Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/393 E. 2019/1088 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/393 Esas
KARAR NO : 2019/1088
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 6100 Sayılı HMK m.6 ‘ya göre genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, genel yetki kuralları gereği istanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasında tüketici ilişkisinin olmaması ve davalının Sigorta Şirketi olması karşısında; Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, davalı Şirkete sigortalı … Tic. Ltd. Şti.’nin malik ve işleteni, olduğu … plakalı aracın 01/03/2018 tarihinde …’e ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere, kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, … plakalı araç 24.11.2017/2018 vade tarihli … Nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile davalıya sigortalı olduğunu ve davalı şirketin hasarın tamamından ve değer kaybından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kaza akabinde, hasarın tespiti amaçlı ekspertiz atandığını ve aracın tamir bedeli olarak KDV dahil 4.263,06-TL tespit edildiğini, davalının tamir bedelini ödemekten imtina ettiğini, davalının poliçe limitleri dahilinde hasarın tamamından ve KDV tutarının tamamından da sorumlu olduğunu, değer kaybının ZMM poliçesi kapsamında olduğunu ve poliçe limitleri dahilinde ödenmesi gerekmektiğini, sigorta şirketi tarafından davacıya hasar bedeli için tazminat ödendiği, değer kaybı sebebiyle ise herhangi bir ödeme yapılmadığını, hasar alan parçaların tespiti ile hasar bedelinin tespiti için ekspertiz raporu alınmak zorunda kalındığını ve bu rapor için 354,00-TL ekspertiz ücreti ödendiğini, sigortacının, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından rizikonun tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile ödemek zorunda olduğunu, ayrıca sigortacının, sigortalının uğradığı zararı tazmin etmesi gerektiğini, 2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlendiğini, sigorta şirketinden olan alacak hakkının … tarafından müvekkili şirkete temlik edildiğini, davalı şirketine 30/03/2018 tarihinde başvuru yapılmışsa da, iş bu davanın açıldığı güne kadar taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının 10/04/2018 tarihinde temerrüde düştüğünü, sonuç olarak, hasar bedeli ve değer kaybı hasarına ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edebilecekleri miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttıracakarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 250,00-TL hasar bedeli ile 250,00-TL değer kaybı bedelinin ve 250,00- TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 10/04/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
… plakalı aracın 24.11.2017-2018 vadeli … no.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun kazanın poliçe vadesi içinde meydana gelmesi şartıyla, poliçe teminat miktarı ile sınırlı olduğunu; kaza tarihi itibariyle maddi araç başına azami 33.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, poliçenin azami teminatı muaccel ve maktu borç olmayıp ödenecek azami teminat miktarını belirlediğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, poliçenin eki mahiyetinde olan ve 14/5/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazete ile tebliğ edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda hangi hallerde değer kaybı isteminin teminat dışında kaldığının açıkça belirtildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, değer kaybı istemi ile talep edilen miktarın da fahiş olduğunu, ekspertiz ücreti istemi de yerinde olmadığını, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği gibi, temerrüdünün de söz konusu olmadığını, bu nedenle faiz ve fer’ilere ilişkin taleplerin de haksız oluğunu ve reddinin gerektiğini belirterek, sonuç olarak; kusurun ispatlanamaması halinde davanın reddine, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği için giderler ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmamasına, faiz isteminin reddine, teminat dışı hallerin varlığı ve/veya zararın ispatlanamaması halinde davanın reddine,masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Davacı vekili sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile; Islah dilekçesindeki talepleri ile dava dilekçesinde yer alan talepleriniin birleştirilmesi sonucu toplam 4.263,06-TL hasar bedelinin, 608,33-TL değer kaybının ve 250,00-TL ekspertiz ücretinin sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 10/04/2018 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek avans faizinin işletilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta Şirketine Başvuru Dilekçesi, Hasar Tazmini Ve Temliki Sözleşmesi, trafik kazası tespit tutanağı, araç trafik kayıtları kusur durum raporu, araç ruhsat ve ehliyet fotokopileri, tamir faturası, tamir ve hasar fotoğrafları, hasara ilişkin ekspertiz raporu ve faturası, araç hasar dosyası, bilirkişi incelemesi,
GEREKÇE :
Uyuşmazlık, meydana gelen trafik kazası nedeni ile araçta oluşan hasar bedeli ile değer kaybı bedeli ve ekspertiz ücretinin tazmini istemine ilişkindir.
Temlik eden … ‘e temlik sözleşmesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmiş, sunulan temlik sözleşmesi ve sözleşmedeki imzaya itiraz olmadığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda kusur ve tazminat tespiti noktasında makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi raporunda özetle davalının ZMS sigortacısı olduğu … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu; kazaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin maddi hasar ile uyumlu olduğu, ekspertiz ücretine ilişkin 354,00 TL tutarlı fatura bulunduğu, araçta meydana gelen toplam hasar tutarının 4.263,06 TL olabileceği, kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybının 608,33 TL olabileceği rapor edilmiştir.
Davacı vekili, UYAP’dan gönderdiği 17/12/2019 ve 18/12/2019 havale tarihli dilekçeler ile; davalıdan olan alacaklarının davalı şirket tarafından ödendiğini ve taraflarca sulh olunduğunu, vekalet ücreti talebinin olmadığını, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça, yargılama sırasında tazminat ödendiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından vekalet ücreti taleplerinin olmadığı bildirildiğinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olup aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı 17/12/2019 tarihli dilekçesi ile, sulh olunduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş olmakla, davacı vekilinin beyanı doğrultusunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken
44,40-TL red harcından peşin alınan 35,90-TL ile ıslah harcı: 76,00-TL den düşümü ile arta kalan 67,50-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır