Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/610 E. 2020/566 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/610 Esas
KARAR NO : 2020/566
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 16/11/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ile olan iş ilişkisi kapsamında davalının personellerinin servis hizmetini üstlendiğini, Taraflar arasında 31/12/2016 tarihli sözleşme imzalandığını, verilen hizmet karşılığında personel servis formlarını düzenlediklerini, tanzim edilen faturaların davalı tarafa gönderildiğini ancak davalının faturalara itiraz etmediği gibi bunları muhasebe kayıtlarına işlediklerini fakat ödenmesi gereken bedellerin davalı tarafından ödenmediğini, davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğinden takibin durduğunu, Bu itiraz doğrultusunda iş bu davayı açmanın ve müvekkil mağduriyetine son vermenin zorunlu hale geldiğini belirterek, itirazın kaldırılarak takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmayacak oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi, yargılama ve vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin turizm otel işletmeciliği işi yapmakta olduğu, müvekkili ile davacı arasında personel servis hizmetine ilişkin bir ticari ilişki bulunduğu ancak söz konusu ticari ilişkiden kaynaklı müvekkilinin davacıya icra takibine konu edilen bir borcunun bulunmadığı, Haksız ve kötü niyetli bir şekilde açılan davanın reddini, alacağın %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacının, davalının personellerinin servis hizmetini üstlenmesine karşılık tanzim edilen faturaların davalı tarafça ödenmemesi nedeni ile … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davasıdır.
Deliller; Dosya Mevcudu, Bilirkişi İncelemesi, … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası.
Mahkememiz dosyasından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, davacı vekilinin talebi gibi defterleri Söke/Aydın ‘da olduğundan talimat yazılarak 27/05/2019 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi tarafından 22/05/2019 tarihinde Davacı … tarafından mahkememize bildirilen Mali Müşavir … ‘e ait … Mah. … Cad. … Apt. No; … K; … D; … /AYDIN adresine gidilerek, Davacıya ait dava konusu sadece 2017 dönemine ait ticari defter ve kayıtları ibraz edilmiş, önceki dönem defter ve kayıtlarının kendisinde olmadığını beyan etmiş, bu nedenle Davacıya ait 2017 dönemine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde yapılan inceleme ile iş bu dava dosyasında bulunan evrak, kayıt ve belgeler üzerinde bilirkişi tarafından incelemeler yapılmıştır.
Davacı şirketin, dava konusu işlemlerin olduğu yasal defterlerinin açılış tasdiklerine ait bilgilerin yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde yapılmış olduğu, davacı şirketin 2017 dönemlerine ait yevmiye defterinin Türk Ticaret Kanununun ilgili hükmü gereğince yaptırılması gereken kapanış (Görülmüştür Şerhi) tasdikinin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde yapılmış olduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple davalı şirketin de 2017 yılına ait yevmiye defterlerinin T.T.K. hükümlerine göre sahibi lehine kesin delil olma vasfını haiz olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin 2017 dönemine ait yevmiye, kebir defterlerinin usulüne uygun olarak bilgisayar ortamında işlenmiş olduğu, davacı şirket ile davalı arasındaki ticari işlemlerle ilgili olarak düzenlenmiş, taraflarca İmza altına alınmış ve dosyaya ibraz edilen 31/12/2016 tarihli bir sözleşmenin bulunduğu, tarafların dava dosyasında mevcut belgeler ile davacı tarafa ait ticari belge ve defterler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu yönünde bir uyuşmazlığın olmadığı, taraflar arasında kesin bir ticari bir İlişkinin bulunduğu, ödeme emri ve dava dilekçesi ekinde İcra takibine dayanak yapılabilecek, davacı-alacaklı tarafından davalı borçluya cari hesap ekstresi gönderilmediği ve temerrüde düşürülmediği görülmüştür.
Davacı şirket tarafından davalı ….ŞTİ (Eski Unvan … Ltd.şti) adına yürütülen cari hesabı, muavin hesaplarda … Ara hesap kodu ile takip edildiği tespit edilmiş olup davacı taraf ile ticari ilişki nedeniyle düzenlenen kayıtlar bilirkişi tarafından incelenmiş, davacı şirketin Ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve tespitler sonucu, davacı şirket defter belge ve kayıtlarına göre, Davacı …’nın, davalı ….Şti’nden, 30/09/2017 tarihi itibariyle bakiye herhangi bir alacağının bulunmadığı tespit edilmiş olup Mahkememizin 16/12/2019 tarihli duruşmasında; Davacı vekilinin celse arası sunulan beyan dilekçesinde davalının defterlerinin incelenmesi beyanı göz önüne alınarak, davalı vekiline meşruhatlı davetiye çıkartılarak davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtlarını sunması için iki haftalık kesin süre verilmesine, sunulmadığından defter ve kayıt delillerinden vazgeçmiş sayılacağının ihtarı ile davalı tarafından ticari defter ve kayıtlar sunulduğunda dosyanın bilirkişiye tevdi ile Ek rapor alınmasına karar verilmiş ancak davalı vekiline Mahkememiz tarafından tebligat yapılmış ancak, davalı vekili tarafından ticari defter ve kayıtlar mahkememize sunulmadığından davacı şirketin yasal defter, belge ve kayıtları üzerinde yaptığım İncelemeler ve tespitler neticesinde, davacı şirket defter belge ve kayıtlarına göre; Davacı şirketin, Davalı ….Şti’nden bakiye herhangi bir alacağının bulunmadığı anlaşıldığından Mahkememizce araştırılacak başkaca bir husus bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL red harcının, peşin alınan 121,45 TL ‘den düşümü ile arta kalan 67,05 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.618,23 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır