Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/600 E. 2019/485 K. 20.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/570
KARAR NO : 2019/465
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2018
KARAR TARİHİ : 15/05/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Keşidecisi … San. ve Tic. Ltd. Şti. Olan, … San. Tic. Ltd. Şti.’ne yazılı … Şubesi … Hesap, … Çek Seri Nolu, 30.04.2016 keşide tarihli 12.500,00 TL bedelli çek, … Sistemleri Ltd. firması tarafından müvekkil firmaya verildiğini, sözkonusu çekin müvekkili firma tarafından … firmasına verildiğini, … firmasının da dava konusu çeki davalı … Makina firmasına verdiğini, keşide tarihinde karşılığı bulunmaması üzerine dava konusu çekin arkası … Makina firması tarafından yazdırıldığını, daha sonra çek tutarı olan 12.500- TL nin … Makine firmasına ödendiğini, ödeme nedeniyle çekin müvekkili firmaya teslim edildiğini, ancak dava konusu çekin müvekkil firma uhdesindeyken kaybolduğunu, bunun üzerine taraflarınca … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … E sayısıyla çek iptali davası açıldığını, davacı vekiline TTK 758 gereğince istirdat davası açmak üzere 2 haftalık süre verilmesine, karar verildiğini, nedenle, dava konusu çeki bankaya ibraz eden … Makina firmasına karşı işbu istirdat davasını açtıklarını belirterek, davanın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekin incelenmesinden; davacı … firmasının cirosunun olmadığının görüldüğünü, bu nedenle davacının istirdat davası açma hakkının söz konusu olmadığını, hamil ve cirolar arasında yer almayan davacının müvekkili ile bir ticareti veya ilişkisinin söz konusu olmadığını, ticari ve hukuki ilişkisi olmayan davacının tarafımıza dava açmasına da anlam verilemediğini, istirdat davalarının 1 yıllık hak düşürücü süreye tabî olduğunu, her ne kadar taraflarınca ödeme yapılmasa da 30 Nisan 2016 yılına vadeli bir çek için yapılan ödemenin istirdatının istenemeyeceğini, 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, istirdatın maddi hukuka ilişkin şartının ise, borçlunun borçlu olmadığı bir parayı ödemiş olması şartı olduğunu, davacının, müvekkiline ödeme yapıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, böyle bir paranın davacı tarafından müvekkiline ödenmediğini, müvekkiline ödeme yapılmış olsaydı dahi, müvekkilinin son ciranta olarak alacaklı olduğunu, bu durumda zaten haksız bir ödemenin söz konusu olmayacağını, müvekkilinin kendilerinden önceki ciranta olan … Ticaret Limited Şirketi’nden dava konusu çeki aldığını ve işbu çekin karşılıksız çıkması üzerine aynı firmanın taraflarına çek tutarı kadar ödeme yapması neticesinde … Makina’ya söz konusu çekin iade edildiğini, işbu çekin davacının dilekçesinde iddia ettiği üzere davacı tarafından müvekkiline ödendiğini ve taraflarına iade edilmediğini, muhtemelen çekin, kendilerinden önceki çek sahibine çeki iade edip, parasını aldıkları, sırasıyla cirantalar arasında işbu çek sırasıyla iade olunduğunu, çek bedelini davacı aldıysa alacak yada istirdat talebinin söz konusu edilemeyeceğini belirterek, davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Uyuşmazlık, davaya konu çekin hamili olduğu iddiası ile istirdadı istemine ilişkin olup, davacının çekin meşru hamili olup olmadığı çek bedelinin davalıya ödenip ödenmediğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Davaya konu çek fotokopisi ve ibrazına ilişkin belge dosyaya ibraz edilmiş olup, davaya konu çekin; … şubesine ait 30/04/2016 İstanbul keşide tarihli 12.500,00-TL bedelli keşidecisi … Şti., lehtarı … Sist…Şti. olduğu, çekin arkasında lehtar … Sist…Şti., … Şti. Ve davalı … Makinenin cirosunun bulunduğu, çekin davalı … Mak … tarafından bankaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı vekili, çekin … Tas…Şti. tarafından davacıya verildiğini, davacının da söz konusu çeki … firmasına, … firması da çeki davalı … Makine’ye teslim edildiğini daha sonra çek tutarı olan 1.2500,00-TL davalı … Makine firmasına ödenmiş olup, ödeme nedeni ile çekin davacıya teslim edildiğini, davacının uhdesinde iken kaybolduğunu iddia etmiştir. Davacı, kendisinden önceki en son hamilin davalı … Makine Şirketi’nin olduğunu kabul etmiş ancak çek bedelini davalıya ödenerek çekin teslim alındığını iddia etmiş ise de; çek bedelini ödediğini ve çekin meşru hamili olduğu ispata elverişli yasal delillerle kanıtlayamadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 44,40-TL red harcından peşin alınan 29,20-TL nin düşümü ile eksik kalan 15,20-TL bakiye ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmı karar
kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır