Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/529 E. 2019/482 K. 20.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/529 Esas
KARAR NO : 2019/482
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2017
KARAR TARİHİ : 20/05/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı banka … Hiz.San.ve Tic.Ltd.Şti.nin aldığı krediye kefaleti nedeniyle davacı aleyhine … İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyasıyla icra takibi başlattığını, örnek 7 ödeme emrinın muhtara tebliğ edildiğini, davacının tebligat eline ulaşmadığından yasal süresi içinde itiraz hakkını kullanamadığı ve takibin kesinleştiğini, aradan yaklaşık 5 yıl geçtiği halde dosyada hiçbir işlem yapılmadığından dosyanın işlemden kaldırıldığını, daha sonra davalı bankanın 30.1.2013 tarihinde yenileme talebinde bulunduğunu, yenileme emrinin gerek diğer borçluya gerekse davacıya tebliğ edilemediğini bila döndüğünü, asıl borçlu olan şirkete ise yenileme emrinin hiç gönderilmediğini,yapılan tüm bu işlemler usulsüz ve yasaya aykırı olduğunu,davalı banka tarafından maaşına haciz gönderildiğinde takipten haberdar olduklarını, bu nedenle davacının takip konusu alacak nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tesbiti için işbu davanın ikamesi zarureti hasıl
olduğunu, davacının öncelikle zamanaşımı itirazı, kefilliğin iptali, usulsüz tebligat ve işlemlerin iptali vs. taleplerinin kabulü ile hakkındaki icra takibinin iptaline ya da durdurulmasına, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla davacının aleyhine yapılan icra takibinde talep edilen şimdilik faiz ve fer’iler hariç 37.338,81TL asıl alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, dava esnasında dosyaya ödenecek paranın davalıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesini, daha önce ve dava devam ederken yapılacak ödemelerle ilgili olarak davaya istirdat davası olarak devam edilmesini, davalı aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masraflarıyla ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılmış olan işbu davanın, ‘menfi tespit’ ve ‘kefaletin iptali’ talepleri ile açıldığını, davacı tarafın borçlu bulunmadığı hususunu icra dairesine itiraz veya gerekli şartları taşıması durumunda ise icra mahkemesinde ‘gecikmiş itiraz’ veya ‘tebligatın iptali’ talepleri ile açılması gerektiğini, mevcut olayda bu prosedürlere uymaksızın doğrudan mahkemeye başvurulmasında hukuki menfaat bulunmadığını, davanın doğrudan usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın zamanaşımı itirazının dayanaksız olduğunu, tebligatların usulsüz olduğuna ilişkin iddianın İcra Mahkemesi’nde yapılması gerektiğini, davacı tarafın maaşına gönderilen hacizden sonra takipten haberi olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın maaşına gönderilen haciz yazısının 12.09.2013 tarihinde işyerine tebliğ edilmiş olduğunu (…) davacının iddiasının dayanaksız olduğunu gösterdiğini, huzurdaki davanın niteliği gereği icra itiraz davası olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin de dayanaksız olduğunu, bu nedenlerle davanın usulden reddini, esasa girilmesi durumunda davanın esastan reddini, yargılama giderlerini ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacının kefilliğinin iptali, kefil sıfatı ile aleyhine yapılan … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespiti talepli davadır.
Deliller; Dosya münderecatı, … İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyası, bilirkişi incelemesi.
Mahkememiz tarafından 03/01/2019 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Alacaklı … vekilinin, Borçlular … San. Ve Tic. Ltd. Şti., … ve … aleyhine, T.C. …. İcra Müdürlüğümün 08.05.2008 başlangıç tarihli, … esas sayılı dosyası ve haciz yoluyla başlattığı Takip Talebi ve İlamsız Takiplerde ödeme emrinde toplam 37.338,81-TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (%52,50 yıllık) faiz ile, faizin gider vergisi İle tahsilinin talep edildiği, takibin 08.05.2008 tarih, … esas sayılı dosyası ile başlatıldığı, alacaklının 28.01.2013 tarihli yenileme talebi doğrultusunda, … esas sayılı dosya numarası ile yenilendiği, borçlu … yönüyle ödeme emrinin 28.05.2008 tarihinde tebliğ olması, itirazın süresi içinde yapılmaması sebebiyle kesinleştiği ve devamına karar verildiği görülmüştür.
Keşideci … tarafından, muhatap … San. Ve Tic. Ltd. Şti, … ve …’a … Noterilği’nin 31.03.2008 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek gönderilmiş olup, ihtarnamede muhatap … San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile Bankanın …/İSTANBUL Şubesi ile akdedilen 13.02.2007 tarihli Kredi Genel Sözleşmesine istinaden kredi açıldığı ve kullandırıldığı, muhataplar … ve …’ın Kredi Genel Sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile borçtan sorumlu oldukları, 04.03.2008 tarihi itibari ile toplam 33.847,45-TL tutarındaki borcun ödemenin yapılacağı güne kadar işleyecek %52,50 faiz, BSMV, fon payı, komisyon ve masraflar vs. ile birlikte ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin muhatap … adresine 02.04.2008 tarihinde ulaştığı, aynı adreste ikamet ettiğini beyan eden … ’nın muhatabın bu adreste tanınmadığını sözlü beyan etmesi üzerine, tebliğ evrakının mahalle muhtarı tasdiğiyle merciine iade edildiği tespit edilmiştir.
04.02.2011 tarih, 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 581 ve devamı maddelerinde kefalet sözleşmesi düzenlenmiş, 583. Maddesinde de kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağı, kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şart olup, mahkememiz dosyasına sunulan kefalet sözleşmesinde ; … San. Ve Tic. Ltd. Şti., dava dışı … ve davacı … arasında 13.02.2007 tarih, 50.000,00-TL Kredi Limitli Kredi Genel Sözleşmesi akdedildiği, Kredi Genel Sözleşmesinin 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu yürürlükte iken imza altına alındığı, Kefalet Sözleşmesi’nin Banka teminat depo girişine ve teminat vasfına haiz olup olmadığı açısından Bankacılık mevzuatı ve teammülleri çerçevesinde inceleme yapıldığında, Sözleşmenin “müteselsil kefalete” ilişkin açıklayıcı hükümler içerdiği, davacı … ve dava dışı …’ın “Müşterek borçlu ve müteselsil Kefil” olacağına ilişkin ibarenin altına imza attığı, Kefalet sözleşmesinin yazılı olarak yapılmış olması ile yazılılık şartının sağlandığı, Kefilin sorumlu olacağı azami meblağın Sözleşme limiti ile sınırlı ve belli olduğu, Sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu ve gerekli tüm kefalet şartlarını taşıdığı, Kefillerin alacaklı Banka’ya karşı kredi borçlusu şirketin borcunu ödememesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği, kefalet sözleşmesinin mevcut olan veya sözleşme imzalandığı tarihte henüz doğmamış ve doğması muhtemel tüm borçları karşılamak amacıyla kurulduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen Kredi Genel Sözleşmesi’nin Kefalet Şerhi Başlıklı Kısmında Kefalete İlişkin Olarak; Bu sözleşmeyi imzalayan kefil (kefiller) aşağıdaki koşullarla kefalet vermeyi beyan ve kabul ederler.
Kefalet borcu; anapara ile bu sözleşme hükümlerine göre ödenmesi gereken her türlü faiz, komisyon, vergi ve vekalet ücretleri ve diğer her türlü masraflar eklenerek hesaplanacak ve müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefilin (kefillerin) sorumluluğu bütün bu hususları kapsayacaktır.
Kefıl, Borçlar Kanununun 490’tncı maddesi ile kendisine tanınan haklardan vazgeçtiğini ve Banka alacağı için işlemiş ve işleyecek faizlerin tamamından sorumlu olduğunu kabul ve taahhüt eder.
Kefıl, Borçlar Kanununun 493 ve 494’üncü maddelerindeki kefaletten kurtulma imkanını veren haklardan vazgeçtiğini ve bu maddelere dayanarak Bankaya karşı hiç bir talepte bulunmamayı kabul ve taahhüt eder.
Kefıl, borcun Müşteri için her ne nedenle olursa olsun muaccel olması halinde kendisine herhangi bir bildirimde bulunmaksızın kefalet borcunun da muaccel olacağını, bu durumlarda Bankadan borçlu aleyhine takibata geçilmesini ve kefaletten kurtarılmasını talep etmeyeceğini ve bu haklardan vazgeçtiğini kabul eder… ” hükümlerinin düzenlendiği tespit edilmiştir.
Davalı Banka’nın …/lstanbul Şubesi ile kredi müşterisi dava dışı asıl borçlu … San. Ve Tic. Ltd. Şti., müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla dava dışı … ve davacı … arasında 13.02.2007 tarihli, 50.000,00-TL limitli Kredi Genel Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşme dışında davalı Banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında akdedilmiş başka bir Kredi Genel Sözleşmesi bulunmadığı,
Davalı Banka tarafından dava dışı asıl borçlu şirkete 13.02.2007 tarihli, 50.000,00-TL limitli Kredi Genel Sözleşmesi tahtında, Sözleşmenin eki ve ayrılmaz bir parçası olan Ticari Kredi ödeme Planı dahilinde 13.02.2007 tarihinde 24.000,00-TL anapara-33.584,87-TL geri ödeme tutarlı, 15.03.2007 ilk ödeme-15.02.2010 son ödeme tarihli, 36 ay vadeli Taksitli Ticari Kredİ-2.EL Araç Kredisi kullandırıldığı, dava dışı asıl borçlu şirketin … Risk no.lu Taksitli Ticari Kredi-2.EL Araç Kredisi Geri ödeme Planı dahilinde sadece 15.03.2007-15.04.2007 vadeli kredi taksitlerini ödediği, belirtilen taksitler dışında herhangi bir ödeme yapmadığı ve gecikmeye düştüğü,
Davalı Banka’nın T.C. … İcra Müdürlüğü’nün yenilenen … Esas sayılı icra dosyası kapsamında; dava dışı asıl borçlu şirketten 08.05.2008 takip başlangıç tarihi itibariyle toplam 37.338,81-TL tutarında alacağı olduğu, davacı …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla temerrüde düşürülmesi ve kefalet limiti gözetilerek takip başlangıç tarihi itibariyle toplam 37.338,81-TL tutarlı borcun tamamından sorumlu olduğu,
Davalı Banka tarafından 08.05.2008 takip başlangıç tarihli 30.01.2013 takip yenileme tarihi ile 13.06.2018 dava tarihi arasındaki dönem içerisinde gerek asıl borçlu şirketten, gerekse davacı kefilden icra dosyası kapsamında kısmi tahsilatlar sağlandığı, kısmi tahsilat tutarları, öncelikle işlemiş faiz, faizin gider vergisi, kalan kısım asıl alacağa mahsup edilecek şekilde faiz hesaplaması yapıldığında; davalı Banka’nın dava dışı asıl borçlu şirketten 13.06.2018 dava tarihi itibariyle Banka tasfiye olunacak alacaklar hesaplarına yansıyan takip ve dava harç masraf vs. hariç olmak üzere toplam 205.634,49-TL tutarında alacağı olduğu,
Davacı yanın kefalet sözleşmesine istinaden tahsis edilen limit içinde yapılan kredi kullandırımından doğmuş borçtan kurtulması, yazılı bir talep/bildirimi bulunmamakla birlikte, tek yanlı olarak da kefaletten dönmesinin mümkün olmayacağı, dava tarihi itibariyle toplam 205.634,49-TL tutarındaki borcun tamamından sorumlu olduğu ve İcra takibinin devamının uygun olacağı tespit edilmiş olup, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.457,27 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır