Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/314 E. 2020/524 K. 02.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/314 Esas
KARAR NO : 2020/524

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 02/11/2020
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, … Vadisi …Vadisi … Bulvarı … Ada, … Parsel de bulunan…Etap … Adet villa, …. Etap 55 Adet villanın ahşap kapı, pergola imalatı, ahşap konstrüksiyonlu çatı malzeme temini ve imalatı işlerinin yapımı konusunda 27.02.2015 tarihli … ve 15.06.2015 tarihli … nolu iki ayrı eser sözleşmesi imzalandığını, Müvekkili şirketin sözleşme gereği edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, imalat işinin proje gereği sözleşmeye göre yapıldığını, işverenin proje koordinatörü imzası ile ara hak ediş raporları tanzim edilerek tahsil edildiğini, taraflar arasında mutabık kalınan 15 adet hak ediş raporu bulunduğunu, müvekkilce düzenlenen16 nolu hak ediş raporuna dayanak 85.548.81 TL alacağın tüm şifahi görüşme ve taleplere rağmen davalı tarafça kabul edilmediğini, son hak ediş gereğince müvekkilinin yapıp teslim ettiğin işin hak ediş bedeli ile birlikte cari hesaptan kalan bakiye alacak toplamı olan 208.708,00 TL ‘nin müvekkili şirkete ödenmesi gerekir iken halen ödenmediğini, bu durumun müvekkiline ait ticari defter ve sair banka kayıtları ile sabit olduğunu, Taşeronluk sözleşmelerinden doğan alacak ve uğranılan zararın bilirkişi marifeti ile tespiti ve tahsiline, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL ‘lik kısmının dava tarihinden başlamak üzere reeskont faizi ile tahsiline, 27.02.2015 tarihli Eser Sözleşmesinin 9.5 mad. Kapsamında Barter karşılığı olarak davalıya yapılan ödeme nedeniyle hükümsüz kalan 10 adet bononun taraflarına iadesine, Barter karşılığı olarak mülkiyeli müvekkile nakledilen iki adet bağımız bölüme (… ve … nolu Villalar) ilişkin olarak davalının kendi payına düşen tapu harcı kısmının da müvekkilce ödenmek zorunda kalındığından, Davalının yerine ödenen Tapu Harçlarının taraflarına ödenmesine, Hak edişlere ait yapılan tüm nakdi kesintilerin bilirkişi marifeti ile tespiti ve taraflarına iadesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 02/12/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Dosyada mübrez tüm deliller, bilirkişi raporları ve ilgili belgeler incelendiğinde müvekkili şirketin edimlerini eksiksiz yerine getirmiş olduğunu, sözleşme konusu işlerin yapılıp teslim edildiğini, işin yapılıp teslim edilmesinin üstünden 2 yılı aşkın zaman geçtiğini, villalarda oturumlar başladığını, müvekkilinin tazminatlarının sabit olmasına rağmen davalının kötü niyetli olarak halen ödemeyi yapmayarak sürüncemede bıraktığı hususu sabit olduğundan, Cari hesaptan kaynaklanan 123.160-TL alacağın, reeskont faizi ile birlikte tahsil ve tazminine, Hak ediş bedellerinin sözleşmede belirlenmiş olan 120-150-180 günlük vadeden daha geç ödenmesi sebebi ile uğranılan munzam zarar olan 81.886,40 TL. tazminatın reeskont faizi ile birlikte tahsiline , Ahşap Kapı ve Pergola İmalatı ve işçiliği işinden doğmuş 8.hak bedeli olan 11.110,86 TL alacağın 30.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsil ve tazminine, Ahşap Konstrüksiyonlu Çatı Malzeme ve İşçiliği işinden doğmuş 16.hak ediş bedeli olan 25.315,71 TL’nin 01.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsil ve tazminine, 15.06.2015 tarihli 57.000 TL bedelli, 15.06.2015 tarihli 115.000 TL bedelli, 09.04.2015 tarihli 450.000 TL bedelli 3 adet toplam 622.000.TL bedelli teminat senetlerinin iadesine, mümkün olmadığında ayrı ayrı bedelsiz kaldığına dair tüm talepleri ile davanın kabulünü talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının haksız ve dayanaksız, taleplerle işbu davayı açtığını, sözde alacaklarını talep ettiğini ancak fazlaya ilişkin haklarım saklı tutmuş olduğunu, belirtelerek iş bu davasını 10.000 TL olarak göstererek harca esas değeri düşük gösterdiğini, ancak dava dilekçesinde ”.. alacak toplamı olan 208.708.00 TL ” şeklinde belirtildiğinden iş bu davada dava değerinin düşük gösterilmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, harcın tamamlattırılması için kesin süre verilmesini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tapu harçlarını kendi ödediğine ilişkin iddiada bulunurken dava dilekçesinin içeriğinde ayrı, sonuç kısmında ayrı taşınmazları belirttiğini, yine 15 adet hak edişin ödendiği 16 hak edişin ödenmediğini iddia ettikten sonra 16 nolu hak edişte ödenmediği iddia olunan rakamdan daha fazla bir bedel talep ettiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı yanın talepleri zamanaşımına uğradığını ve bu davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davacının hakedişleri ödemediği şeklindeki iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğuna davacının müvekkili şirketten hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını, davacı yana eksik harcı yatırması için kesin süre verilmesini, aksi halde dava şartı oluşmadığındım işbu davanın reddini, davacının zaman aşımına uğrayan taleplerinin reddini, her halükarda haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli davanın reddini, tüm yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 15/06/2015 ve 27/02/2015 tarihli Eser sözleşmeleri gereği yapılan ahşap kapı, peryola imalatı, ahşap konstrüksiyonlu çatı malzeme ve işçilik işi gereği doğan alacağın ve uğranılan zararın şimdilik 10.000 TL ‘sinin reeskont faizi ile davalıdan tahsili talepli davadır.
Deliller; Dosya Mevcudu, Bilirkişi İncelemesi.
Mahkememiz tarafından 01/04/2019 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Taraflar arasında iki ayrı sözleşme yapılmıştır. Birisi ahşap çatı yapımı, diğeri de ahşap pergola ve kapı yapımı işlerini kapsamaktadır.
Çatı yapımı sözleşmesi 27.02.2015 tarihli ve … nolu olup, bu sözleşmede yapılması öngörülen “…Etap (51 villa) ve …Etap (55 villa) Ahşap Konstrüksiyonlu Çatı Malzeme ve İşçiliği “ yapılması işidir. İşe başlama tarihi sözleşmenin imza tarihi akabinde yerin teslimi tarihi olup, işi bitirme tarihi … .Etap villalar için 01.06.2015, ….Etap villalar için 01.12.2015 olarak belirlenmiştir. Sözleşme bedeli olarak da her iki etap için anahtar teslimi götürü bedelli 8.677.425,00 TL olarak belirlenmiştir.
Ahşap pergola ve kapı yapımı sözleşmesi 15.06.2015 tarih ve … nolu olup, bu sözleşmede yapılması öngörülen “…Etap (51 villa) ve …Etap (55 villa) Ahşap Kapı ve Pergola İmalatı ve işçiliği “ yapılması işidir, işe başlama tarihi sözleşmenin imza tarihi akabinde yerin teslimi tarihi olup, işi bitirme tarihi l.Etap villalar için 30.07.2015, 2.etap villalar için 30.03.2016 olarak belirlenmiştir. Sözleşme bedeli olarak da anahtar teslimi götürü bedelli fiyat esasına göre 1.136.057,52 TL olarak belirlenmiştir.
Ayrıca, çatı yapımı sözleşmesinin 9. Maddesine göre de Sözleşme bedelinin %45’inin barter karşılığı yapılacağı, barter olarak da işverenin işi yapan davacıya … Vadisi 3.Faz projesi 2.Etabında bulunan 393 nolu tip 13 nolu villa ile yine 409 nolu tip 13 nolu villanın verileceği, bedel olarak da her biri 770.000 USD +Kdv şeklinde olmak üzere toplam 1.817.200-USD olarak belirlenmiş olup, bu bedelin hak edişlerden kesinti yapılmak suretiyle ödeneceği de kararlaştırılmıştır.
Sözleşmelerin 36 ve 37. Maddelerinde yapılan imalatlar malzeme ve işçilik olarak geçici kabulden sonra 5 yıl süreli olarak garanti edildiği, görülmektedir. Bu süre zarfında müşteri şikayetleri ile diğer gizli veya açık ayıplar ortaya çıktığında işverenin yazılı ve sözlü bildiriminden sonra 3 gün içinde onarım programı, 10 gün içinde de gerekli onarmaların yapılacağı bağıtlanmış ve yapılmadığı takdirde de işverence namı hesabına yaptırılıp %25 fazlası ile teminatından kesileceği öngörülmüştür.
Dosyada bulunan Tapu fotokopilerinde davacı…Yapıya iş karşılığı;…Vadisi Faz …projesi 2. Etap adresinde bulunan ve mülkiyeti işverene ait; … no.lu Tip …- 770.000-USD+KDV, ve …No.lu Tip … Villa 770.000-USD+KDV toplamda 2 adet konut KDV dahil 1.817.200,00 USD şeklinde barter olarak devredildiği görülmüştür.
Ayrıca taşeron …Yapı 2 adet villayı da bedelini ödeyerek satın aldığı, bu villalar…Vadisi 3. Faz konut projesinde olup 02.07.2016 tarihli …Satış Vaadi Sözleşmelerine konu … tip, I 420 nolu villa ile Tl6 tip, 401 nolu villalar davacı yana tapusu devredilmek suretiyle verildiği görülmektedir.
Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmelerinin “Tapu ve Masraflar” başlıklı 9. Maddesi gereğince alıcıya düşen kısmının alıcı tarafından satıcıya gönderilmesi gerektiği belirtilmektedir. Bu bağlamda, davacı alıcıya düşen tapu harcı bedelini davacı ödemiş olmakla bu bedelin ne kadar olduğu dosyada belli değildir. Yani işveren satıcı davalı bedelini aldığı tapu harcının ne kadarını ödediği veya ödemediği belli değildir. Dosyadaki tapu fotokopilerinde 393 nolu villanın satış bedeli 1.822.034,00 TL, villa no … ‘un | satış bedeli 1.822.033,00 TL, villa no … ‘in satış bedeli 1.906.780,00 TL , 420 nolu villanın satış bedeli 1.906.779,00 TL olarak yazılıdır. Davalı satıcının mezkur villalar için ne kadar tapu harcı ödediği, makbuzları olmadığından anlaşılamamıştır. Ayrıca, davacının da satın aldığı bu villalar için davalı satıcıya ne kadar bedel tapu harcı karşılığı ödediği de belli değildir. Dolayısı ile bilirkişi tarafından bu konuda bir hesaplama yapılamamıştır.
Davacı taraflar arasında mutabık kalınan 15 adet hak ediş raporu bulunduğunu, müvekkilce düzenlenen 16 nolu hak ediş raporuna dayanak 85.548,81 TL alacağın tüm şifahi görüşme ve taleplere rağmen davalı tarafça kabul edilmediğini ve ödenmediğini belirtmektedir. Ayrıca taraflar arasındaki hesap izleme muavin raporuna göre de 123.160,02 TL alacağı bulunduğu görülmektedir.
Ancak, dava dilekçesi ekinde bulunan hakediş kapaklarında 15 nolu hakediş kapağının olmadığı, 16 nolu hakediş kapağında yükleniciye ödenecek bedelin 25.315,71 TL olduğu ve bu hakedişin taraflarca da imzalanmadığı imzasız olduğu görülmektedir.
Dosyada yapılan incelemede çatı yapımı sözleşmesi kapsamında 15 hakediş yapılmış ve 16 nolu hakediş konusunda ihtilaf olduğu ve imzalanmadığı görülmekle, kapı ve pergola yapımı sözleşmesi kapsamında 8 hakediş yapılmıştır.
Bu hakedişlerden 15 nolu çatı hakedişinde; 30.510,53 TL şantiye kesintisi olduğu, bu kesintiler incelendiğinde, yemek bedeli, ilave iş tutanakları, …, mobilizasyon v.s. içeren şantiye giderleri olduğu anlaşılmıştır. Bu şekilde yükleniciye ödenecek tutar sıfırlanmıştır.
Toplam imalat miktarı sözleşme bedeline uygun olup, keşif dışı işler bedeli yaklaşık 22.000,00 TL ‘lik bir miktar artmış ve sonuç olarak da yükleniciye ödenecek tutar 25.315,71 TL olarak belirlenmiştir. Bu hakediş taraflarca imzalanmamış olmakla birlikte, davalı-davacı da dosyaya bu şekilde sunduğundan bu şekilde kabul edilmiştir.
Bu hakkedişte toplam imalat miktarı sözleşme bedeline uygun olup şantiye kesintisi 49.122,24 TL ‘dir. Taraflar arasında bu hakkedis konusunda bir ihtilaf olmadığından bu şekilde uygun kabul edilmiştir.
Davacı tarafından hakedişlerden kesilen nakdi teminat kesintilerinin iadesi istenmektedir. Ancak, hakedişler incelendiğinde sözleşme gereği kesilmesi gereken %5 oranında nakdi teminatların kesilmediği görülmüştür. Dolayısıyla nakdi teminat iadesi de mümkün olmayacaktır.
Davacı taşeron firma … tarafından verildiği görülen sözleşme teminat senetleri incelenmiştir. Bu senetleri iadesi konusunda sözleşmenin 35. Maddesinde; geçici kabulden sonra nakdi teminatların iade edileceği yazılıdır. Ancak kesin teminatın iadesi ise kesin hesabın yapılması ile kesin kabulden sonra veya işin tasfiyesinden sonra ve taşeronun SGK borcu yoktur belgesi ile çalıştırdığı işçilerin hukuken ibra ettiğine dair belgelerin getirilmesi halinde, karşılıklı mutabakatla geri verileceği bağıtlanmıştır.
TAŞERON’un sözleşme gereği taahhüt ettiği bütün edim ve yükümlülüklerin gereği gibi yerine getirilmemesi ve yapılan işlerden doğan ayıpların bulunması durumunda, işlerin gereği gibi yerine getirileceği ve ayıpların giderileceği süre boyunca, Taşeron’un kamusal bir yükümlülüğün yerine getirilmemesinin(her türlü vergi, resim harç, sigorta primi ve benzer yükümlülükler) işveren tarafından tespiti halinde bu yükümlülük yerine getirilinceye kadar, teminatın iade edilmeyeceği belirtilmektedir.
Sonuç olarak, her iki iş kapsamında da geçici kabul, kesin kabul yapıldığına dair bir tutanak dosyada mevcut olmadığından kabullerin yapılıp yapılmadığı bilinmemektedir.
Ancak, taşınmazlarda halihazırda oturum olduğundan işin bittiği ve maliklerine teslim edildiği anlaşılmaktadır. Burada işin bitim tarihi çatı sözleşmesinde l. Etap villalar için 01.06.2015, 2.Etap villalar için 01.12.2015 olarak belirlenmiştir. … ve kapı yapımı sözleşmesinde de l. Etap villalar için 30.07.2015, 2.etap villalar için 30.03.2016 olarak belirlenmiştir. En geç 30.03.2016 tarihinde geçici kabul, ve bir yıl sonra da en geç 30.03.2017 de kesin kabul yapılacaktır. Bu arada ortaya çıkan kusurlar da giderilecektir. Kesin kabulden sonrada kesin teminatın geri verilmesi gerekir. Yani, kesin teminatın serbest bırakılma tarihi en geç 30.03.2017 olacaktır.
Ancak sözleşmesinde 36. Ve 37. Maddeler garanti süresi, bu süre içindeki teslim sonrası müşteri şikayetlerinin giderilmesi hakkında olup bu sözleşmelerde yapılan işlerin ve malzemeleri ile işçilikler 5 yıl süreli garanti edilmiştir. Bu 5 yıllık süre içinde ortaya çıkacak kusur ve gizli ayıpların giderilmesi taşeronun yükleminde olduğundan, müşteri şikayetinin ortaya çıkması halinde yazılı veya sözlü olarak taşerona bildirildiğinde taşeron 3 gün içinde inceleme ve akabinde de 10 gün içinde gidermek/onarmak zorunda olup, yapmadığı takdirde namı hesabına yaptırılıp bedelinin de %25 fazlası ile taşeron tarafından ödenmesi gerekir.
27/05/2015 tarihli çatı işleri yapımı sözleşmesinde işi bitirme tarihi 1. Etap villalar için 01/06/2015, 2. Etap villalar için 01/12/2015 olarak öngörülmüştür.
15.06.2015 tarihli pergola ve kapı yapımı işi bitirme tarihi l.Etap villalar için 30.07.2015, 2.etap villalar için 30.03.2016 olarak öngörülmüştür.
Bu tarihlerde işin bitirildiği kabul edilirse 5 yıllık garanti süresi sonu 2020 ve 2021 yılında dolmaktadır.
Davacı dava dilekçesinde 27.02.2015 tarihli Eser Sözleşmesinin 9.5 mad. kapsamında Barter karşılığı olarak davalıya yapılan ödeme nedeniyle hükümsüz kalan 10 adet bononun taraflarına iadesini istemektedir.
Dosyada yapılan incelemede 10 adet olarak verildiği iddia edilen bono-senet vb. bir belgeye rastlanılmamıştır. Ancak, baıter ödemelerine karşılık olarak verilen bono ve verilen avans karşılığı senet varsa barter ödemeleri hakedişlerden kesilerek yapıldığından ve avans kesintileri de hakkedişlerden yanıldığından bu bono ve senetlerin bedeli ödenmiş olun, iade edilmesi gerekir.
Sözleşmesine göre, iş bitimi yapılacak olan geçici kabulde varsa eksik ve kusurlu imalatlar tespit edilip giderilmesi için taşerona 15 gün süre verilir. Bu süre sonunda da giderilmesi istenir. Giderilmediği takdirde namı hesabına yaptırılıp hakedişinden veya teminatından %25 fazlası ile kesilir. Aynı durum, geçici kabulden 1 yıl sonra yapılacak olan kesin kabulde de varsa kusurlar veya gizli ayıplar taşeron gidermezse namı hesabına yaptırılıp %25 fazlası ile tahsil edilir denmektedir. Ayrıca, kusur ve ayıplar giderilmeyecek durumda ise bir nefaset payı hesabı yapılarak bu bedel taşerondan kesilir.
Diğer taraftan, sözleşmede malzeme ve işçilikler için 5 yıllık garanti süresi de verilmiş olup, bu süre zarfında ortaya çıkacak müşteri şikayetleri de taşeron tarafından giderileceği bağıtlanmıştır.
Dosyada hakedişler incelendiğinden kesintiler bölümünde yapılan şantiye gideri kesintileri için harcama bedeli ilave iş tutanağı kesintileri bulunduğu görülmektedir. Burada taşeron adına namı hesabına yapılan işlerin olduğu ve bedellerinin de hakedişlerde kesildiği anlaşılmaktadır. 15 nolu hakedişe kadar bu kesintiler yapılmış ölüp 16 nolu son hakedişte kesinli bulunmamaktadır.
Davalı işveren yapılan işlerde eksik ve kusurlar olduğunu ve bunu taşeronun namı hesabına yaptırdığını belirterek, Davacı nam ve hesabına yaptırılan işlerin toplamının 516.531,66 TL olduğunu, bu bedelin taraflar arasında karşılıklı olarak imzaladığı hakedişler ile 421.739,80 TL’si nin hakedişlerden düşüldüğünü, geri kalan 94.791,86-TL davacı nam ve hesabına 3.kişilere yaptırılmasına rağmen davacı yandan tahsil edilemediğini iddia etmektedir.
Ancak, davalı işverenin 94.791,86 TL eksik ve kusurlu işlerin neler olduğunu ve giderilme bedellerini tek tek gösteren bir tarihli liste veya tarihli fatura sunması halinde sözleşme şartları kapsamında değerlendirmeye alınacaktır.
Bu kapsamda, davalının dosyaya sunduğu 2016-2017-2018 yıllarında tarihli ilave iş tutanakları tek tek incelenmiş olup, bu tutanaklarda davalı evrensel yapı ya ait olmayan işlerin de olduğu, hatta seramik kaplama yapılması işleri bulunduğu, bir kısım tutanaklarda farklı taşeron firmaların sorumlu olduğu, hatta bazı iş tutanaklarında birden fazla taşeronunun sorumlu olduğu belirtilmektedir. Burada yapılan iş ile taşeronların sorumluluk oranları ayrılmamış hangi işin davalı…Yapıya ait olduğu belli değildir. Hatta bazı tutanaklarda diğer taşeronlarla birlikte davalı Arıkan inşaat firması sorumluluğu gösterilmiştir. Bilirkişi olarak (sahada iş başında olanlar bir ayrım yapabilir) bu yönde bir ayrım da yapılamamıştır.
Diğer bir husus da eksik ve kusurlu işlerin davacı taşeron firmaya yazılı veya sözlü olarak bildirim yapılıp yapılmadığı olup, sözleşmeye göre geçici kabul aşamasında varsa eksikliklerinin belirlenip bir liste ile taşerona yapması için 15 gün süre verilmesi gerekir. Taşeron yapmadığı zaman ancak namı hesabına yaptırılabilecektir. Geçici kabulün yapılıp yapılmadığı ve varsa eksikliklerin neler olduğunu gösteren bir tutanak dosyada mevcut değildir.
Diğer yandan, eğer sonradan garanti süresi içinde ortaya çıkmış olan kusurlar varsa bunların da önce taşerona yazılı veya sözlü olarak bildirilmesi gerekir. Taşerona bildirim yapılmadan yapılacak olan namı hesabına kusurlu işler giderilmesi faturasından da taşeron sorumlu olmayacaktır.
Dosyada bu yönde bir ihtarname bulunmaktadır. Bu ihtarname ; “ Davalı… firmasınca Bakırköy… Noteriliği’nin 05.06.2017 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi davacı taşeron …Yapı ya gönderilmiştir. Söz konusu ihtarda davacı yan ile akdedilen 27.02.2015 ve 15.06.2015 tarihli sözleşmeler uyarınca işlerin sözleşme ve teknik şartnameye uygun olmadığı ve süresinde sözleşmeye konu işlerin tamamlanarak usulüne uygun biçimde teslim edilmediği, işlerin tamamlanmaması halinde davacı nam ve hesabına işlerin yaptırılarak işin bedelinin %25 fazlası ile davacı yandan tahsil edileceği bildirilmiştir. Davacı tarafından söz konusu ihtara cevap verilmemiştir.”
Bu ihtarname 05.06.2017 tarihinde olup, bu tarihten itibaren davacı taşeronun namı hesabına yapılan eksik ve kusurlu işlerin neler olduğu ve giderilme bedellerini de gösteren faturaların listelenmesi halinde bu bedeller davacı alacağından mahsup edilebilecektir.
Davalının sunduğu mailler bilirkişiler tarafından incelenmiş olup, bu mailler 2015 yılı ile 2018 yılı arasında olup işin devamı ve bitiminden sonraki döneme tarihlemiştir. Mail içeriklerinde, davacı … Yapıya ait ahşap pergola, çatı akmaları ve kapılarla alakalı işlerdeki hata, eksik ve kusurlar belirtilip giderilmesi için yardım istenmektedir. Bu maillere cevap verildiği belli değildir. Yani, sunulan maillerin cevapları yoktur, eklenmemiştir. Davacı … Yapı’nın bu kusurlu işleri giderip gidermediği veya hangilerinin giderilmediği anlaşılamamıştır. Anlaşılabilmesi için cevabi mailler de eklenmelidir. Ayrıca, bu işlerin bir kısmının giderilme bedelleri zaten hakedişlerden kesilmiştir.
Sonuç olarak : Davalı işveren tarafından davacının ihtar edilmesinden sonra yaptırılan ve davacıdan bedelini tahsil edemediği geriye kalan eksik ve kusurlu işlerin neler olduğu ve ne zaman ve hangi fatura ile yaptırıldığı, bedellerinin neler olduğu belli olmadığından bu yönde bir kesinti hesabı yapılamamıştır.
Davacı ve Davalı tarafın dava konusu yıllara ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, kayıtların düzenli olduğu ve defterlerin birbirlerini doğruladığı görülerek 6102 sayılı 1 TTK nın 64/3 ve HMK nın 222 md uygun olduğu, sahibi lehine delil teşkil edeceği kanaatine varılmıştır.
Davalı ve davacı tarafın dava konusu 2015-2016-2017 yılı ticari defter ve belgeleri her iki tarafında şirket merkezinde bilirkişi tarafından incelenmiştir.
Davacı taraf davalı tarafın hesaplarını 120.01.a12 Alıcılar hesabında takip ettiği, 2015 yılı sonunda hesapta davalı tarafın 1.263.359.99 TL alacaklı göründüğü bu tutarın 2016 yılına devrettiği, 2016 yılı sonunda davalı tarafın 897.572.37 TL alacaklı göründüğü bu tutarın 2017 yılına devrettiği, 1/03/2017 itibari ile davalı tarafın 123.160.02TL borçlu göründüğü tespit edilmiştir.
Davalı taraf davacı tarafın hesaplarını … Satıcılar hesabında takip ettiği 2015 sonunda davalı tarafın 1.263.431.92 TL borçlu göründüğü, bu tutarın 2016 yılına devrettiği, 2016 yılında davacı tarafın 1.356.844.39 TL borçlu göründüğü,bu tutarın 2017 yılına devrettiği, 31/03/2017 itibari ile davacı tarafın 176.112.00 TL borçlu göründüğü bu tutarın 2017 yılına devrettiği, bu tutarların muhasebe kapanış fişlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür, tespit edilmiştir.
Dosyada taraflar arasında cari hesap mutabakat yazısı görülmemiştir. Taraflar kayıtlarında olup karşı taraf kayıtlarında olmayan belgeleri Mahkemeye ispat etmeleri gerektiği aksi halde davacı tarafın kayden alacaklı olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Hakkedis bedellerinin geç ödenmesi sebebi ile uğranılan maddi zararın hesabı;
Davacı dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akit edilen sözleşmeler gereğince hakediş bedellerinin, kesin hesap onayına müteakip fatura tarihinden itibaren 120-150-180 günlük çek ile ödeneceği hususu kararlaştırılmış olmasına rağmen, davalı şirket bu güne kadar yaptığı ödemeleri sözleşmeye aykırı şekilde vade tarihlerine riayet etmeksizin ortalama 30 ile 120 gün sonrasında ödediğini, bu durumun müvekkilin iş yaptığı yerlere taahhütlerini yerine getirememesine, gecikme faizi ödemek zorunda kalmasına, banka kredilerinin aksamasına, bankaya gecikme faizi ödemek zorunda kalmasına sebebiyet verdiğini, Belirtiler nedenle, davalının sözleşmeye aykırı şekilde hareket etmesi sebebi ile uğranılan maddi zararın bilirkiş marifeti ile tayin ve tespiti ile uğranılan zararın tazminini istemektedir.
Dava konusu, İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, … Vadisi…Vadisi … Bulvarı … Ada, … Parsel de bulunan l.Etap 52 Adet villa, 2.etap 55 Adet villanın ahşap kapı, pergola imalatı, ahşap konstrüksiyonlu çatı malzeme temini ve imalatı işlerinin yapımı konusunda 27.02.2015 tarihli … ve 15.06.2015 tarihli… nolu iki ayrı eser sözleşmesinin uygulanması işinde;
Teknik inceleme yönünden; Davacı Taşeron firma … Yapı nın her iki sözleşme kapsamında yaptığı imalatların toplam bedelinin KDV dahil 4.320.196,84 TL olduğu,
Davacının 16 nolu hakkediş bedelinin 25.315,71 TL olabileceği,
Davacının barter karşılığı aldığı villaların bedelinin hakkedişlerden barter kesintisi şeklinde kesilerek ödendiği, ayrıca avans kesintilerinin de yapıldığı, bunlara karşılık alınmış bono-senet varsa iade edilmesi gerektiği,
Barter karşılığı alman villalar ile ayrıca satın alman villalara ait davacının namı hesabına ödenen tapu harçlarının bedeli belli olmadığından, bu yönde bir hesaplama yapılamadığı, Mezkur işlerde eksik ve kusurlu imalatlar olabileceği, ancak davacının namı hesabına yaptırılan eksik ve kusurlu imalatların bedelleri ve faturalarının ayrı ayrı belli olmadığından, bu yönde bir hesaplama yapılamadığı,
Hak edişlerden nakit teminat kesintisi yapılmadığından bu yönde bir iadenin de olamayacağı,
Sözleşme konusu işler için alınan 3 adet kesin teminat sentlerinin toplamı 622.000,00 TL olup mezkur işlerin bitirilip teslim edildiğinden ve maliklerince de kullanıldığından, sözleşmelerde kesin kabul tarihlerinin de geçtiğini anlaşılmış olup, bu kesin teminat senetlerinin de serbest bırakılması gerektiği,
Mali inceleme yönünden; Cari hesap karşılaştırmalarında taraflar karşılıklı kayıtlarında olmayan işlemleri Mahkemeye izah etmeleri gerektiği, bu durumda davacı tarafın alacaklı olamayacağı, hakkediş bedellerinin geç ödenmesi sonucunda 81.886.40 TL faiz alacağı hesabı yapıldığı, Sonuç olarak, davacının 81.886.40 TL alacaklı konumda olabileceği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 29/04/2019 tarihli duruşmasında tarafların bilirkişi raporuna beyan ve itirazları ile rapora itiraz dilekçesine ekli dekontların değerlendirilmek suretiyle bilirkişilerden taraf vekillerinin itirazlarını kapsar şekilde ayrıntılı ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile 08/11/2019 havale tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır.
Davacı tarafın ibraz ettiği belgelere istinaden yeniden hesaplama yapıldığında, Davacı tarafın 24/08/2016 tarihli 150.000.00 TL ve 24/08/2016 tarihli 149.200,00 TL olmak üzere toplam 299.200,00 TL tutarında dekont ibraz etmesi ve davalı tarafın hiçbir belge ibraz etmemesi üzerine hesap düzeltmeleri neticesinde;
Davacı tarafından; 123.160.02 TL Davalıdan alacaklı olduğu,
31/03/2017 bakiye (-)3.400.000.00 davalıya yaptığı ödemelerin ispatlanmayan kısmı (3.699,200-299.200,00),
(+)4.400.000.00 davalı kayıtlarına almadığı davacıya borç yazılması gereken tutar,
1.000.000.00 davalı kayıtlarında görünüp davacı kayıtlarına alınmayan ödeme tutarı İLE 123.160,02 TL davalı taraftan alacaklı olacağı,
Davalı tarafın; 176.112.00 TL , 31/03/2017 davacıdan alacak bakiyesi,
(-)299.200,00 Kayıtlarına almadığı, davacı ödemeleri (150.000+149.200) olduğu,
123.088,00 TL davacı tarafa borçlu olacağı hesaplanmıştır.
Bu nedenlerle; Davacı tarafın 123.160,02 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin 23/12/2019 tarihli duruşmasında, Mahkememiz dosyasındaki kök rapor ile ek rapor arasında 123.160,02 TL davacının alacaklı olduğunun hesaplandığı, bu bakiyenin davacının dava dilekçesinde belirtilen hangi kaleme ait olduğunun belirtilmemesi, taraf vekillerinin bu celseki beyanlarında farklı belirtildiği üzere mahkememizce kesin bir kanaate ulaşılamaması nedeni ile davacının cari hesap alacağına, hakediş alacaklarına ilişkin ayrı ayrı ve davacının dava dilekçesindeki her bir kalem için ayrı ayrı hesap yapılarak hüküm kurmaya elverişli dosyanın bu konuya açıklık getirmek üzere aynı bilirkişi heyetine tevdi ile ikinci ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 04/03/2020 havale tarihli ikinci bilirkişi ek raporu alınmıştır.
Tarafların talebi ve mahkemenin 123.160,02 TL ‘inin izahı için görevlendirmesinde 176.112,00 TL 31/03/2017 tarihli davacıdan alacak bakiyesi, (-)149.200,00 TL davacının yaptığı 31/08/2016 tarihli ödemeyi kayda almadığından, (-)150.000,00 TL 20/10/2016 tarihli davacının yaptığı ödemeyi kayda almadığından, 123.088,00 TL davalının borçlu olacağı kanaatine varılmıştır.
Davacı kayıtlarındaki alacak 123.160.02 TL, Davalı kayıtlarında davacının alacağı 123.086.00 TL göründüğünden aradaki fark 70,02 TL dir. Bu farkın davalı tarafın 2014 yılından 2015 devir tutarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafın 123.160,02 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın kayıtlarında 123.088.00 TL borçlu olduğu aradaki farkın 2014 yılı devirlerinden geldiği, Dosya münderecatı incelemesinde davacının davalı tarafa ödeme için ihtarname gönderdiğinin görülmediği, bu nedenle davalı tarafın temerrüde düşmeyeceği, Davacı tarafın talep ettiği cari hesaptan 123.160,00 TL, hak ediş geç ödemesi nedeni ile munzam zarar 81.866,00 TL ‘nin, ahşap kapı işlerinden doğan 8. Hak ediş bedelinin 11.110,86 TL ‘nin 16 hak ediş bedeli olan 25.315,71 TL ‘nin reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep edebileceği tespit edilmiş olduğundan, Davanın kısmen kabulü ile; 123.160,00 TL cari hesap alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 81.866,40 TL hak edişlerin geç ödenmesi nedeni ile uğranılan zararın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 11.110,86 TL sekiz numaralı hak ediş tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 15/06/2015 düzenlenme tarihli, 57.000,00 TL bedelli, 15/06/2015 düzenlenme tarihli, 115.000,00 TL bedelli, 09/04/2015 düzenlenme tarihli, 450.000,00 TL bedelli üç adet teminat senedinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 25.315,71 TL on altı numaralı hak ediş bedelinin reddine, Davalının takas mahsup talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
Davanın kısmen kabulü ile;
1-123.160,00 TL cari hesap alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-81.866,40 TL hak edişlerin geç ödenmesi nedeni ile uğranılan zararın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-11.110,86 TL sekiz numaralı hak ediş tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-15/06/2015 düzenlenme tarihli, 57.000,00 TL bedelli, 15/06/2015 düzenlenme tarihli, 115.000,00 TL bedelli, 09/04/2015 düzenlenme tarihli, 450.000,00 TL bedelli üç adet teminat senedinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-25.315,71 TL on altı numaralı hak ediş bedelinin reddine,
6-Davalının takas mahsup talebinin reddine,
7-Alınması gerekli 14.765,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 + ıslah harcı 3,953,00 TL olmak üzere toplam 4.123,78 TL’nin düşümü ile eksik kalan 10.641,92 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 23.581,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.797,36 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
10-Davacı tarafından yapılan (41,10 TL ilk masrafı+ 167,20 TL posta masrafı+ 1.950,00 TL bilirkişi ücreti =) 2.158,30 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %89,51 kabul ) nazaran 1.931,89 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %10,49 red ) nazaran 15,73 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Davacı tarafça yatırılan 170,78 TL peşin harç + 3.953,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.123,78 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır