Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/68 E. 2021/80 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/68 Esas
KARAR NO : 2021/80
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/01/2018
KARAR TARİHİ : 01/02/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı sigorta şirketinin 31.493,00 TL tazminat ödediği, bu nedenle şirketin sorumluluğunun kalmadığını iddia ettiği, ödenen tazminatın çok düşük olduğu, ödenmesi gereken miktar ile aradaki farkın fahiş olacağının açık olduğu, 13.08.2015 günü saat 22:30’da kimliği tespit edilemeyen sürücünün, plakası tespit edilemeyen motosiklet ile … İli … İlçesi … Mahallesi … . nolu sokak üzerinde seyir halindeyken, … Apartmanı önüne yaklaştığı esnada, ön ilerisinde aynı istikamette yolun sol tarafında yürümekte olan 1996 doğumlu …’ a arkadan çarpması sonucu yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, müvekkilinin kazada ağır bir şekilde yaralandığı, kazaya neden olan motosikletin plakası tespit edilmemiş olmasından dolayı, müvekkilin ve zarar verenin kusur durumu dikkate alınarak, …ndan, maddi tazminat talep edildiği, açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenlerden dolayı, haklı davanın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkilinin zararının (sürekli ve geçici iş göremezlik) değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere, asgari 200 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi” arz ve talep edilmiştir.
21/09/2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Davacının sürekli maluliyet iş gücü tazminatı ve geçici iş göremezlik zarar kaybı tazminatı dava değerini arttırdıkları kısım ile dava dilekçesinde talep ettikleri 1.000,00 tl miktarın birleştirilmesi sonucu 47.866,82 TL artırılmak üzere toplam 48.866,82 TL’nin …n’ dan dava tarihi olan 22/01/2018 tarihinden itibaren, yasal faizi ile birlikte alınarak ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “13.08.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının malul kaldığı, poliçelerden dolayı sorumluluğunun, davacının kusuru oranında olmak üzere, yaralanma ve sürekli sakatlık halinde olay tarihi itibariyle kişi başı azami 310.000,00-TL ile sınırlı olduğu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığı, kaza tarihi itibarı ile 01.06.2015 tarihinden sonra gerçekleşmiş kazalar için açılmış olan davalarda, ZMMS sigortası yeni genel şartlarının uygulanması gerektiği, söz konusu kaza neticesinde malul kalan davacı tarafından, müvekkil şirketin yaptığı maluliyet ödemesinin eksik olduğu iddiası ile dava açıldığı, haksız ve mesnetsiz şekilde açılan davanın reddi gerektiği, müvekkil kurumun, başvuru sahibine ibraname mukabilinde ödemede bulunarak kazadan kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirmiş olduğu, başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığı, 13.09.2016 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın, davacıya çarpması neticesinde daimi maluliyeti oluştuğu belirtilerek müvekkil kuruma yapılan tazminat başvurusu üzerine … no.lu hasar dosyası açıldığı, başvuru sahibinin/davacının %17 olarak tespit olunan maluliyet oranı ile tespiti sağlanamayan çarpan araç sürücüsünün %35 kusur oranı ile yapılan tazminat hesabında başvuru sahibinin/davacının maluliyetinden kaynaklı zararının 31.493,00- TL olduğunun tespit edildiği ve 02.12.2016 tarihinde davacıya ödendiği, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket faizden, dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğu, izah edilen sebeplerle; herhangi bir sorumluluğu kalmamış olan müvekkil şirket için davanın reddine, Sayın Mahkemenin aksine kanaatte bulunması halinde; haksız açılan davanın tümden reddine, poliçe teminatına girmeyen kazanç kaybı, tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, avans faiz talebinin reddi ile dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmili” arz ve talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 13.08.2015 günü saat:22.30 sıralarında kimliği tespit edilemeyen sürücünün sevk ve idaresindeki plakası tespit edilemeyen motosikleti ile Şanlıurfa İli, … İlçesi, … (Krokide … olarak yazıldığı) Sokak üzerinde seyir halindeyken, … Apartmanı önüne geldiğinde, gidişe göre yolun sol tarafından yol boyu yürümekte olan yaya …’a arkadan çarptığı (yayanın kendi beyanına göre) ve olay yerini terk etmesi neticesinde, dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, meydana gelen kaza sonucu maluliyet nedeni ile açılan maddi tazminat davasıdır.
Deliller; bilirkişi incelemesi, Adli Tıp Kurumu’nun 26/02/2020 tarihli raporu,
Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, 26/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Bu kazanın oluşumunda Yaya …’ın; Karayolları Trafik Kanununun 68.maddesinin c) fıkrası ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 95.maddesinin d) fıkrası ve 138.maddesinin c) fıkrasını ihlal ederek; Kendisi, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olarak Karayolları Trafik Kanununda ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk ve yükümlülüklere uymak ve zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunurken, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmamak, kendi can güvenliğine dikkat etmek ve tedbirli olmak zorunda olduğu halde; Dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, Şanlıurfa İli, … İlçesi, … (Krokide … olarak yazıldığı) Sokak üzerinde 13.08.2015 günü saat:22.30 sıralarında taşıt yolunun sol tarafında yürürken, … Apartmanı önüne geldiğinde kimliği tespit edilemeyen sürücünün sevk ve idaresindeki plakası tespit edilemeyen motosikletin, kendi beyanına göre arkadan çarpması ve olay yerini terk etmesi suretiyle dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, bu durumda, trafik kazasına sebebiyet veren ilk harekette bulunduğu, saat:22.30 sıralarında hava karanlık iken, trafik kazasına karışan motosiklet arkasından gelmesine rağmen, trafik kazasını önlemeye yönelik tedbir almadığı, özensiz ve dikkatsiz hareket ettiği ve kendi güvenliğini sağlamadan, taşıt yolu içinde, kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde yürüdüğü esnada, arkasından gelen plakası alınamayan ve sürücüsü belli olmayan motosikletin kendisine çarptığı anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında, % 60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, Plakası tespit edilemeyen aracın, kimliği belirsiz sürücüsünün; Karayolları Trafik Kanununun, 46.maddesinin a) fıkrası, 47.maddesinin d) fıkrası ile 52.maddesinin b) fıkrasını ve 81.maddesinin d) fıkrasını ihlal ederek; Meskun mahalde taşıt yolunda araç ile seyir halindeyken, dikkatli ve tedbirli olmak, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve Yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak ve aracının hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak ve karıştığı trafik kazasını yetkililere bildirmek zorunda olduğu halde; Sevk ve idaresindeki plakası tespit edilemeyen motosiklet ile Şanlıurfa İli, … İlçesi, … (Krokide … olarak yazıldığı) sokak üzerinde seyir halindeyken … Apartmanı önüne geldiğinde, (yayanın kendi beyanına göre) gidişe göre yolun sol tarafında yol boyu yürümekte olan yaya …’a arkadan çarpması sonucu, dava konusu Trafik kazasının meydana geldiği, bu durumda meskun mahalde araç ile seyrine özen göstermediği, aracının hızını yol ve mevcut trafik şartlarına uydurmadığı, kontrolsüz davranışı ve dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi, yolun sol tarafında yürüdüğünü iddia eden yaya …’a arkadan çarptığı bu şekilde yolun sağ şeridinden seyretmesi gerektiği halde, sol şeritte seyir halinde olduğunun anlaşıldığı, ayrıca meydana gelen trafik kazasına direk etkisi olmasa da, karıştığı trafik kazasını yetkili ve görevli memurlara bildirmek, görevliler gelinceye kadar veya iznini almadan kaza yerinden ayrılmamak zorunda olmasına rağmen, kaza yerini terk ettiği anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında, %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, Adli Tıp Kurumu’nun 26/02/2020 tarihli raporunda davacının %23 oranında malul kaldığı, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayacağı, meydana gelen kazada davacının kusursuz olması nedeniyle 90.881,93 TL maluliyet tazminatı hesaplanmıştır.
5684 sayılı sigorta kanununun 14/2A maddesinde sigortalısının tespit edilemediği araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvuru yapılacağı düzenlenmiştir. …na yapılan başvurular sebebi ile yapılacak tazminat ödemelerinde “ilgili zorunlu sigortanın” teminat miktarları dikkate alınmaktadır.
Davacının malul kalmasına sebep olan araç ve sürücüsünün kimliğinin meçhul olduğu hususu sabittir. Dava konusu talep iş görememezlik tazminatı talebine ilişkin olması nedeni ile bedensel zarar kapsamındadır. Davacının 5684 sayılı sigortacılık Kanununun 14. Ve … Yönetmeliğinin 9. Maddeleri uyarınca …na başvuru şartları oluşmuştur.
2918 sayılı karayolları trafik kanununun 99. maddesinde sigortacıda, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağının veya bilirkişi raporunun, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ZMSS sınırları içinde kalan miktarı hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Mahkememiz dosyası arasına alınan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davacı …’ın; meydana gelen trafik kazasında, %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, Plakası tespit edilemeyen aracın, kimliği belirsiz sürücüsünün; meydana gelen trafik kazasında, %40 (yüzde kırk oranında kusurlu olduğu, Davacı …’ın kusur indirimi sonrası Geçici İş Göremezlik zararının 4.174,88 TL, Sürekli Maluliyet maddi zararının ise 86.707,05 TL olduğu, bu bağlamda toplam Maluliyet zararının 90.881,93 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 02.12.2016 tarihinde yapılan 32.493,00 TLnin ödemenin güncel değerleri olan 42.015,11TL’nin indirimi sonrasında davacı …’ın davalı Sigorta Şirketinden talep edebileceği bakiye tazminat tutarının 48.866,82 TL olduğundan, 26/08/2020 günlü bilirkişi raporu davacının maluliyet nedeni ile nihai ve gerçek zararını hükme esas alınacak şekilde hesapladığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile 44.691,94 TL sürekli maluliyet tazminatı ve 4.174,88 TL geçici iş görememezlik olmak üzere toplam 48.866,82 TL ‘nin 22/01/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 3.052,91 TL karar ve ilam harcından peşin alınan ( peşinde 35,90 TL + ıslahta 163,49 TL ) toplam 199,39 TL harcın düşümü ile eksik kalan 2.853,52 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 6.609,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ( 35,90 TL peşin harç + ıslahta 163,49 TL ilk masraf 41,10 TL + bilirkişi ücreti 1.800,00 TL + 239,00 TL posta masrafı ) toplam 2.279,49 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır