Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/521 E. 2019/742 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/521 Esas
KARAR NO : 2019/742

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 10/09/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı takip alacaklısı … Hizmetleri A.Ş.’ ile müvekkili şirket arasında herhangi bir hizmet ilişkisi bulunmadığını, TC. İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosya borçlusu … ile müvekkili şirket arasında borç/alacak ilişkisi bulunmadığını, …A.Ş.’nin İcra İflas Kanunu 89/1 İhbarnamesi devamında 89/2 Haciz İhbarnamesi devamında da 31.05.2018tarihinde 89/3 Haciz ihbarnamesi gönderdiğini, müvekkili şirketin personeli tarafından alınan haciz ihbarnameleri zamanında yetkililere ulaştırılmaması sebebiyle söz konusu haciz ihbarnamelerine yasal süresi içerisinde itiraz edilemediğini, müvekkili şirketin TC. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyanın borçlusu …’ ne veyahut davalı …Ş.’ ye herhangi bir borcu bulunmadığını, bu durumun dava dilekçesi ekinde bulunan …’ nin imzalı tutanağı ile de sabit olduğunu, ayrıca ticari defterler ve muhasebe kayıtları üzerindeki bilirkişi incelemesi neticesinde de müvekkili şirketin her iki şirkete de herhangi bir borcu bulunmadığının ortaya çıkacağını beyan ederek; , müvekkilinin dava dışı takip borçlusu …’ne borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötüniyetli icra takibi yapmış olması nedeni ile dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yargılama sonunda davanın kabul edilmesi halinde dava açılmasına müvekkilince sebebiyet verilmediğinden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, davacı üçüncü bir şahıs olmayıp, takip borçlusu ile iç içe, aynı adreste, aynı kişilerin yönetiminde, birbirleri yerine ödeme yapan, sırf alacaklıları kandırma amacıyla iki ayrı şirket olarak hareket eden şirket olduğunu, davacı ve takip borçlusunun aynı internet sitesini, telefonu ve faksı kullandığını, her iki şirketinde yetkililerinin aynı kişi olduğunu, her iki şirket arasında organik bağ olduğunu beyan ederek davanın reddine ve davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Mahkememizce İstanbul …İcra Dairesine müzekkere yazılarak… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda; davalının, … AŞ aleyhine takip başlattığı, ödeme emrine itiraz edilmediği ve davalının davacıya İcra İflas Kanunu’nun 89.maddesi kapsamında haciz ihbarnameleri gönderdiği görülmüştür.
Mahkememizce İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı şirket ile takip borçlusu şirketin ticaret sicil kayıtları, şirket yetkililerinin ve yöneticilerinin bilgileri celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce davacı ile takip borçlusu arasında organik ve fiili bağ olup olmadığı noktasında ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yaptırılarak mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan raporda özetle; davacının ve dava dışı … AŞ nin inceleme gününde yasal ve ticari defterlerini ibraz etmediğini, her iki şirketin de münferiden imza yetkilisinin … olduğu, ancak imza yetkisinin 30/11/2017 tarihinde son bulduğu, her iki şirketinde 15/01/2018 tarihine kadar aynı adreste bulunduğu, davalının defterleri üzerinde yapılan incelemede davacıdan takip tarihi itibari ile alacaklı olmadığı, dava dışı takip borçlusu şirketten 68.229,52TL alacaklı olduğu, davacının takip borçlusu adına 19/06/2017 tarihinde davalıya 6.000,00TL ödeme yaptığının tespit edildiği ifade edilmiştir.
Dava, haciz ihbarnamesine istinaden açılan menfi tespit davasıdır. Bu davada ispat yükü davacı-üçüncü kişiye düşer, üçüncü kişi açtığı olumsuz tespit davasında takip borçlusuna borçlu bulunmadığını kanıtlamak zorundadır. Takip dosyasının incelenmesi sonucunda 2.haciz ihbarnamesinin davacıya 11/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 1.haciz ihbarnamesinin 22/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 3.haciz ihbarnamesinin ise davacıya 31/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İş bu dava 15 günlük süre içerisinde açılmıştır.
Buna göre, eldeki davada, davacı dava dışı takip borçlusuna borçlu olmadığını ispat etmek zorundadır. Ayrıca davacı vekili dava dilekçesinde yemin deliline dayanmamıştır. İcra dosyasının incelenmesinden de görüleceği üzere; davalı takip alacaklısının dava dışı şirket hakkında yürüttüğü icra takibi sırasında davacı …… LTD.ŞTİ ‘ye İİK 89. Maddesi uyarınca gerekli haciz ihtarnamelerini göndermiş, ilk haciz ihtarnamesine davacı itiraz etmemiştir.. İlk iki haciz ihtarnamesine itiraz etmeyen davacı açısından talep edilen miktar artık davacının zimmetindedir. Üçüncü haciz ihtarnamesinden sonra açılan menfi tespit davasında ise İİK 89/3-6. cümle uyarınca “…bu davada üçüncü şahıs takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur…” yani artık borçlu olmadığının ispat yükü davacıdadır. Davacının bu yükümlülüğü yerine getirmediğinden dolayı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 89/3-7. cümle uyarınca “…üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse mahkemece dava konusu şeyin %20’den aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum edilir…” hükmü uyarınca talep edilen miktar olan 66.781,60-TL üzerinden %20 miktarındaki tazminatın davacıdan alınarak davalı takip alacaklısına verilmesine karar vermek gerekmiştir.
İİK’nın 89/3-son cümle dikkate alınarak; maktu harç ve maktu vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir. (Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/16905 Esas ve 2016/6897 Karar sayılı onama ilamı da bu doğrultudadır.)
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE
2-İİK 89. Maddesi uyarınca alacağın %20 olan 13.356,32TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 44,40-TL karar ilam harcının peşin alınan 35,90-TL den düşümü ile eksik kalan 8,50-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır