Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/699 E. 2018/1120 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/699
KARAR NO : 2018/1120

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 05/09/2013
KARAR TARİHİ : 18/10/2018

DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile,
Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi uyarınca davalı adına kayıtlı taşınmazda müvekkili şirket lehine 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, Rekabet Kurumu düzenlemeleri nedeniyle intifa hakkının öngörülen süreden önce sonlandırıldığını, sözleşmenin geçersiz kılındığı 09/06/2013 tarihinden sonrası için davalı açısından ödenen intifa ve kalıcı teknik yatırım bedellerinin sebepsiz zenginleşmeye yol açtığını, denkleştirici adalet ilkesi gereği intifa hakkı için ödenen bedelin ve teknik yatırım bedelinin sözleşmenin geçersiz kılındığı süreye tekabül eden kısmının güncelleştirilmiş değerinin iadesi gerektiğini iddia ederek, toplam 978.841,00 TL’nin 12/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, intifa bedelinin istasyonun geliştirilmesine sarf edildiğini, müvekkiline teknik yatırım bedeli adı altında bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin iyiniyetli sebepsiz zenginleşen olarak iade anında elinde olanı iade ile mükellef olup, müvekkilinin elinde iadeye konu bir para bulunmadığını, aksi kanaatle hesaplanacak iade edilecek intifa bedelinden, davacının bilgisi dahilinde önceki bayilik sözleşmesinin feshi nedeniyle dava dışı … A.Ş.’ne ödenen 135.700 TL kar mahrumiyeti ile ödenen intifa bedeli sebebi ile davalının ödediği kurumlar vergisinin ve davacının yeni dönemle ilgili bayilik anlaşması yapıp yapmama konusunda net tavır sergilememesi nedeniyle davalının 21/06/2013 – 12/09/2013 tarihleri arasında akaryakıt satmaması nedeniyle uğradığı 150.000 TL’lik zararın düşülmesi gerektiğini, sebepsiz zenginleşmede dava tarihinden önceki dönem için faiz talep edilmesinin ve güncellenmiş değer isteminin mümkün olmadığını ayrıca davacı tarafça nakde çevrilen teminat mektubu bedeli 150.000 TL’nin de davacı talebinden mahsubu gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava , Dava, taraflar arasında aktedilen bayilik sözleşmesi kapsamında sözleşmenin Rekabet kurulunun 2002/2 tebliğ uyarınca sözleşmenin 5 yılı aşkın sürelerinin geçersiz hale gelmesi nedeniyle sözleşmenin 5 yılı aşan kısmına ilişkin ödenen intifa bedeli ve kalıcı yatırım bedelinin güncellenmiş değerinin faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, intifanın terkin tarihi olan 16/08/2013 tarihinden başlamak üzere kullanılmayan süreye denk gelen ve iadesi gereken intifa bedeli tutarı KDV hariç 1.221.038,71 TL olup, davacı talebinin 906.672 TL olduğu, bu miktarın davalı tarafın iyi niyetli sebepsiz zenginleşen olması hususuda dikkate alınarak davalının daha önce temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili gerektiği, bayilik sözleşmesi gereğince verilen teminat mektubunun intifa sözleşmesince verilen bedelden mahsup edilme olanağı olmadığı, davalının bu bedeli talep edebilmesi için bayilik sözleşmesinden davacıya hiçbir borcunun kalmadığını ispat etmesi gerektiği, bu yönde dosyaya delil sunulmadığı ayrıca bayilik sözleşmesinin 5/d maddesinde söz konusu teminat senedinin şirket tarafından bayiye verilecek kredi için verileceğinin hükme bağlandığı, henüz kredi borcunun ödenmesine devam edildiğinden çözdürülen teminat mektubu bedelinin mahsubunun mümkün görülmediği, davalı tarafından davacı ile sözleşme yapmak amacıyla daha önceki dağıtım şirketine ödemek zorunda kaldığı kar mahrumiyetini davacıdan tahsilini haklı kılacak sözleşmede hüküm olmadığı gibi davalı tarafın kendi isteği ile önceki sözleşmesini bitirerek davacı ile sözleşme imzalamasından dolayı mahsup talebinde haklı olmadığı, davalının 150.000 TL’lik zarara uğradığına ilişkin iddiasını kanıtlar delil sunmadığı ayrıca sözleşme serbestisi ilkesince davacının tekrar bayilik sözleşmesi yapıp yapmamakta serbest olduğu, davalı tarafın intifa parasını peşin olarak kullandığı hususu da değerlendirildiğinde kurumlar vergisi mahsubu isteminin dikkate alınmadığı, davacı tarafın verilen süreye rağmen sabit ve teknik yatırımlarla ilgili delil ve belge sunamadığından davacı tarafın sabit yatırım bedeline ilişkin talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 16.02/2017 tarih ve … Esas … karar sayılı ilamı ile ” Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,” karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunmuş Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 02/7/2018 tarih ve … esas … sayılı ilamı ile ” Davacı vekili, 12.06.2018 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiğinden ve vekaletnamesinde davadan feragate yetkisi bulunduğu anlaşıldığından, vaki feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulması ” karar verilmiştir.
Davacı şirketin vekille verdiği vekaletnamenin tetkikinde , … Noterliğinin 09/11/2015 tarih ve … yevmiye nolu vekaletnamede vekilin feragate yetkili olduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMKnun 307.maddesine göre; feragat davacının, talep sonucundan kısmen veya tamemen vazgeçmesidir. Aynı kanunun 309. Maddesine göre de, feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragatın hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir.
Yukarıda değinilen yasa hükümleri gereği, vaki feragat nedeni ile davanın reddi gerekir. O halde, aşağıdaki hükmün tesisi uygundur.
HÜKÜM : Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı masraf ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Kullanılmayan gider avansının yatıran davacı tarafa iadesine ,
5-Davalı tarafından 45.190,51 TL bakiye ilam harcı yatırılmış ise istek halinde yatıran davalıya iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 35,90 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 61.934,76 TL den mahsubu ile fazla alınan 61.898,86 TL nin davacı tarafa iadesine ,
Davacı vekilinin yokluğunda davalı veiklinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/10/2018

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır