Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/522 E. 2018/906 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/522 Esas
KARAR NO : 2018/906
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/11/2013
KARAR TARİHİ: 17/07/2018
DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin bayan giyim – tekstil sektöründe faaliyet gösterdiği, iş yerini dekore etmek üzere davalı şirketten 15/02/2013 tarihinde … sıra nolu, 9.416,80 TL bedelli bir adet faturada özellikleri belirtilen seramikleri satın aldığını ve bedelini ödediğini, satın alınan ürünlerin monte edilmesinden sonra davacı şirket yetkilisinin 23/3/2013 tarihinde iş yerine geldiğinde zemine döşenmiş seramiklerin bombeler oluşturduğunu, üzerinde dolaşıldığında ayaklarının takıldığını fark ettiğini, davalı taraftan gizli ayıp nedeniyle oluşan zararın tazmini talebinde bulunulduğunu, davalının yükümlülüklerine yerine getirmemesi üzerine … 35 Noterliğinin 28/3/2013 tarihli ihtarnamesinin keşide edilerek davalı tarafa gönderildiğini, seramiklerde ayıp durumunun İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D İş dosyasından yapılan delil tespiti bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, üretim hatası ile oluşan kusurların giderilebilmesi için zeminin kırılması molozların atılması ve zeminin yeniden seramik kaplanması işi bedelinin 10.350,00 + KDV olduğunun bilirkişi tarafından hesaplandığını, delil tespitindeki bilirkişi raporu ile ürünlerdeki ayıbın gizli ayıp olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin 10.350,00 TL alacağının tahsil için icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafın itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili mahkememize ibraz ettiği cevap dilekçesi ile; müvekkili şirkete tebligat çıkartılmadan ve haber verilmeden yapılan delil tespitinin geçerli olmadığını, delil tespitinde alınan rapor ile karar verilemeyeceğini, kaldı ki bilirkişinin üretim hatası mı yoksa işçilik yada kullanım hatası mı, olduğunun tespit etmediğini, davaya konu malların ayıplı olduğu biran kabul edilse dahi TTK nın 23.ncu maddesine göre davacının almış olduğu ürünleri muayene ederek ayıp var ise iki gün içinde ihbar etmesi gerektiğini, iddia edilen ayıbın açık ve basit bir muayeneyle belli olacak nitelikte olduğunu, davacı tarafın 15/2/2013 tarihinde seramikleri almasına rağmen ayıp ihbarının noter ihtarı ile 28/3/2013 tarihinde keşide ettiğini, bu nedenle ayıp ihbar süresinin kaçırıldığını, davacı şirketin montajı müvekkili şirkete değil başka üçüncü kişilere yaptırdığını, bu kapsamda yanlış montaj işlemi yada yanlış malzeme kullanımı nedeniyle seramiklerin zarar görmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, ayrıca alacağın varlığının ispatı ve miktarı yargılamaya muhtaç olduğundan icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava , itirazın iptali davasıdır.
Deliller; İstanbul … .İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası, İstanbul …. Sulh Hukuk Mahkemesine ait … değişik iş nolu dosya, fatura ve ödeme belgesi, ihtarname, faturaya konu seramik ürünleri, tanık, bilirkişi incelemesi.
Mahkememizce ; dava konusu seramiklerin satıcı tarafından hatalı istiflenmesinden dolayı seramiklerde eğilmenin meydana geldiği, bu hatanın seramiklerin davacı tarafça döşenmesi sırasında tespit edilmiş olmasının normal olduğu ve davacı tanıklarının beyanlarına göre davacının ayıplı durumu anında telefonla davalı şirkete bildirmek suretiyle muayene ve ihbar külfetini zamanında yerine getirdiği, davacının 10.350-TL’yi talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Verilen hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk dairesinin 10/03/2016 tarih, … Esas … Karar nolu ilamı ile mahkememiz kararı bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında;” Davacı tarafça, dava konusu seramiklerin 15.02.2013 tarihli fatura ile alındığı, 23.03.2013 tarihinde ayıplı olduklarının anlaşıldığı belirtilerek, ayıp nedeniyle uğranılan zararın tazmini talep edilmiştir. Dosyadaki mevcut bilirkişi raporunda, dava konusu seramiklerdeki eğikliğin gözle görülür nitelikte olduğu bildirilmiştir. Buna göre, ayıbın açık ayıp olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça, TTK’nun 23/c maddesinde düzenlenen açık ayıp halindeki iki günlük malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumunu satıcıya ihbar etmelidir, ihbar süresi geçirildikten sonra, 28.03.2013 tarihinde ihtar çekilmiş olduğundan, davacı zararın tazminini talep edemeyecek olup, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmiştin
Davacı vekili tarafından Yargıtay …. Hukuk dairesinin 10/03/2016 tarih, … Esas … Karar nolu ilamı karşı düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Yargıtay ….Hukuk Dairesinin 28/03/2018 tarih … Esas, … Karar düzeltme ilamında; “5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK’un 440/III-I maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2015 yılı için 12.690 TL’dir. Davacı vekili, toplam 10.350.00 TL alacağın tahsili için yapılan takibe yönelik olarak yapılan itirazın iptali isteminde bulunmuş ,09/06/2015 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen bozma kararına karşı davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. HUMK’un değişik 440/III-1.maddesindeki karar düzeltme ile ilgili parasal sınırın altında olan davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Bu nedenlerle davacı vekilinin hükme bağlanan 10.350.00 TL ile ilgili karar düzeltme isteminin reddi gerekmektedir.” denilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak aşağıdaki şekilde davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre;
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalı vekille temsil edildiğinden 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine,
5-Bu dava sebebiyle 35,90TL Karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 125,10 TL den mahsubu ile fazla alınan 89,20TL nin davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/07/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır