Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/619 E. 2021/739 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/619 Esas
KARAR NO : 2021/739
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 10/07/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın inşaat, dekorasyon ve danışmanlık konularında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin borçlu şirketin … mh. … caddesi No: … adresinde bulunan işyerinin tadilat, dekorasyon ve tesisat işleri için borçlu şirket ile anlaştığını ve müvekkili tarafından taahüt edilen işlerin süresinde ve eksiksiz olarak yerine getirildiğini, davalı taraf yapılacak işler için davacı tarafa 09.10.2017 tarihinde 139,900,00TL ön ödeme yaptığını, buna karşılık davacı taraf da yapılan işler karşılığında davalı tarafa; 03.11.2017 tarihli 108.500,00TL, 20.11.2017 tarihli 31.716,04TL, 31.12.2017 tarihli 123.900,00TL, olmak üzere toplam 264.116,04TLlik fatura tanzim edildiğini, davalı tarafın faturaları aldığını, herhangi bir itirazda bulunmadığını, davalı borçlu şirketin müteaddit tarihlerde 65.730,00TL daha ödemesine karşın bakiye 58.486,04TL’yi ödemediğini, taleplere karşın ödenmeyen bakiye 58.486,04TL alacağın ödenmesi için davalı taraf aleyhine …. Müdürlüğü’nün 2018 /… esas numarası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın haksız olarak itiraz ettiğini, sunulacak olan fatura, mail, telefon yazışmaları ile fotoğraflardan işin tam ve eksiksiz yapıldığının anlaşılacağı ileri sürülerek davanın kabulü ile davalının …. Müdürlüğü’nün 2018 /… sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile 58.486,04TL üzerinden takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 10.04.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı tarafın arasında sözleşme yapılmadan güvene dayalı davalı tarafın iş yerinin dekorasyonunun davacı tarafından yapılması konusunda anlaşıldığını ancak anlaşılan tutarın davacının iddia ettiği kadar yüksek olmayıp anlaşılan tutarın tamamının davacı tarafa ödediğini, ödemelerin bir kısmının elden bir kısmının bankadan yapıldığını, davacının bahsettiği 31.12.2017 tarih ve 123.900,00TLlik faturanın davalı tarafın eline ulaşmadığını, böyle bir fatura mevcut ise de, tarafların anlaşması dışında kötü niyetli düzenlendiğini, tek başına alacağı ispat edilemeyeceğini, davacı tarafın fatura kesim tarihinden sonra davalı taraftan toplamda 42.000,00TL tutarında alışveriş yaptığını ve ödemesini yaptığını, davacının alacağı olmasına rağmen ödeme yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağını, davacı tarafından üstlenilen iş tamamlanmadığından ücretin tamamının ödenmesinin beklenemeyeceğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER :
Faturalar, ticari defterler, … İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyası, davalı BA bildirimi, bilirkişi raporu,
GEREKÇE:
Dava faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine 58.486,12TL asıl alacak ve 2.749,65TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 61.235,77TL tutarındaki alacağın tahsili için takip başlatmış olduğu, davalı borçlu tarafından icra takibine, takip konusu borca, borç miktarına ve faiz ve ferilere itiraz edildiği görülmüştür.
Davanın İİK’nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanmasına ilişkin mali müşavir bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 07/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafın 11.05.2019 tarihinde yerince inceleme dilekçesi sunmuş olsa da davalı tarafın şirketinde yerine incelemeye gidildiğini, şirket yetkilisinin yurtdışında olduğunu bundan dolayı şirket yetkilisine sorulmadan şirket ile ilgili belge verilemeyeceği söylenildiğinden davalı defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığını, davacı ticari defterleri ve dosya kapsamında bulunan belgeler ve bulgular üzerinden yapılan incelemede davacı şirketin defter ve kayıtlarının usulune uygun olarak tutulduğu, TTK 85md ve HMK 222. Maddesi gereğince delil niteliğine haiz olabileceği, davacı tarafından davalı tarafa kesilen davaya konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, faturalarda teslim alanların isminin bulunmadığı, davacı taraf 2017 2018 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı taraf davalı tarafa raporda seri numaraları ve tarihleri belirtilen faturalarla toplam 338.332,08TL tutarında hizmet verdiği, buna karşılık davalı tarafça 279.846,04TL tutarında ödeme yapıldığı, davacı taraf yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacının davalı taraftan 58.486,04TL alacak kaydının olduğu rapor edilmiştir.
Davalı BA Formları celp edilmiş olup, … Vergi Dairesi’nden celp edilen 2017 yılı beyan alış bildiriminin incelenmesinde; 5 adet belgeye istinaden KDV hariç 223.878,00TL tutarında bildirim yapılmış olduğu görülmüştür.
Vergi dairesinden gelen yazı cevabı değerlendirilerek ek rapor düzenlenmek üzere dosya bilirkişiye tevdii edilmiş olup; bilirkişi tarafından düzenlenen 13/08/2020 tarihli ek raporda özetle;davalı tarafın BA -BS formlarının incelendiğinde davacı tarafından 5 adet KDV hariç 223.878,00TL fatura aldığı, söz konusu 223.878,00TL tutarın %18 KDV’sinin 40.298,04TL olduğu ve toplam KDV dahil 264.176,04TL tutarın kök raporda belirtildiği üzere davacı tarafından davalı yana kesilen faturalar ile rakamların birebir teyit edildiğinin görüldüğü, tüm bu hususlar doğrultusunda davacı tarafın davalıdan 58.486,04TL tutarında alacaklı olduğu, davalı tarafından dosya kapsamına borcununolmadığı veya faturaların teslim edilmediği hususuna ilişkin herhangi bir belgenin sunulmadığı görüldüğü rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup; salt fatura düzenlenmesi alacağın ispatı için yeterli olmayıp faturaya konu mal veya hizmetin verildiğinin de davacı tarafından ispatlanması gerekmektedir. Davacı ticari defter ve kayıtları ile faturalara konu işin davalıya teslimine ilişkin evrak sunulmamış ise de; davalının vergi dairesine yapmış olduğu BA bildirimlerinin incelenmesinde, davalı tarafça 2017 yılına ilişkin davacıdan alındığı bildirilen mal veya hizmet bedelinin davacı defterleri ile uyumlu olduğu, böylelikle davacı tarafından düzenlen faturaların davalı ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu anlaşılmakla, defterlere kaydedilen faturalara konu mal ve hizmetlerin teslim alınmış olduğu karine olduğundan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜ ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 58.486,12 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Alacağın %20’si olan 11.697,22TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 3.995,19 TL karar ilam harcından, peşin alınan 692,62-TL nin mahsubu ile noksan kalan 3.302,57 TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
3-Davacı tarafından yapılan; 692,62 TL peşin harç + 41,10 TL ilk masraf + 179,90 T posta gideri + bilirkişi ücreti: 600,00-TL olmak üzere toplam: 1.513,62-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 8.403,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır