Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/408 E. 2019/1108 K. 23.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/408 Esas
KARAR NO : 2019/1108
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2018
KARAR TARİHİ : 23/12/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı kredi borçlusu/lehtarı … Ltd.Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşmeler kapsamında muhtelif türde krediler kullandırıldığı, Kredili Mevduat Hesabından (KMH) doğan borcun ödenmediği, akabinde bu şekilde oluşan KMH kredisi borcunun ödenmemesi üzerine iadeli taahhütlü posta marifetiyle 28.11.2016 tarihli hesap ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, davalının 8.929,23 TL borcu ödemediği gibi ihtarnameye de itirazda bulunmadığını, bu kez …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının asıl borca ve fertlerine itirazı üzerine takibin durduğu, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı itirazların iptali, takibin devamı ve borçlunun haksız itirazları sonucu alacağın %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı veya vekili tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacı ile dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. arasındaki ticari kart sözleşmesine kefil olan davalının ödeme yapmaması nedeni ile …. İcra Müdürlüğü ‘nün … esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucun İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davasıdır.
Deliller; Dosya Münderecatı, … İcra Müdürlüğü ‘nün … esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi.
Mahkememiz dosyasından 03/05/2019 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi raporunda; Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu … Ltd. Şti. arasında 10.000,00 limitli Ticari Kart Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefilinde (… …) 10.000,00 TL kefalet limiti dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davacı bankaca, dava dışı kredi lehtarı … Ltd. Şti. ‘ne ticari nitelikli kredili mevduat hesabı üzerinden nakit kredi kullandırıldığı, dava dışı kredi lehtarına kullandırılan kredinin anapara borcu, aylık işlemi, faiz ve ferilerinin ödenmemesi üzerine taraflar arasında ihtilaf doğduğu,
Taraflar arasında akdedilen Kredi Sözleşmesinin 10/3. m. hükmü uyarınca, İadeli taahhütlü posta marifetiyle 28.11.2016 tarihli hesap ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren (3) gün içinde Kredi Mevduat Hesabı kredi borcu 8.929,23 TL ödenmesi, aksi halde yasal yollara müracaat edileceğinin ihbar ve ihtar edildiği,
Dava dışı kredi lehtarı … Ltd.Şti. ‘nin gösterilen adresinde tanınmadığı ve yeni adresi de bilinemediği için tebligatın çıkış merciine 02.12.2016 tarihinde iade edildiği, davalı/kefil … … ‘ın gösterilen adresinde tanınmadığı ve yeni adresi de bilinemediği için tebligatın çıkış merciine 02.12.2016 tarihinde iade edildiği, Hem dava dışı kredi lehtarı şirkete ve hem de davalı kefile keşide edilen hesap kat ihtarı bila tebliğ geri dönmüştür. Bu durumda özellikle TTK’nun 7. maddesi nazara alınarak geçerli bir tebligattan söz edilemeyeceği, gerek dava dışı kredi lehtarı şirkete ve gerekse de davalı kefile geçerli bir tebligatın yapılamamış sayılması nedeniyle, davalı kefllin yerleşik Yargıtay Kararlarına göre takip tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüş sayılabileceği kanaati edinildiği,
Delil sözleşmesinin 11.08. mad. “… müşteri, kefiller ve banka arasında çıkacak her türiü anlaşmazlıklarda, bankanın defter, kayıtlanma HUMK 287. mad. gereği münhasır delil olacağını ve bunlara karşı her türlü itiraz hakkından peşinen feragat edildiğini kabul ve beyan ederler. Denildiği, bu nedenle gerek sözleşme ile gerekse de yerleşik Yargıtay Kararları gereği davacı bankanın defter ve kayıtları esas alınarak hesap ve değerlendirme yapılabileceği, Ticari Kart Sözleşmesinde kefilin sorumlu olacağı kefalet limitinin açıkça gösterilmiş olduğu, ancak sözleşmede kefalet limiti gösterilmemiş olsa bile, sözleşmenin kefalete ilişkin bölümünde kredi limitinin 10.000,00 TL olarak gösterilmiş olduğu, bu kredi limitinin aynı zamanda kefalet limitini de içerdiği yerleşik Yargıtay kararlarıyla sabit olduğu, Bilirkişi tarafından takip tarihi itibariyle 8.258,23 TL alacağın hesaplandığı, davacı bankanın ise takip talebinde 8.625,78 TL alacak talebinde bulunduğu, davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu … Oto. Ltd.Şti. arasında Ticari Kart Sözleşmesi akdedildiği, diğer davalı kefilinde sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, bankanın davalı kefil hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak tutarının 8.154,46 TL olduğu nazara alındığında, hesaplanan asıl alacağın, kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle hesaplanan borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olarak ve müteselsilen sorumlu olduklannın düşünülebilineceği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle 8.154,46 TL asıl alacak, 98,83 TL işlemiş temerrüt faizi, 4,94 TL Bsmv olmak üzere toplam 8.258,23 TL alacaklı olduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar, yıllık %30,24 oranında ve devamında TCMB tebliğleriyle deklere edilen değişen oranlarda işleyecek temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte alacağın istenebileceği sonuç ve kanattine varılmıştır.
Bilirkişi raporuna, davacı vekilince sunulan talep ve beyanlar göz önüne alınarak dosyanın bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 16/10/2019 tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır. Ek raporda; davalı kefil … … ‘ın gösterilen adresinde tanınmadığı ve yeni adresi de bilinemediği için tebligatın çıkış merciine 02.12.2016 tarihinde İADE edildiği, PTT gönderi takip jurnalinden anlaşıldığı, davalı kefilin sözleşmede gösterilen adresinin … Mah, … sk. Bağcılar/İST. “ olduğu, hesap ihtarının FİİLEN gönderildiği adresin ise ” … Mah. … Cad. No: 2 Bahçelievler/İST. “olduğu nazara alındığında, davalı kefilin sözleşmede gösterilen adresinin dışında başka bir adrese tebligat çıkarılmış olduğu için, sözleşmenin 7.9 m. belirtilen yasal ikametgah taahhüdü hükmünün uygulama olanağı bulunmadığı,
Davalı kefile keşide edilen hesap kat ihtarı bila tebliğ geri dönmüştür. Bu durumda özellikle TTK’nun 7 m. nazara alınarak geçerli bir tebligattan söz edilemeyeceği, davalı kefile geçerli bir tebligatın yapılamamış sayılması nedeniyle, davalı kefilin yerleşik Yargıtay Kararlarına göre takip tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüş sayılabileceği kanaati edinilmiştir.
Sözleşmenin 10.01. mad.”… Bankanın mevzuat gereğince tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranına veya ileride artırıldığı takdirde artmış en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın % 50’sinin ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizini ve onun gider vergisini ödemeyi kabul ederler. denildiği,
Kredili mevduat hesabı (KMH) Yönünden, Davacı bankanın dosyaya sunmuş olduğu Kredili Mevduat Hesabı (KMH) aylık ekstreleri ile bildirilen akdi faizin %24,24 oranında olduğu ve temerrüt faizinin ise sözleşmenin 10.01 m. hükmünün uygulanması durumda % 36,36 (%24,24×1.50=) oranında olabileceği,
TC Merkez Bankasının 2006/1 sayılı tebliğ’i 25.05.2013 tarih ve 28657 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2013/8 sayılı tebliği ile KMH kredileri faizi yönünden değişikliğe gidilmiştir. Başka bir deyişle Kredili Mevduat Hesaplarında (KMH) uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranlan kredi kartlarına uygulanan akdi ve gecikme faiz oranlarını geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla KMH kredilerine uygulanan faizlere sınırlama getirilmiştir. Bu TCMB’nın 2013/8 sayılı tebliği 27.05.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bir üstte belirtilen TCMB yayınladığı 2013/8 sayılı tebliğ hükümleri nazara alındığında, Kredili Mevduat Hesabı (KMH) Kredilerine sözleşme ile belirlenen faizlerin değil, kredi kartlan için TCMB yayınladığı akdi ve gecikme faiz oranlarının aynen KMH kredilerine de uygulanacağı anlaşılmaktadır.
TCMB Tebliğlerine göre 01.10.2016 tarihinde (Kat tarihini kapsayan dönem) kredi kartlarına uygulanan akdi faizin %24,24 oranında ve temerrüt faizini ise %30,24 oranında olduğu,
Yukarıda belirtildiği gibi özellikle dava konusu kredili mevduat hesabı kredilerine TC Merkez Bankasının yayımladığı tebliğleriyle kamuoyuna duyurulan kredi kartı akdi ve temerrüt faiz oranları esas alınarak hesaplama yapılabileceği için, sözleşme hükmünün kanımca somut olayda uygulanma olanağı bulunmadığının değerlendirildiği, Bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, Davacı yanın beyan ve itirazları etraflıca irdelenmiş, mevcut delil durumuna göre kök raporda herhangi bir revizyon yapılamadığı bildirilmiştir.
İcra dosyasının tetkikinde; …. İcra Müdürlüğü’nün 16.12.2016 tarih ve … esas sayılı dosyası ile “ Genel Haciz Yoluyla “ ilamsız icra takibi açıldığı, takip tarihinden itibaren asıl alacağa %36,36 oranında faizi, icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte B.K 100. M. hükmü uyarınca tahsili talep edilmiştir.
Kefalet akdi bilindiği üzere, asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşme olduğu düşünülmektedir. Davalı kefilin Genel Kredi sözleşmesinde, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır.
Kefaletin şartları Mülga:BK. 484. ve 85. maddelerinde etraflıca düzenlenmiştir. İşbu sözleşme eski B.K.’nun mer’i olduğu dönemde imzalanmıştır.
Bir Kefaletin Geçerli Olabilmesi İçin, Yazılı şekilde yapılması, Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi, Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması, Kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması gerekir.
Emsal Yargıtay İçtihat kararı: Yargıtay 11.H.D.26.12.1991 T.90/3181 Es. Ve 91/6874 Ka. Sayılı Kararında ” Kredi sözleşmesinin müteselsil kefili için sözleşmede ayrıca kefalet limitinin bulunmadığı hallerde, geçerli bir kefalet mevcut olup, sözleşmedeki kredi limitinin kefaleti de içerdiği kabul olunur. “denildiği,
Mahkememizce iddia, savunma, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre mahkememizce araştırılması gereken başkaca bir husus kalmamış olup, davanın kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 8.154,46 TL asıl alacak, 98,83 TL işlemiş faiz, 4,94 TL bsmv olmak üzere toplam 8.258,23 TL üzerinden, asıl alacak olan 8.154,46 TL ‘ye takip tarihinden işleyecek %30,24 oranında ve değişen oranlarda faiz ve bsmv üzerinden takibin devamına, 1.630,89 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 8.154,46 TL asıl alacak, 98,83 TL işlemiş faiz, 4,94 TL bsmv olmak üzere toplam 8.258,23 TL üzerinden, asıl alacak olan 8.154,46 TL ‘ye takip tarihinden işleyecek %30,24 oranında ve değişen oranlarda faiz ve bsmv üzerinden takibin devamına,
2-1.630,89 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 564,12 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 61,98 TL’nin düşümü ile eksik kalan 502,14 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan (41,10 TL ilk masrafı+ 121,40 TL posta masrafı+ 600,00 TL bilirkişi ücreti =) 762,50 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %95,73 kabul ) nazaran 729,94 TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan 61,98 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır