Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/520 E. 2019/357 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/520 Esas
KARAR NO : 2019/357
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2018
KARAR TARİHİ : 17/04/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete faturada belirtilen işleri yapan müvekkilinin bakiye alacağı için ….İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, ödeme emri tebliğ edilen şirket süresinde borca itiraz ettiğini, davalının, takibe haksız, kötüniyetli ve zaman kazanmak amacıyla itirazda buluduğunu, itirazda bulunan davalı şirketin, yapılan işe karşılık daha önce avans ödemesi ve kısmi ödeme yaptığını, sunduğu dekontlardan da görüleceği üzere müvekkilinin banka hesabına önce 5.000,00-TL yatırdığını, yine şirket hesabının bulunduğu … hesabına keşide edilen 31.01.2018 tarihli 25,000,-TL’lık çeki müvekkili adına düzenlediğini ve ödediğini, KDV dahil toplam 61.000,00-TL’lık alacaktan bakiye 31.000,00-TL’smı ise ödemediğini, mevcut faturanın davalı ticari defterlerine de kayıtlı olduğunu, tarafların borç miktarı konusunda mutabık olmalarına rağmen, zaman kazanmak amacıyla yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, haksız ve kötüniyetli itirazın iptaliyle takibin devamına, alacağın artan oranlarda ticari avans faiziyle birlikte tahsiline, davalı-borçlunun %20 icra-inkar tazminatı, yargılama masrafları ile vekalet ücretine mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı yanca takibe konu edilen ve dava dilekçesine ek olarak sunulan faturada bulunan imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, imzanın … ’a ait olduğunu, kendisinin müvekkili şirket adına imza yetkisine haiz olmadığını belirterek, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 20.03.2013 tarihli 2013/468 E. 2013/4857 K. Sayılı ilamından bahsetmiş, şirketi temsile yetkili olmayan kişi tarafından imzalanan faturanın aleyhlerine açılan dava konu takibe ve işbu davaya dayanak teşkil etmesinin mümkün olmayacağını, kaldı ki davaya konu faturanın şirket bünyesinde çalışan … ’a baskı altında imzalatıldığını, hür iradesinin mevzu bahis olmadığını, işbu hususun irade sakatlığı hallerinden sayılan korkutma hali olduğunu belirterek, 6098 sayılı BK’nın 37. maddesinin ‘’Taraflardan biri, diğerinin veya üçüncü bir kişinin korkutması sonucu bir sözleşme yapmışsa, sözleşmeyle bağlı değildir’’ şeklinde düzenlendiğini, taraflar arasında bulunan alım-satım sözleşmesinin yazılı bir göstergesi olarak gerek takipte gerekse işbu davada dayanak olarak kullanılan faturanın şirketin imza yetkisine sahip olmayan çalışanı tarafından baskı altında imzalatılmış olup BK’nın 37. Maddesi gereğince bağlayıcılığının bulunmadığını, usulü itirazları baki kalmak üzere işin esasına girildiğinde davacı yanca da beyan edildiiği üzere davacı yana ödemelerin yapıldığını, davacı ynın dilekçesinde gerçeği yansıtmayan kısım ise yapılan kısmi ödemelere ilişkin olduğunu, yapılan ödemeler kısmi değil alınan malların karşılığı olduğunu, davacı yanca gönderilen ürünlerin bazılarının ayıplı olması neticesinde tarafların şifahen sadece sağlam ürünlerin parasının alınacağını, kalanın iade alınacağı konusunda anlaştıklarını, fakat bu mutabakata rağmen davacı yanca kötü niyetli takip başlatıldığnı, zaten ayıplı olan ürünlerin davacı yana iade edildiğini, davacı yan kötü niyetli olarak baskı ile imzaya yetkisi bulunmayan … ’a fatura imzalatarak iradesi dışında işlem yapmasına sebebiyet vererek kanuna aykırı bir delil ortaya çıkararak davaya bir temel oluşturulmaya çalışıldığını ancak hukuk sistemimizin kötü niyeti korumadığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek, sonuç olarak, haksız ve hukuka aykırı işbu davanın reddine, davacı taraf aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
….İcra Müdürlüğü … E. sayılı takip dosyasında davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 31.000.00-TL asıl alacak, 124,21-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.124,21- TL miktar üzerinden takip başlattığı, davalı şirketin süresi içerisinde borca itiraz ederek takip durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın ve ekli icra dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize asıl alacak yönünden “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların delil listesinde dayanmış olduğu deliller dosyaya ibraz edilmiştir.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanmasına ilişkin mali müşavir bilirkişisinden alınan raporda özetle; davacı ve davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2018 yılına ait kanuni defterlerinin açılış tasdiklerinin TTK hükümlerine göre yasal süresinde yaptırıldığını, 2018 yılı ticari defter kapanışları TTK ve VUK uyarınca kapanış tasdiklerinin 30.06.2019 tarihine kadar yapılmasının zorunlu olduğunu, davacı ve davalı defterierinin usulüne uygun tutulduğu ancak defterlerin kapanış tasdikinin görülmemiş olmasından dolayı delil kudreti hususunun mahkemeye ait olduğunu, davacı tarafından davalı tarafa kesilen davaya konu olan toplamda 1 adet faturanın davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafın davalı tarafa kesmiş olduğu faturalarda teslim alanın isminin de yer aldığı, dava konusu olan 15/04/2018 tarihli … fatura numaralı 61.000,00-TL bedelli faturanın davalı firmanın beyanname ve BA formlarında beyan edildiğini, davalı tarafın ayıplı ürünlerin iadesine ilişkin her hangi bir belge sunmadığından, iadesine ilişkin her hangi bir tespit yapılamadığını, buna göre davacı tarafın, davalı tarafa raporda seri numaraları ve tarihleri belirtilen faturalarla toplam 61.000,00- TL tutarında emtia sattığını, sattığı bu emtia tutarlarına karşılık davalı taraftan 30.000,00-TL tutarında tahsilat yapıldığını, böylece davacı taraf yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacının davalı taraftan kaydi olarak 31.000,00-TL alacak kaydının olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafın ticari defter ve belgelerine göre de davalının icra takip tarihi itibariyle 31.000,00-TL borçlu olduğu hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında mal alışverişinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, davacının davalı taraf adına düzenlediği 15/04/2018 tarihli 61.000,00-TL bedeli faturanın davalı tarafın incelenen resmi defter ve kayıtlarında mevcut olduğu ve faturanın davalı firmanın beyanname ve BA formlarına beyan edildiği, faturanın davalının defterlerine kaydedilmiş olmasının fatura konusu malların davlalıya teslim edildiğinin karinesi olduğu, kaldı ki; irsaliyeli faturada malları teslim alanın davalının çalışanı olduğu, bu itibarla faturanın ticari defterlere kaydedilmesinden ve irsaliyeli faturanın davalının çalışanı tarafından imzalandıktan sonra mal tesliminin yapılmadığı iddiasına itibar edilemeyeceği, ayrıca ayıplı ürünlerin iadesine ilişkin her hangi bir belge ibraz edilmediği ve ayıp iddiası ispatlanamadığı kanaati varılmakla, davacının takip tarihi itibariyle 61.000,00-TL bedelli faturadan kaynaklana 31.000,00-TL bakiye alacağı bulunduğu anlaşılmakla, asıl alacak miktarı üzerinden davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. Davalı taraf, takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediğinden, işlemiş faiz yönünden takibin iptaline karar verilmiştir. Davalının takip dosyasına yaptığı itirazın haksız olması ve alacağın fatura alacağına dayalı likit alacak olması nedeni ile davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle
Davalının … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak olan 31.000,00 TL miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Takip tarihinden itibaren asıl alacak tamamen ödeninceye kadar avans faizi uygulanmasına,
Asıl alacak miktarı olan 31.000,00 TL’nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.117,61-TL karar ilam harcından peşin alınan 373,79-TL nin mahsubu ile eksik kalan 1.743,82-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacının yatırmış olduğu 373,79 – TL peşin harç davalı tarafından yatırılması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden, toplam bu miktarın 373,79-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 41,10-TL ( başvurma ve vekalet harcı ) davetiye, posta gideri: 69,50- TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL olmak üzere toplam: 710,60- TL yargılama giderinden kabul/red oranı % (99,60) üzerinden hesaplanan 707,10- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 3.720,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/2. maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 124,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır