Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/507 E. 2019/620 K. 24.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/507 Esas
KARAR NO : 2019/620

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 06/06/2018
KARAR TARİHİ : 24/06/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin …’nin … adlı e-ticaret sitesi üzerinden 01.06.2017 tarihinde … akıllı telefon aldığını, … aracılığıyla … Ltd. Şti’nin söz konusu telefonu faturasıyla birlikte müvekkili olduğu şirkete teslim ettiğini, müvekkilinin teslim aldığı telefonu özenle kullanmış olduğunu, ancak 2 hafta önce garanti süresi kapsamında söz konusu cep telefonu IMEI numarası hatası vererek iletişime kapanmış olduğunu, bu durum üzerine … ile iletişime geçilerek durumun bildirildiğini, IMEI numarasının Uluslararası mobil Ekipman Kimliğinin kısaltılmış hali olduğunu, yani kısaca telefonun kimliği olduğunu, ortalama bir kullanıcının bu numaraya müdahale etme şansı olmadığını, bu sebeple satışı yapılan ürünün ilk başta daha açıkça ayıplı ve satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılmayacak bir ayıp olduğunu, borçlar Kanununda alıcının seçimlik haklarının sıralanmış olduğunu ve yine Borçlar Kanunu’nun 229. Maddesinde satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı ondan elde ettiği yararlan ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcı da satıcıdan; 1.Ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi, 2.Satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesi, 3.Ayıplı maldan doğan doğrudan zararın giderilmesi isteyebileceğini, müvekkili şirketin 01.06.2017 tarihinde almış olduğu söz konusu garanti kapsamındaki telefonun IMEI numarası hatası vermesi üzerine seçimlik hakkı olan sözleşmeden dönme hakkını kullanarak satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek, sözleşmeden dönerek ürün için ödenen satış bedelini talep ettiğini,bu nedenlerle 01.06.2017 tarihinde yapılan Mesafeli Satış Sözleşmesi’nin iptaline, ayıplı ürünün iadesi ile ürün için ödenen 3.720,00 TL satış bedelinin davalı şirketten müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı … Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davalı Müvekkili şirketin … internet sitesi üzerinden elektronik ticaret işi yapmakta olup bu kapsamda çeşitli ürünleri üretici/tedarikçilerden temin edip, kullanıcılara bu internet sitesi aracılığıyla satmakta olduğunu, mal ve hizmetlerin üretici/tedarikçilerden temin edilmekte, satış için internet sitesine konmakta ve tüketicilerin talepleri doğrultusunda tüketicilere satışının gerçekleştirilmekte olduğunu, müvekkili şirketin mesafeli satış sözleşmeleri gereğince belirtilen adreslere teslimatı yapmakla yükümlü olduğunu, satın alman ürünün tamiri konusunda bir başvuru olduğunda müvekkili şirketin yegane rolünün söz konusu tüketici talebini konunun asıl muhatabı olan üretici/tedarikçiye iletilmesi olduğunu, bir üründe sorun olduğunda onun tamir, değişim, iade gibi kararlan üretici/tedarikçi tarafından verilmekte olup, şirketin bu noktada herhangi bir etkisi bulunamamakta olduğunu, bu konuda münhasır yetkinin üretici /tedarikçide olduğunu, dava konusu olan ürünün tedarikçi firma olan davalı … Ltd. Şti den temin edildiğini, müvekkili şirketin her ne kadar dava konusu ürünün satıcısı olarak görünse de üretici/tedarikçi ve yetkili servis ile ayrıca sözleşme yapmak suretiyle çalışmakta olduğunu, bu sebeple davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekmekte olduğunu, Garanti Belgesi Yönetmeliği’nin 9. Maddesinde tüketicinin haklarının neler olduğunun belirtilmekte ve hangi durumlarda seçimlik hakların kullanılabileceğinin hüküm altına alınmış olduğunu, müvekkili olduğu şirketin görevinin hiçbir şekilde ürünün tamiri, değişimi olmayıp, söz konusu sorunu ilgili tedarikçi/üreticiye bildirerek tüketicinin bunlarla irtibatının sağlanması olduğunu, tamir değişim yükümlülüğünün yerine getirilmesi hususunda yetkinin tedarikçi şirkette olduğu, müvekkilinin bu duruma müdahale gibi bir imkânı bulunmadığını, müvekkili şirkete tedarikçi firma tarafından “imalat hatası nedeniyle değişim yapılması gerekmektedir” şeklinde ayıp hususunda bir bilgilendirme gelmeden şirket tarafından misli ile değişim, onarım işlemi yapılamamakta olduğunu, dolayısıyla önce tedarikçi firma tarafından satın alınan üründe ayıp tespit edilmiş olmalı ve sonucunda yetkili firma tarafından misli ile değişimin yapılacağının belirtilmesi gerektiğini, aksi durumda böyle bir rapor olmadan iade değişim gibi işlemlerin yapılamamakta olduğunu, dava konusu telefona ilişkin olarak arıza/ayıp bulunduğu iddiasıyla bedel iadesi talep edilmesi için Yetkili Teknik Servis tarafından değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğini, yetkili servisin bu yönde bir raporu olması halinde değişim gerçekleşebileceğini, bu doğrultuda müvekkili şirketin yetki alanında olmayan kendi bünyesi dışında yapılan servis hizmetleriyle ilgili sorunlardan dolayı sorumlu olmasının beklenemeyeceğini, ürünün satın alınmasından itibaren bir seneden fazla kullanıldığı dikkate alındığında cihazın niteliği itibariyle Teknik inceleme gerektirmesi ve satın alınma sebebi ile mevcut bir ayıp olup olmadığı bir imalat hatası veya kullanıcı hatası olup olmadığının da tespiti gerekmekte olduğunu, açıklanan nedenlerle iş bu davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
Diğer davalı … Ltd. Şti. Tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacının …’nin … adlı e-ticaret sitesi üzerinden 01.06.2017 tarihinde alınan … akıllı telefonun hatalı çıkması sonucu 01.06.2017 tarihinde yapılan Mesafeli Satış Sözleşmesinin iptali, ayıplı ürünün iadesi ile ürün için ödenen 3.720,00 TL satış bedelinin davalı şirketlerden müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talepli davadır.
Deliller; Dosya münderecatı, bilirkişi incelemesi.
Mahkememiz dosyasına sunulan bilgi, belgeler üzerinden inceleme yapılarak 25/04/2019 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan, taraflar arasında yapılan e-posta yazışmaları incelendiğinde;
17 Mart 2018 tarihinde davalı yetkilisi tarafından davacıya gönderilmiş olan e-posta da “… numaralı siparişinizde bulunan … (… Türkiye Garantili) … ürününüze yetkili servis tarafından anakart değişikliği işlemi uygulanmış olabilir. Anakart değişikliği işlemlerinde ürüne ait IMEI numarası da değişmektedir. Yeni IMEI numarası tanımlanmakta ve eski IMEI numaranız kayıt dışı bırakılmaktadır. GSM operatörünüz IMEI bilgilerinizin değişmesi üzerine telefon numaranıza uyarı amaçlı SMS göndermektedir. 15 haneli yeni IMEI numaranızı tarafımıza bildirmeniz durumunda cihazın kayıt kontrolleri sağlanacaktır.
21 Mart 2018 tarihinde davalı firma yetkilisi tarafından davacıya gönderilmiş olan e-posta da “IMEI kayıt işlemleri için yetkili servis ile irtibata geçmenizi rica ederim. Satıcı firmamız aracılığı ile satışa sunulan ürünler tarafımızca servise gönderilememektedir. … numaralı siparişinizdeki … (… Türkiye Garantili) ürünü IMEI kayıt işlemleri için ürünün garanti belgesinde veya faturasında yer alan servis ile irtibata geçmenizi rica ederim. Konuyla ilgili sorun yaşamanız durumunda bizleri bilgilendirebilirsiniz…”
Bahse konu telefona ait faturanın 01.06.2017 tarihinde düzenlenmiş olduğu, ürün bedelinin KDV dâhil toplam 3.720 TL olduğu, cihazın IMEI numarasının … olduğu tespit edilmiştir.
İncelemeye konu … cep telefonu incelenmiş olup, cihaz üzerinde herhangi çizik, ezik, deformasyon veya fiziksel hasar olmadığı görülmüştür. Cihazın model numarasının … olduğu, seri numarasının … olduğu, IMEI numarasının … olduğu görüldü. Fatura üzerinde fazılmış olan IMEI numarası ile cihaz üzerinde yer alan IMEI numarasının aynı olduğu tespit edilmiştir.
Gürüldüğü üzere yapılan sorgulamada cihazda anakart değişikliği nedeniyle IMEI numarasının kayıt dışı olduğu ibaresi yer almaktadır. IMEI numarası her elektronik cihazın kendine özgü bir numarası olup, cihazın kimliği olarak tabir edilir. IMEI numarası bilgisi her cihazın kendi üzerinde kodlanmaktadır. Cihazda anakart değişikliği durumunda cihazın IMEI numarası da değişmektedir.
Yurtdışında üretimi yapılıp ithalat yoluyla ülkemize gelen ve ülkemizde satışı yapılan cihazların İMEI numaralarının kayıt işlemleri ithalatçı firma tarafından yapılmaktadır. Anakart değişikliği durumunda anakart değişimi yapan yetkili servis tarafından gerekli işlemler yapılmak suretiyle Bilgi Teknolojileri Kurumuna bildirimde bulunularak IMEI kaydı gerçekleştirilmektedir. Somut olayda cihaz üzerinde yer alan IMEI numarası ile müşteri adına düzenlenmiş olan fatura üzerinde yer alan IMEI numarasının aynı olduğu görülmektedir. Dolayısıyla cihaz üzerinde herhangi bir anakart değişikliği olmadığı anlaşılmaktadır. BTK sitesinde yer alan “anakart değişikliği yapılmış olduğu” bilgisinin Yetkili Teknik servis tarafından yapılan bir hata sonucu (başka bir cihazın anakart değişikliği yapılırken IMEI numarasının hatayla yanlış girilmesi vb.) BTK’ya hatalı Bildirimde bulunulması veya ithalatçı firma kaynaklı bir hata sebebiyle oluştuğunun düşünüldüğü,
Zira bahse konu telefondaki hatanın 9 ay gibi bir süre sonunda ortaya çıktığı görülmektedir. Dolayısıyla bahse konu ürün Mesafeli Satış Sözleşmesi yapılmasından uzun bir müddet sonra kullanılmayacak hale gelmiş olup, ayıplı mal konumuna düşmüştür. Taraflar arasında yapılan yazışmalardan davacının ayıp ihbarını cihazın ayıplı konuma düştüğü anda bildirmiş olduğu görülmekle birlikte, davacı telefon kullanıcısının hiçbir kusuru olmadığı halde, muhtemel bir teknik servis hatası sonucu ortaya çıkan bu durumda satın alanın üstüne sorumluluk yüklenemeyeceği açıktır. Bu hususta Borçlar Kanununda alıcının seçimlik haklarına değinilmiş olup, alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme ve imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahip olduğu hususları yer almaktadır.
Madde 229- Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcı da, satıcıdan
1.Ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi.
2.Satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesi.
3.Ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesibi talep edebilir.
Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür.
Garanti Belgesi Yönetmeliğinin Tüketicinin diğer haklarını düzenleyen 9-(2) maddesinde;malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.
(3) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, satıcı, malın bedelinin tümünü veya bedelden yapılan indirim tutarını derhal tüketiciye iade etmek zorundadır.
(4) Tüketicinin, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını seçmesi durumunda satıcı, üretici veya ithalatçının, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kendilerine bildirilmesinden itibaren azami otuz iş günü içerisinde bu talebi yerine getirmesi zorunludur.
Yukarıda İnceleme ve tespitler başlığı altında değinildiği üzere davacının satın almış olduğu … marka cep telefonunda kullanıcı hatasından kaynaklanan bir kusur olmadığı, telefonun bir müddet kullanılmasından sonra hiçbir kullanıcı kusuru olmadığı halde telefonun ayıplı durumuna düştüğü, alıcının malın ayıplı durumuna düşmesi sonrasında ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiği, sonrasında seçimlik haklarından satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek, sözleşmeden dönerek ürün için ödenen satış bedelini talep edebileceğinden, ürün iadesi bedelini satıcı veya satıcının tedarikçi firmasından isteyebileceği göz önüne alınarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile 01/06/2017 tarihli mesafeli satış sözleşmesinin iptali ile ayıplı ürünlerin iadesi ve ürün için ödenen 3.720,00 TL satış bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 254,11 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 63,53 TL harcın düşümü ile eksik kalan 190,58 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ( 63,53 TL peşin harç + ilk masraf 41,10 TL + bilirkişi ücreti 600,00 TL + 163,00 TL posta masrafı ) toplam 867,63 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/06/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır