Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/441 E. 2019/92 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/441 Esas
KARAR NO : 2019/92

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın … şubesinden kendilerine 2 adet çek ticari ilişki içerisinde bulunduğu firmalar tarafından teslim edildiğini, ancak bankaya ibraz edilen çeklere keşideci imzası ile banka kayıtlarındaki imza örneği tutmadığından işlem yapılamadığını, TTK nın 801 ve 815. Maddeleri uyarınca bankanın çekteki keşideci imzanını kontrol etme yükümlülüğü olduğu, banka yönünden yasadan doğan kusursuz sorumluluk öngörüldüğünü, bu nedenle şimdilik 500,00TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın talebinin açık olmadığını, HMK 19.maddesi uyarınca dava dilekçesinin açıklattırılmasını, davacı tarafın ne çek bedeli ne de çek yaprak bedeli talep etmesinin mümkün olmadığını, dava konusu çeklerin tanzim bedellerinin davacıya 11/05/2017 tarihinde ödendiğini, davacının bu durumda talep edebileceği başkaca bir alacak hakkının bulunmadığını, eğer davacı karşılıksız çek bedellerini talep ediyorsa, davasını çek borçlusu … Tic. A.Ş.ne yöneltmesi gerektiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, davacının keşidecisinin … Tic. A.Ş.nin olduğu …, … seri nolu, … şubesine ait iki adet çeki davalıya ibraz ettiğini, davalının karşılıksızdır işlemi yaparak, çek sorumluluk bedellerini davacıya ödediği anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı vekilinin 05/02/2019 tarihli duruşma tutanağında keşideciye karşı Bakırköy Adalet Sarayı’nda dava açtıklarını ancak bu davanın halen derdest olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Dava, tazminat istemine ilişkin olup, davacı davalı bankaya çek hesabı açarken üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek dava açmıştır. Davalı banka açısından böyle bir zararın ileri sürülebilmesi bakımından öncelikle karşılıksız çıkan çekler dolayısı ile davacının asıl sorumlular hakkında tüm hukuki yollar tükenmesi ve buna rağmen tahsil edememesi gerekmektedir. Dava tarihi itibariyle davacının, davalı bankaya yönelik dava açabilmesi için gerekli ön koşulun mevcut olmadığını, asıl sorumlulara yönelik hukuki yolların tüketilerek alacağına ulaşma imkanının bulunmadığını şartı yerine gelmediğinden davacının davasının reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrıca karar verilmesi anında sehven kanun yolu açık olarak karar verilmiş ise de kanunda açıkça düzenlenen kanun yoluna ilişkin hükümlerin mahkememiz tarafından değiştirilmesinin mümkün olmadığı, bunun taraflar yönünden herhangi bir hak doğurmayacağı, kanun bilmemenin mazeret teşkil etmeyeceği gözetilerek mahkeme karar kesin olarak verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere,
1-Davanın REDDİ ile
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL karar ilam harcından 35,90-TL peşin harçtan mahsubuna,
3-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 13/2 gereği gereği 500,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, davanın miktarı yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır