Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/471 E. 2020/356 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/471 Esas
KARAR NO : 2020/356

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2018
KARAR TARİHİ : 08/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya 13/12/2017 tarihinde bilgisayar yazılım ürünü satıldığını, buna istinaden 20/12/2017 tarihinde davalı adına 15.866,63TL bedelli faturanın kesildiği, faturaya süresi içerisinde itiraz edilmediğini, davalı tarafından bu faturaya istinaden iade faturası kesildiğini, müvekkilinin bu faturaya itiraz ettiğini, müvekkilince kesilen faturanın ödenmesi için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkilince davalıya hizmet verildiğini, nitekim servis formlarının da bunun delili olduğunu beyan ederek; itirazın iptali ile takibin devamına ve borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, bu davanın zamanaşımına uğradığını, davacının yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, eksik ifa nedeniyle müvekkilinin sözleşmeyi tek taraflı fesh ettiğini, davacının söz konusu yazılım programının kurulumuna başladığını, ancak tamamlamadığını ve teknik destekte vermediğini, bunun üzerine müvekkilinin iade faturasını kestiğini beyan ederek; davanın reddine ve davacı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı tarafından fatura alacağına istinaden başlatılan takibe, davalı tarafça yapılan itirazın iptaline karar verilmesi istemli itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce İstanbul … İcra Dairesine müzekkere yazılarak… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesi sonucunda; sözleşmenin 6.3 maddesinde yetki hükmüne yer verildiği ve İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olduğunun kararlaştırıldığının, davacının faturaya konu yazılımı, 13/12/2017 tarihinde davalıya teslim etmeyi üstlendiğini kararlaştırıldığı görüldü.
Mahkememizce, davacı tarafından dosyaya sunulan teknik servis formlarının incelenmesi sonucunda; servis formlarının 06/02/2018 tarihli ve 25/12/2017 tarihli olduğu, 25/12/2017 tarihli servis formunda; programın güncellemelerinin yapıldığı, kullanıcı eğitimlerine devam edildiği, programın çalışır halde teslim edildiği ifadelerine yer verildiği, 06/02/2018 tarihli teknik servis formunda; gönderilmeyen e-faturalar oluşturuldu, kaza fişleri düzeltildi ve sair ifadelere yer verildiği ve her iki servis formunda davalı adına … tarafından imzalandığı görüldü.
Mahkememizce, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, davacının takibe dayanak faturadan dolayı alacağının olup olmadığı, davalı tarafça ödenip ödenmediği, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının 20/04/2018 tarihi itibariyle davalıdan 15.964,13TL alacaklı olduğu, ancak bu faturanın iki kere iade alınması nedeniyle, davacının üç kere bu faturayı düzenlediği ifade edilmiştir.
Mahkememizce Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat sonucunda alınan bilirkişi raporunda özetle; davalının 2018 yılına ait yevmiye defteri, defteri kebir ve e-defterin Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine süresinde yüklendiği ve açılış kapanış onayının yapıldığı ve e-defter onay belgesinin alındığı, envanter defterinin de açılış onayının yapıldığı, davalı tarafından defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalının 20/04/2018 tarihi itibariyle davacıya 15.964,43TL borcunun mevcut olduğu, bu işlemlerden önce iki kere iade faturası düzenlendiği ifade edilmiştir.
Davalı vekili tarafından, 18/02/2020 havale tarihli dilekçesi ile faturaya konu programın kullanılmadığı, davacı vekili tarafından sunulan 19/02/2020 havale tarihli dilekçe ile yazılı sözleşme ve servis formlarının dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği, keşif ile eksiksiz inceleme yapılmasının mümkün olmadığının beyan edildiği görülmüştür.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ile aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
Mahkememizce, tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; davalının, takibe konu faturayı defterlerine kaydetmesi, davacı tarafından sunulan servis formlarının faturaya konu yazılımın teslimi tarihinden sonra olması, servis formlarında davalıya verilen hizmetlerin kalem kalem sayıldığı, servis formlarının davalı adına imza altına alınması göz önünde bulundurularak, davacının, davalıya taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan hizmetleri verdiğine kanaat edilerek davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Öte yandan İİK’ nın 67/2.maddesinde itirazın iptali davasında borçlu- davalının itirazın haksızlığına karar verildiği taktirde borçlunun diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumu ve davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre hükmolunan meblağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edileceği düzenlenmiş olup, somut olayda takip konusu alacak likittir. Bu nedenle davalı aleyhine asıl alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KABULÜ İLE
Davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 15.866,63-TL üzerinden devamına,
Asıl alacak miktarı tamamen ödeninceye kadar takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizi uygulanmasına,
Asıl alacağın % 20 si olan 3.173,33-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.083,85-TL karar ilam harcından peşin alınan 191,64-TL sinin düşümü ile eksik kalan 892,21- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 191,64-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 41,10- TL ( başvurma ve vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 152,00-TL, bilirkişi ücreti: 1.600,00-TL olmak üzere toplam: 1.793,10- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının yatırdığı gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
08/09/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır