Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/51 E. 2021/855 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/51 Esas
KARAR NO : 2021/855
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/01/2018
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

DAVA : Davacı …vekili dava dilekçesinde, dava değerinin 4.335.000 TL olarak göstererek, müvekkili şirket ile davalı … San. A.Ş arasında genel kredi sözlemesi imzalandığını ve kredi kullandırıldığını, davalı …’ın genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davalıların borçlarını ödemekte temerrüde düştüklerini bu nedenle hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen yine ödenmediğini bunun üzerine borçlular hakkında …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, davalıların borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduklarını, itirazın haksız olduğunu, sözleşmenin 8.maddesinde temerrüt faizinin açıkça düzenlendiğini belirterek haksız itirazın iptaline ve takibin 4.335.000 TL asıl alacak üzerinden devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili cevap dilekçesinde, icra takibinde borcun nedeni olarak genel kredi sözleşmesi ve ihtarname gösterildiğini, ancak borcun, davacının da tarafı olduğu 20/12/2013 tarihli “Refinansman ve Sendikasyon kredisi sözleşmesi” ve iki kez düzenlenen tadil protokolleri ile yenilendiğini, müvekkillerinin genel kredi sözleşmesine bağlı herhangi bir borçlarının bulunmadığını, davacı tarafından gönderilen …. Noterliğinden keşide edilen 27/12/2016 tarih ve … yevmiye numaralı kat ihtarnamelerine karşı …. Noterliğinin 02/01/2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiklerini, yine davacı tarafça gönderilen 11/01/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamelerine ise … Noterliğinin 19/01/2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiklerini, ihtarnamelerde özetle, sendikasyon ve refinansman kredi sözleşmesi kapsamındaki kredi borçlarının kat şartlarının oluşmadığını, borç miktarı- hesap şekli- faiz oranlarında mutabık olmadıklarını, kefilin müracaat haklarının doğmadığının bildirildiğini, davacı ile imzalanan genel kredi sözleşmesinin, davacı banka ve diğer alacaklı bankalar tarafından imzalanan ve değişik tarihlerde tadil edilen 20/12/2013 tarihli refinansman ve sendikasyon kredi sözleşmesi ile yenilendiğini, bu sözleşmenin “teminat temsilcisi” olarak atanan … Bankası A.Ş uhdesinde olduğunu, 20/12/2013 tarihli sözleşmenin 16.1.2 maddesi uyarınca “Temerrüt tarihinde kredi verenler, kredi tutarına göre, kredi verenlerin en az %75’inin onayı ile krediyi geri çağırabilirler” denildiğini, böyle bir çağrının bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafından başlatılan icra takibine usulsüz ve sözleşmeye aykırı olduğunu, yine 20/12/2013 tarihli yenilenen sözleşmede bankaların alacaklarının rehinle temin edildiğini, İİK 45 maddesi gereğince rehinle temin edildiği için önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerektiğini, kaldı ki 20/12/2013 tarihli refinansman ve sendikasyon kredisi sözleşmesi uyarınca teminat temsilcisi tayin edilen … Bankası tarafından … icra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredinin tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER: … icra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası, genel kredi sözleşmesi, ihtarnameler, bankanın ticari defter- belge ve kayıtları, 20/12/2013 tarihli refinansman ve sendikasyon kredisi sözleşmesi ve 24/09/2014 tarihli tadil metinleri – bu sözleşme kapsamında verilen rehinlerle ilgili sözleşmeler, …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası, dava şirketin sicil kaydı, bilirkişi incelemesi.
Davalı şirketin sicil kaydı alınıp incelendiğinde, diğer davalı …’in asıl borçlu şirketin yöneticisi olduğu tespit edilmiştir.
….icra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası alınıp incelendiğinde, …tarafından davalılar hakkında 30/01/2017 tarihinde başlatılan ilamsız talip ile 13.911.064,90 TL ana para, 509.946,56 TL işlemiş faiz, 25.497,33 TL BSMV, 1.681,83 TL masraf olmak üzere toplam 14.448.190,62 TL’nin tahsilinin istenildiği, dayanak olarak GKS, ihtarname, banka kayıtları ve … Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2017/… D.iş sayılı ihtiyati haciz kararının gösterildiği, borçlular tarafından süresinde itiraz dilekçesi verildiği, itiraz dilekçesinde sendikasyon ve refinansman kredi sözleşmesi kapsamında kat şartlarının oluşmadığını, borç miktarı – hesap şekli, faiz konusunda mutabık olmadıklarını, kefilin müracaat hakkının bulunmadığı, 20/12/2013 tarihli sözleşme gereğince kredi verenlerin %75’inin onayı ile kredinin geri çağrılmadığını belirttikleri görülmüştür. İcra dosyası içerisinde bulunan ve takibe dayanak yapılan 28/12/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi incelendiğinde, sözleşme tutarının 6.000.000 Euro olduğu, borçlusunun … … A.Ş, müteselsil kefillerinden birinin … olduğu, kefalet limitinin ise 6.000.000 Euro olduğu tespit edilmiştir. Yine aynı icra dosyasının içerisinde kefilin eşi tarafından verilen muvafakatnamenin de bulunduğu görülmüştür.
… İcra Müdürlüğüne 2017/… Esas nolu ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkin takip talebi incelendiğinde, … Bankası A.Ş tarafından …, … A.Ş , ….A.Ş, ….A.Ş, … A.Ş hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, takip talebinde ipoteğe ilişkin taşınmazların bilgilerinin yer aldığı görülmüştür. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip dosyası alınarak ipoteğe konu tüm taşınmazlarla ilgili olarak ilgili tapu müdürlüklerine yazı yazılmış ve tapu kayıtları ile ipotek akit tabloları istenilmiş, incelendiğinde davacı … lehine tesis edilen ipotek olmadığı görülmüştür . Davalı vekili 27/11/2020 tarihli dilekçesinde , müvekkili şirket ve diğer grup şirketler ile bankalar arasında imzalanan 20/12/2013 tarihli refinansman ve sendikasyon kredi sözleşmesi ile tadil sözleşmeleri uyarınca garameten verilen taşınır ve taşınmaz rehinlerinin “birinci grup kredi verenler” olarak tanımlanan … Bankası, … Bankası, …, … Bankası, … A.Ş lehine tesis edildiği, davacı …’ın “III. Grup kredi verenler” arasında bulunduğu ve sözleşme kapsamında rehin hakkı olmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Dava konusu alacak ile ilgili kat ihtarı …. Noterliğine ait 27/12/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname olup incelendiğinde, davalılara çıkartılan ihtarname ile borcun ödenmesi için tebliğinden itibaren 1 gün süre verildiği, hesap kat tarihinin 27/12/2016 olduğu, … 3.954.815,89 USD – nakit krediler kat borç bakiyesi verilerek 13.911.064,90 TL’nin ödenmesinin talep edildiği, ekinde de kat tarihi itibariyle hesap ekstresinin bulunduğu, bu ihtarnamenin … …A.Ş’ne 29/12/2016, yine …’e de 29/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Bu ihtarnameye karşı davalılar tarafından gönderilen ihtarnameler de alınarak dosyaya bırakılmıştır.
Davacı tarafından davalılara gönderilen 11/01/2017 tarih … sayılı ihtarname incelendiğinde “Tarafınızla imzalanmış olan 24/09/2014 tarihli “Finansal yapılandırma sözleşmesi”ne aykırı davranmanız nedeniyle, söz konusu sözleşme ile tarafınıza tanına tüm ayrıcalık ve avantajlar ortadan kalkmış olup, ad/ geçen sözleşmenin 14.1.1 maddesi uyarınca muaccel hale gelen ve … Noterliğinin 27/12/2016 tarih … yevmiyeli ihtarnamesi ile ödenmesi ihtar edilen 28/12/2016 tarihi itibariyle 13.911.064,90 TL (3.954.815,89 USD) olan bankamız alacaklarının 7 gün içinde ödenmesini … ” denildiği, söz konusu ihtarnamenin … A.Ş’ne 13/01/2017 , …’e de yine 13/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği tespit edilmiştir.
… Bankasına yazı yazılarak 20/12/2013 tarihli refinansman ve sendikasyon kredi sözleşmesi ile 24/09/2014 tarihli tadil eklerinin gönderilmesi istenilmiş, cevabi yazıda ise söz konusu sözleşmelerinin …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… Esas sayılı dosyasına gönderildiği bildirilmiştir. Bunun üzerine ilgili mahkemeye yazı yazılarak sözleşme ve tadil protokolleri ile dava , cevap dilekçeleri ve alınmışsa bilirkişi raporlarının gönderilmesi istenilmiştir. İncelendiğinde, … Bankası tarafından … Sanayi ve … hakkında 08/05/2017 tarihinde itirazın iptali davasının açıldığı, ilgili icra dosyasının …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası olduğu ve dosya içerisinde dosyamızda da taraflarca ileri sürülen 20/12/2013 tarihli refinansman ve sendikasyon kredi sözleşmesi, 24/09/2014 tarihli finansal yapılandırma sözleşmesi ve aynı tarihli tadil protokollerinin bulunduğu , mahkemece alınan bilirkişi raporlarının ve ek raporlarının da gönderildiği görülmüştür.
Davalılar vekili 16/07/2018 tarihli dilekçesinde 6 nolu bentte yer alan ve 20/12/2013 tarihli refinansman ve sendikasyon kredi sözleşmesinin tarafı olan bankaların isimlerini yazarak bankalara müzekkere yazarak bankaların %75’inin onayına tabi kredinin geri çağrılması olup olmadığının sorulması istemiş, davacı banka ise kat ihtarında ve cevabi yazıda sözleşmenin 14.1.1 maddesine aykırı davranılması nedeniyle alacağın talep edildiğinin bildirilmesi nedeniyle davalılar vekilinin istemi doğrultusunda ilgili bankalara yazı yazılmasına gerek duyulmamıştır.
Yargılamanın devamı sırasında davacı banka alacağını … A.Ş’ne temlik etmiştir.
…. Noterliğinin 11/01/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde bahsi geçen 24/09/2014 tarihli sözleşmenin 14.1.1 maddesi gereğince hangi borcun ne şekilde muaccel hale geldiğinin açıklanması ve belgelerin istenilmiş olup , Davacı vekili 19/03/2019 tarihli dilekçesinde; … A.Ş’nin bankalarına ve ilgili diğer bankalara olan borçlarının yapılandırılması için yazı ekinde yer alan 24/09/2021 tarihli finansal yeniden yapılandırması sözleşmesi imzalandığını, ilgili sözleşme gereğince ödeme planında yer alan 55.310 USD ana para + 75.499 USD faiz olmak üzere toplam 130.809 USD tutarındaki kasım 2016 vadeli ilk taksidini ödemediğini ve sözleşmenin 13. Temerrüt halleri/ 13.1 ödemede temerrüt başlıklı maddesi gereğince temerrüde düşürüldüğünü, temerrüt durumunun doğması üzerine yine sözleşmenin 14. Temerrüdün sonuçları ve 14.1 maddesi gereğince kredi borcunun geri çağırılması başlıklı maddesi gereğince kredinin muaccel sayıldığını, önce 27/12/2016 tarihinde ihtar çekildiğini ardından da 11/01/2017 tarihinde ikinci kez ihtarname gönderildiğini, diğer taraftan sözleşmenin 14.1.1 maddesinde “kredi tutarına göre alacaklıların en az %75’inin onayı ile kredi borcunun geri çağrılabileceği ancak geri çağırma kararının muacceliyet tarihinden itibaren 60 gün içinde alınmaması ve bu süre boyunda temerrüt halinin de devam ediyor olması halinde, alacaklılardan her birinin borçlulara ihtarda bulunarak kendi kredisinin geri ödenmesini talep edebileceği ” şeklinde düzenleme yer aldığını, bu kapsamda bankalarınca alacaklıları %75’inin onayına haiz herhangi bir borç geri çağırma kararı tebliğ edilmediği bildirilerek 24/09/2014 tarihli finansal yapılandırma sözleşmesi- aynı tarihli tadil protokolü ve yazıda bahsedilen geri ödeme planının yazı ekinde sunulduğu görülmüştür.
Banka kayıtları üzerinde inceleme yetkisi de verilerek davacının davalılardan alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti noktasında rapor tanzim edilmesi istenilmiştir. 17/06/2019 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; 28/12/2012 tarihinde davalı şirkette 6.000.000 Euroluk genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, 20/12/2013 tarihinde ikisi yurtdışında yerleşik 17 ‘si de yurt içinde yerleşik toplam 19 bankanın davalı şirket ve grubuna ait tüm kredi alacaklarını refinansan ve sendikasyon kredi sözleşmesi ile yapılandırdıklarını, daha sonra yine aynı bankaların 24/09/2014 tarihli finansal yapılandırma sözleşmesini imzaladıklarını, aynı tarihli tadil protokolünün bulunduğunu, davalıların yeniden yapılandırma sözleşmeleri ile tadil protokolüne uygun olarak ödeme (taksit) edimlerini ifa etmediği için söz konusu sözleşmelerin 13.1 ve 14.1.1 maddesi uyarınca bahse konu sözleşmelerle verilen tüm taviz ve avantajların geri alınarak , tekrar ana genel kredi sözleşmesine dönülerek davacı banka tarafından kendi kredi alacaklarına ilişkin cari hesapları keserek kat ettiğini, kefalet sözleşmesinin şartlarının mevcut olduğunu, …. Noterliğinin 27/11/2016 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, daha sonra hesabın yine genel kredi sözleşmesinin 10. Maddesi uyarınca …. Noterliğinin 11/01/2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile refinansman sözleşmesi, yapılandırma sözleşmesine aykırı davranılması nedeniyle tüm avantajların geri çekildiği belirtilerek adı geçen sözleşmenin 14.1.1 maddesi uyarınca muaccel hale gelen ve 1. Kat ihtarnamesiyle ödenmesi istenilen 13.911.064,90 TL’nin ödenmesinin 7 gün içinde istenildiğini, davacı banka kayıtlarında görünen alacak miktarının 12.431.759,27 TL olduğundan bu miktara bağlı kalınması gerektiğini, ilk ihtarnamelerin 29/12/2016 tarihinde tebliğ edildiğini ve 31/12/2016 tarihinde temerrüde düşüldüğünü, temerrüt faiz oranının sözleşmelerde yer aldığını, 8. Maddesine göre “ticari kredilere uygulanan en yüksek kredi faiz oranının %50’sinin temerrüt faizi olarak uygulanacağının sözleşmede yer aldığını, en yüksek faizin %40 olup bunun %50’sinin %60 olduğunu ve temerrüt faizi miktarının %60 olduğu belirtilerek takip tarihi itibariyle davacının 12.453.514,85 TL asıl alacak, 456.628,88 TL temerrüt faizi, 22.831,44 TL BSMV , 987,44 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 12.933.962,61 TL alacağının bulunduğunu ancak taleple bağlılık kuralı gereğince dava dilekçesinde belirtilen 4.335.000 TL üzerinden hüküm kurulması gerektiği raporda açıklanmıştır.
Mahkememize ait 11/07/2019 tarihli duruşmada alınan 3 nolu ara kararı ile … Aş ye ait ödeme planı dosya içerisinde mevcut olup, bankanın 19/03/2019 tarihli yazısında belirtildiği üzere Kasım 2016 tarihli taksidin ödemediği gerekçesi ile sözleşmenin 13,13.1 ve 14.1.1 maddelerine göre borcun muaccel oluduğu iddia edilmiş olup, Kasım 2016 tarihli taksitte ödeme planında bu taksiden ayın hangi gününe kadar ödeneceği yazılı olmadığından bu ayın son gününe kadar ödeme yapılması mümkün olduğu ihtimalinde takdiri mahkemeye ait olmak üzere (ihtarlar 27 Aralık 2016, 11 Ocak 2017 tarihli olup) sözleşmenin 14.1.1maddesinde yer alan 60 günlük süre ilgili koşulun sağlanıp sağlanmadığının açıklanması hususunda HMK 31.maddesi kapsamında davacı vekiline yazılı olarak açıklama yapması için davacı vekiline süre verilmiştir. Davacı vekili 02/08/2019 tarihli açıklama dilekçesinde, ödeme planına bağlanan taksit ödemesinin bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde 30/11/2016 değil, temlik eden banka tarafından alınan ödeme talimatında görüleceği üzere 07/11/2016 olduğunu, banka tarafından gönderilen ikinci ihtarnamenin 11/01/2017 tarihli olduğunu, dolayısıyla 60 günlük süre şartı gerçekleştirdikten sonra ikinci kat üzerine temerrüdün oluştuğunu açıklayarak ekine 06/01/2015 tarihli ödeme tablosunun sunulduğu, kasım 2016 taksitinin ödeme tarihinin tabloda 07/11/2016 olarak yer aldığı görülmüştür.
Aynı bilirkişiden gelen yazı cevapları doğrultusunda ek rapor alınmış, 19/09/2019 tarihli ek raporda; davalı kredi lehtarının 07/11/2016 tarihinde sadece 59,28 USD ödeme yaptığını, hesap kat tarihi ihtarnamesi ile talep edilen miktar irdelendiğinde , davacı bankanın ticari defter kayıtlarında gözüken ve terkin edilen faiz tahakkuku alacağı dahil edildiğinde davacının asıl alacağının takip tarihi itibariyle 13.815.554,73 TL, geri kalanı işlemiş faiz, BSMV , masraf olmak üzere toplam alacağın 14.348.441 TL olduğu ek raporda açıklanmıştır.
24 Eylül 2014 tarihli finansal yapılandırma sözleşmesinin 7.1 maddesinde tarafların bir araya gelerek kredi borcunu yapılandıracağı, 7.2 maddesinde mevcut kredilerinin vadelerinin yeniden yapılandırıldığı iş bu sözleşme tahtındaki kredi borcuna ilişkin ana para ödemelerinin ek-4’de yer alan ödeme planına uygun olarak yapılacağı, 13.1 maddesine göre borçlular ve/veya müteselsil kefillerin finansman sözleşmeleri uyarınca kredi verenlere ödemesi gereken herhangi bir meblağı vadesinde tam ve eksiksiz olarak ödememesi halinde,herhangi başka bir ihtara veya ek süre tesisine lüzum bulunmaksızın temerrüt hali oluşur denildiği tespit edilmiştir.
Davalılar 07/11/2016 tarihinde ödenmesi gereken taksiti ödememişlerdir. 24 Eylül 2014 tarihli finansal yapılandırma sözleşmenin 14.1.1 maddesine göre ” iş bu sözleşme tahtında herhangi bir temerrüt halinin ortaya çıkması halinde herhangi bir ek süre verilmesine ve ihtara gerek olmaksızın veya borçlular veya müteselsil kefillere ayrıca bir bildirimde bulunulmasına gerek olmaksızın borçlulara kullandırılmış kredi borcu tutarlarının tüm ferileri ile birlikte temerrüt halini vukundan itibaren muaccel hale gelmekle birlikte alacaklılar, kredi tutarına göre alacaklıların en az %75’inin onayı ile kredi borcunu geri çağırabilirler. Ancak şu kadar ki , kredi borcunu geri çağırma kararının muacceliyet tarihinden itibaren 60 gün içinde alınmaması ve bu süre boyunca temerrüt halinin de devam ediyor olması halinde alacaklılardan her biri borçlulara ihtarda bulunarak kendi kredisinin geri ödenmesinin talep edebilir” denilmektedir. Sözleşmenin 14.1.1 maddesine göre 07/11/2016 tarihinde muacceliyet gerçekleşmiştir. Yine bu sözleşmenin bu maddesine göre 60 gün süre ile de temerrüt devam etmiş, ödeme yapılmamıştır. Bunun üzerine davacı taraf 11/01/2017 tarihli ihtarname ile hesabı kat etmiş, ödenmesi için son kez 7 gün süre vermiş, ihtarname davalılara 13/01/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, 7 günlük süre geçmesine rağmen halen borcun ödenmemesi nedeniyle 30/01/2017 tarihinde icra takibi başlatılmıştır.
Toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre, 24 Eylül 2014 tarihli finansal yapılandırma sözleşmesinin 7.1, 7.2, 13., 13.1, 14.1.1 maddesine göre davalılar temerrüde düştüklerinden, davacı tarafından başlatılan icra takibinin sözleşmeye uygun olduğu, davalılar tarafından borcun rehin ile temin edildiği iddia edilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere … lehine düzenlenmiş ipotek bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunda borcun miktarının saptandığı, taleple bağlılık kuralı gereğince de davacının davasının kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas nolu takip dosyasında davalıların 4.335.000,00 TL asıl alacak yönünden yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin; 4.335.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %60 temerrüt faizi ve temerrüt faizinin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, 867.000,00 TL icra inkar tazminatının davalılardın müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas nolu takip dosyasında davalıların 4.335.000,00 TL asıl alacak yönünden yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin; 4.335.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %60 temerrüt faizi ve temerrüt faizinin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
867.000,00 TL icra inkar tazminatının davalılardın müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 131.975,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.790,02 TL peşin karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL ilk masraf, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 327,70 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 968,80 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 296.123,85 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan (davada 1.790,02 TL + icrada 72.240,95 TL olmak üzere toplam=) 74.030,97 TL’nin mahsubu ile kalan 222.092,88 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı ve davalılar vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır