Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/313 E. 2021/43 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/313
KARAR NO : 2021/43

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 20/01/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi …’un … tarihinde saat 13.00 sularında görev tanımında olmamasına karşın işverenin emri ile …’da araca yük yüklediği esnada kalp krizi geçirerek vefat ettiğini, geriye müvekkili … ve müşterek çocukları … ile …’un kaldıklarını, işçi …, vefat ettiği 22.08.2016 tarihine kadar, yaklaşık dört yıl dört ay, dava dışı … Ltd. Şti.’de şoför olarak görev yaptığını, müteveffa …’un izin günü olması gereken vefat gününde, müteveffa iş yeri tarafından çağrıldığını ve …’ya gittiğini, …’un, sık sık izin günlerinde iş yerine çağrıldığını ve kendisine görevi ile ilgisi olmayan eşya, yük taşıma işleri yaptırıldığını, somut olayda, sigortalının, işyerinde çalışırken geçirdiği kalp krizi sonrasında, bedence arızaya uğradığı ve öldüğü hususu gözetildiğinde, olayın iş kazası olduğunun kabulünün gerektiğini, işçinin geçirmiş olduğu kalp krizinin iş kazası olduğunu ve işverenin kusuru sebebiyle gerçekleştiğini, …, görev alanında olmayan yük taşıma işini, işverenin talebi ile gerçekleştirdiği esnada kalp krizi geçirdiğini, kaza esnasında 38 yaşında olan, daha önce hiçbir kalp rahatsızlığı yaşamamış, son derece sağlıklı ve dinç olan …’un, kendisine izin gününde verilen işin ağırlığı altında kalp krizi geçirdiğini ve olay yerinde vefat ettiğini, 23.08.2016 tarihinde Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen otopsi raporunda, ölümün kalp krizi sonucu gerçekleştiği kanaatine varıldığının bildirildiğini, dava dışı işverenin, müteveffa kalp krizi geçirmeden bir gün önce yine müteveffaya yük taşıttığını, müteveffanın son derece yorulmuş olmasına rağmen, izin gününde işverence tekrar çalışmaya ve yük taşımaya zorlandığını, yardım edecek birini bulamadığından, yükü tek başına taşıdığını ve bunun sonucunda kalp krizi geçirdiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından yapılan tahkikat sonucu, müteveffanın iş kazası sonucu vefat ettiğinin tespit edildiğini, taraflarınca dava dışı işverene karşı … 13. İş Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyası kapsamında müvekkillerinin iş kazası sonucu destekten yoksun kalma tazminatının ve manevi tazminatın ödenmesi için dava açtıklarını, … Sosyal Güvenlik Merkezinin … tarihli, … K. nolu kararı ile müteveffanın ölüm sebebinin iş kazası olduğunun tespit edildiğini, müteveffa ve davalı sigorta şirketi arasında … başlangıç tarihli, … poliçe numaralı Aile Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi akdedildiğini, kaza sonucu vefat halinde poliçe gereği müvekkillerine 200.000,00-TL ödenmesi gerektiğini, müvekkili …’nın, eşinin vefatından sonra davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu, davalı sigorta şirketi’nin 22.09.2016 tarihli cevabı ile, müteveffanın vefatının kaza olarak degerlendirilemeyeceği bu sebeple ödeme yapılamayacağı bilgisinin verildiğini, SGK’nın iş kazası raporu ile taraflarınca yeniden sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketinin cevap yazısında, müteveffanın işyerinde geçirmiş olduğu kalp krizinin iş kazası olarak değerlendirilebileceğini, ancak şirketlerinin müteveffanın vefatını kaza olarak değerlendirmediğini belirttiklerini, sonuç olarak, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile, şimdilik müvekkili … için 2.000,00-TL, müvekkil … için 2.000,00-TL vc müvekkil … için 1.000,00-TL olmak üzere toplam 5.000,00-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine kazanın bildirildiği tarihten 8 iş günü sonra işleyecek yasal faizi ile poliçe limitleri dahilinde ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından dosyaya vekaletname sunulmuş ancak, davaya cevap verilmemiştir.
20/01/2021 tarihli celsede, davalı vekili; davacıların murisinin ölümünün doğal ölüm olduğunu, bu sebeple talep sigorta kapsamında olmadığını ve davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER :
Mirasçılık belgesi, ölüm belgesi, ATK raporu, … 13. İş Mahkemesi … E. Sayılı dosyası, davalı sigorta şirketi nezdindeki … sayılı hasar dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığı … Srş. No’lu dosyası, … poliçe numaralı Aile Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi, SGK inceleme raporu,bilirkişi incelemesi,
GEREKÇE :
Dava; aile ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında sigortalının vefatı nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık tazminatın sigorta teminat kapsamında kalıp kalmadığı ve tazminat miktarının belirlenmesine ilişkindir.
Davacı vekili, 26/08/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; müvekkili … için 50.000,00-TL, müvekkili … için 75.000,00-TL, müvekkili … için 75.000,00-TL olmak üzere toplam 200.000,00-TL poliçe teminat bedeli maddi tazminatın davalı sigorta şirketine olayın ihbarından 8 iş günü sonra işleyecek yasal faizi ile alınarak müvekkillerine ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konularında Sigortacı Bilirkişi …’tan rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 10/12/2018 tarihli raporda özetle; müteveffa …’un, 22/08/2016 tarihinde saat 13.00 sıralarında görev tanımında olmamasına rağmen işverenin emri ile …’da araca yük yüklediği esnada kalp krizi geçirerek vefat ettiği, dava dosyasında mevcut SGK teftiş kurulu raporuna göre, müteveffanın ölümünün bir iş kazası olarak kabul edildiği, Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan otopsi raporuna göre, kişinin ölümünün kalp damar hastalığı sonucu meydana gelmiş olacağı kanaatine varıldığı, ferdi kaza sigortası genel şartlarının 2. ve 4- a maddeleri gereği, kalp krizi nedeni ile teminat kapsamı dışında olduğu, ölümün ferdi kaza sigortası kapsamında değerlendirilebilmesi için aniden ortaya çıkmaktır, dışardan bir etki ile meydana gelmesi ve TTK 1507/1 de belirtilen unsurları taşıması gerektiği, davacıların davalı sigorta şirketinden …’un kalp krizi sonucu ( kalp-damar hastalığı ) vefat etmiş olması vefat nedeninin kaza tanımına uymaması, ferdi kaza sigortası genel şartları gereği teminat dışı olduğu ve vefat teminatı olarak belirtilen 200.000,00-TL tazminatın mirasçılarının talep edemeyeceklerini, ancak mahkemenin aksi hüküm kurması halinde 200.000,00-TL toplam kaza sonucu vefat teminatının mirasçılık belgesi gereği …’a 75.000,00-TL, …’a 75.000,00-TL, …’a 50.000,00-Tl ödenebileceği, 26/08/2016 ölüm belgesi tebliğinden itibaren 8 iş günü sonrası 08/09/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceği rapor edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda önceki rapora yönelik itirazlarda değerlendirilmek suretiyle, davacının murisi …’un ölüm nedeni tespit edilerek, müteveffanın ölümü ile işyerindeki çalışmaları nedeniyle illiyet bağı bulunup bulunmadığı, çalışma koşulları ve yaptığı iş kalp krizi geçirmesine etki edip etmediği, talep edilen tazminatın sigorta teminat kapsamında kalıp kalmadığı hususunda bir sigortacı, bir iş güvenliği uzmanı, bir kalp damar hastalıkları uzmanı bilirkişisinden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 30/04/2019 tarihli raporda özetle; meydana gelen olayın doğal ölüm olmadığı, yaşanan olayın 5510 Sayılı Kanunun 13. Maddesi uyarınca, bir iş kazası olduğu sigortalının doğal olmayan ölüm nedeninin olumsuz hava şartlarına ( aşırı sıcak havaya karşın ağır iş yükü altında çalışması, bu çalışması sırasında işverenin 6331 Sayılı kanundan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi, normal eforundan fazla efor sarf etmesi kazanın meydana gelmesinde illiyet bağını oluşturduğu, bu olayda iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili alınması gerekli önlemleri yeterli şekilde sağlamayan işverenin olayın meydana gelmesinden % 60 oranında kusurlu olduğu, kendi şahsi sağlık ve güvenliğini sağlamada gereken dikkat ve özeni göstermeyen …’un, bu olayın meydana gelmesinde % 25 oranında kusurlu olduğu, bu olayda kaçınılmazlık faktörünün % 15 oranında olduğu rapor edilmiştir.
Dosyanın sigorta uzmanı bilirkişiye tevdi ile; alınan bilirkişi raporları göz önünde tutularak, uyuşmazlık noktasında rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan 03/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu ferdi kaza sigortasının can sigortası türü olduğu, bu tür sigortalarda poliçe tanzim edilirken, taraflar arasında mutabakata varılarak, (kararlaştırılan meblağın) sigorta bedeli olarak, riziko gerçekleştiği zaman tamamının ödeneceği, ferdi kaza sigorta poliçesi genel şartlarının 1. maddesinde; poliçenin sigortalıyı, sigorta müddeti içinde maruz kalacağı kazaların neticelerine karşı temin edeceği, 2. maddesinde; kaza tabirinden maksat, ani ve harici bir hadisenin tesiri ile sigortalının iradesi dışında ölmesi veya cismani bir arızaya maruz kalması olduğu, 4. Maddesinde; her nevi hastalıklarla bunların neticelerinin ve marazi bir halin kaza sayılamayacağının belirlendiği, açıklanan hükümler gereğince, dava konusu kalp krizi sonucu meydana gelen ölümün kaza tanımı içinde kabul edilmediği; 30/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu ölümün iş kazası olarak kabul edildiği ve bunu 5510 sayılı kanunun 13. Maddesinde belirtilen iş kazası tanımına göre kabul edildiğinin açıklandığını, iş kazası, 5510 Sayılı Kanunun 13. Maddesinde tanımlandığını, buna göre iş kazasının, Kanunun 13. Maddesinin 1. Fıkrasında sayılan hal ve durumları sonucunda meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olay olarak tanımlandığını, bu maddede belirtilen iş kazası tarifi, İş Kanunu gereğince, SSK’da tanımlanan iş kazası tarifini açıkladığını, ancak dava konusu olan kazanın, İş Kanunu veya SSK ile ilgili olmayıp, Özel Sigorta Hükümleri çerçevesinde ( TTK 1507. Maddesinde) düzenlendiğini, kaza sigortası hükümleri gereğince, akdedilen ferdi kaza sigorta poliçesi ve bunun ayrılmaz bir parçası olan poliçe genel şartları gereğince değerlendirilerek, teminat kapsamının belirleneceği, bu sebeple poliçe şartlarında kaza konucu ölümün teminat kapsamında olduğu, ancak hastalık sebebi ile ölümün teminat kapsamı dışında kaldığının kabul edildiği, sonuç olarak; sigortalı müteveffa …’un, kalp krizi sonucu vefatının kaza sonucu olmaması ve bunun hastalık olması, hastalığın ise ferdi kaza sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında kaldığı rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacılar tarafından miras bırakanları …’un, 22/08/2016 tarihinde işverenin emri ile çalıştığı sırada, kalp krizi geçirerek vefat etmesi nedeni ile, Ferdi Kaza Sigorta Poliçesinin ölüm teminatının iş kazası ile meydana gelmiş olduğu ileri sürülerek, sigorta bedelinin tazmini talep edilmiş olup, uyuşmazlık sigortalının vefatına yol açan kalp krizinin kaza olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği noktasındadır. Kaza sigortası TTK’nun 1507. Maddesinde düzenlenmiş olup, madde gerekçesinde belirtildiği üzere, “kaza” tanımı sigorta genel şartlarına bırakılmıştır. Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının 2. Maddesi; “bu poliçedeki kaza tabirinden maksat, ani ve harici bir hadisenin tesirile sigortalının iradesi dışında ölmesi veya cismani bir arızaya maruz kalmasıdır” şeklinde dzenlenmiş, 4. Maddesinde; her nevi hastalıklarla bunların neticelerinin ve marazi bir halin kaza sayılamayacağı açıklanmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/1855 E, 2017/4300 K, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/3156 E 2016/652 K, ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/124 E , 2013/3390 K nolu ilamlarında belirtildiği üzere meydana gelen ölümün, Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın 2. ve 4. maddelerinde belirtilen “ani ve harici bir hadisenin tesiri ile meydana gelen bir ölüm” olarak kabulü mümkün bulunmadığından ölüm ferdi kaza sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında kaldığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30-TL red harcının, peşin alınan 35,90-TL ve 667,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 702,90-TL harçtan düşümü ile arta kalan 643,60- TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 22.450,00-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine
5-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır