Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/504 E. 2018/920 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/504
KARAR NO : 2018/920
DAVA : Genel Kurul Kararın İptali
DAVA TARİHİ : 30/06/2014
KARAR TARİHİ: 19/07/2018
DAVA :Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile , müvekkilinin … Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ de pay sahibi olduğunu, şirketin 28/03/2014 tarihli 2013 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 2,5,6,7,10,ve 11 nci gündem maddelerinin kanuna, objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, müvekkilin genel kurul toplantısına katılarak alınan kararlara karşı muhalefet şerhini tutanağa yazdırdığını, böylelikle TTK 445 ve 446 maddelerinde aranan şartların gerçekleşmiş bulunduğunu, faaliyet raporunun okunmaması ve bunlarla ilgili hususların müzakere edilmemiş olması nedeniyle gündemin 2.nci maddesinin , yönetim kurulu üyelerinin kendileri dışındaki yöneticilerin ibralarına ilişkin kararlarında oy kullanmalarının mümkün olmamasına rağmen ibra kararlarının usulsüz şekilde alındığını, bu nedenle yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin gündemin 5.nci maddesinin , kar dağıtılmamasına ilişkin gündemin 6 ncı maddesine, yönetim kurulu üyelerine ücret ödenmesine ilişkin gündemin 7 nci maddesine ,yönetim kurulu üyelerine TTK nın 395 ve 396 maddelerinde belirtilen izinlerin verilmesine ilişkin gündemin 10 ncu maddesine, şirketin bağış ve yardımlarına ilişkin politikasının onaylandığı gündemin 11 maddesinin , yasaya iyi niyet kurallarına aykırı olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin yönetim kurulunun faaliyet raporunun 6/03/2014 tarihinde müvekkili şirketin internet sitesinde ve …’ ta yayınlandığını, davacı pay sahibinin faaliyet raporunu ve TTK 437 maddesi uyarınca şirket merkezinde hazır edilen diğer belgeleri 07/03/2014 tarihinde temsilcileri vasıtasıyla teslim aldığını, belgelerin faaliyet raporunun toplantıdan 3 hafta önce şirket merkezinde hazır edildiğini ve isteyen her pay sahibine örneğinin verildiğini, bu sebeple toplantıda raporun tekrar okunmasından elde edilebilecek hiçbir yarar olmadığını, TTK ya göre tekrar okunmasının zorunlu olmadığını, yönetim kurulu üyesi olan pay sahiplerinin oylarının sonuca etkili olmadığından gündemin yönetim kurulu üyelerini ibrası ile ilgili 5 maddesinde alınan ibra kararının iptalinin istenemeyeceğini, yönetim kurulu üyesi olan pay sahiplerinin oylarının hesaba katılmasa dahi karar nisabı sağlandığını, kar dağıtılmamasına ilişkin gündemin 6 ncı maddesinin hukuka uygun olduğunu, davacının gündemin 7 maddesinde alınan kararın iptali talebinde bulunurken huzur hakkı, kazanç payı ile ücret kavramlarının birbirine karıştırdığını, yönetim kurulu üyelerine ödenen ücret ile yönetim kurulu toplantısı sayısı arasında bağlantı bulunmadığını, gündemin 10 maddesinin usulüne uygun şekilde alındığını, yönetim kurulu üyesi olan pay sahiplerinin oylarının TTK 395 ve TTK 396 maddelerinde belirtilen izinlerin verilmesine ilişkin kararların alınmasında etkili olmadığını, yönetim kurulu üyelerinin oylarının hesaba katılmasa dahi karar nisabının sağlandığını, müvekkili şirketin bağış ve yardım politikasının kabulü için gündemin 11 maddesinde alınan karar hakkındaki iddialarının hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, davacı temsilcilerinin genel kurul toplantı sırasındaki haksız ve kötü niyetli hareketleri ile tutanağın yazımının saat 14:00 ‘de başlayıp saat 01:16 ‘da bitmesine sebep olduklarını, toplantının 28/03/2014 tarihinden başlamasına rağmen 29/03/2014 günü 01:16 ‘da tamamlanması nedeniyle tutanağa 29/03/2014 tarihinin yazıldığını , bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, genel kurul kararının iptaline ilişkindir.
Deliller; 2013 yılına ait 28/03/2014 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli, davalı şirkete ait sicil dosyası, bilirkişi raporu.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, gündemin 2. maddesinde yönetim kurulu faaliyet raporunun okunmadan müzakere edilmesi, 7. maddesinde yönetim kurulu üyelerine ücret ödenmesi ve 11. maddesinde yönetim kurulunun yapacağı bağış ve yardımlara ilişkin alınan kararların yasaya ve ana sözleşmeye aykırı olmadığından iptaline gerek olmadığı, gündemin 5 ve 10’uncu maddesinde alınan kararlar sırasında yapılan oylamada yönetim kurulu üyelerin asaleten kullandıkları, ancak bu oylar çıkartıldığında kalan oy miktarı karar almaya yeterli olduğundan iptal edilemeyeceği, gündemin 6 ncı maddesinde karara bağlanan 2013 yılı net dönem kârının dağıtılmamasına ve olağanüstü yedeklere eklenmesine dair verilen kararın TTK’na , SPK tebliğine ve ortağın nispi müktesep haklarına aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalı şirketin 28/03/2014 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda alınan gündemin 6. maddesinin iptaline, diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 06/02/2018 tarih … esas … karar nolu ilamı ile mahkeme kararı bozulmuştur. Yargıtay bozma ilamında
” Dava, davalı şirketin 28.03.2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan bir kısım kararların iptali istemine ilişkin olup, genel kurul kararlarının iptalini isteyen ortağın bu sıfatı, iptal davasının kesinleşmesine kadar devam etmesi gerekmektedir. Dosyanın temyiz incelemesi için Dairemiz’e gönderilmesinden sonra davalı vekili tarafından Dairemize sunulan 23.10.2017 havale tarihli dilekçe ile, davacının davalı şirketteki hisselerinin tamamını 04.01.2017 tarihinde ayrılma hakkını kullanarak devrettiği beyan edilmiş ve buna ilişkin ayrılma hakkı talep formu ve hazirun cetveli ibraz edilmiştir.Bu durumda, mahkemece, davacının davalı anonim şirketteki ortaklığının sona erdiği yönündeki iddianın değerlendirilerek aktif husumet yönünden durum açıklığa kavuşturulup, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. ” denilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Söz konusu dava, 30/06/2014 tarihinde açılmış olup, davacının davalı şirketteki hisselerinin tamamının karar kesinleşmeden yargılamanın devamı sırasında 04/01/2017 tarihinde ayrılma hakkını kullanarak devrettiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacının paylarını devrettikten üç ay sonra tekrar piyasadan 3490 nominal değerli pay alması nedeniyle, davacı vekili, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu iddia etmekte, davalı taraf ise davacının dava açtığı sıradaki sahip olduğu paylarının tamamının devretmesi nedeniyle pay sahipliğinin kesintiye uğraması nedeniyle davacının aktif husumet ehliyetinin kalmadığını daha sonradan davacının davalı şirketten tekrar pay almasının davacıya aktif husumet ehliyeti bahşetmeyeceğini iddia etmektedir.
Uyulmasına karar verilen mahkememize ait Yargıtay bozma ilamı ayrıca aynı mahiyetteki Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas … karar nolu emsal kararında belirtildiği üzere, genel kurul kararının iptalini isteyen ortağın bu sıfatının iptal davasının kesinleşmesine kadar devam etmesi gerekmektedir. Ancak davacı taraf dava devam ederken davalı şirketteki tüm hisselerini 04/01/2017 tarihinde ayrılma hakkını kullanarak devretmiştir, bu tarih itibariyle davacının davacı sıfatı kalmamıştır. Davacılık sıfatının kesintisiz şekilde devam etmesi gerekmektedir. Daha sonra ( üç ay sonra ) davacının davalı şirketten pay satın alarak hissedar olması davacıyı bu davaya devam etme hakkı ve dolayısıyla davacılık sıfatı vermesi mümkün değildir. Aynı taraflarla ilgili başka bir davada aynı husus İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … esas … karar nolu ilamında da tartışılarak davacının aktif husumetinin bulunmadığı yönünde karar tesis edildiği dosyaya sunulan evraklardan anlaşılmaktadır. Davacının daha sonradan pay alması kendisini kaybettiği aktif dava ehliyetinin kazandıramayacağından davacının aktif husumetinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre;
1-Davanın, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddine,
2-Davalı vekille temsil edildiğinden 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından bozmadan önce 16,00 TL bozmadan sonra 82,00 TL olmak üzere toplam 98,00 TL yargılama giderin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 35,90 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 25,20 TL ‘den mahsubu ile bakiye 10,70 TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına ,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/07/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …