Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/407 E. 2022/313 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/407 Esas
KARAR NO : 2022/313
DAVA :Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/05/2018
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, 07/03/1995 tarihinde kurulan … A.Ş’nin kurucu ortağı müteveffa … … …’in 25/10/2010 tarihinde vefatı ile şirketteki hisselerini veraset yolu ile müvekkillerine intikal ettiğini, şirketin son sermayesinin 1.000.000 TL olduğunu, 2010 ve sonraki yıllarda …, …/ Bakırköy , … (Bursa) parekende satış mağazaları ile ticari faaliyet gösterdiğini, müteveffa … … …’in 2002 yılında rahatsızlanmasından sonra müvekkillerinin pay sahibi olduğu şirketlerde kazanç artışı olmadığını, yönetim kurulu üyeliğinden de uzaklaştırıldığını ve mirasçı müvekkili davacıların da hiçbir şekilde bilgi sahibi olmaları istenmediğinden şirket yönetim kuruluna seçilmediklerini, müvekkillerinin şirkette haklarını aramaya başladığı tarihten itibaren 2013 ve 2014 yılları hariç diğer yılları zararla kapattığını ve kar sağlanan yıllarda ortaklara kar dağıtımı yapılmadığını, 2014 yılı bilançosuna göre dava dışı … A.Ş’nin 1.000.000 TL ödenmemiş sermayesinin 697.681,61 TL’lik kısmının kaybedilmesinde şirketin sevk ve idaresinde bulunan davalılar olan yönetim kurulu üyelerinin sorumlu bulunduğunu, davalılar hakkında gerek şirkete verdikleri dolaylı zarar gerekse diğer zararların tazminine ilişkin açmış oldukları davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/ … Esas numarası ile kaydolduğunu, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu olarak nitelenerek görülen davada dilekçe ekinde sunulan 04/03/2016 tarihli kök bilirkişi raporu, 10/10/2016 tarihli ek bilirkişi raporu ve 22/03/2017 tarihli ek bilirkişi raporu ile davalıların TTK 553 maddesi gereğince hukuki sorumluluklarının bulunduğunun tespit edildiğini, söz konusu bilirkişi raporunda da dava dışı … …….A.Ş nin 2011 ve devamı yıllarda 6111 sayılı yasa gereğince KDV, gelir ve kurumlar vergisi matrah arttırımı gereğince aktif varlıklarının tahsilinden vazgeçilerek vazgeçilen varlıkların ise kanunen kabul edilmeyen giderler olarak 818.074,00 TL nin dönem karlarından indirilmesi ile şirket ortaklarının hisseleri oranında kardan mahrum bırakıldığı ve dolayısıyla müvekkili hissedarın hisseleri oranında kar kayıplarına sebebiyet verdiğini, dava dışı … ………A.Ş’ne ait İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Pafta, … Ada, 7 nolu parselde bulunan 34 nolu bağımsız bölümün 20/03/2014 tarihindeki rayiç değerinin 350.000 TL olarak belirlendiğini, taşınmazın 20/03/2014 tarih … seri nolu faturayla 170.000 TL bedel ile satılarak bakiye 180.000 TL zarara uğratıldığını, bu zarardan şirket yöneticilerin sorumlu olduğunu belirterek davanın kabulü ile … A.Ş’ni uğrattıkları ve sorumlu oldukları 1.545.755,61 TL zararın doğum anından itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar …, ve … ‘dan (… ‘nın 727.681,61 TLT’sinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak … … …A.Ş’ne ödenmesine, davalılar tarafından dava dışı şirkete yapılacak ödemeler sonrasında meydana gelecek kar için müvekkillerine kar payı dağıtılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davanın aynı davacılar tarafından daha önce müvekkillleri aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/… E. sayılı dosyası ile ikâme edilen kısmî davada saklı tutulan fazlaya ilişkin hakların talep edilmesine yönelik ek bir dava mâhiyetinde olduğunu, davaya konu olan alacak hakkının zamanaşımına uğradığını, kabul anlamına gelmemek üzere, huzurdaki davanın açıldığı tarih itibariyle, davacıların zararı ve sorumluları öğrenmelerinden itibaren 4 yıla yakın bir süre geçtiğini, bir alacağın belirli bir kısmının kısmî davaya konu edilmesi halinde, alacağın kalan kısmının zamanaşımı süresi zarfında dava edilmesi gerektiğini, davacı taraf, ana davayı kısmi dava vasfında ikame ettiğini, bakiye alacağını saklı tuttuğunu, zamanaşımının başlangıcı için zararın varlığının öğrenilmesinin yeterli olduğunu, zararın kapsam ve miktarının öğrenilmiş ve hesaplanmış olmasının gerekli olmadığını, davacı taraf, dava dilekçesinde uyuşmazlığa konu olan maddî olguları son derece kısa ve anlaşılmaz bir şekilde aktardığını, davayı olduğu gibi ana davada alınan bilirkişi raporuna dayandırdığını, davacı tarafından hangi eylemden dolayı ne kadar zarar oluştuğu açıklanmadığı gibi, dava dilekçesinde zikredilen zarar tutarları ile, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında yer alan tazminat isteminin tutarı da birbiriyle örtüşmediğini, davacının, dava dilekçesinde son derece karmaşık bir şekilde yer verdiği üç olgu dışında, başka hiçbir olgunun sorumluluk sebebi olarak ileri sürülemeyeceğini, yöneticilerin şahsi sorumluluğuna başvurulabilmesi için ortada bir zararın bulunması gerektiğini, bu zararın hukuka aykırı eylemlerden ve yöneticilerin kusurlu davranışlarından ileri gelmesi gerektiğini, 2014 faaliyet yılında zarar meydana gelmesinin müvekkillerinin kusurlu davranışlarıyla hiçbir ilişkisinin olmadığını, 2014 faaliyet yılında 1 Milyon TL’lik ödenmiş sermayenin 697.681,61.-TL’lik kısmının kayba uğradığı yolundaki iddia bakımından, daha önce açılan ve kısmî dava niteliğini taşıyan … Ticaret Mahkemesi’nin 2014/ … E. sayılı dosyasında alınan kararda müvekkillerine hiçbir sorumluluk yüklenmediğini, davacıların şirkete ödeme yapıldığı takdirde kendilerine kar payı dağıtılmasına ilişkin talebinin hukuka açıkça aykırı olduğunu belirterek ileri sürlen taleplerin zamanaşımına uğradığı nazara alınarak, HMK. m. 142 hükmü uyarınca ön inceleme duruşmasının tamamlanmasından sonra tahkikata geçilmeden önce, huzurdaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, dava HMK. m. 119/I-e ve m.119/I-f hükümlerine aykırı olarak ikame edildiğinden ve davanın açılmamış sayılmasına, mahkeme tarafından zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmediği takdirde, TTK. m. 553 vd. hükümleri kapsamında açılan şahsi sorumluluk davasına konu olan istemin, yöneticilerin şahsi sorumluluğuna dair hiçbir unsuru taşımaması Haksız ve mesentsiz bulunan sorumluluk davası ile kâr dağıtım talebinin esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2022/… Esas (Bozmadan önce 2014/ … Esas) sayılı dosyasına ait dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 25.10.2010 tarihinde vefat eden muris … … …’in yasal mirasçıları olup, adı geçenin vefatından sonra … … … A.Ş’deki paylarının müvekkillerine intikal ettiğini, muris ile yönetim kurulunda görevli …’nın kardeş olması, eşit oranda paya sahip olan …’nın da …’nın eski eşi olması, şirketin tüm paylarının kendilerine ait olduğu savı ile 17.03.2013 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında 3 yıllık süre için … … … ile davalılardan … ve …’nın seçilmelerini müteakip bu tarihten sonraki genel kurullarda yönetim kurulunda görev alması ve vefatından sonra da murisi olan davacıların yönetim kurulunda görev almalarının engellendiğini, şirketin davalılarca zarara uğratıldığını, davalı … ve …’nın diğer davalı olarak gösterilen … Dış Ticaret Şirketini kurduklarını ve şirketin portföyünü ve kazançlarını bu şirkete devrettiklerini, müvekkillerinin paydaş olduğu … … …. A.Ş’nin küçültülüp kendi kurdukları ve ortağı oldukları … Dış Ticaret Şirketinin büyüdüğünü, şirkete ait taşınmazların rayiç değerinin altında satıldığını, yönetim kurulu üyelerinin sadakat ve özenle görevlerini ifa etmeleri gerektiğini, şirketin çıkarlarının ön planda tutmaları ve pay sahiplerine eşit davranışta bulunmalarının beklendiğini, görevlerini gereği gibi ifa etmeyip … … … AŞ’yi zarara uğrattıklarını belirterek davalıların hükümsüz ve yolsuz işlemlerine dayalı olarak elde ettikleri kar payı, huzur hakkı, maaş vs. her türlü haksız kazancın şirketten çıkış tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte şimdilik 10.000,00 TL’sinin, davalıların yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğundan doğan dolaylı veya doğrudan şirkete verilen zararın ve haksız kazancın zarar tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte şimdilik 150.000,00 TL’sinin şirkete ödenmesine, davalıların müvekkillerine verdiği, kar payından yoksunluk, dağıtılmayan kar payı ile yoksun bırakılan kazançlar ve davalı … … … A.Ş’nin portföyünün kullanılması nedeniyle davalı … Dış Ticaret Şirketinin elde ettiği kazanç üzerinden hesaplanacak tazminatın faiziyle birlikte şimdilik 150.000,00 TL’sinin davacı müvekkillerine ödenmesine davalı … … … A.Ş’nin olağanüstü genel kurula çağrılarak gündeminin belirlenmesine ve şirkete kayyum atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 14.05.2015 tarihli dilekçesinde taleplerine açıklık getirdiğini ve davalıların hükümsüz ve yolsuz işlemlerine dayalı olarak elde ettikleri kar payı için 500,00 TL, huzur hakkı için 250,00 TL, maaş vs. her türlü haksız kazanç için 250,00 TL olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL’nin istendiği, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğundan doğan dolaylı veya doğrudan şirkete verilen zarar için 75.000,00 TL, haksız kazanç için 75.000,00 TL olmak üzere 150.000,00 TL’nin … … … A.Ş’ye ödenmesine, dağıtılmayan kar payı için 50.000,00 TL, yoksun bırakılan kazançlar için 50.000,00 TL, şirketin portföyünün kullanılması nedeniyle 50.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL’nin davacılara verilmesini istediğini beyan etmiştir.
Davacı vekilince mahkememize ibraz edilen 06/04/2022 havale tarihli dilekçesi ile mahkememizce bekletici mesele yapılan, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/06/2017 tarih 2014/… E. 2017/… K. sayılı kararına ilişkin … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 03.11.2019 tarih 2018/… E. 2019/… K. sayılı istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın Yargıtay … Hukuk Dairesinin 08.12.2021 tarih 2020/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamı ile bozulduğunu beyan etmiştir.
HMK 166. Maddesinde “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” denilmektedir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 09/07/2020 tarih 2019/… Esas 2020/ … Karar sayılı ilamı ile “Birleşen dosya kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşerek temyize konu asıl dosya ile birleştirilmekle asıl dosyanın tabi olduğu kanun yoluna tabidir. Birleşen dosyanın asıl dosyanın tabi olduğu kanun yoluna tabi olması durumu doktrinde “mıknatıs etkisi” olarak adlandırılmakla ve birleşen dosyayı asıl dosyanın tabir, yerinde ise mıknatıs etkisi ile çekeceği ve her iki dosyanın asıl dosyanın tabi olduğu kanun yoluna tabi olacağı şeklinde yorumlanmaktadır.” denilmektedir.
Her iki dava arasında bağlantı bulunduğu biri hakkında verilen kararın diğerini etkileyecek nitelikte olduğu anlaşıldığından HMK 166. Maddesi gereğince mahkememize ait 2018/ … Esas sayılı dosyanın daha önce açılan … Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2022/… Esas nolu dosya ile birleştirilmesine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-MAhkememize ait dosyanın … ATM ye ait 2022/… esas sayılı dosya ile birleştirilmesine, esasın bu şekilde kapatılarak yargılamaya … ATM nin 2022/… esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
Esas hükümle birlikte Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 14/04/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır