Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/651 E. 2019/780 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/890
KARAR NO : 2019/836

DAVA : Menfi Tespit
(Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2018
KARAR TARİHİ : 09/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten rehin sözleşmesi doğrultusunda ticari araç satın aldığını, daha sonra davalı şirketin İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasıyla rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını aynı zamanda İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile de ilamsız takip başlattığını, davalı şirketin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … dosyası yerine en son İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile tekrar rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, bu dosyada yapılan ödemeler düşürülmeden ve ayrıca yabancı para biriminden fazla işletilerek güncel kur ile tahsilinin istendiğini, son zamanlarda oluşan ekonomik gelişmeler nedeniyle hukuka aykırı bu talebin ifasının imkansız olduğunu belirterek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile davaya konu sözleşme sebebiyle yapılacak yargılama sonucu alacaklının yabancı para birimine işlettiği yasal faizi ile güncel kur farkından doğan yaklaşık 15.000-EURO borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında 27.09.2013 tarih ve 63/1318 nolu Otomotiv Ürünleri Kredisi ve Rehin Sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşme kapsamında müvekkili şirketin alacaklarına karşılık davacı adına kayıtlı araçlar üzerine rehin şerhi işlendiğini, sözleşmenin ayrılmaz parçası olan Kredi Geri Ödeme Planına göre, ödemelerinde temerrüde düşen borçlu ile yapılan iyiniyetli görüşmelere, yazılı ve sözlü ihtarlara rağmen krediye konu gecikmiş borçların ödenmediğini, yapılan uyarıların sonuçsuz kalması neticesinde sözleşme tek taraflı olarak feshedilerek krediye konu tüm borcun muaccel hale getirildiğini, davacı aleyhine Rehnin Paraya Çevrilmesi Yolu İle Takip başlatılarak, rehin sözleşmesine konu araçlar üzerine yakalama şerhi işlenmesinin talep edildiğini, davacı tarafından borcun ödenmesi konusunda herhangi bir adım atılmadığını, müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla icrai işlemlere devam edildiğini, kesin süre içerisinde davacı yanca eksik harç tamamlanmadığı için davanın açılmamış sayılmasına karar karar verilmesini, dava dilekçesi içeriğinde dava konusu vakıa ve taleplerin, hmk md. 119 gereğince somutlaştırılmadıını, mahkemece davacı tarafa hmk md. 119/2 uyarınca dava konusunun açıklatırılmasının gerektiğini, söz konusu kredi sözleşmelerinin ayrılmaz parçası olan kredi ödeme plânlarına göre ödeme aracı olarak alınmış 25.04.2014 tanzim tarihli, 25.12.2015, 25.01.2016 ve 25.02.2016 vadeli 4.200,66 Euro bedelli üç adet bono vadeleri geldiği halde ödenmemiş olduğundan, asıl borçlu davacı aleyhine; 15.06.2016 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile Takip ile 19.07.2016 tarihinde de “İst. … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasından “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” İst. … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, iş bu dosya kapsamında yasal süre içerisinde taraflarınca satış avansı yatırılmadığından takibin düştüğünü, akabinde 26.05.2017 tarihinde İst… İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte de İst… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” ibaresinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin alacağının, finansmana konu araçların kaydına rehin işletilmek suretiyle teminat altına alınmış olmasına rağmen ihtiyati hacze konu borcun kambiyo senedine dayanıyor olması sebebiyle İİK m 167. hükmü uygulama alanı bulacağından tarafımızca ihtiyati haciz başvurusu yapılması ve akabinde kambiyo takibi başlatılmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili şirkete halihazırda borçlu bulunan davacı hakkında müvekkili şirketçe yasa ve usule aykırı herhangi bir icrai işlem yapılmadığı gibi davanın açılmasına da taraflarınca sebebiyet verilmediğini belirterek, öncelikle mahkemece HMK ve 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davacı tarafça kesin süre içerisinde dava değeri üzerinden nispi peşin harç miktarı tamamlanmadığından huzurdaki davanın açılmamış sayılmasına, davacı tarafa HMK md. 119/2 uyarınca kesin süre verilerek dava konusunun açıklatırılması için kesin süre verilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve hukuki dayanaktan yoksun huzurdaki davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, 22/02/2019 tarihli celsede taraflarca takip edilmediğinden, HMK 320 maddesi uyarınca 3 ay içerisinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmış olup, davacı vekilinin yenileme talebi üzerine; 15/03/2019 tarihli yenileme tensip tutanağı ile davacı vekiline 2 haftalık kesin süre içerisinde eksik başvurma harcı ile nisbi harcın ikmal edilmesi aksi halde dosyanın işlemden kaldırılacağına ilişkin ihtarla 2 haftalık kesin süre verildiği, bu hususta davacı vekiline çıkarılan meşruhatlı davetiyenin 26/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış olup, verilen 2 haftalık kesin süreye rağmen eksik başvurma harcı ve nispi harç yatırılmadığından dosyanın 09/04/2019 tarihi itibari ile işlemden kalkmış olduğu ve anılan tarihten itibaren de 3 aydan fazla süre geçtiği halde eksik harcın ikmal edilmediği görülmekle ¸ davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1- HMK’nın 150. Maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90- TL başvurma harcı ile 44,40-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK.120 maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır