Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/628 E. 2018/1423 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/628 Esas
KARAR NO : 2018/1423

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/10/2006
KARAR TARİHİ : 28/12/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette uçucu personel olarak işe başladığını, davalı şirketin küçülmesi nedeni ile karşılıklı olarak sözleşmenin sona erdirildiğini, ancak davalının taahhütname gereğince teminat olarak verdiği senet bedelinin tahsili için … 2. İcra Müd. … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini ileri sürerek müvekkilinin sözkonusu icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili lehine % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının haklı bir neden olmaksızın 15/03/2006 tarihinde görevinden istifa ettiğini, davacıya tıp eğitimi verildiğini, zorunlu çalışma süresine uymadan sözleşme feshedilmiş olduğundan davacının eğitim bedelini ödemek zorunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; mahkememizin 02/10/2013 tarih, 2013/211 Esas, 2013/240 karar sayılı ilamı ile; “…taraflar arasındaki 17/06/2004 tarihli taahhütnamenin sözleşme serbestisi ilkeleri çerçevesinde özel hukuk hükümlerine göre düzenlendiği, bu nedenle taraflar açısından bağlayıcı olduğu, bu nedenle davacının fesih tarihinden itibaren sözleşme sonuna kadar çalışılmayan döneme isabet eden eğitim giderini ödemekle yükümlü olduğu, bir başka deyişle davalı tarafın bu bedeli talebe hakkı bulunduğu, davalının, çalışılan süreye isabet eden eğitim giderini mahsup etmek suretiyle kalan miktar için davacı hakkında takip yapmasında sözleşmeye ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmakla açıklanan nedenlerle davanın reddine, koşulları oluşmadığından davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar ” karar verilmiştir.
Verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 15/02/2018 tarih, 2016/2045 E., 2018/1783 K. sayılı ilamı ile; “… Dairemiz bozma ilamında da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, anılan 17.6.2004 tarihli taahhünamenin sözleşme serbestisi ilkeleri çerçevesinde düzenlenen özel hukuk hükümlerine tabi olarak yapılan bir taahhütname olduğu gözetildiğinde, taraflar açısından bağlayıcı olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle eğitim gideri olarak belirtilen 22.000 dolar bedel taraflar için bağlayıcıdır. O halde, davacı, fesih tarihinden itibaren sözleşme sonuna kadar çalışılmayan döneme isabet eden eğitim giderini ödemekle yükümlüdür. Aynı şekilde davalı tarafın da bu bedeli talebe hakkı vardır. O halde, 22.000,00- doların, davacı tarafından sözleşmenin feshedildiği 15.3.2006 tarihinden, 2 yıl süreli 17.6.2004 tarihli sözleşmenin sonu olan 17.6.2006 tarihi arasındaki süreye isabet eden tutarı davalı şirketin talebe hakkı olduğu, davacının çalıştığı süre için ise borçlu olmadığı kabul edilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile davalı şirket tarafından davacı aleyhine 19.680,00 dolar üzerinden yapılan takibin haklı olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. ” gerekçesi ile bozma kararı verilerek, dosya mahkememize gönderilmiştir.
Bozma sonrası yeniden yapılan yargılama neticesinde; usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmış, usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmuştur.
Dava; … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konulan 22.000,00- USD bedelli senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; bozma öncesi, dava açıldığı … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin gerekçeli kararında ve bozma ilamında belirtildiği üzere, taraflar arasında yapılan 17.06.2004 tarihli protokolde davalının belirlediği statü dahilinde görev yapmayı ve hizmet akdini doğrudan veya dolaylı olarak kendi iradesi ile feshetmesi halinde davalı şirket tarafından yapılacağı öngörülen 22.000 USD eğitim giderini ödemeyi taahhüt ettiği, davacı 24.02.2006 tarihinde “01.04.2004 tarihinde başlamış olduğum … Yollarındaki First Oficer görevimden yasal haklarım saklı kalmak kaydıyla 15.03.2006 tarihi itibarıyla istifa ediyorum” beyanını içerir dilekçesi ile istifa ettiğini, davalı yanın ticari defterlerinde davaya konu senedin teminat senedi olarak kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Anılan 17.6.2004 tarihli taahhünamenin sözleşme serbestisi ilkeleri çerçevesinde düzenlenen özel hukuk hükümlerine tabî olarak yapılan bir taahhütname olduğu gözetildiğinde, taraflar açısından bağlayıcı olduğu, bu nedenle eğitim gideri olarak belirtilen 22.000- Dolar bedel taraflar için bağlayıcıdır. O halde, davacı, fesih tarihinden itibaren sözleşme sonuna kadar çalışılmayan döneme isabet eden eğitim giderini ödemekle yükümlüdür. Bu itibarla, davacının istifa tarihi olan 15/03/2006 tarihi ile taraflar arasındaki sözleşmenin bitiş tarihi olan 17/06/2006 tarihi arasında kalan hizmet süresi 94 gün olup, 22.000,00 doların, 94 güne tekabül eden tutar 2.832,00-USD olup, bu tutarı davalı şirketin talep etme hakkı bulunduğu, ancak davacının, çalıştığı döneme tekâbül eden 16.848,00-USD miktar yönünden davalıya borcu bulunmadığı kanaatine varılmakla, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalının başlattığı icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, kabul edilen kısım yönünden davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça icra inkâr tazminatı talep edilmediği, ayrıca takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden, reddedilen kısım yönünden davalı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle
Davacının … 2. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasında davalıya 2.832,00- USD borçlu olduğu ve bu miktara takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının 1 yıllık USD mevduatına uyguladığı en yüksek faizin takip talebinde talep edilen yıllık %10’u geçmemek üzere işletebileceği anlaşılmakla davacının, fazla talep edilen 16.848,00-USD miktar üzerinden borçlu olmadığının tespitine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Koşulları oluşmadığından kabul edilen ve reddedilen kısımlar yönünden taraflar lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.691,77- TL karar ilam harcından peşin alınan 390,60 – TL nin mahsubu ile eksik kalan 1.301,17- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Davacının yatırmış olduğu 390,60 TL peşin harç davalı tarafından yatırılması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden bu miktarın 390,60-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 14,30-TL, bilirkişi ücreti: 900,00-TL, tebligat posta gideri: 190,00-TL olmak üzere toplam: 1,104,30-TL yargılama giderinden kabul/red oranı ( % 85,61 ) üzerinden hesaplanan 945,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan davetiye ve posta giderinden oluşan 110,00-TL yargılama giderinden kabul/red oranı ( % 85,61 ) üzerinden hesaplanan 15,80-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazla kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 2.971,90- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı … davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay (Temyiz ) yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır