Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/306 E. 2019/120 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/306 Esas
KARAR NO : 2019/120

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2018
KARAR TARİHİ : 13/02/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, satın aldığı mal bedelleri sebebi ile müvekkili şirkete 12.090,02- TL borçlu olduğunu, 28 Şubat 2018 tarihinde yapılan ve dilekçesinin ekinde sunduğu hesap mutabakatı ile borcunu kabul ettiğini, borcun, faturaya müstenit olduğunu ve borçlunun hiçbir faturaya itiraz etmediğini, borçlu ile yapılan görüşmeler sonucu borç hala ödenmeyince bu borcunu ödemediği cihetle … 33. İcra Müdürlüğü’nde … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu, borca ve yetkiye itiraz ettiğini, borcun, faturaya müstenit ve para borcu olduğunu, aralarında özel yetki sözleşmesi olmadığı cihetle alacaklının ikametgahı mahkemesinin de yetkili olduğunu, buna ilişkin Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2005/13542 K. sayılı kararını sunduğu, alacaklarının, fatura, irsaliye ve ticari defterleri ile ispat olunacağını belirterek, sonuç olarak; borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin faiz, masraf ve %20 icra inkâr tazminatı ile devamına, masraf ve vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
müvekkili şirketin yerleşim yerinin Gaziosmanpaşa olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, itirazın iptali davalarında yetkili mahkemenin, takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkeme olduğunu, mahkemenin bulunduğu yerdeki icra takibinin ise usulüne uygun yapılmış olması gerektiğini, icra takibi, yetki yönünden usulüne uygun yapılmadığından mahkememizin de yetkili olmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, icra dosyasına yaptıkları itirazlarının haklı olduğunu, davacının aksi yönündeki iddia ve taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı yanca üzerinde mutabakata varılan bir borç/alacak bakiyesi belirlenmemiş iken, bir takım faturalar keserek doğrudan icra takibi başlatıldığını, taraflar arasında yapılan iş ve ilgili konularda görüşmeler sürdürülmekte iken takip başlatılması ve müvekkili şirketin takibe bağlı harç ve masraflardan sorumlu tutulmasının haksız, ticari teamüllere ve usule aykırı olduğunu, üstelik takibe konu bir kısım faturalar müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, temerrüte düşürülmeden ve muaccel olmayan bir alacak iddiasıyla davacının müvekkili şirketten faiz talep etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini bildirerek, sonuç olarak, her türlü karşı dava hakları saklı kalmak kaydıyla, iş bu haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağına dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/1-2. maddesi “[1] Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. [2] Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü amirdir.
Dosyanın ve celp edilen … 33. İcra Müdürlüğü’nde … E. sayılı dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça fatura alacağına dayalı 12.090,02-TL nin tahsili için davalı-borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe davalı tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Takibe dayanak yapılan sevk irsaliyesi ve irsaliyeli faturalar ile hesap mutabakatı bir sureti dosyaya ibraz edildikten sonra, tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanmasına ilişkin mali müşavir bilirkişisinden alınan raporda özetle; davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğunu,davalı tarafın defterlerinin ibraz edilmediğini, davacı dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süre içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğunu, faturalarla kayıtların uyumlu olan davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğunu, dava konusu cari hesap alacağının davacının, davalıya kestiği ve sattığı gıda malzemeleri faturalarından oluştuğunu, takibe konu olan davacı …Tic A.Ş. tarafından davalı şirket adına yürütülen cari hesap, muavin defterleri 120.01.04.0945 hesap kodu ile en son 20.11.2018 tarihinde 16.02.2018 gün 224,64 -TL lik fatura borç kaydedilerek, 12.090,02- TL bakiyesi ile kayıtlı olduğunu, davacı tarafın defter kayıtları ve cari hesap ekstresine göre ise; 21.11.2018 tarihli muavin defterlere son kayıt tarihi olan 16.02.2018 tarihi dikkate alınarak davacı tarafın davalı taraftan 12.090,02- TL ana para alacağı bulunduğu yönünde rapor düzenlenmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin yerleşim yerinin Gaziosmanpaşa olması nedeni ile icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de; takibe dayanak yapılan borç fatura alacağı olduğu, TBK’nun 89/1. maddesi uyarınca, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de ifa edilebileceği düzenlenmiş olmakla, davacının ikametgâhının bulunduğu icra dairesi de yetkili olduğundan, davalı vekilinin icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında sözlü bir şekilde yapılan ticari satışların söz konusu olduğu, davacının düzenlediği faturaların irsaliyeli faturalar olduğu, faturada yer alan malzemelerin teslim aldım kısmının imzalı ve İlyas Akınay tarafından teslim alındığı, faturalara ve malın teslimine davalı vekilince itiraz edilmediği, davalı vekilince yapılan itirazın cari hesabın kapatılmadan icra takibi başlatılmış olmasına ilişkin olduğu, buna göre davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalı tarafından yapılan ödemenin kalan cari hesap bakiyeden düşerek mahsuplaştırıldığı, inceleme tarihi itibariyle davacının davalıdan 12.090,00-TL alacaklı olduğu, ayrıca dosyaya ibraz edilen 28/02/2018 tarihli davalı şirketin kaşesinin ve imzasının bulunduğu hesap mutabakatına göre davacının davalıdan 12.542,12-TL alacaklı olduğu yönünde mutabakata varıldığı anlaşılmakla, davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, takibe dayanak yapılan alacak bakiye fatura alacağı olup, likit olduğundan, davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
Davalının … 33. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak olarak 12.090,02 TL miktar üzerinden devamına,
Takip tarihinden itibaren asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
Asıl alacak miktarı olan 12.090,02 TL’nin % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 825,86 -TL karar ilam harcından, peşin alınan 146,02-TL nin mahsubu ile noksan kalan 679,84- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 187,12- TL, davetiye posta gideri: 98,00-TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL olmak üzere toplam: 885,12- TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır