabileceği iç kaynaklar toplamı yeminli mali müşavirlik özel tespit raporunda belirtildiği gibi 2.954.701,61 TL olup bu iç kaynağın tamamını sermaye arttırımında kullanılmadığı 2.900.000,00 TL’lik kısmının kullanıldığı ayrıca yine TTK 462. Maddeye göre taahhüt yoluyla arttırılması istenilen kısmında aynı oranda olması gerekirken arttırılacak kısmın maddeye aykırı olarak 2.800.000,00 TL olarak ön görüldüğü raporda belirtilmiştir. Ayrıca dava konusu genel kurulda arttırıma esas alınan bilançonun her ne kadar 2017 yılı sonu bilançosu olduğu belirtilmiş ise de genel kuruldaki bazı ifadelerden 31 Ocak 2018 tarihli ara bilanço olduğunun tespit edildiğini, TTK 462/2 maddesinde ” sermayenin artırılan kısmını, iç kaynaklardan karşılayan tutarın şirket bünyesinde gerçekten var olduğu, onaylanmış yıllık bilanço ve yönetim kurulunun verdiği açık ve yazılı bir beyanla doğrulanır. Bilanço tarihinin üzerinden 6 aydan fazla zaman geçmiş olduğu takdirde, yeni bir bilanço çıkarılması ve bunun yönetim kurulu tarafından onaylanmış olması şarttır” hükmü ile TTK’nın 409/1.maddesindeki “genel kurullar olağan ve olağanüstü toplanır, olağan toplantı her faaliyet dönemi sonundan itibaren 3 ay içinde yapılır” hükmü, TTK 514/1.maddesindeki ” yönetim kurulu, geçmiş hesap dönemine ait Türkiye Muhasebe Standartlarında ön görülmüş olan finansal tablolarını, eklerini ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun, bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk 3 ayı içinde hazırlar ve genel kurula sunar” hükümleri birlikte değerlendirildiğinde 21/06/2018 tarihli olağanüstü genel kurul öncesi, 31 Mart 2018 tarihine kadar 2017 yılı sonu bilançosunun genel kurulda onaylanması sonrasında da 21/06/2018 tarihinde üzerinden 6 ay geçmediğinden 31/11/2017 tarihli genel kurulca onaylı bilanço üzerinden sermaye artırım kararı alınması gerektiği halde bu şeklide davranılmadığı, dava konusu genel kurulda 31/01/2018 ara bilançosu dikkate alınarak sermaye artırım kararı yapıldığı bu durumun TTK 462/2.maddesi hükmüne aykırı olmadığı bildirilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu genel kurulun 4 nolu gündem maddesi ile alınan sermaye artırım kararının TTK 462/3.maddesine aykırı olduğu, iç kaynaklar toplamının 2.954.701,61TL olmasına rağmen tamamının sermaye artırımında kullanılmadığı yine aynı maddeye göre taahhüt yolu ile artırılması ile istenen kısmın aynı miktarda olmasına rağmen bu kısmın 2.850.000,00TL olarak ön görüldüğü, 2017 tarihli yıl sonu bilançosuna göre 31/01/2018 tarihli ara bilanço dikkate alınarak sermaye artırım kararı alındığından alınan kararın kanuna aykırı olması nedeni ile aşağıdaki şekilde iptaline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davacının davasının kabulü ile;
Davalı şirketin 21/06/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 4 nolu gündem maddesine ilişkin sermaye artırım kararının iptaline,
2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden 2.725,00TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 71,80 TL ilk masraf, 2.400,00TL bilirkişi ücreti, 254,20 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.726,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
5-Bu dava sebebi ile 44,40TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 35,90TL nin mahsubu ile kalan 8,50TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/12/2019

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır