Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/62 E. 2022/237 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/62 Esas
KARAR NO : 2022/237
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/01/2018
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/09/2016 tarihinde müvekkili … , … ili, … İlçesi yolu, … istikametinden … istikameti 14.KM’de yolda karşıdan karşıya geçmeye çalışırken sürücüsü ve plakası belirlenemeyen bir aracın müvekkiline çarparak olay yerini terk ettiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin sürekli ve geçici olarak maluliyete uğradığını ve bakıcıya ihtiyaç duyduğunu beyan ederek, her bir zarar kalemi için 100,00TL olmak üzere toplam 300,00TL’nin davalının temerrüte düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava açmadan önce müvekkiline başvuru yapılması şartının yerine getirilmediğini, müvekkilinin kaza tarihindeki poliçe limitleri ile ve plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak 2016/… Soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce davacının dava konusu kaza nedeniyle görmüş olduğu tüm tedavilere ilişkin evraklar celp edilmiş ve dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce SGK’ya müzekkere yazılarak davacıya dava konusu kaza nedeniyle rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, verilen cevabi yazının incelenmesi sonucunda, davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı bilgisinin verildiği görülmüştür.
Mahkememizce davalıya müzekkere yazılarak dava konusu kaza nedeniyle oluşturulan hasar dosyasının mahkememize gönderilmesi istenilmiş ve verilen cevap incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce davacının celp edilen tedavi evrakları ile birlikte dosya … Adli Tıp İhtisas Kurumuna gönderilerek, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre davacının uğramış olduğu sürekli iş göremezlik oranının tespiti, geçici iş göremezlik oranının tespiti ve davacının kaza nedeniyle bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığı hususunda rapor alınmasına karar verilmiş ve alınan ATK raporuna yapılan itirazların değerlendirilmesi ve davacının muayene edilmesi suretiyle rapor hazırlanması için dosya tekrardan aynı görevlendirme kapsamında ATK’ya gönderilerek rapor alınmasına karar verilmiştir.
02/03/2021 tarihli ATK raporunda özetle; davacının 10/09/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tüm vücut engellilik oranının %2 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, dava konusu olay nedeniyle başka birisinin yardımına gereksinim duymayacağı ifade edilmiştir.
02/09/2021 tarihli ATK raporunda özetle; davacının 10/09/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tüm vücut engellilik oranının %3 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, dava konusu olay nedeniyle başka birisinin yardımına gereksinim duymayacağı ifade edilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, davaya konu kazanın meydana gelmesinde, tarafların kusur durumunun ne oranda olduğu, davacının dava konusu kaza nedeniyle talep edebileceği sürekli ve geçici iş göremezlik bedelinin ne kadar olduğu husununda, takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacının yaşam süresinin TRH 2010 tablosuna göre belirlenerek ve hesaplama yöntemi olarak prograsif rant yönteminin kullanılması suretiyle güncel veriler dikkate alınarak, trafik kazalarında kusur tespiti alanında uzman ve aktüerya bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; bilgisine başvurulan … ‘ın … Asliye Ceza Mahkemesinde vermiş olduğu ifadesi de dikkate alınmak suretiyle 10/09/2016 tarihinde saat 20:30 sıralarında kimliği tespit edilemeyen sürücünün sevk ve idaresindeki plakası tespit edilemeyen araç ile … ili, … ilçesi, …-… Devlet Karayolu üzerinde seyir halindeyken 14.KM+200metre mevkinde orta refüjden yol kenarına geçmek isteyen davacıya çarpmak suretiyle kazanın meydana geldiği, davacının KTK’nın 68/b, 68/c, KTY’nin 95/d ve 138/b-3 madde hükümlerini ihlal ettiğini, kimliği tespit edilemeyen sürücünün ise KTK’nın 47/d, 52/b ve 81/d madde hükümlerini ihlal ettiği, bu nedenle davacının kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, kimliği tespit edilemeyen sürücünün ise %25 oranında kusurlu olduğu, davacının kaza tarihi itibariyle 13 yaşında olduğu TRH-2010 erkek yaşam tablosuna göre bakiye ömrünün 61 yıl olduğu, davacının 18 yaşına kadar olan döneminin pasif dönem, 18-60 yaş arası olan süresinin aktif dönem, 60 yaşından sonraki olan 14 yılın ise pasif dönem içerisinde kaldığı, 2022 yılına kadar olan dönemde asgari ücret+bekar AGİ 2022 yılından sonrası için net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacağı, hesaplamada prograsif rant yönetimi kullanılacağı, davacının 13 yaşında ve lise öğrencisi olması nedeniyle 18 yaşına kadar herhangi bir kazancının olmayacağı, %3 maluliyet oranına göre sürekli maluliyet zararının 88.498,26TL olduğu, davacının kusuruna isabet eden miktarda tazminat talep edemeyeceği ve davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 22.124,57TL olduğu ifade edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan bedel arttırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlik zararı yönünden dava değeri 22.124,57TL olarak belirlenmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/1. maddesinde, bu Kanunun 13. maddesi 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak belli koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde …nın oluşturulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 14/2-a maddesinde ise sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için …na başvurulabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan ATK raporlarından, davacının muayene edilmesi suretiyle hazırlanan 02/09/2021 tarihli ATK raporunun gerçek duruma daha uygun olması nedeniyle iş bu rapora itibar edilerek, davacının 10/09/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tüm vücut engellilik oranının %3 olduğuna, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğine, dava konusu olay nedeniyle başka birisinin yardımına gereksinim duymayacağına karar verilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; bilgisine başvurulan … ‘ın … Asliye Ceza Mahkemesinde vermiş olduğu ifadesi de dikkate alınmak suretiyle 10/09/2016 tarihinde saat 20:30 sıralarında kimliği tespit edilemeyen sürücünün sevk ve idaresindeki plakası tespit edilemeyen araç ile … ili, … ilçesi, …-… Devlet Karayolu üzerinde seyir halindeyken 14.KM+200metre mevkinde orta refüjden yol kenarına geçmek isteyen davacıya çarpmak suretiyle kazanın meydana geldiği görülerek, davacının KTK’nın 68/b, 68/c, KTY’nin 95/d ve 138/b-3 madde hükümlerini ihlal ettiğine, kimliği tespit edilemeyen sürücünün ise KTK’nın 47/d, 52/b ve 81/d madde hükümlerini ihlal ettiğine, bu nedenle davacının kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğuna, kimliği tespit edilemeyen sürücünün ise %25 oranında kusurlu olduğuna karar verilmiş davacının kaza tarihi itibariyle 13 yaşında olduğu TRH-2010 erkek yaşam tablosuna göre bakiye ömrünün 61 yıl olduğu, davacının 18 yaşına kadar olan döneminin pasif dönem, 18-60 yaş arası olan süresinin aktif dönem, 60 yaşından sonraki olan 14 yılın ise pasif dönem içerisinde kaldığı görülerek ve 2022 yılına kadar olan dönemde asgari ücret+bekar AGİ 2022 yılından sonrası için net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak ve yapılan hesaplamada prograsif rant yönetimi kullanılarak, davacının 13 yaşında ve lise öğrencisi olması nedeniyle 18 yaşına kadar herhangi bir kazancının olmayacağına ve bu nedenle geçici iş göremezlik zararı talep edemeyeceğine karar verilmiş ve ayrıca davacının dava konusu kaza nedeniyle bakıcıya ihtiyaç duymaması nedeniyle bakıcı gideri talep edemeyeceğine karar verilmiş iş bu gerekçelerle bu taleplerin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş ve %3 maluliyet oranına göre sürekli maluliyet zararının 88.498,26TL olduğu hesap edilerek, davacının kusuruna isabet eden miktarda tazminat talep edemeyeceği göz önünde bulundurularak davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 22.124,57TL olduğu hesaplanmış ve davacının sürekli iş göremezlik zararı yönünden davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dosyada davalı …na davacı tarafından tazminat ödenmesi için 13/02/2017 tarihinde başvuru yapıldığı görülmekle KTK 98/1 ve 99/1.maddelerinde ifade edildiği üzere 8 iş günü sonrası olan 24/02/2017 tarihi temerrüt başlangıç tarihi olarak kabul edilmiş ve …nın sorumluluğunun düzenlenen poliçeden kaynaklanmayıp, yasa da kaynaklara zorunlu bir sorumluluk olduğundan işleyecek faiz türünün yasal faiz olacağına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KISMEN KABULÜ İLE
22.124,57TL sürekli iş göremezlik zararının davalıdan 24/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin ayrı ayrı reddine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.511,33TL karar ilam harcından peşin alınan 35,90-TL ve ıslah harcı olarak alınan 76,00TL sinin düşümü ile eksik kalan 1.399,43-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin harç ile 76,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 111,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 44,40- TL ( başvurma ve vekalet harcı), davetiye, posta gideri: 244,85-TL, bilirkişi ücreti: 1.400,00-TL, ATK fatura bedelleri 1.070,00TL+820,00TL=1.890,00TL olmak üzere toplam: 3.579,25-TL yargılama giderinden %99 kabul/red oranı üzerinden 3.543,45TL nin davalı alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar üzerinden AAÜT 13/2 maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların yatırdığı gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır