Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/57 E. 2021/717 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/57 Esas
KARAR NO : 2021/717
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/01/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkilleri ile davalılar arasında “…” markası adı altında hizmet veren otellerin faaliyetlerine devam edebilmesi, şirketlerin yatırım fırsatlarının değerlendirilebilmesi, şirketlerin büyümesi ve karlılığı artırmak amacıyla 30/05/2013 tarihli Ortaklık Sözleşmesi ve 28/05/2013 tarihli Hisse Devir Vaadi Sözleşmeleri akdedildiğini, sözleşmeler akdedilmeden önce … markası adı altında faaliyet gösteren tüm şirketlerin ve otellerin sevk ve idaresi tarafından yapıldığını, taraflar arasında kurulan ortaklığın amacıya ulaşmaması, beklentilerin gerçekleşmemesi ve ortaya çıkan fikir çatışmaları nedeniyle tarafların bir araya gelerek dava açılmadan ortaklığa son veren ve tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyen 03/02/2016 tarihli Avukatlık Kanunun 35/A maddesi kapsamında Uzlaşma Tutanağı düzenlendiğini, Uzlaşma Tutanağının 12. Maddesi gereğince davacılar ile davalıların akdedilen Ortaklık Sözleşmesi, Hisse Devir Vaadi Sözleşmesi ve tüm sözleşmelerin hükümsüz kaldığını, taraflar arasında düzenlenen uzlaşma tutanağı kapsamında yeni ünvanı … … Ltd Şti , yeni ünvanı … A.Ş ve … A.Ş’nin davalılara hisse devirleri yapılmak suretiyle davalılar uhdesinde bırakıldığını, Uzlaşma Tutanağının 5. Maddesi uyarınca bu şirketlerin yaklaşık 28.000.000 USD , 9.830.000 Euro ve 6.900.000 TL tutarlı banka kredi borçları ile 2.240.000 TL ve 705.000 Euro tutarlı leasing borçları davacılar tarafından üstlenildiğini, iş bu davanın ikame edilme gününe ödemeleri düzenli yapıldığını, Uzlaşma Tutanağı uyarınca bu şirketlerle ilgili olarak 01/04/2013 – 31/12/2015 tarihleri arasında doğmuş ve bu dönemle ilgili olarak doğabilecek olan tüm borçları, uzlaşma tutanağında belirtilen istisnaları hariç olmak üzere uzlaşma tutanağında düzenlenen şartların ve prosedürlerin gerçekleşmesi şartıyla davacılar tarafından üstlenildiğini, uzlaşma tutanağı ile davalılar uhdesinde kalan şirketlerin 01/04/2013- 31/12/2015 tarihleri arasında doğmuş ve bu dönemle ilgili olarak doğacak alacaklarının tahsil edilmesi durumunda bu alacakların tahsil gününe müteakip herhangi bir ihtar ve/veya ihbara gerek olmaksızın 5 iş günü içerisinde davalılar tarafından davacılara ödenmesi gerektiğini, uzlaşma tutanağı uyarınca davalıların uhdesinde kalan şirketlerin 01/04/2013 – 31/12/2015 tarihleri arasında doğmuş ve davacılara bırakılmış alacak tutarının 789.051,75 TL olduğunu, müvekkilleri tarafından … Noterliğinin 22/12/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tahsil edilmeyen/ edilemeyen tutarlarla ilgili olarak yasal takip süreçlerinin başlatılmasını ihtar ettiğini, ancak iş bu davanın ikame edildiği tarihe kadar bu hususta davalılar tarafından herhangi bir cevap verilmediğini belirterek alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere taraflar arasındaki 03/02/2016 tarihinde düzenlenen uzlaşma tutanağının 5/B/1 maddesi uyarınca şimdilik 10.000,00 TL tutarının davalılarda müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılar uhdesinde kalan şirketler tarafından 3. Kişi borçlulardan tahsil edilen bedeller için uzlaşma tutanağının 10. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca alacakların şirketler tarafından tahsil edilmesine müteakip 5 iş gününden itibaren Merkez Bankası tarafından açıklanmış olan o döneme ait avans işlemlerine uygulanan faiz oranının 2 katı kadar hesaplanacak faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılar uhdesinde kalan şirketler tarafından 3. Kişi borçlulardan tahsil edilmeyen ve haklarında yasal takipte başlatılmayan alacaklar için Uzlaşma Tutanağının 10. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca dava tarihinden itibaren Merkez Bankası tarafından açıklanmış olan o döneme ait avans işlemlerine uygulanan faiz oranının 2 katı kadar hesaplanacak faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekilinin mahkememize ibraz etmiş olduğu 10/03/2020 havale tarihli dilekçesi ile taraflar arasındaki 03/02/2016 tarihinde düzenlenen Uzlaşma Tutanağı kapsamında toplam 650.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren uygulanacak avans faiz oranının 2 katı kadar hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, talebin kabul edilmemesi halinde 650.000,00 TL’nin 18/01/2018 tarihinden itibaren 28/06/2018 tarihine kadar %19,50, 29/06/2018 tarihinden itibaren ise %39 oranında avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcının yatırılmış olduğu görüldü.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde, müvekkillerinin davacılar ile 30/05/2013 imza ve 01/04/2013 yürürlük tarihli … Ortaklığı Kuruluş ve Yönetim Özel Protokolü ile ticari bir ortaklık kurduğunu, ortaklığın işleyiş koşullarının belirlendiğini, protokolün eki ve ayrılmaz parçası olan Hisse Senedi Devir ve Teslim Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu ticari ortaklık ile “…” markesi adı altında hizmet veren otellerin faaliyetlerine devam edebilmesi, şirketlerin karlılığını arttırmak ve … Grubu bünyesindeki iktisadi kıymetlerin işletilerek ortak kar elde edilmesi amaçlandığını, tarafların daha sonra kurulan ortaklığın istedikleri amaca ulaşmaması üzerine 31/12/2015 tarihinde fiilen sona eren ortaklık neticesinde oluşan mali yükümlülüklerin belirlenmesi amacıyla 03/02/2016 tarihli Uzlaşma Tutanağı’nı imza altına aldığını, 15/03/2018 tarihinde sözleşmeden dönme ve dönmeye bağlı alacak davası açıldığını, bahsi geçen davanın kabul ile sonuçlanması halinde huzurdaki davaya dayanak olan taraflar arasındaki Uzlaşma Tutanağı’nın hükümsüz hale geleceğini, davanın dayanağının ortadan kalkacağını, davacı yanın beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, davacıların uzlaşma tutanağının imza altına aldığı tarih olan 03/02/2016 tarihine kadar ortaklık sözleşmesinde bahsi geçen tüm şirketlerin idari yönetimini devam ettirdiğini, bu tarihe kadar ilgili şirketlerin de alacaklarını tahsil ettiğini, 31/12/2015 tarihine kadar Uzlama Tutanağında 789.051,75 TL olarak görünen alacakların 03/02/2016 tarihine kadar 317.875,94 TL’lik kısmı davacılar tarafından bizzat tahsil edildiğini, çeşitli şirket borçları ödendiğini, uzlaşma tutanağının imzalandığı 03/02/2016 tarihi itibariyle mevcut alacak bakiyesinin 471,175,93 TL olduğunu, bu bedelleri müvekkillerine ait şirketler tarafından henüz tahsil edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Yargılamanın devamı sırasında davacılar vekili tarafından mahkememize ibraz edilen 16/08/2021 tarihli dilekçesinde; görülmekte olan davada karşı taraf ile uzlaşmış olmaları nedeniyle feragat ettiklerini, karşı taraftan vekalet ücreti, harç ve masraf taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş, davacılar vekilinin … Noterliğine ait 04/02/2016 tarih … yevmiye sayılı vekaletnamesinde davadan feragata yetkisinin bulunduğu görüldü. Davalılar vekili tarafından mahkememize ibraz edilen 16/08/2021 tarihli dilekçe ile davacı yanın huzurda görülmekte olan davada tüm taleplerinden feragat etmesi halinde davacılardan yargılama gideri, avukatlık ücreti, harç v.b taleplerinin olmadığını bildirdikleri, davalılar vekiline ait … Noterliğine ait 07/07/2020 tarih … yevmiye sayılı ve … Noterliğine ait 27/07/2020 tarih … yevmiye sayılı vekaletnamelerinde feragati kabule yetkilerinin olduğu görülmüştür.
Taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda davanın feragat nedeniyle reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeni ile reddine,
2-Taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarında hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
4-Bu dava sebebiyle 59,30 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan (davada 170,78 TL + ıslahta 11.200,00 TL olmak üzere toplam =) 11.370,78 TL’den mahsubu ile fazla alınan 11.311,48 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/10/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır