Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/488 E. 2022/721 K. 28.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/488 Esas
KARAR NO :2022/721

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/05/2018
KARAR TARİHİ:28/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişkinin yazılı olmayan bir satım sözleşmesine dayandığını, bu sözleşmeye istinaden müvekkili şirketin edimini ifa ettiğini, faturalarını düzenlediğini, davalının ise ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek dava konusu takibin açılmasına sebebiyet verdiğini, davalının 4702,65 TL bakiye alacağının kaldığını ve bu borcun halen ödenmediğini, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itiraz ile müvekkiline herhangi bir borcu olmadığını, takibe, borca, faize ve tüm ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının itirazının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, kötü niyetli davalı aleyhine asıl alacağın %20 az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili şirket arasındaki uyuşmazlığın mesafeli satış sözleşmesinden kaynaklandığını ve uyuşmazlık halinde borçlunun yerleşim yeri olan aynı sözleşmenin ifa yeri olan yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin olması gerektiğini, davacı ile davalı müvekkili arasında yazılı olmayan sözleşme çerçevesinde davalı müvekkiline İstanbul’dan …’a çeşitli tuafiye malzemeleri gönderildiğini ve bu işlerin karşılığının ödenmediği iddiası ile davalı müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, taraflar arasında uyuşmazlığın temeli olan sözleşmeye dayalı olarak herhangi bir alacak, verecek ilişkisi kalmadığını, dava dilekçesinde borcun miktarının muaccel olduğu tarih gibi hiçbir detaya ver verilmediğini, iş bu nedenle söz konusu borcu kabul etmediklerini, ödenmiş olan borca istinaden yapılan icra takibine müvekkilinin itirazının haklı olduğunu, haksız ve kötü niyetli olduğu aşikar olan alacaklının davasının reddi ile %20 oranında kötü niyet tazminatını istemek zorunluluğunun hasıl olduğunu ifade etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Deliller; …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, … Bankası A.Ş.’nin cevabi yazısı, davalıya ait vergi kayıtları ve BA formları, bilirkişi raporu.
Dava, taraflar arasındaki alım satım sözleşmesinden kayankalanna bakiye alacağa istinaden başlatılan takibe yapılan itirazı niptali istemine ilişkin olup, toplam ne kadar ürün satımının gerçekleştirildiği, davalı tarafça satın alınan ürünlerin bedeli ödenip ödemediği, davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı ve takibin yetkili icra dairesinde başlatılıp başlatılmadığı, mahkememizin yetkili olup olmadığının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı tarafça davalı aleyhine 4.702,65-TL cari hesap alacağının tahsili için genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, davalı-borçlu vekilinin yasal süresi içinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, yetki itirazında yetkili icra dairesinin gösterilmediği anlaşılmıştır.
Belirlenen uyuşmazlık noktalarında davalı defterleri incelenmek suretiyle mali müşavir bilirkişiden rapor alınması için … Asl. Tic Mah ne talimat yazılmasına karar verilmiş olup yazılan talimat ile alınan 14/04/2020 tarihli raporda bilirkişinin” davalı … Gıda Teks. Ltd. Şti’nin 2015 yılına ait ticari defterleri süresi içerisinde tasdik ettirdiği tespit edilmiştir. Davalı … Gıda Teks. Ltd. Şti’nin 2016 yılında e defter kullanıcısı olarak defter kayıtlarını oluşturduğu tespit edilmiştir. İlgili dönem yevmiye ve defteri kebir kayıtlarının usulüne uygun olarak e defter ortamında tutulduğu, ilgili dönem beratlarının süresi içerisinde verildiği, davalının yasal defterleri incelenmiş, 2015 yılında davalı adına 5 adet fatura düzenlediği, bu faturaların toplam tutarının 97.716,02 TL olduğu bu fatura bedellerinin müşteri cari hesabma aktarıldığı; 97.716,02 TL ait ödemenin 90.850,00 toplu çek ve de nakit olarak yapıldığı (75.000,00 TL sini toplu olarak girilen çek ödemesi ile yapıldığı 15.850,00 TL sinin ilgili yevmiye kayıtlarında kasa hesabı ile doğrudan kapatıldığı yani ticari defter kayıtlarında faturaların nakit olarak tahsil edildiği) kalan 6.866,02 TL nin 2016 yılına devredildiği ve bu tutarın 2016 yılı 1. ayında nakit olarak kapatıldığı anlaşılmaktadır. Davalının yasat defterleri incelenmesi sonucu davacının davalıdan alacağının olmadığı anlaşılmaktadır. ” hususlarının rapor edildiği anlaşılmıştır.
Davacının yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler ve tarafların iddia ve savunmaları, … Asliye Tic. Mah. kanalıyla alınan bilirkişi raporu ve tarafların rapora karşı beyanları da göz önünde tutularak uyuşmazlık noktasında bir mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişinin 08/07/2021 tarihli raporunda ” davacının defterleri incelendiğinde davalının defterlerinde kayıtlı olmayan faturaların iştenmiş olduğu görüldü, bu faturalar davacı vekilinden talep edildi, gönderilen faturaların defter kayıtları ile uyumlu olduğu görüldü, davacının davalının defterlerinde yer almayan 15.04.2016 tarihli … nolu 8.413,20 TL ve 15.04.2016 tarihli … nolu 7.573,50 TL faturaları tanzim ettiği, davacının hiçbir şekilde nakit tahsilatı yapmadığı, ödemelerin çek ile yapıldığı, 50.000,00 TL çek tutarının iade edildiği, davacının kesmiş olduğu faturalarda teslim alan kısımlarının imza edilmediği görülmüştür. Davacı vekilinden satışlarının kontrolü için BS formları talep edilmiş, BS formlarında , Ağustos 2015 hariç tüm faturaların beyan edildiği, Ağustos 2015 te ise satış tutarının kdv dahil 3.610,98 TI olduğu BS beyan sınırı olan kdv hariç 5.000,00 TL’nin altında kalması nedeniyle beyan edilmediği görülmüştür. Davacının alacağının 4.702,65 TL olduğu saptanmıştır. Davacının davalıdan alacağının 4.702,65 TL olarak saptanması nedeni ile takip tarihinden dava tarihine kadar temerrüt faiz hesaplanması gerekmiştir. Davacının 15.08.2017 tarihinde icra takibi yaparak davalıyı temerrüde düşürdüğü görülmüş ve bu tarihle dava tarihi olan 31.05.2018 arasında temerrüt faizi hesaplanması gereği hasıl olmuştur. Davacının davalıdan alacağı 4.702,65 TL cari hesap borcu ve 364,29 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 5.066,94 TL olarak hesaplanmış olduğu ” hususlarını rapor ettiği anlaşılmıştır.
Davacının fatura içeriğindeki mal veya hizmeti yerine getirip getirmediği hususunda ek rapor düzenlenmesi için dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verilmiş olup bilirkişinin 14/12/2021 tarihli raporunda özetle kök rapordaki görüşlerini değiştirecek bir durum olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Dosyanın bilirkişiye tevdii ile dosyaya sunulan davalıya ait vergi kayıtlarının ve davalının ticari defterleri incelenmek suretiyle düzenlenen bilirkişi raporu incelenmek suretiyle fatura içeriğindeki mal veya hizmetlerin davalıya verilip verilmediği hususunda ek rapor tanzimini istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişinin 01/07/2022 tarihli raporunda özetle; dosyaya ibraz edilen davalıya ait 2016 yılı BA formları tarafımdan incelenmiştir. Tablo 3’ün 7.
sırasında davacının yer aldığı, iki fatura karşılığı 14.802,00 TL mal veya hizmet alınımda bulunulduğu
ifade edilmiştir.
Alınan mal veya hizmetin KDV dahil tutarı 14.802,00 X 1,08 = 15.986,16 TL’dir.
Davacının defterlerine kayıt ettiği 15.04.2016 tarihli 8.413,20 TL + 7.523,50 TL= 15.986,70 TL dolayısı ile davalının defterlerine bu faturaları kaydetmemekle birlikte BA formunda beyan ettiği
görülmüştür. Muhasebesel olarak taraf kayıtlarının birbirini tuttuğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak davalının BA kayıtları ışığında kök raporumda bir değişiklik yapılmasını gerektirecek bir durum
olmadığı görülmüştür. ” hususlarını rapor ettiği anlaşılmıştır.
Toplanan tüm deliller alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 4.702,65 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından düzenlenen 15.04.2016 tarihli 1918 nolu 8.413,20 TL ve 15.04.2016 tarihli 1919 nolu 7.573,50 TL faturalar davalının defterlerinde yer almasa da davalının bağlı olduğu vergi dairesinden alınan BS formları incelendiğinde, faturaların davalı tarafça vergi dairesine bildirildiği, bu durumun söz konusu malların davalı tarafından alındığına karine teşkil ettiği, anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile, davalının…. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 4.702,65-TL alacak yönünden iptaline, alacağı takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, alacak likit itiraz da haksız olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsili yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM:
1 – Davanın KABULÜ ile davalının…. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 4.702,65-TL alacak yönünden iptaline, alacağı takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Alacağın %20 si olan 940,53-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2 – Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90 başvuru harcı, 321,24 TL peşin harç olmak üzere toplam 501,14 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 4.702,65 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan 310,85 TL müzekkere, talimat, posta ve tebligat gideri, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.610,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Dair davalının yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/10/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)