Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/416 E. 2018/1096 K. 15.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/416 Esas
KARAR NO : 2018/1096

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2013
KARAR TARİHİ : 15/10/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” Sürücü … idaresindeki … plakalı araç 02.09.2011 tarihinde Fatih ilçesi Yeşil Tekke sk sofular caddesinde müvekkilim …’a çarparak ayağının kırılmasına ve akabinde sakat r
kalmasına sebebiyet vermiştir. Müvekkilim meydana gelen kaza sonucunda bir ayağı diğer ayağından 2.5 cm kısa kalmıştır. Dolayısı ile kazanın sonucu olarak hayatı boyunca sakat kalmıştır. … oldukça tutucu bir aile çevresine ve feodal ilişki biçimlerinin hakim olduğu bir çevreye sahiptir. Bunlarda düşünülünce küçük Şilan’ın uğrayacağı manevi kaybın boyutları daha da vahamet göstereceği oldukça açıktır. Hayatı boyunca sakat damgası yiyecek ve tüm çocukluğunu bununla geçirecektir. Evlenirken dahi sakat olması karşısına çıkacaktır. Konu ile ilgili Ceza Yargılaması İstanbul…5ulh Ceza Mahkemesince… esas numarası ile yapılmaktadır.Mahkeme dosyasında bilirkişi raporu oluşturulmuş ve sürücü …ın asli kusurlu olduğu saptanmıştır. Davalı … aracı sahibidir ve sürücününde patronudur.Bu itibarla müvekkile karşı her iki şahısda maddi ve manevi zararlar konusunda müştereken ve müteselsiien sorumludur. Diğer davalı … ise kazanın yapıldığı aracı sigortalayan şirkettir, bu itibarla poliçe limiti dahilinde maddi tazminat taleplerinden sorumludur. Müvekkilim kaza neticesinde sakat kalmıştır ve hayatı boyunca aile kurmak da dahil olmak üzere sıkıntılar yaşayacağı aşikardır. Bu sebeple 100.000 TL manevi tazminat talep ediyoruz. Yine sakatlıktan kaynaklı kayıpları ve özellikle aile kurmasının güçleşmesi dikkate alınarak fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile 20.000 maddi tazminat istediklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini ” talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olay nedeniyle müvekkillerine yüklenecek hiçbir kusur bulunmadığını, dava konusu kazanın davanın kendi dikkatsizliği sonucu meydana geldiğini, davacının iki aracın arasından fırlayarak müvekkilinin önüne çıktığını, kendi aracıyla alıp davacıyı hemen hastaneye götürdüğünü, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve Kredi Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; “…plakalı araç şirketimiz nezdinde,… numaralı 03.08-2011/03.08.2012 vadeli trafik sigorta poliçesi ile sigortalıdır. Bu poliçedeki bedeni tazminat talepleri teminatı sigortalını izin kusurlu olması halinde ve kusur oranı ile sınırlı olmak üzere kaza tarihi itibariyle kişi başına azami 200.000,00 TL.dir. Trafik Sigortası Genel Şartları A. 1.maddesi uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şevin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Trafik Kanunu’na göre isletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine göre temin eder. Müvekkil şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde müvekkil şirketin sorumluluğundan söz edilebilecektir. Davacı taraf, sürekli maluliyet tazminatı olarak 20.000,00 TL. maddi tazminat talep etmekte olup …’ın sürekli maluliyet oranının ve talep etmiş olduğu tazminat talebinin ispatlanması gerekmektedir. Davacı tarafın dava dilekçesi ekindeki tüm delilerinin tarafımıza tebliğ edilmesine müteakip bu delillere karşı beyan ve savunma yapma hakkımızı saklı tuttuğumuzu belirtmekle birlikte; Kusur oranı bakımından ve maddi tazminat miktarının tespiti yönünden mahkemece bilirkişi tetkikatı yaptırılmasını, Herhangi bir kabul beyanı anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil şirketin sorumluluğunun, poliçe teminatı dahilinde ve sigortalısının kusur oranı ile sınırlı olduğunu, Hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla şirketimiz dava açılmasına sebep olmadığından ve Yargıtay İçtihatları itibariyle, müvekkilim şirketin temerrüdü ve sorumluluğu dava tarihinden itibaren başlamakta olduğu, Davanın reddi ile şirketimiz dava açılmasına sebep olmadığından, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini” talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 02.09.2011 günü sürücü …, yönetimindeki …plakalı aracı ile İskender Paşa mahallesinde Yeşil Tekke Sokak istikametinden Sofular caddesi istikametine seyredip … apartmanı önüne geldiği sırada araçların arasından yola fırlayan 8 yaşındaki çocuk yaya …’a aracının ön kısmıyla çarpması neticesi yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza nedeniyle daimi sakatlık tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili davasıdır.
Deliller; bilirkişi incelemesi, Adli Tıp Kurumu raporu, … nezdinde… nolu Sigorta Poliçesi,
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi… Esas sayılı dosyasından karar verilmiş olup, verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 2018/752 Esas, 2018/470 Karar sayılı ilamı ile bozularak, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine tevdii ile, Mahkeme tarafından görevsizlik kararı verilerek Mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, 02/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Bu kazanın oluşumunda davacı taraf yaya …’ın, K.Y.T.Y.’ nin 138. maddesine göre karşıdan karşıya geçişini yapmak için yola girmeden önce ana yoldan gelen araçları ve hızlarını kontrol edip taşıt yoluna girmeden güvenle duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlar varsa ilk geçiş hakkını onlara verdikten sonra kendisi için güvenli şartlar oluştuğu takdirde yola girmesi ve en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda geçişini tamamlaması gerekirken, bu kurala riayet etmeyip yolu kontrol etmeden ani olarak yola girmesi sonucu, ana yoldan gelen araç kendisine çarptığından ve K.Y.T.K.’ nun 84 h. (ilk geçiş önceliğine uymama) maddesine göre de asli kusurlu olduğundan, meydana gelen kazada %65 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın davalı sürücüsü …’ın ise, K.Y.T.K.’ nun 52. maddesine göre aracının hızını görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlayıp dikkatli bulunması gerekirken, bu kurala riayet etmeyip meskun mahalde ve dar olan yol kesiminde dikkatsiz ve tedbirsiz biçimde seyrine devam etmesi sonucu, yola ani olarak giren çocuk yayayı gördüğünde kurtaramayıp veya zamanında duramayıp bu yayaya çarptığından, tali kusurlu olup meydana gelen kazada %35 oranında kusurlu olduğu, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulunun 29/09/2014 tarihli raporu ile kazadan dolayı davacının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı ve iyileşme süresinin 02/09/2011 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği yolunda görüş belirtildiği görülmüş, davacının bacağında kısalma olduğu iddiası karşısında yeni çekilen film ve grafiler nazara alınarak adli tıp kurumuna yeniden tezkere yazılmış olup, bu kez düzenlenen 10/04/2017 tarihli raporda 3. İhtisas Kurulunun aynı surette mütalaada bulunduğu, meydana gelen kazada kusur durumu dikkate alınmaksızın %100 kusursuzluğa göre maddi tazminatı hesabı yapılmış olup, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 29.09.2004 ile 10.04.2017 tarihli raporlarda bu olayın davacının maluliyetine neden olmadığı belirlenmiş olmakla sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zarar hesabı yapılması mümkün olmamış, geçici iş göremezlik dönemi: Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/17502 ile 2014/8884 E sayılı kararlarında yaşı küçük olan ve gelir getiren bir işte çalışmayan küçüğün iyileşme döneminde mahrum kaldığı bir kazancının olmaması nedeniyle geçici iş göremezlik dönemi için zararının bulunmayacağı belirtilmekte olup, bu konudaki Yargıtay kararlan dikkate alınarak olay tarihinde 8 yaşında olan ve buna göre de aktif çalışma çağma gelmeyen davacınm geçici iş göremezlik dönemi için zarar hesabı yapılması mümkün olmamış, hayata geç atılma nedeniyle maddi tazminat talebi: Her
ne kadar dava dosyasında davacının eğitimine bir yıl ara verdiğine dair bir bilgi ve belge yer almamakta ise de; davacının iyileşme süresi dikkate alındığında eğitimine 1 yıl ara vermesi muhtemel gözüktüğü, bu durumda; yukarıda tespit ve belirlenen hususlara göre davacının bu olay nedeniyle eğitimine 1 yıl ara verdiği ve bu şekilde hayata 1 yıl geç atılarak zarara uğradığı kabul edilerek 1 yıl süre ile %100 kazanç kaybı nedeniyle 8.327,63 TL olarak hesaplandığı, davacının bu olaya bağlı olarak eğitimine 1 yıl süre ara vermesi ve bu sürede fiilen okula gitmemesi nedeniyle aynı dönem için birden fazla eğitim gideri yapmasının söz konusu olmadığı ve bu nedenle bu yönde bir zararın bulunmadığı, Adli Tıp Kurumu tarafından iyileşme süresi 9 ay olarak belirlenmiş olup, davacının söz konusu 9 aylık iyileşme döneminde bir başkasının bakımına ihtiyaç duyduğu, bu konudaki Yargıtay kararlarına göre asgari ücretin bütününe(brüt asgari ücretlere göre) göre 9 aylık süre için bakıcı gideri nedeniyle uğradığı maddi zararın 7.783,80 TL olduğu hesaplanmıştır.
…poliçe nolu …plaka sayılı araç, davalı şirket 03/08/2011-03/08/2012 başlangıç ve bitiş tarihli, kişi başına 200.000,00TL, mali mesuliyet sigortası ile sigortalıdır.
2918 sayılı KTK ‘nun 91. Maddesine göre “işletenlerin bu kanunun 85. Maddesinin birinci fırkasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
2918 sayılı KTK ‘nun 85/1. Maddesine göre “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
KTK 99/1, md. ve poliçe genel şartları B.2,b maddesine göre “Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü İçinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Ceza dosyasında bulunan belgeler ve gerekçeli karar nazara alındığında, davacının küçük çocuğu …’ın evinin önünde oynamakta iken davalı … tarafından gerçekleştirilen trafik kazasında adı geçen davalının asli kusurlu, küçük davacının ise tali kusurlu olduğu ve mahkeme hükmünün de bu çerçevede kurulduğu anlaşıldığından, 6098 sayılı TBK.’nun 49. ve devamı maddeleri, 2918 sayılı KTK ‘nunu kapsamında ve
hesap bilirkişinin belirlediği rakamlar üzerinden %75 oranında kusur üzerinden maddi tazminat talebinin kabul edilmesi gerekmiş olup, maddi tazminat yönünden davanın bu surette kısmen kabulü ile takdiren belirtilen oran esas alınarak, kazanç kaybı sebebiyle 6.245,72 TL ve bakıcı-bakım gideri 5.837,85 TL olmak üzere toplam 12.083,57 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazla talebin reddine, trafik kazasının oluş şekli, mevcut deliller, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gibi ektenler değerlendirildiğinde kaza sebebiyle davacı yanın duyduğu üzüntü ve ızdırap nazara alındığında 6098 sayılı yasanın 56 maddesine göre takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın yine haksız fiil tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile 6.245,72 TL kazanç kaybı, 5.837,85 TL bakıcı bakım gideri olmak üzere toplam 12.083,57 TL maddi tazminatın 02/09/2011 tarihinden itibaren
işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
2-Takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın 02/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
3-Alınması gerekli 1.508,53 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 222,00 TL’nin düşümü ile eksik kalan 1.286,53 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminatın kabulü üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminatın reddi üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden manezi tazminatın kabulü üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin sigorta şirketi dışında kalan davalılardan alınarak davacılara ödenmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden manezi tazminatın reddi üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak sigorta şirketi dışında kalan davalılara ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan (28,05 TL ilk masrafı+ 616,00 TL posta masrafı+ 350,00 TL bilirkişi ücreti =) 994,05 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( % 18,40 kabul ) nazaran 182,90 TL’sinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … tarafından yapılan 120,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( % 81,60 red ) nazaran 97,92 TL’sinin davacılardan alınarak bu davacıya verilmesine, kalan kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafça yatırılan 222,00 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
11-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır