Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/494 E. 2020/656 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/494 Esas
KARAR NO : 2020/656

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2018
KARAR TARİHİ : 14/12/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 2011-2014 yıllarında sıralı ihaleler ile sözleşmeler yapıldığını en son l9 hakediş bedeline istinaden 30/05/2017 tarihinde 251.051.96 TL tutarında fatura düzenlediklerini, davalı tarafın 08/01/2018 tarihli ekstresinde müvekkilinin 112.611,37 TL alacaklı göründüğü, davalı tarafın ödeme yapmaması üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, iddia ederek itirazın iptalini, takibin devamını, davalı tarafın %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın personeline gelir ve damga vergisi de dahil olmak üzere toplam 159.972,35 TL tazminat ödemeleri yapıldığını, Mahkemenin …Esas sayılı dosya ile açılan davada Mahkemeye sunulan bila tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek 11/06/2018 tarihli 4. Nolu celsede davalarının tam olarak kabul edildiğini 159.972.35 asıl alacak ve 4.417.87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 164.190.22 TL ‘ nin davalıdan alınarak (huzurdaki davada davacı) iddia ederek … esas sayılı dosyanın bekletici sebep yapılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılarak, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasındaki 2011-2014 yılları arasındaki ihale ve sözleşmeler uyarınca en son 30/05/2017 tarih 251.051,96 TL tutarındaki faturanın bakiye borcunun davalı şirket tarafından ödenmemesi nedeni ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davasıdır.
Deliller: Dosya Mevcudu, Bilirkişi İncelemesi, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası.
Mahkememiz dosyasından 21/06/2019 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı taraf 15/03/2018 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı…A.Ş. aleyhine ; 112.611.37 TL Asıl Alacak, 1.925.19 TL İslemiş faiz olmak üzere toplam 114.536.56 TL takip talebinde bulunmuştur.
Ödeme emri davalı tarafa 19/03/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı taraf 26/03/2018 tarihinde yasal sürsinde asıl alacak ve ferilerine itiraz etmiştir. Tebliğ alındı parçasının dosyaya döndüğü görülmüştür.
Davacı ve davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmemişlerdir. Bu nedenle dosya münderecatı incelenmiştir.
Davacı taraf 19 hakediş bedeli faturayı dava konusu yapmış ancak dava dilekçesi ekinde delil olarak 14. Kesin nolu hakkediş belgesi görülmüştür.
Davalı taraf cari hesap ekstresinde davalının düzenlediği 30/05/2017 tarihli 251.051.96 TL KDV dahil faturadan sonra davacı tarafın 115.446.07 TL alacaklı olduğu görülmüştür.
Davalı taraf cevap dilekçesinde davacı personeline ödenen 159.972.35 TL ‘nin dekontlarının cevap dilekçesi ekinde olduğunu beyan ettiği dilekçe ekinde dekont görülmediği hususları tespit edilmiştir.
Davacı taraf icra dosyasında 112.611.37 TL Asıl Alacak, 1.925,19 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 114.536.56 TL takip talebinde bulunmuştur.
Cari hesapta 112.611.37 bakiye tarihi 30/11/2017, Faiz oranı 9.75 üzerinden 3.158,51 TL olmak üzere toplam 115.769.89 TL takip tarihindeki alacak olacağı kanaatine vanlmıştır.
Davacı taraf 114.536.56 TL talep etmiştir.
Davalı tarafın iddialarını somut delillerle ispatlaması gerektiği, takip tarihi itibari ile Talep ilkesine göre davacı tarafın 114.536.56 TL alacaklı olacağı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 16/12/2019 tarihli duruşmasında, davalı vekilinin bilirkişi raporundaki itiraz dilekçesindeki dekontlar, itirazlar ve davacı vekilinin ticari defter ve kayıtlarının yerinde incelenmesi talebi göz önüne alınarak ek rapor alınmasına karar verilerek, HMK 218. Madde gereği bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmiştir.
Bilirkişi tarafından ek rapor 14/10/2020 tarihinde mahkememize sunulmuştur.
Davalı taraf ticari defter ve belgelerini ibraz etmekten imtina etmiştir.
Davacı tarafın dava konusu 2016-2017 yılları ticari defterlerinin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı kayıtlarının düzenli olduğu, ve defterlerin birbirlerini doğruladığı görülerek 6102 sayılı TTK nın 64/3 ve HMK nın 222 md uygun olduğu, sahibi lehine delil teşkil edeceği kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf davalı tarafın kayıtlarını 120.1. 002 Alıcılar hesabında takip ettiği, kayıtların düzenli usulune uygun olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın 2016-2017 yılına ait ticari defter ve belgelerinin yapılan incelenmesinde; Ticari defterlerinin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, kayıtların düzenli olduğu, davacı taraf davalı tarafın hesaplarını 120.1.002 Alıcılar hesabı içerisinde takip ettiği, kayıtlar incelenmesinde hesapta 31/12/2017 tarihinde davalı taraftan KDV dahil 112.611.37TL alacaklı olduğu, bu tutarın 2017 yılı yevmiye defterinde kapanış fışinde kaydının görüldüğü, aynı tutarın Envanter defterinde de kaydının görüldüğü tespit edilmiştir
Yapılan incelemede; davacı tarafın ticari defterlerinde davalı taraftan 112.611.37 TL KDV dahil alacaklı göründüğü, dava dilekçesinin ekinde mutabakat yazısı olduğu, davalı tarafın bu yazıya herhangi bir itirazının dosyada görülmediği, buna karşılık davalı tarafın davacının personeline ödediği kıdem tazminatlarının Kök rapor da dikkate alınmadığı şeklin de itiraz da bulunduğu, kök rapor hazırlanırken cevap dilekçesi ekinde ödeme dekontlarının görülmediği, sonradan davalının kök rapora itiraz dilekçesine dekontların eklendiği, bu 19 adet dekontların itiraz dilekçesi içerisindeki toplamının 146.353.15 TL olduğu, dilekçe ekindeki dekontlar toplamının 133.273,71 TL olduğu, farkın 13.079.44 TL olduğu bu farkın,… ‘e ödenen 5.507.91 TL ‘nin…’a ödenen 7.771.53 TL ‘nin dekontlarının dilekçe ekinde görülmediği tespit edilmiştir.
…’e ödenen tutarın dekontta 4.428.38 TL olduğu halde dilekçeye 4.228.38 TL olarak 200.00 TL eksik yazıldığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davalı tarafın beyan ettiği, 4857 Sayılı İş kanunun 112. Maddesi ve İş kanunu, ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması, bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına dair hükümler gereği davalı şirketin elamanlarına ödediği kıdem tazminatlarının davacının alacağından mahsup edilmesi iddiasının dayanağı ile ilgili kanun ve kararnamelerin “Kanuna veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kurum ve kuruluşların haklarında bu Kanun ve 854,5953,5434 sayılı kanunların hükümleri uygulanmayan personeli ile kamu kuruluşlarında sözleşmeli olarak istihdam edilenlere mevzuat veya sözleşmelerine göre kıdem tazminatı niteliğinde yapılan ödemeler kıdem tazminatı sayılır.
(Ek fıkra: 6552 -10.9.2014 / m.8) 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 ‘nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları;
a)Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış olduktan sürelere ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunur. Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminattan ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından,
b)Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından, işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir.
(Ek fıkra: 6552 -10.9.2014 / m.8) Alt işveren ile yapmış olduğu iş sözleşmesi sona ermediği gibi, alt işveren tarafından 4734 sayılı Kanun kapsamında bulunan idarelere ait işyerleri dışında bir işyerinde çalıştırılmaya devam olunan ve bu şekilde çalıştırıldığı sırada iş sözleşmesi kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona eren işçinin kıdem tazminatı, işçinin yazılı talebi hâlinde, kıdem tazminatının söz konusu kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen süreye ilişkin kısmı, kamu kurum veya kuruluşuna ait çalıştığı son işyerindeki ücretinin yıllan itibarıyla asgari ücret artış oranlan dikkate alınarak güncellenmiş miktarı üzerinden hesaplanmak suretiyle son kamu kurum veya kuruluşu tarafından işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir. Bu şekilde hesaplanarak Ödenen kıdem tazminatı tutarının, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden aynı süreler dikkate alınarak hesaplanacak kıdem tazminatı tutarından daha düşük olması halinde, işçinin aradaki farkı alt işverenden talep hakkı saklıdır.
(Ek fıkra: 6552 -10.9.2014 / m.8) İkinci fıkranın (b) bendi veya üçüncü fıkra uyarınca farklı kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi halinde, kıdem tazminatı ödemesini gerçekleştiren son kamu kurum veya kuruluşu, ödenen kıdem tazminatı tutarının diğer kamu kurum veya kuruluşlarında geçen hizmet süresine ilişkin kısmını ilgili kamu kurum veya kuruluşundan tahsil eder. Ancak, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri arasında bu fıkra hükümlerine göre bir tahsil işlemi yapılmaz.
(Ek fıkra: 6552 – 10.9.2014 / m.8) Kıdem tazminatı tutarı, 4734 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında belirtilen işyerlerinde kıdem tazminatı ile ilgili açılacak bütçe tertibinden, (b) bendi kapsamında belirtilen işyerlerinde ise hizmet alımı gider kaleminden, ödeneğin yetip yetmediğine bakılmaksızın ödenir.
(Ekfıkra: 30694 – 22.02.2019 /m.ll) 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilere, 11/9/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11/9/2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez.
(Ek fıkra: 6552 – 10.9,2014 / m.8) Bu madde kapsamında alt işverenler yanında çalışan işçilerin bu işyerlerinde geçen hizmet süresinin hesabı, alt işverenden ve alt işveren işçisinden istenecek belgeler ve ödeme süreci ile ilgili diğer usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve Kamu İhale Kurumunun görüşleri alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkardan yönetmelikle belirlenir.
(Ek fıkra: 29335 – 23.04.2015 / m.40) 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile 4/6/1985 tarihli ve 3213 saydı Maden Kanunu kapsamında rödövans sözleşmeleri çerçevesinde yer altı maden işletmeciliği yapan şirketlere ve ortaklarına ait malların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından el koyma veya takip yoluyla satışından elde edilen gelirler, öncelikle bu sözleşmeler kapsamında söz konusu şirketlerde çalışmış olan işçilerden, iş sözleşmeleri kıdem tazminatını hak edecek şekilde sona ermiş olanların kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma ve diğer ücret alacaklarının Ödenmesinde kullanılır. Bu ödemeler Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından ilgililerin hesaplarına yatırılmak suretiyle gerçekleştirilir, ödemeye esas bilgi ve belgeler, işçinin son çalıştığı işvereni tarafından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna teslim edilir. Taraflar arasında bu konu ile ilgili herhangi bir sözleşmenin dosyada görülmediği, davacı taraf icra dosyasında 112.611.37 TL Asıl Alacak, 1.925.19 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 114.536.56 TL takip talebinde bulunmuştur.
Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler ve bilirkişi tarafından yapılan incelemede işlemiş faizin 3.158,51 TL olduğu, bu nedenle davacının takip tarihi itibari ile 112.611,37 TL asıl alacak, 3.158,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 115.769,89 TL alacaklı olduğu, davacının icra takibinde toplam 114.536.56 TL talep ettiği anlaşıldığından davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 112.611,37 TL asıl alacak, 1.925,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 114.536,56 TL üzerinden devamına, likit alacak üzerinden 22.522,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 112.611,37 TL asıl alacak, 1.925,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 114.536,56 TL üzerinden devamına,
2-22.522,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 7.823,99 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.383,32 TL harcın düşümü ile eksik kalan 6.440,67 TL harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 14.830,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ( ilk masraf 41,10 TL + 1.383,32 TL peşin harç + 750,00 TL bilirkişi ücreti + 136,50 TL posta masrafı ) toplam 2.310,92 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır