Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/588 E. 2019/1056 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/588 Esas
KARAR NO : 2019/1056
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, bitkisel yağ üretimi alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkil ile davalı şirket arasında, 09.11.2016 tarihinde, müvekkilinin tesislerine elektrik sağlanmasına yönelik, 01.12.2016 – 30.11.2017 tarihleri arasında elektrik enerjisi tedariki ve tüketimine ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşme ekinde aktif enerji birim fiyatı, sözleşme sonuna kadar sabit 0,1685 tl/kwh olarak belirlendiğini ve bu ücret üzerinden davalının sözleşme süresince müvekkiline elektrik enerjisi tedarik edeceği hususunda anlaşmaya varıldığını, sözleşmenin yürürlüğe girmesinin üzerinden henüz 4 ay geçmişken 01.03.2017 tarihinde davalı şirketin, sözleşmede kararlaştırılan bedeli revize etmek istediğini, aksi takdirde işbu sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceğini elektronik posta aracılığıyla ve şifahen beyan ettiğini, davalının bu talebinin tam da epdk’nın 93 elektrik şirketine 3 ay boyunca yeni abone alma yasağı verdiği tarih aralığı olan 1 mart-1 haziran tarihlerine denk getirildiğini, sözleşme bedelinde revize talebiyle karşı karşıya kalan müvekkilinin, elektrik satın alabilmek için yeni bir alternatif arasa da piyasada faaliyet gösteren şirketlerin tamamına yakını cezalı olduğu için kendine yeni bir tedarikçi bulmasının mümkün olmadığını, başka fiyat teklifleri isteyebileceği, cezalı olmayan birkaç elektrik şirketi o dönemde birçok büyük şirketin cezalı olması nedeniyle bu durumu fırsata çevirip cazip teklifler sunmadığını, işletmesinin daha fazla zarara uğramasını istemeyen müvekkili şirketin, davalının revize talebini kabul etmek zorunda kaldığını ve tarafların, yeni birim fiyatının 0,1910 tl/kwh şeklinde yenilenmesi ve 01.03.2017-01.12.2017 tarihleri arasında elektrik tedarikinin bu fiyat üzerinden sağlanması yönünde 27.03.2017 tarihinde ek protokol imzaladıklarını, ek protokolün imzasının ardından, henüz dört ay geçmişken 14 temmuz 2017 tarihinde davalı tarafından yine bir fiyat arttırımı talebi daha geldiğini ve talep kabul edilmediği takdirde sözleşme’nin tek taraflı olarak feshedileceğinin müvekkiline yazılı olarak bildirildiğini, müvekkilinin bu ikinci fiyat artırım talebini kabul etmemesi üzerine davalının sözleşmeyi 01.09.2017’de tek taraflı olarak, haksız olarak ve dürüstlük kurallarına aykırı bir biçimde feshettiğini, müvekkilinin bu fesih ile ciddi ekonomik zararlara uğradığı gibi işletmesini çalıştırmak zorunda olması nedeniyle bir başka enerji şirketi ile daha yüksek bir bedel üzerinden elektrik tedarik sözleşmesi imzalamak durumunda bırakıldığını, taraflar arasında akdedilen ve müvekkili aleyhine dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacak boyutta ağır yükümlülükler getiren sözleşmenin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca hem haksız rekabet teşkil ettiğini, hem de sözleşme’nin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören genel işlem koşulları içerdiğini, genel işlem koşulu olan söz konusu hükümlerin TBK md. 20 vd. hükümleri uyarınca yazılmamış sayılması gerektiğini, müvekkilin zararlarının davalı yanca giderilmesinin gerektiğini, devlet elinde gelişen elektrik tedariki hizmetlerinin, esasen kamu hizmeti niteliğini haiz olduğunu, elektrik ve su dağıtım hizmetlerinin “tekel” niteliğinde yürütülen bir hizmet olduğunun da yargı kararları ile kabul gördüğünü; davalı şirketin, önceden hazırlamış olduğu matbu sözleşmeyi müvekkilinin önüne sunduğu, ancak bu koşullarda elektrik tedarikinin sağlanacağını belirttiğini, sözleşme hükümleri, davalı yanca hiçbir şekilde müzakereye açılmadığı gibi kabul edilmemesi halinde elektrik hizmeti sunulmayacağının belirtildiğini, işbu dilekçe ekindeki imzalı sözleşmenin TBK ve TTK anlamında genel işlem koşulları içerdiğini, davalı tarafın sözleşme’yi haksız bir şekilde feshettiğini, dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını ve GİK’na yönelik emredici hükümleri ihlal ettiğini, dava konusu sözleşmenin 6 ve 11 numaralı maddelerinin yazılmamış sayılması gerektiğini, düzenleyen …’a tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine GİK içeren sözleşmeyi değiştirme yetkisi tanınmış olması nedeniyle tbk md. 24’e de aykırı olduğunu ve bu sebeple sözleşmenin 10. ve 11. maddelerin yazılmamış sayılmasının gerektiğini; işbu maddelerin yazılmamış sayıldığı durumda davalının sözleşmenin feshine dayanak gösterdiği maddeler ortadan kalkmış olmakta, bu durumda karşılıklı borç yükleyen sözleşmenin haksız feshi söz konusu olacak ve davacı müvekkilin zararlarının giderilmesi gerekeceğini, taraflar arasında akdedilen 09.11.2016 tarihli enerji tedarik sözleşmesi’nin 4, 6, 10 ve 11 numaralı genel işlem koşulu niteliğindeki maddelerinin yazılmamış sayılmasına, müvekkili aleyhine var olan haksız rekabetin tespitine, karşılıklı borç doğuran akit niteliğindeki sözleşmenin vaktinden önce haksız feshedilmiş olması nedeniyle müvekkilin uğradığı 1.000,00-TL zararın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda meblağ artırılmak üzere- davalıdan tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin genel işlem koşulları içerdiği yönündeki iddiaların asılsız olduğunu, sözleşmenin taraflar arasında müzakere edilerek imzalandığını, cevap dilekçesi ekinde sunulan taslak sözleşme ve davacı ile imzalanan sözleşme karşılaştırıldığında 2,3,4,8,11 ve 13. maddelerinin değişiklikler içerdiğini, sözleşmenin davacının talebi doğrultusunda ve davacı menfaatine olacak şekilde revize edildiğini, sözleşmenin 11. Maddesi ile davalı ile birlikte davacıya da sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme imkanı tanındığını, sözleşmenin TTK’nun haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil etmediğini, sözleşmenin müvekkili şirket tarafından feshedilmesinin haklı sebebe dayandığını, haksız fesih yapıldığı iddia edilerek maddi zarar talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu,2016 Kasım ayından itibaren elektrik piyasası toptan tedarik fiyatlarında öngörülemeyen sürekli bir artış meydana geldiğini, ayrıca Yenilenebilir Enerji Destekleme Tutarı gibi maliyetlerin de sürekli arttığını, müvekkili şirketten kaynaklanmayan bu maliyetlerin davacı şirkete elektrik enerjisi tedarik edildiği sürece müvekkili şirket tarafnıdan karşılandığını, ancak bu maliyet artışı kalıcı hale geldiğinden, fiyat artışının talep edildiğini, davacı şirkete bu taleplerinin değerlendirilmesi için süre verildiğini ve kabul edilmemesi halinde sözleşmenin haklı nedenle feshedileceğinin bildirildiğini, davacı tarafından kabul edilmediği için son çare olarak sözleşmeyi feshetme yolunu seçtiğini, fiyat değişiklikleri hususunda mutabakata varılmaması durumunda, müvekkili şirketin tek taraflı olarak sözleşmeyi 1 ay içinde feshetme hakkına sahip olacağının kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin talep ettiği fiyat artışının yasal bir şekilde talep edildiğini, sözleşmenin direkt olarak tek taraflı olarak feshedilmediğini, davacı tarafa fiyat artışını kabul edip etmeme hususunda söz hakkı verildiğini, fiyat değişikilliği kabul edilmesi halinde sözleşmenin devam etmesinin mümkün olacağını, müvekkili şirket tarafından yapılan feshin, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olarak haklı nedenle yapıldığından, davacının zararının tazmin edilmesini talep etmesinin gerek taraflar arasındaki sözleşmeye, gerekse ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu ve taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını belirterek, her türlü dava, takip ve şikayet hakları saklı kalmak kaydı ile davacının hukuka aykırı ve mesnetsiz davasının reddine, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
DELİLLER :
09.11.2016 tarihli Elektrik Enerjisi Tedariki ve Tüketimine İlişkin Sözleşme, Elektrik enerjisi birim fiyatının yükseltilmesi yönünde talep maili, Fiyat revizesi yönünde imzalanan 01.03.2016 tarihli ek protokol, davalı …nin 14.07.2017 tarihli fesih bildirimi, … Şirketi tarafından kesilen faturalar, … Elektrik Parekende ile 25.09.2017 tarihinde akdedilen sözleşme, … Satış A.Ş. Tarafından kesilen fatura bilirkişi incelemesi.
GEREKÇE :
Dava elektrik tedarik sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık noktalarında bir elektrik mühendisi, bir mali müşavir, bir hukukçu bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; davacı ile davalı arasında, 01.12.2016 başlangıç tarihli “Elektrik Enerjisi Tedariki ve Tüketimine İlişkin Sözleşme’ akdedildiğini, bu sözleşmeye dayalı bir akdi ilişkinin, sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği 01.09.2017 tarihine kadar devam ettiğini, bu hususta bir ihtilaf bulunmadığını, davacının bu sözleşmenin, TBK.md.20 anlamında “Genel İşlem Koşullarının yer aldığı bir sözleşme niteliğinde olduğunu iddia ettiğini, TBK.md.20/f.1’de genel işlem koşullarını, “Bir sözleşme yapılırken düzenleyenin ileride çok sayıda benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir” şeklinde tanımlandığını, Genel işlem şartlarının yer aldığı önceden hazırlanmış sözleşmelerin birbirlerinin tıpatıp aynısı olmasının gerekmediğini (TBK.md.20/f.2), hazırlanan sözleşmelerde bazı hükümler farklı olsalar da ortak olan hükümlerin genel işlem koşulu sayılmaya devam etmesi gerektiğini, davalının cevap dilekçesindeki açıklamalarından; davalının dava konusu sözleşmenin taslak metnini önceden, müşteriler ile sözleşme akdetmek için tek taraflı olarak hazırlamış olduğu ve davacı ile yapılan müzakereler neticesinde, taslak metinde yer alan bazı hükümler değiştirilmişse de, hükümlerin çoğunluğunun aynen korunduğunun anlaşıldığını, bu durum nedeniyle taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin, TBK.md.20/f.1 ve f.2 hükümleri anlamında Genel İşlem Koşulları içeren bir sözleşme niteliğinde olduğunu, ancak taslak sözleşmenin bazı hükümlerinin tarafların müzakereleri neticesinde davacı lehine değiştirilmiş olduğunun anlaşıldığını, dolayısıyla da davacının bu sözleşmeyi akdetmeden önce, tarafların sözleşme hükümlerini müzakere ettikleri ve dolayısıyla da davacının sözleşme hükümleri ile ilgili bilgilendirildiği ve sözleşme hükümlerini öğrenme imkanının davacıya sağlandığının anlaşıldığını, bu durumun, sözleşmeyi genel işlem koşulları içeren bir sözleşme olmaktan çıkarmadığını, ancak bu durum nedeniyle, işbu sözleşmenin davacının menfaatine aykırı olan hükümleri TBK.md.21/f.1 uyarınca yazılmamış (yok) sayılmayacağını ve taraflar için bağlayıcı şekilde sözleşmenin içeriğine dahil olmaya devam edeceğini, davacı sözleşmeyi akdetmeden önce sözleşme hükümlerini incelediği için bu sözleşmenin davacının menfaatine aykırı olarak hükümleri TBK.md.21/f.1 uyarınca yazılmamış (yok) sayılmayacaklara da; sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan hükümleri TBK.md.21/f.2 uyarınca yazılmamış (yok) sayılacaklarını, yine bu sözleşmenin, dürüstlük kurallarına aykırı olarak davacı tarafın aleyhine olan ve onun durumunu ağırlaştıran hükümlerin TBK.md.25 uyarınca geçersiz olacaklarını, sözleşmenin 11/f.2’inci maddesinin; “Elektrik enerjisi maliyetlerini etkileyen Kamu Kurum kararları, enerji üretim maliyetlerindeki aşırı artış veya üretim maliyeti artışının Otomatik Fiyatlandırma Mekanizması ile belirlenen … A.Ş. fiyatlarına yansıtılmaması veya tarife yapısı değişikliği gibi enerji satış fiyatını etkileyen nedenlerden dolayı … (davalı), fiyat ayarlaması talep edebileceğini, fiyat değişiklikleri hususunda mutabakata varılmaması durumunda … tek taraflı olarak Sözleşmeyi 1 ay içinde feshetme hakkına sahip olduğunu, sözleşmenin feshine kadar geçen sürede sözleşmenin geçerli hükümleri uygulanmaya devam eder” hükmünü içerdiği; ülkemiz ekonomisinde ve buna bağlı olarak da elektrik fiyatlarına etki eden unsurlarda meydana gelen dalgalanmalar göz önünde bulundurulduğunda, sözleşmede yer alan bu hükmün sözleşmenin niteliğine ve İşin özelliğine yabancı olan bir hüküm niteliğinde olmadığı (TBK.md.21/f.2) gibi, dürüstlük kurallarına aykırı olarak davacı tarafın aleyhine olan ve onun durumunu ağırlaştıran hüküm niteliğinde de olmadığı, bu hükmün geçerli bir hüküm olduğu kanaatine varıldığını, fakat davalının, bu hükümde kendisini tanınmış olan fiyat ayarlaması (fiyat değişikliği) talep etme ve bu hususta mutabakata varılamadığı takdirde sözleşmeyi feshetme hakkını MK.md.2’deki dürüstlük kurallarına uygun olarak kullanması gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 1 yıl süreli olarak akdedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin akdedilmesinden yaklaşık 3 ay sonra davalının, davacıya çekmiş olduğu 01.03.2017 tarihli e-posta (e-mail) mesajı ile bu hakkını kullandığını ve sözleşmede 16,850 krş/kwh olarak kararlaştırılmış olan elektrik satış fiyatının 19,300 krş/kwh olarak değiştirilmesini talep ettiği, davalının değişiklik talebinin davacı tarafından da kabul edildiğini, tarafların elektrik satış fiyatının 19,10 krş/kwh olarak değiştirilmesi hususunda mutabakata vardıklarını ve bu hususu düzenleyen 01.03.2017 tarihli Ek Protokol’ü akdettiklerini, aradan yaklaşık 4,5 ay geçtikten sonra davalının, davacıya çekmiş olduğu 14.07.2017 tarihli e-posta mesajı ile, bu hakkını tekrar kullandığını ve 19.10 krş/kwh olarak değiştirilmiş olan elektrik satış fiyatını bu defa EPDk’nın Elektrik Piyasası Kurul Kararları’nda bulunan Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişeler ve Görevli Tedarik Şirketleri’nin Tarife Uygulamalarına ilişkin 2017 yılı 3. Çeyrek Tarife Tablosu’nde bulunan ve dönemsel olarak revize edilen TEDAŞ tarife fiyatı üzerinden Perakende Tek Zamanlı Enerji Bedeli olarak revize edilmesini talep ettiğini, davalının bu talebinin davacı tarafından kabul edilmemesi üzerine de, sözleşmenin 11/f.2’inci maddesi hükmüne istinaden 01.09.2017 tarihi itibari ile sözleşmeyi feshettiğini, davalının, TTK.md.54/f.2 ve TTK.md.55 hükümlerinde haksız rekabet halleri olarak sayılmış olan herhangi bir davranışta bulunduğu hususunda bir kanaate varılmadığını, bu nedenle de davacının davalıdan, haksız rekabetten kaynaklanan herhangi bir tazminat alacağına hak kazanamadığı kanaatine varıldığını, taraflar arasında yapılmış 01/12/2016 tarihli sözleşmenin 2, 5, 6, 8, 9, 11 nolu maddeleri taraflar arasında bulunan husumete açıklık getirdiğini, 11’inci maddenin, davalı … şirketinin elinde olmayan artışlardan dolayı fiyatın yükselmiş olduğunu gösterdiğini belirterek, Tedaş 2017 yılının Birim Fiyat listesinde bulunan ilgili çeyreklerindeki fiyatların incelenmesinde, fiyatların yükselmiş olmasına rağmen tedarikçi firmanın davacı tarafa indirim uyguladığı ve önceden 19,30 krş/kwh ücretini 19,10 krş/kwh değerine indirdiği, tedarikçi firmanın söz konusu artışın meydana gelmesinde herhangi kusurunun olmadığını, kendisine verilmiş olan fiyatları kendi inisiyatifi ve çıkarı doğrultusunda değerlendirerek müşterisine aktarmış olduğunu, davalının sözleşmenin 11’inci maddesinde kendisine tanınmış olan hakları, dürüstlük kuralına uygun olarak kullandığı; dolayısıyla da davalının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği bu nedenle de davacının davalıdan herhangi bir tazminat alacağının bulunmadığı hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; tarafalar arasında akdedilen elektrik tedarik sözleşmesinde genel işlem koşulları içeren hükümler bulunsa da, feshe dayanak yapılan sözleşmenin 11. maddesinin sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan bir hüküm niteliğinde olmadığı, dürüstlük kurallarına aykırı olarak davacı tarafın aleyhine olan ve onun durumunu ağırlaştıran hüküm niteliğinde de olmadığı, bu hükmün geçerli bir hüküm olduğu ve davalı tarafça fesih hakkının dürüstlük kuralına uygun olarak kullanıldığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL red harcından peşin alınan 35,90-TL nin düşümü ile eksik kalan 8,50-TL bakiye ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır