Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/595 E. 2022/186 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/595 Esas
KARAR NO : 2022/186

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 20.06.2012 tarihinde … üzerinde yaya konumunda olan müvekkilinin plakası ve özellikleri alınamayan siyah renkli faili meçhul bir otonun çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasının davacı …’ın ağır yaralandığını ve malul kaldığını, yargılama sırasında müvekkilinin geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet oranlarının tespitini talep ettiklerini, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen kaza nedeni ile davacının maddi zararlarından … Hesabının sorumlu olduğunu, … Hesabına dava öncesi 12.04.2018 tarihinde tazminat taleplerinin yazılı olarak tebliğ edilmiş olmasına karşın yasal süre içinde herhangi bir ödeme alınamadığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik ve 100,00 TL sürekli maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın davalı kuruma başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Hesabı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından dava açılmadan önce 2918 sayılı kanunun 97. Maddesi kapsamında usulune uygun başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının şikayetçi olmaması nedeniyle sorumlular ve aracın tespit edilememesi ve müvekkilinin rücu imkanı ortadan kaldırılmış olduğundan davacının tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, davaya konu kazada öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, sorumluluklarının kaza tarihindeki ZMMS sigorta poliçesi limitler dahilinde ve tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusuru oranında olabileceğini, ATK tarafından davacının kaza ile illiyedi de irdelenerek maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, davacıya dava konusu olay nedeni ile SGK tarafından ödenen ve rücuya tabi herhangi bir ödemenin olup olmadığının tespiti ile hesaplanacak tazminattan tenzilini talep ettiklerini, geçici iş göremezlik zararlarından müvekkili kurumu 6111 Sayıli Yasa gereği sorumlu olmadığını, davacının ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER
Hastane Evrakları, Sgk cevabi yazısı, … hesabı hasar dosyası, davacının sosyo ekonomik durum araştırması, … CBS nin … sor nolu dosyası, Atk raporları, bilirkişi raporu
GEREKÇE
Dava trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli maluliyet zararının kazaya plakası belirlenemeyen aracın sebebiyet vermesi nedeniyle davalı … Hesabı tarafından tazmini istemine ilişkindir.
Sigortacılık Kanunu nun 14.maddesinin 1. fıkrasında “Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde … Hesabı oluşturulur.” aynı kanunun 14/2-a bendi ile “Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,” sorumlu olduğu düzenlenmiştir.
Sgk’nın …tarihli cevabi yazısını davacıya kaza nedeniyle yapılmış bir ödeme bulunmadığı tespit edilmiştir.
… CBS’nin … Soruşturma ve …Karar nolu kararı ile mağdur … ın ifadesinde kimseden şikayetçi olmadığını beyan ettiği söz konusu eylemin taksirle yaralama suçunu oluşturduğu ve takibinin şikayete bağlı olması nedenleri ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davacının soruşturma kapsamında 20/06/2012 tarihli beyanında sokakta yürürken arkadan siyah renkli bir otonun kendisine çarptığını ve durmadan olay yerinden uzaklaştığını beyan ettiği görülmüştür.
Davacının 20/06/2012 tarihli kaza nedeniyle uğradığı geçici iş gücü kaybı oranının tespiti yönünden İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmasına karar verilmiş olup Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 26.02.2022 Karar sayılı raporunda özetle; özürlülülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre davacının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından kişinin tüm vücut engelilik oranı %0 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın kusur ve tazminat hesabı yönünden bir trafikçi, bir aktüerya uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile uyuşmazlık noktasında rapor alınmasına karar verilmiş olup 19/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: 20.06.2012 tarihinde meydana gelen olayda; Plakası tespit edilemeyen aracın, kimliği belirsiz sürücüsünün; meydana gelen trafik kazasında, %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, yaya …’ın; meydana gelen trafik kazasında, %40 (Yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları” hakkında yönetmeliğe göre maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından; kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzde sıfır) olduğu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğine, oy birliği ile karar verildiği, kaza tarihinde 19 yaşında, ortaokul mezunu, bekar ve SGK kayıtlarına göre de herhangi bir geliri bulunmayan davacının ATK maluliyet raporunda belirtilen kaza tarihinden itibaren 4 ay süre ile geçici iş göremezlik süresi için Yargıtay yerleşik kararlarında da açıkça kabul gören “ispatlanamayan kazanç durumları için net asgari ücret AGİ “aktif dönem için’ ücret üzerinden hesaplanması gerektiği” görüşü dahilinde; davacının 20.06.2012- 19.10.2012 tarihleri arasında davacının kazanın oluşumunda %40 kusurlu olduğunun sayın mahkeme tarafından kabulü durumunda (2.945,02 TLx %60) 1.767,01 TL ‘lik zarardan davalı … hesabından sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen (sürücünün %60 kusurlu olduğunun kabulü ile) talep edilebileceğinin takdirinin elbette yüce mahkemeye ait olduğu, davacının dava öncesi davalı kuruma yazılı başvurusunun 12.04.2018 tarihinde davalı … Hesabı tarafından kayıt altına alındığının tespiti ile; başvuru tarihini takip eden 8 işgünü bitim tarihi 25.04.2018 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep dilebileceğinin takdir ve münakaşasının sayın mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davaya konu kaza 20/06/2012 tarihinde meydana gelmiş olup, düzenlenen 26/02/2020 tarihli ATK 2. İhtisas Kurulu raporu ile, kaza tarihi 20/06/2016 olarak kabul edilip, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor hazırlanmış olduğundan, dosyanın yeniden ATK 2. İhtisas Kuruluna gönderilerek, 20/06/2012 tarihinde geçerli olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği dikkate alınarak, davacının sürekli ve geçici maluliyet oranının tespiti hakkında rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup ATK 2. İhtisas Kurulu 26/04/2021 tarih 7834 karar nolu raporunda özetle: Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği dikkate alınarak hazırlanan rapora göre davacının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından tüm vücut engelilik oranı %0 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın bir trafikçi bir aktüerya bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile, kazanın oluşumunda kazaya karışan tarafların kusur oranları ile, davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanmasının istenilmesine karar verilmiş olup 09/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: olayın davacı yaya …’ın beyanına uygun şekilde meydana gelmiş olması durumunda; plakası tespit edilemeyen aracın kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün %50 oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya …’ın %50 oranında kusurlu olduğu, 20.06.2012 tarihinde trafik kazasında yaralanan …’ın; Sürekli iş göremezlik tazminatı zararının olmadığı, geçici iş göremezlik tazminatının %50 oranında kusuru oranında 1.472,51 TL olduğu, 1472,51 TL geçici iş göremezlik tazminatının … hesabının 225.000,00 TL sağlık gideri teminat limiti dahilinde olduğu, … hesabı için temerrüt tarihinin 25.04.2018 ve uygulanacak faizin talep doğrultusunda yasal faiz olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
Davacı vekili 28/12/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı talebi yönünden dava değerini 1.372,51-TL arttırdığını beyan ederek 1.472,51-TL geçici iş göremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; dosyada alınan bilirkişi raporları ile plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %60 ve %50 oranında kusurlu olduğuna ilişkin 2 ayrı bilirkişi raporu bulunmakta olup davacı vekilince davalının sorumluluğunu daraltan %50 kusur oranı dikkate alınarak talep artırımında bulunulmuş ve karar verilmesi talep edilmiş olduğundan usul ekonomisi ilkesi gözetilerek ve olayın meydana gelmesi sırasında davacının yalnız olması nedeniyle dosyada alınmış başkaca bir beyan bulunmadığından olayın meydana gelişinde tarafların eşit kusurlu olduğu değerlendirilen 09/12/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. ATK 2. İhtisas Dairesinden alınan rapora göre, davacının sürekli maluliyet oranının %0 olduğu tespit edilmiş olmakla sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı tespit edildiğinden davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir. Atk 2. İhtisas dairesinden alınan rapora göre kaza sonrasında davacının iyileşme sürecinin 4 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiş olup, bu süre içinde davacının meydana gelen geçici iş göremezlik zararının 2.945,02 TL olduğu bilirkişi raporları ile tespit edilmiş olup, davacının kusuru oranında(%50) indirim yapıldığında davalının sorumlu tutulabileceği geçici iş göremezlik zararının 1.472,51-TL olabileceği plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusuru oranında vermiş olduğu zarardan davalı … Hesabının, Sigortacılık Kanunu’nun Madde 14/1 ve 14/2-a maddeleri gereği, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile;e 1.472,51 TL nin 25/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Sigorta şirketinin faizden sorumluğunun 2918 sayılı KTK’nun 98/1 ve 99/1 maddeleri ile ZMMS genel şartları uyarınca “rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında” başlayacağı düzenlenmiş olup, davalı … Hesabının 13/08/2018 tarihli cevabi yazısında davacı tarafından zararın giderilmesi için 12/04/2018 tarihinde davalıya başvuruda bulunulduğu bildirilmiş olduğundan başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 25/04/2018 tarihi temerrüt tarihi olarak tespit edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 1.472,51 TL nin 25/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 100,59-TL Harçtan peşin alınan 35,90-TL peşin harç ve 11.00-TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan 53,69-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin harç ve 11.00-TL tamamlama harcı olmak üzere 46,90-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL ilk gider, 2.198,20-TL Atk rapor ücreti, tebligat ve müzekkere gideri ile 2.600-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.881,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 4.575,87 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kabul edilen miktar göz önünde tutularak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.472,51-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Red edilen miktar göz önünde tutularak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası resen davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalının yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2022

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)