Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/315 E. 2019/578 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/315 Esas
KARAR NO : 2019/578
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 12/06/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ticari ilişki içerisinde olduklarını ve davalı borçlu şirkete şarap satışı yaptığını, 45-60 gün vadeli irsaliyeli fatura düzenleyen müvekkili şirketin icra takibine konu ettikleri faturalara ilişkin ürünleri kusursuz ve gecikmesiz olarak davalıya teslim etmesine rağmen ürün bedellerini tamamı ile davalıdan tahsil edemediğini, irsaliyeli faturalarda, davalı tarafından ” teslimalan”, müvekkilinin ise ” teslim eden ” sıfatı ile imza altına alındığını, teslim konusunda da tartışma olmadığını, davalının ürün bedellerini eksik ödediğini, bakiye borcu müvekkili şirkete ödemediğini, müvekkili şirket yetkilisinin davalıya ödeme yapmaları hususunda uyarı ve ihtarda bulunduğunu, davalı şirketin, yapılandırma borçlarının olduğunu, söz konusu yapılandırma borçlarının azalması durumunda müvekkili şirkete olan borçlarını ödeyeceklerini beyan ettiğini, müvkekilinin, davalıya süre tanıdığını ancak bu kez hesaplarının uygun olmadığını, kredi kartlarının limitlerinin dolu olduğu şeklinde hiçbir hukuki gerekçeye dayanmayan gerekçelerle müvekkili şirketi oyaladıklarını, yaklaşık 1 yıldır ödeme alamayan müvekkilinin davalı borçlu şirkete karşı … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının başlatılan takibe süresi içinde itiraz etmediğini ve takib borçlusu yönünden durduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacağın varlığının da sabit, alacak miktarının da net ve likit olduğunu belirterek, sonuç olarak, fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile davalı borçlunun icra dosyasıa yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına yapılan itirazlarının haklı olduğunu, taraflar arasındaki borç-alacak tutarının yargılamayı gerektirdiğini, başlatılan takibe bu nedenle itiraz ettiklerini, müvekkilinin, piyasanın içinde bulunduğu zor şartlar altında birtakım sıkıntılar yaşadığını ve davacıya olan bir kısım borcu çektiği maddi sıkıntılar nedeniyle ödeyemediğini, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, yalnızca yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle ödemelerini zamanında yapamadığını, ayrıca taraflar arasındaki gerçek borç ilişkisi icra takibinde yer alan rakam olmayıp bu hususta bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, icra takibinde işletilen faiz ve miktarının da hukuka uygun olmadığını ve kabul etmediklerini belirterek, sonuç olarak, haksız açılan davanın reddine, davacı hakkında % 20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
Davalı vekili yargılama aşamasında vekillikten istifa dilekçesi sunmuş, istifa dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş ancak davalı duruşmalara katılmamıştır.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağına dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasın tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklanan faturalara istinaden toplam 3.607,28-TL miktar üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, davalı şirketin süresi içerisinde borca itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın ve ekli icra dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde dayanmış olduğu faturalar dosyaya ibraz edilmiştir.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanmasına ilişkin mali müşavir … ‘den alınan raporda özetle; davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğunu, davalı tarafça defterler ibraz edilmediğini, davacı dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süre içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğunu, davacının defter ve kayıtlarında başkaca firmalara ait faturaları davalı müşteri hesabında kayıt altına aldığını, ancak ilgili faturları dava konusu etmediğini, davacı ile davalı arasında öteden beri devam eden ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, davacının satış faturaları düzenlediği, davalının ise peyder pey ödemeler yaptığını, dava konusu cari hesap alacağının davacının davalıya düzenlediği şarap satışı faturalarından oluştuğunu, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2016 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2016 tarihi itibariyle 3.607,28- TL defter ve kayıtlarında alacaklı olduğunu, bu alacağın 2017 yılına devrettiğini, başkaca ödemenin olmadığını, davacı icra takip tarihinde fiili ödeme tarihine kadar alacağını işlenmiş yasal faiziyle birlikte talep ettiğini, davacının alacağının varlığına karar verilmesi halinde bu alacağa fiili ödeme tarihinde işlemiş faizi ile birlikte ödenebileceğini, tarafların sair taleplerinin mahkemenin takdirlerinde olduğu hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında mal alış verişine dayalı ticari ilişki bulunduğu, davalı adına düzenlenen faturalara istinaden bakiye alacak için 3.607,28 TL tutarında icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Takibe dayanak yapılan irsaliyeli faturalarda malın ve hizmetin cinsi, miktarı, fiyatı ve tutarı açık şekilde yazıldığı , faturada yer alan malzemelerin eksiksiz şekilde teslim edildiğine dair teslim alanın imzasının bulunduğu, gerek takip dosyasına yapılan itiraz, gerekse cevap dilekçesinde mal teslimine yönelik davalı tarafça herhangi bir itirazın olmadığı, bu itibarla takip tarihi itibariyle davacının, davalıdan mal satışından kaynaklanan 3.607,28 TL bakiye fatura alacağı bulunduğu anlaşılmakla davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, itiraz edilen alacak faturalara dayalı likit alacak olduğundan, davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiş olup, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
Davalının …. İcra Müdürlüğünün … E .sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
Asıl alacak tutarı olan 3.607,28 TL’nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 246,41-TL karar ilam harcından, peşin alınan 61,61-TL nin mahsubu ile noksan kalan 184,80- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 102,71- TL, davetiye gideri: 84,00-TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL olmak üzere toplam:786,71-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda davanın miktarı yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır