Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/397 E. 2018/1309 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/397 Esas
KARAR NO : 2018/1309
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2018
KARAR TARİHİ : 05/12/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket, 08.02,2017 tarihinde İmza ettikleri “Fuar Katılım Sözleşmesi” ile İstanbul ilinde yer alan ve 26 – 29 Ekim 2017 tarihlerinde gerçekleşen … 10. Oyuncak, Çocuk. Lisans, Oyun ve Oyun Ekipmanlar Fuarına katılım kapsamında sözleşme akdedildiğini, sözleşmede “…” şeklinde tanımlanan davalı şirket ile “katılımcı” şeklinde tanımlanan davalı şirket arasında imzalanan 28.02.2017 tarihli Fuar Katılım Sözleşmesi sonucu, müvekkili şirket fuara katılımı için kullanıcıya uygun ortam ve şartları sağlamayı; davalı şirketin ise 26 – 29 Ekim 2017 tarihleri arasında İstanbul’da, … adı altında 10.su gerçekleşen Oyuncak, Çocuk, Lisans, Oyun ve Oyun Ekipmanları Fuanna katılmayı ve sözleşme bedeli olarak 16.520,00-TL’yi ödemeyi borç olarak yüklendiğini, bağlamda müvekkilinin, sözleşmede tanımlanmış ve gösterilen yükümlülüklerini vaktinde, tam ve gereği gibi yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin, taratlar arasında İmzalanan sözleşme uyarınca kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini ve sözleşme şartlarına riayet etmediğini davalı sözleşmede kararlaştırılan ücreti ödemediğini, ayrıca hiçbir yazılı fesih beyanında bulunmadığını, buna rağmen fuara da katılmadığını, davalı şirketin bu davranışları ile müvekkili şirketin zor duruma düştüğünü, maddi olarak da zarara uğradığını, ticari uyuşmazlıklarda emredici kurallara aykırılık vaki olmadığı zaman uygulanacak hükümlerin sözleşme hükümleri olduğunu, taraflar arasında imza edilen işbu sözleşmede kira bedelinin ödenmesine ilişkin “kira bedeli” başlıklı 3.3 maddesinin “katılımcı, sözleşmede belirtilen ücretin tamamını fuar tarihine kadar çek ve/veya nakit olarak ödemez ise, sözleşme kendiliğinden sona erer. bu halde katılımcı, madde 6.4’de belirtilen ceza-i şart miktarını ayrıca ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt eder. spjhavarenmesse mıddle east’ın ceza-i şartı aşan zararlarını tazmin hakkı saklıdır müvekkili şirketin somut olayda sözleşme gereği kendine düşen edimleri ifa ettiğini, fuar alanını katılıma uygun bir hale getirdiğini ve tanıtımını yaptığını, müvekkili şirket tarafından sözleşmenin ayakta tutulması İçin gereken tüm adımlar atılmışsa da, davalı şirketin aynı derecede sorumluluk bilinci göstermemesi ve söz konusu sözleşmede davalı şirkete düşen başlıca yükümlülük olan ücret ödeme borcunun ihlal edilmesi ve herhangi yazılı bir fesih bildirimi de yapmaması ihtimalinde katılımcının ödeyeceği ceza-i şart bedeli sözleşmenin 6.4. maddesinde açık ve net bir şekilde düzenlendiğini, müvekkili şirketin her iyi niyetli girişimine rağmen ödeme yapmayan davalı şirket aleyhine 07,12,2017 tarihinde … icra Müdürlüğü nezdinde … Esas numarası İle 16.520,00 TL borç İçin İcra takibi başlatılmasına sebep olduğunu, davalı tarafından sunulan itiraz sonucu icra takibinin durduğunu, davalının icra takibine itiraz etmek suretiyle müvekkilinin alacağının tahsilini geciktirdiğini ve kendilerine zaman yarattığını, davalı borçlu şirket, sözleşme bedelini, belirtilen fuar tarihine kadar ödemediği gibi sözleşmede yer alan “katılımcının genel yükümlülükleri” başlıklı 6.2. maddesinde; “fuar katılım sözleşmesini imzalayarak sergi veya fuara katılmayı kabul eden katılımcı haklı bir sebep olmaksızın fuardan vazgeçme hakkı olmadığtm peşinen kabul ve taahhüt eder hükmü bulunmasına rağmen haklı bir sebep olmaksızın hem sözleşme bedelini ödemediğini, hem de herhangi bir fesih ihbarında bulunmaksızın fuara katrlmadığını, davalının, türk ticaret kanunu’nda düzenlenen tacir sıfatına haiz olması ile birlikte tacir olmanın bir yükümlülüğü olarak “basiretli bir tacir gibi davranma” borcu bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, katılımcının haklı bir nedenle sözleşmeyi feshettiği düşünülse dahi: basiretli bir İş adamı gibi davranma borcu gereği, bu fesih bildirimini Türk Ticaret Kanunu hükümlerince belirtilen yallarla yapması gerektiğini, fesih bildiriminin kanunda sınırlı sayıda yazılı olan noter aracılığı, taahhütlü mektup, telgraf veya güvenli elektronik İmza kullanılarak kayıtlı elektronik posta yöntemlerinden biri kullanılarak yapılması gerektiğini, katılımcının ödemesi gereken cezai şartın, sözleşme hükümlerinde “Katılımcının Genel Yükümlülükleri” başlıklı 6.4. maddesinde düzenlendiğini, davalı şirketin müvekkil şirkete 16.520,00- TL borçlu durumda olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu alacağın tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası İle takip başlattığını, ancak davalı şirket borcu bilmesine rağmen ödemeyi geciktirmek amacıyla kötü niyetli olarak söz konusu takibe itiraz ettiğini belirterek, sonuç olarak, davalının …. İcra Müdürlüğü … E, sayılı dosyasına yapmış olduğu İtirazın İptali İle takibin 1 4.520,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden İtibaren ticari avans faizi uygulanmasına, davalının ödeme emrine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu ve itirazın ile takibin durmasına ve müvekkilin alacağına geç kavuşmasına neden olduğundan İİK 67/2 maddesi gereği alacağın %20 si oranında İcra inkâr tazminatının davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanin iddia ettiği alacak yine davacı yan ile müvekkil şirket arasında imzalanan ve dava dilekçesinin ekinde sunulan maktu sözleşme gereği haksız olduğunu, taraflar arasında dosyada mübrez olan 28/02/2017 tarihli sözleşmenin imzalandığını, ancak sözleşmenin imzalanmasından sonra Müvekkili şirketin fuarın kendileri adına yararlı olmayacağını düşünerek fuara katılmama kararı aldığını, davacının yana sözleşmenin 3.2’nci maddesinde öngörülen ödemeyi yapmadığını, davacı tarafın iddia ettiği alacağını sözleşmenin 3.3’üncü maddesine ve bu maddenin 6.4’üncü maddeye yaptığı atfa dayandırdığını, ancak sözleşmenin 3.2’nci maddesinin “Katılımcı sözleşme imzalandığı tarihten itibaren 2 ise ünü içerisinde söztAme bedelinin %20’sini ödemekle yükümlüdür. Aksi halde sözleşme taraflarca herhangi bir bildirimde bulunmaksızın sona ermiş sayılacağını, bu halde …’in 6.4. De belirtilen cezai şart ile cezai şartı aşan zararı talep ve dava hakkı saklıdır ” şeklide olduğunu, sözleşmenin yukarıda belirttilen 3.2′ ncü maddesinin açık olduğunu, sözleşmenin, imza tarihinden itibaren 2 iş günü içerisinde sözleşme bedelinin % 20 sinin ödenmemesi halinde herhangi bir bildirimde bulunulmaksızın sözleşmenin sona ereceğini, müvekkil şirket tarafından bir odeme yapılmamış ve dolayısıyla sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 3 içerisinde sözleşmenin bir bildirime gerek kalmadan sona erdiğini, davacı yanın herhangi bir bildirimde bulunulmadığı bu nedenle zor durumda kaldıkları ve sözleşmenin 3.3’üncü maddesinin uygulanması gerektiği iddialarına anlam veremediklerini, kabul anlamına gelmemekle beraber sözleşmenin 6,4’ncü maddesinde sözleşme bedelinin %50’si olarak öngörülen cezai şart davacı yanca talep edilebilecek azami değer olduğunu, bu nedenle davacının, sözleşme gereği azami olarak sözleşme bedelinin %50’sini talep edebileceğini, müvekkili şirket için ayrılan fuar alanının davacı tarafça bir başka şirkete kiralandığını belirterek, T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/504 K. 2016/5643 T. 23.2.2016 TBK’nun 182/son (eski BK 16l/son) maddesine göre, hakim fahiş gördüğü ceza-i şartları tenkis ile mükellef olduğunu, bu hükmü hakimin resen gözetmesi gerektiğini, ceza koşulunun fahiş olup olmadığı tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat,kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmesi gerektiğini, hüküm altına alman ceza miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uyun olarak tespit edilmesi gerektiğini,somut olayda sözleşmenin 3.2. maddesi gereği sözleşmenin imzalanma tarihinden 2 gün sonra sona ermesi ve dolayısıyla fuar tarihinden 8 ay öncesinde müvekkilinin fuardaki yerini kullanmayacağını zımni olarak beyan ettiği göz önüne alındığında, müvekkiline bir kusur atfedîlemeyeceğini, icra inkar tazminatı talebinin, iddia edilen alacağın yargılamaya muhtaç ve likit olmaması sebebiyle reddinin gerektiğini, tam aksine sözleşme gereği cezai şart oranı açıkken tüm sözleşme bedeli talep eden davacının kötün niyetinden dolayı kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirterek, sonuç olarak, davanın reddine, kötü niyetli olarak icra yoluna başvuran davacının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını savunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cezai şart alacağına dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/1-2. maddesi “[1] Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. [2] Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü amirdir.
Dosyanın ve celp edilen … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça cezai şart alacağına istinaden 16.520,00-TL tutarında davalı-borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe davalı tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen 08/02/2017 tarihli Fuar Katılım Sözleşmesinin onaylı bir sureti dosyaya ibraz edilmiştir. Sözleşme incelendiğinde; İstanbul ilinde yer alan ve 26 – 29 Ekim 2017 tarihlerinde gerçekleşen … Oyuncak, Çocuk, Lisans, Oyun ve Oyun Ekipmanlar Fuarına katılım kapsamında sözleşme akdedildiği, sözleşme uyarınca davacı şirketin fuara katılımı için kullanıcıya uygun ortam ve şartları sağlamayı; davalı şirketin ise 26 – 29 Ekim 2017 tarihleri arasında İstanbul’da, … adı altında 10.su gerçekleşen Oyuncak, Çocuk, Lisans, Oyun ve Oyun Ekipmanları Fuarına katılmayı ve sözleşme bedeli olarak 16.520,00-TL’yi ödemeyi borç olarak yüklendiği anlaşılmıştır. Davacı şirket vekili; davalı şirketin hiçbir yazılı fesih beyanında bulunmadan fuara katılmadığını, bu itibarla kira bedeli başlıklı 3.3 maddesi uyarınca ” katılımcı sözleşmede belirtilen ücretin tamamını fuar tarihine kadar çek veya nakit olarak ödemezse, sözleşme kendiliğinden sona ereceği bu halde katılımcı madde 6.4 de belirtilen cezai şart miktarına ayrıca ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt eder. ” hükmü uyarınca katılımcının fuar tarihlerini 30 gün ya da daha az bir süre kala vazgeçmesi halinde fuar katılım bedelinin tamamını cezai şart olarak talep etme hakkı bulunduğunu iddia etmiştir. Ancak, taraflar arasındaki sözleşmenin kira bedeli başlıklı 3.2. Maddesinde ” katılımcı, sözleşme imzalandığı tarihten itibaren 2 iş günü içerisinde sözleşme bedelinin % 20 sini ödemekle yükümlüdür. Aksi halde sözleşme taraflarca her hangi bir bildirimde bulunmaksızın sona ermiş sayılır. Bu halde … ‘in 6.4 de belirtilen cezai şart ile ilgili cezai şartı aşan zararı talep ve dava hakkı saklıdır ” hükmü uyarınca davalı katılımcı tarafından , sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 2 iş günü içerisinde sözleşme bedelinin % 20 si ödenmediği bu itibarla sözleşmenin taraflarca her hangi bir bildirimde bulunmaksızın sona ermiş sayılacağı ve sözleşmenin 6.4. maddesi uyarınca sözleşmeden 30 günden daha fazla bir süre ile vazgeçilmesi nedeni ile davacının cezai şart olarak, sözleşme bedelinin % 50 sini talep etme hakkı bulunduğundan, davalının takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, sözleşme bedelinin % 50 si olan 8.260,00-TL miktar üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. Takip dosyasına itiraz edilen 8.260,00-TL lik kısım yönünden, itirazın haksız olması ve belirlenen cezai şart alacağının likit olması nedeni ile davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiş, reddedilen kısım yönünden davacının sözleşme bedelinin tamamı üzerinden cezai şart alacağı talepli başlattığı icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, davalının kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiş, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle
Davalının … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 8.260,00- TL miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 8.260,00- TL’nin % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 564,23-TL den peşin alınan 199,53- TL nin mahsubu ile eksik kalan 364,70- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacının yatırmış olduğu 199,53-TL peşin harç davalı tarafından yatırılması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden, toplam bu miktarın 199,53-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 41,10-TL ( başvurma ve vekalet harcı ) davetiye, posta gideri: 42,00 – TL, olmak üzere toplam: 83,10- TL yargılama giderinden kabul/red oranı (% 50 ) üzerinden hesaplanan 41,55 – TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır