Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/284 E. 2022/443 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/284 Esas
KARAR NO : 2022/443

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

BİRLEŞEN İSTANBUL … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI…KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ”Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında akdedilen 25.05.2015 tarihli …Sözleşmesi gereği, söz konusu … Projesinin mekanik işleri alt taşeron olarak müvekkil şirkete verilmiştir. Sözleşmede, mekanik+işçilik olarak işin ifası kararlaştırılmış ise de; sözleşmenin 27.01.maddesi uyarınca, malzemelerin büyük çoğunluğu davalı şirket tarafından satın alınmış, böylelikle sözleşme bedeli 11.804.700,00 TL iken, 5.099.689,00 TL düşerek 6.705.011,00 TL olmuş ve sözleşme bedelinden toplamda % 43,2′ lik bir azalma söz konusu olmuştur. Sözleşme konusu işin ifası için kararlaştırılan süre 213 gün iken; imalatların yapılması için gereken malzemelerin davalı şirket tarafından zamanında temin edilmemesi, inşaat ilerlemelerinin davalı şirket ve diğer taşeronlardan kaynaklanan nedenlerle gecikmesi nedeniyle, sözleşme konuşlu iş tamamen müvekkil şirketin kusuru dışında 19 ay ( 570 günü aşkın süre ) gibi uzun bir sürede tamamlanabilmiştir. Hal böyle olunca, normal şartlarda ortalama her ay hakkediş yapılması gerekirken, davalı şirket tarafından görevlendirilen kişilerin izin, evlenme, hastalık, doğum, vefat, seyahat, toplantı, diğer işler, diğer firmaların hakkedişleriyle ilgilenilmesi, evrakların masa masa dolaşması, evrakların masalarda bekletilmesi, kaybolması, evrakların merkeze belirli günlerde ( haftada 1 gün gibi ) gönderilmesi, merkezde ise 7-10 gün süren kontrole tabi tutulması, yeni birim fiyat onaylarının aylarca yapılmaması vb. sebeplerle hakkediş evraklarının onaylarının sözleşmede belirlenen sürelerde tamamlanmaması nedenleri ile davacı müvekkil şirket, bu kadar uzun şiire içinde sadece 8 hakkediş yapabilmiş, dolayısıyla her yönden mağdur edilmiştir, ayrıca, uzun süre hakkediş işlemleri sonunda; haksız yere çeşitli bahanelerle hakkedişlerden bir çok kesinti yapılmış ve kesinti sonucunda nakden ödenmesi kararlaştırılan bedeller ise, sözleşmede 30-45 gün olarak kararlaştırılan ödeme sürelerinin/vadelerinin aksine, ortalama çeklerle ödenerek müvekkil şirket daha da mağdur edilmiştir. İşin, davalı şirket yüzünden sözleşmede öngörülen sürede tamamlanmaması nedeniyle, müvekkil şirket tarafından bu iş için istihdam edilen/çalıştırılan mühendis, tekniker, formen ve işçilere 213 gün yerine 570 gün ödeme yapılmış ve sözleşme süresine ilaveten en az 1 yıla yakın bir süre fazladan ödemeler yapılmak zorunda kalındığı gibi, işin yine davalıdan kaynaklanan nedenlerle uzamasından dolayı, formen ve işçilerin davalı şirketten kıdem, ihbar v.b tazminat talep hakları doğmuştur. İşbu projede istihdam edilen çalışanlar tarafından, müvekkil şirket ve davalı şirket aleyhin;, Bakırköy … İş Mahkemesi’nin …,…,… E. sayılı; İstanbul … İş Mahkemesi’nin…,…, …, …, …, … E. sayılı; İstanbul… İş Mahkemesi’ nin …, …, …, …, 2017/290, 2017/291, 2017/292, 2017/293, 2017/294 E. sayılı dosyaları île işçilik alacağı ve tazminat davaları açılmış, bir kısım bu tür davalara alışık olmayan müvekkil şirket tarafından ödemeleri yapılarak sulhep sonuçlandırılmıştır. Bu davaların bir kısmı da halen devam etmektedir. Sözleşmede kararlaştırılan işin öngörülen sürede bitirilmesi için, 770 ay/kişi ile tamamlanması öngörülmüştür. Ancak davalı şirketten kaynaklanan nedenlerle, inşaat süresinin uzaması nedeniyle, müvekkil şirket tarafından yapılması gereken işler 1309 ay/kişi ile tamamlanabilmiştir. Ekte sunulan ve kesin hesaptan sonra revize edilen Maliyet Tablosunda Müvekkil şirketin uğradığı) zararlar belirtilmiştir. Bu tabloya göre davalı şirket tarafından uğranılan zararların bir kısmı;
Ödenen işçi tazminatları ; 119.896,- TL
Teknik Kadro Ücretleri : 128.400,-TL
İş Güvenliği Elemanlarının Ücretleri: 32.520,- TL … (Vadeden farkı ve faiz) : 205.093,00 TL
Davalı şirket tarafından alman malzemelerin kötü bir zamanlama ve organizasyonla ve keza biı kısmının yanlış alınmasından dolayı oluşan minimum değerlerde işçilik kaybı: 479.588,00 TL olmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla;
Müvekkil şirketin uğramış olduğu zararların şimdilik 5.000,00 TL’sinin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek, banka mevduatlara uygulanan en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini” talep ederim demiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;” Davacı taraf dosyaya sunmuş olduğu beyan dilekçesinde, kısaca 1 malzemelerin Müvekkil şirket tarafından alınması neticesinde sözleşme bedelinde meydana gelen azalmanın vurgulanmasının nedeninin Müvekkil Şirket1 in etkinliğinin vurgulaması için olduğunu ifade etmektedir. Unutulmaması gerekir ki, taraflar, Türk Hukuku ve mevzuatı kapsamında birer tacirdir ve basiretli davranma yükümlülüğü altındadır. Müvekkil Şirket1 in taraflar arasında akdedilmiş olan 25.Ö5.2C 15 tarihli … Projesi Mekanik İşleri Sözleşmesi’ nde karşılıklı mutabakat ile kararlaştırılmış olan maddeler uyarınca kendisine tanınan haklara riayet ederek hareket etmiş olduğu; ticari menfaatler gereği de yine bu sözleşmenin ilgili maddelerine dayanarak ve tamamen sözleşmeye uygun olarak maliyetlerini azaltma azaltma yolunu seçtiği ortadadır. Müvekkil şirket tarafından sözleşme uyarınca 7 (yedi) gün içerisinde yer teslimi yapılmasının taahhüt edilmiş olduğu, 01.06.2015 tarihinde de yer tesliminin yapılmış olduğu ve davacı şirketin Yer Teslim Tutanağını 01.06.2015 itibariyle başlamış olduğu; işin süresinde bitirilemediği ve gecikmeli olarak teslim edilmiş olduğu dosyadaki belgelerden açıkça anlaşılabilmektedir. Davacının işin ifasında gecikmeye sebebiyet vermesi nedeniyle diğer bitirme işleri de ( sıva, boya tavan, ahşap, mutfak vb. ) doğrudan etkilenmiş ve tüm şantiye açısından zincirleme olara gecikmelere sebebiyet vermiştir. Davacı kendi kusuru ile uğramış olduğu zararlara kendisi katlanmak zorundadır. Bu nedenlerle davanın tüm talepler yönünden reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesini” talep ederim demiştir.
BİRLEŞEN DOSYA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında mekanik sözleşmesi imzalandığını, kesin hesap sonucunda 21/08/2017 tarih, 099858 nolu 5.233,93 TL tutarlı, 21/08/2017 tarih, … numaralı 329.590,86 TL tutarlı faturaların kesilerek borçlu şirkete verildiğini, davacının davalıdan 66.089,62 TL alacaklı olduğunu, davacının alacağı için İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının 02/03/2018 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz edildiğini, davacı tarafından davalı şirkete karşı açılan tazminat davasında verilen bilirkişi raporunda davalı şirketten takibe konu tutar kadar alacaklı olduğunun belirlendiğini, bu belgelerin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla açılan tazminat dava dosyasında bulunduğunu, takibe uygulanan faiz oranının yüksek olmadığını, arabulcuya başvurulduğunu, ancak tarafların anlaşamadıklarını belirterek davanın kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın 1 yıllık hak düşürücü süreler geçirildikten sonra ikame edildiğini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme uyarınca inşa edilmekte olan projenin mekanik işlerinin davacı şirket tarafından üstenildiğini, Yer Teslim Tutanağının imzalanmasına müteakip 213 gün içerisinde bitirmeyi kabul beyan ve taahhüt ettiğini, bu süreç içerisinde tamamen davacıdan kaynaklı şekilde gecikmeler yaşandığını, işin verimsiz çalışmadan kaynaklı olarak hızlı gitmediğini, toplantılarda davacı taraf yetkililerince bu hususların kabul edilerek gerekli düzeltme ve müdahalelerin yapılacağının beyan edildiğini, fatura sonrası ödeme yapılması gerekirken hak edişlerin, davacı tarafın ve işçilerinin mağdur olmaması için avans ödemeleri şeklide yapıldığını, davacı şirketin iş süresince sürekli cari hesapta borçlu kaldığını, davacının talepleri yargılamayı gerektirdiğini belirterek davanın reddini davacı şirketin %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava;Taraflar arasındaki 25/05/2015 tarihli … mekanik işleri sözleşmesi gereği,…projesinin mekanik işlerinin alt taşeron olarak davacıya verilmesi sonucu davalı tarafça sözleşme konusu işlerin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeni ile uğranılan zararların tazmini davası olduğu anlaşıldı.
Deliller; Dosya Mevcudu, Bilirkişi İncelemesi, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas … sayılı kararı, mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
Mahkememiz dosyasından 25/03/2019 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda; Davalı …Ltd. Ştı. ile davacı … Ltd. Şti. arasında 25.05.2015 tarihinde …Projesi Mekanik İşleri Sözleşmesi1 nin imzalandığı tespiti yapılmıştır.
Sözleşmenin 12. Maddesinde yer alan Gecikme Cezası başlığı adı altında:
İşe Başlama Tarihi; 01/06/2015
İş Bitiş Tarihi: 31/12/2015 olarak belirtilmiş olup işin bitirme süresi 213 ( ikiyüzonüç) gün olarak planlanmıştır.
…Projesi kapsamında Mekanik İşler I. Keşif Özeti olarak davacı tarafından verilen teklif miktarının 11.804.700,94 TL olduğu dosya incelemesinde görülmüştür.
…Projesi kapsamında davacı ile davalı firma arasında işin bitirildiğine dair 30.12.2016 tarihli ‘ Geçici Kabul Tutanağı ‘ düzenlenmiştir.
Davalı firma tarafından davacı şirket adına düzenlenen Hakkedişler miktarı ve tarihleri aşağıdaki tablada yer almaktadır.
Tarih Hakediş Faturaları (KDV Dahil)
1 13.08.2015 150.748,79 TL
2 11.09.2015 515.186,51 TL
3 13,11.2015 480.208,47 TL
4 31.12.2015 440.260,81 TL
5 22.03.2016 686.596,90 TL
6 13.05.2016 701.162,73 TL
7 11.07.2016 740.015,86 TL
8 Kesin Hakediş 31.12.16 3.745.884,86 TL
Toplam :7.460.064,93 TL
Taraflar arasında 25.05.2015 tarihinde…PROJESİ Mekanik itler sözleşmesi başlıklı 32 maddelik sözleşme imzalandığı, işin başlama tarihi 01.06.2015 işin bitiıjme tarihi 31.12.2015 İş süresi 213 gün olarak kararlaştırıldığı işin bedeli sözleşme eki keşif özeti tablosunda detaylı belirtildiği ve tabloda 11.804.700,94 TL olarak belirtildiği görülmüştür.
Sözleşme konusu İş davacı tarafından 30.12.2016 tarihinde bitirildiği GEÇİCİ KABUL tutanak ile imzalanarak kabul edildiği, son hakediş faturası 31.12.2016 tarihli olarak düzenlenmiştir.
Davacı dava dilekçesinde malzemelerin büyük bölümü davalı şirket taralından satm alındığı, sözleşme bedeli % 43,2 gibi azalma olarak 6.705.011 TE ye düştüğünü, iş süresi 213 gün belirlenmesine rağmen 570 gün sürdüğü, ödemelerin daha fazla vadeli çek verilerek mağdur edilmiş çalışanlar işçilik haklan nedeniyle dava açarak kıdem ve ihbar tazminatları talep etmiş ve müvekkili İşçilik tazminatı 119.896 TL, Teknik kadro ücreti 128.400 TL, İş güvenliği Elemanlan ücreti 32.500 TL, Faktoring faizleri 205.093 TL Davalı dan kaynaklı işçilik zararları 479.588 TL zararları olduğunu, davalıdan sulhen 725.000 TL zarar karşılığı ve 66.089 TL bakiye alacağın ödenmesini dava ve talep etmişlerdir.
Dava dosyası ve tarafların defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede: kayıtların bir biriv’ uyumlu olduğu ve davacının davalıdan 66.089 TL C/H alacağı olduğu tespit edilmiştir.
Davacının dava konusu işle ilgili sözleşmeye aykırılık nedeniyle zarara uğradığını ve davalı şirket sözleşmeye aykırı hareketleri nedeniyle zararı tazmin etmesi gerektiğini beyan etmiş olup, dosyaya sunulan belgelerde sözleşme konusu İş hakedişler yapılarak ve taraflarca itirazsız imzalanıp fatura düzenlediği ve ödemelerin itirazsız kabul edildiği görülmüştür.
Davacı şirket aynı zamanlarda başka müşterilere ait başka işleride beraber yaptığı ve muhasebe kayıtlarında İşlerin ayrı hesaplarda kayıt ve takip edilmediği bu nedenle dava konusu işin kar ve zararı tespit edilememiş, yukarıda yazıldığı üzere 2015,2016 ve 2017 yılları mali tablolarda ve Beyannamelerde kar beyan edilmiştir
Davacı şirketin davalı şirketin sözleşmede belirlenen sürelerden daha uzun vadeli çeklerle ödeme yapması sonucu … şirketlerine 205.093 TL faiz ödediğini beyan etmiş, dosyaya ek yapılan faturalarda görüleceği üzere 142.750 TL faktoring faizi ödediği görülmüştür.
Davacı şirket işin süresi uzaması nedeniyle işçilerle davalık olduğu ve işçilik mali hakları olarak dava konusu işçilere 119.896 TL ödeme yaptığını beyan etmiş, mahkemenizce celp edilen ve yukarıda tablo halinde sunulan davalılara inceleme tarihi itibariyle 141.936,00 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Davacı davalının sözleşme konusu işi %43,2 gibi azaltması sonucu işçilik zararı olarak 479.588 TL olduğunu beyan ettiği, ancak sözleşme eki keşif tutanağında toplam işçilik 2.717.325,82 TL olarak belirtilmiştir. Davacı hakkedişleri büyük çoğunluğu işçilik karşılığı olduğu görülmüş ve buna göre davacı zararı tespit edilememiştir.
Dava konusu işle ilgili yapılan incelemede davacının taleplerinin sözleşmede belirtilen işlerin sözleşmeye uygunluğunun hukuki değerlendirme ve takdiri mahkemenize ait olmak üzere davacının taleplerinin haklı olduğu kabul edilmesi halinde:
Davacının davalıdan faktöring faiz ödemeleri alacağı 142.750 TL,
İşçilere Ödenen mali haklar tazminatlar 141.936 TL,
Taraf kayıtlarında uyumlu C/H alacağı , 66.089 TL
TOPLAM 350.775 TL hesap edilmiştir.
12/03/2020 tarihinde yeni bir makine mühendisinden rapor alınmıştır.
Raporda;
Davaya konu iş yerinde taraflara yapılacak işin safhalarına yönelik pursantaj planının yapılmadığı anlaşılmaktadır.
İşin hangi safhalarında hangi malzemelerin kullanılacağı ve kaç kişinin çalışmasının gerektiği yönünde planlama yapılmadığı görülmektedir.
İşin yapılma safhasında bitirilen işlere ait herhangi bir kontrol ve teslim tutanağının tanzim olunmadığı görülmektedir.
Dava konusu iş ve işyeri tarafımızdan görülmediğinden dosyadaki bilgi ve belgelerle yetinilmiştir.
İşin aksayıp gecikmesinde her iki tarafın hata ve ihmalleri bulunmaktadır.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinde
Davacı firmanın aksamalardan %50 oranında sorumlu olduğu, davalı firmanın aksamalardan %50 oranında sorumlu olduğu
Karşılıklı hakkediş,ödemeler gecikme cezaları gibi mali ve idari konuların şirketlerin defter ve diğer kayıtlarının İncelenmesinden sonra belirlenebileceği,
İki tarafında ortaya koydukları iddiaların somut dayanakları bulunmadığı,
Dava konusu ihtilafın incelenmesinde taraflar arasında gereken koordinasyon ve iletişimin sağlanamadığının görüldüğü tespit edilmiştir.
09/07/2021 tarihinde makine mühendisinden ek rapor alınmıştır.
Raporda; …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve…Asliye Ticaret Mahkemesl’nin… esas sayılı olarak birleştirilen dosyaların muhteviyatında tarafların talep ve itirazlarının mükerrer olduğu,
İtiraz dilekçesinde iddia, isnat ve ifadelerin dayanaktan yoksun oldukları.
Tarafından titiz bir çalışma ve objektif olarak hazırlanan kök raporda herhangi bir değişikliğe gerek olmadığını tespit etmiştir.
Mahkememiz dosyasından 02/12/2021 tarihinde yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda;
Sözleşme
Davacı ile davalı arasında 25/05/2015 tarihinde adi şekilde düzenlendiği görülmüştür. Taraflar, detayları birim fiyat cetvellerinde gösterilmek üzere 8.154.700,94 TL malzeme, 2.717.325,82 TL işçilik ve 932.674,18 TL genel gider ve kâr olmak üzere toplam KDV hariç 11.804.700,00 TL üzerinden anlaşmışlardır.
Sözleşmenin 10. maddesi ile işin yer teslim tutanağının imzalanmasını takip eden 213 gün içerisinde tamamlanacağı geçici kabulün yapılması ve geçici kabul eksikliklerinin bu süre içerisinde tamamlanması kabul edilmiştir. Taraflar işin 01.06.2015 tarihinde başlaması ve 31.12.2015 tarihinde bitirilmesi konusunda anlaşmışlardır.
Sözleşmenin 4.13. maddesinde davacının şantiyede 1 şantiye şefi ve 1 saha mühendisi bulundurma zorunluluğu getirilmiştir. Davalı, davacının bu personelleri bulundurmadığı yönünde bir itirazı yoktur. Nitekim bulundurulmaması halinde her bir personel için günlük 1.000,00 TL’lik cezai şart uygulanmamıştır.
Sözleşmenin 4.17. maddesinde davacının çalışanlarına vereceği yemeği müteahhidin belirlediği yemek firmasından alması gerektiği belirtilmiştir. Davacı her ne kadar elemanlarının burada fazla süreyle çalıştığını iddia etmiş olsa da buna kanıt olarak sadece bordrolarını sunmaktadır. Yemek firmasının faturalarını sunarak kaç kişinin burada fiili olarak çalıştığını ispatlama olanağı bulunmaktadır. Dosyada buna ilişkin bir ispat yoktur.
Sözleşmenin 7. maddesinde sözleşme konusu iş birim fiyat esaslı olarak belirlenmiştir. Birim fiyat teklifinin işin tümünü kapsayacağı, aksesuarlar, tüketim maddeleri ve her türlü sarf malzemeleri dahil tutulmuştur. Taraflarca birim fiyatlar sabit tutulmuş, herhangi bir sebeple değiştirilemeyeceğine karar verilmiştir. İşçi ücretlerinin artması veya işçi hakları ile ilgili yeni yükümlülükler getirilmesi, uygulama ve şartlarda değişiklikler gibi olması nedenleriyle davacının bedellere zam veya süre uzatımı talep edemeyeceği belirlenmiştir.
Sözleşmenin 7.5. maddesinde iş gücü, maaşlar, yemek, konaklama ve tüm masraflar, ödemeler ve çıkış tazminatları (kıdem ve ihbar), yıllık ve ulusal tatiller, hafta sonu ve dini milli bayram alacakları, yolculuk süresi, harcamalar, uçak paraları, ulaşım, işe alma masrafları, garanti edilmiş süre üretim yapılmayan zaman ve fazla mesai teşvik ve prim ödemeleri, kayıt dışı ödemeler ve aşırı emek dahil istihdamla ilgili tüm masrafların dahil olduğu yer almaktadır.
Sözleşmenin 27.1. maddesinde davalının sözleşme kapsamındaki işlerin yapımında kullanılacak her türlü malzemeyi işçilik genel gider ve kâr birim fiyatını değiştirmemek koşulu ile temin etme ve malzeme tutarını ilgili imalatın birim fiyatı ve hak edişten düşme hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.
Sözleşmenin 22. maddesinde teminata ilişkin hükümler düzenlenmiş ve sözleşme tutarının %10’u kadar süresiz banka teminat mektubunun verileceği, kesin teminat süresince davacının malzeme ve işçilik hatalarından doğacak her türlü eksik hasar veya kusurlu işlerin bila bedel 7 gün içerisinde yapılmaması halinde davalının gerekli eksiklikleri tamamlayarak bu işlerden doğacak alacakları teminat nakde çevrilerek irat kaydedileceği düzenlenmiştir. Davacı garanti süresi içerisinde ortaya çıkabilecek eksiklik, kusur ve sair ayıplardan uğrayacağı zararlara ilişkin tazminat da dahil olmak üzere her türlü alacağı için teminatı nakde çevirme hakkını kullanabilecektir.
Sözleşmenin 8. maddesi gereğince sözleşme bedelinin yaklaşık %14’üne tekabül eden 500.000,00 TL tutarında avans ödemesinin davalı tarafından ödeneceği, bu bedelin aylık
hakedişlerden %14 oranında düşülerek mahsup edileceği, aylık hakediş tutarının fatura tarihinden itibaren 30-45 gün içerisinde nakit ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Sözleşmenin 24. maddesinde işlerin usulüne uygun şekilde yapıldığı anlaşıldıktan ve SGK borçlarının ifa edildiğinin tespitinden sonra geçici teminatın garanti süresinin bitimini takiben kesin teminatın iade edileceği kararlaştırılmıştır.
Sözleşmenin 11. maddesinde Mücbir Sebep ile Süre Uzatımı Verilebilecek şartlar belirlenmiş ve buna göre olağanüstü tabiat olayları, bulaşıcı hastalık, harp hali, kısmi ve genel seferberlik halleri gibi mücbir sebep vuku bulması halinde taşeron 3 gün içinde müteahhidi yazılı olarak haberdar etmek ve mücbir sebebin devamı müddeti ile sınırlı olmak üzere istediği süre uzatımını belirlemekle yükümlü tutulmuştur.
Teslime İlişkin Tespitler:
Tarafların imzası bulunan tutanakta iş yeri teslim tarihi 01/06/2015 ve kararlaştırılan iş bitim tarihi 07/01/2016 olduğu tespit edilmiştir. Geçici kabul tutanağı 30.12.2016 tarihinde imzalanmıştır.
Özet İş Programı
11/02/2020 tarihinde Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosuna verilen davalı delil dilekçesi ekinde Ek:3 olarak “Mekanik İşleri Sözleşmesi Özet İş Programı” kapağı verilmiş ise de sadece kapak mevcut olup özet iş programı mevcut değildir.
Sözleşmenin 4.06. maddesine göre hazırlanmış olması gereken “İş Programı” dosya içeriğinde mevcut değildir. Toplantı tutanakları ve e-postalar tarandığında, iş programına hiç atıf yapılmamış olması iş programının olmadığı kanaatini doğurmuştur.
Sözleşmenin 4.07. maddesine göre hazırlanması gereken “günlük rapor formları” dosya içeriğinde mevcut değildir.
25.03.2019 tarihli Bilirkişi Raporunda davacının haklı olduğunun kabul edilmesi halinde 147.750,00 TL faktöring faiz ödemeleri, 141.936,00 TL işçilere ödenen mali haklar ve tazminatlar ve 66.089,02 TL cari hesap alacağı olmak üzere toplam 350,775,00 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır.
12.03.2020 tarihli teknik bilirkişi raporunda tarafların işin aksamasında ihmalinin bulunduğu ve aksamalardan %50 oranında sorumlu olduğu değerlendirmesi yapılmıştır.
09.07.2021 tarihli teknik bilirkişi ek raporunda ise bilirkişi kanaatinin değişeceğine ilişkin bir husus bulunmadığını belirtmiştir.
Tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi
Davacı Taraf Ticari Defter ve Belgeleri Üzerinde Yapılan İnceleme
Davaya konu uyuşmazlık dönemleri olan 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin olarak davacı şirket ticari defterleri, muavin hesap dökümleri, faturalar ve belgeler üzerinde inceleme yapılmıştır.
Davacı şirket ticari defterlerinin tasdik bilgilerinin aşağıdaki gibi olduğu tespit edilmiştir:
2015 Yılı
Defterin Nev’i Tasdik Makamı Tasdik Tarihi / No.su Kapanış Tasdik Tarih / No.su
Yevmiye Defteri Beşiktaş … Not. 29.12.2014 / … Beşiktaş … Not. 30.06.2016 / …
Kebir Defteri Beşiktaş … Not. 29.12.2014 / … Kapanış tasdikine tabi değil
Envanter Defteri Beşiktaş … Not. 29.12.2014 / … Kapanış tasdikine tabi değil
2016 Yılı
Defterin Nev’i Tasdik Makamı Tasdik Tarihi / No.su Kapanış Tasdik Tarih / No.su
Yevmiye Defteri Beşiktaş … Not. 29.12.2015 / … Beşiktaş … Not. 23.06.2017 / …
Kebir Defteri Beşiktaş … Not. 29.12.2015 / … Kapanış tasdikine tabi değil
Envanter Defteri Beşiktaş … Not. 29.12.2015 / … Kapanış tasdikine tabi değil
2017 Yılı
Defterin Nev’i Tasdik Makamı Tasdik Tarihi / No.su Kapanış Tasdik Tarih / No.su
Yevmiye Defteri Beşiktaş … Not. 22.12.2016 / … Beşiktaş … Not. 29.06.2018 / …
Kebir Defteri Beşiktaş… Not. 22.12.2016 / … Kapanış tasdikine tabi değil
Envanter Defteri Beşiktaş … Not. 22.12.2016 / … Kapanış tasdikine tabi değil

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinde, ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin düzenlemeye yer verilmiş olup, defterlerin, tacirlerin kendi lehlerinde delil olabilmesi için Kanun’a uygun olarak tutulması zorunluluğu bulunmaktadır. Defterlerin Kanun’a uygun olarak tutulması tabiri, defterlerin mevzuatta gösterildiği şekilde düzgün tutulmasının yanında, açılış ve kapanış tasdiklerinin de kanunlarda gösterildiği şekilde yapılmış olması anlamına gelmektedir. Bu nedenle tasdike tabi defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmaması halinde, bu defterlerin tacirlerin kendi lehlerinde delil olarak kullanılabilmesine olanak bulunmamaktadır.
İncelenen 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait davacı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yaptırıldığı tespit edilmiştir.
Davacı şirket defter kayıtlarında taraflar arasındaki ticari ilişki irdelenmiş olup bu amaçla davalı şirketin cari hesap hareketleri incelenmiştir. Davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak taraflar arasındaki ticari ilişkinin 10.08.2015 tarihinde başladığı, son hesap hareketinin görüldüğü 21.08.2017 tarihi itibarıyla davacı şirketin 66.089,02 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı Taraf Ticari Defter ve Belgeleri Üzerinde Yapılan İnceleme
Davaya konu uyuşmazlık dönemleri olan 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin olarak davalı şirket ticari defterleri ve muavin hesap dökümleri üzerinde inceleme yapılmıştır.
Davalı şirket ticari defterlerinin tasdik bilgilerinin aşağıdaki gibi olduğu tespit edilmiştir:

2015 Yılı
Defterin Nev’i Tasdik Makamı Tasdik Tarihi / No.su Kapanış Tasdik Tarih / No.su
Yevmiye Defteri Beşiktaş… Not. 18.12.2014 / … Beşiktaş … Not. 16.06.2016 / …

Kebir Defteri Beşiktaş … Not. 18.12.2014 / … Kapanış tasdikine tabi değil
Envanter Defteri Beşiktaş … Not. 18.12.2014 / … Kapanış tasdikine tabi değil

2016 Yılı
Defterin Nev’i Tasdik Makamı Tasdik Tarihi / No.su Kapanış Tasdik Tarih / No.su
Yevmiye Defteri Beşiktaş … Not. 11.12.2015 / … Beşiktaş … Not. 12.06.2017 / …
Kebir Defteri Beşiktaş …Not. 11.12.2015 / … Kapanış tasdikine tabi değil
Envanter Defteri Beşiktaş … Not. 11.12.2015 / … Kapanış tasdikine tabi değil

2017 Yılı
Defterin Nev’i Tasdik Makamı Tasdik Tarihi / No.su Kapanış Tasdik Tarih / No.su
Yevmiye Defteri Beşiktaş … Not. 19.12.2016 / … Beşiktaş … Not. 07.06.2018 / …
Kebir Defteri Beşiktaş … Not. 19.12.2016 / … Kapanış tasdikine tabi değil
Envanter Defteri Beşiktaş … Not. 19.12.2016 / … Kapanış tasdikine tabi değil

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinde, ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin düzenlemeye yer verilmiş olup, defterlerin, tacirlerin kendi lehlerinde delil olabilmesi için Kanun’a uygun olarak tutulması zorunluluğu bulunmaktadır. Defterlerin Kanun’a uygun olarak tutulması tabiri, defterlerin mevzuatta gösterildiği şekilde düzgün tutulmasının yanında, açılış ve kapanış tasdiklerinin de kanunlarda gösterildiği şekilde yapılmış olması anlamına gelmektedir. Bu nedenle tasdike tabi defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmaması halinde, bu defterlerin tacirlerin kendi lehlerinde delil olarak kullanılabilmesine olanak bulunmamaktadır.
İncelenen 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait davalı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yaptırıldığı tespit edilmiştir.
Davalı şirket defter kayıtlarında taraflar arasındaki ticari ilişki irdelenmiş olup bu amaçla davacı şirketin cari hesap hareketleri incelenmiştir. Davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak taraflar arasındaki ticari ilişkinin 04.06.2015 tarihinde başladığı, son hesap hareketinin görüldüğü 21.08.2017 tarihi itibarıyla davalı şirketin 66.089,02 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket tarafından bakiye borç tutarının, 31.12.2017 tarihli kapanış fişi ile (326) Alınan Depozito ve Teminatlar Hesabına virman yapıldığı ve teminat olarak bu hesapta tutulduğu anlaşılmıştır.
Değerlendirmeler
Davalı tarafın 27/03/2020 tarihli dilekçesinde “projede kullanılacak olan malzemelerin teminine dair çalışma keşif bizzat davacı şirket tarafından yapılmıştır. Müvekkil şirket ise kullanılan malzemelerin kalite kontrolünü yapabilmek adına satın alma kısmına müdahil olmuş, bu aşamada da büyük bir firma olmasının ve bundan doğan pazarlık payının gücünün avantajını kullanarak davacı lehine sonuç alınmasını sağlamıştır” denilmektedir. Mekanik bilirkişi tarafından incelenen 1. Keşif Özetinde malzemelerin markalarının belirtildiği ve belirlenen markaların sektörde kendi alanlarında kalitelerini ispatlamış markalardan seçildiği görülmüştür.
Toplantı tutanaklarından görüldüğü üzere söz konusu şantiyede eş zamanlı olarak başka taşeronlar da çalışmaktadır. Bu durumda ekiplerin birbirini olumsuz etkilememeleri ve
koordineli bir şekilde fen ve teknik kurallara uygun ve sıralı bir şekilde çalışarak işin tamamlanmasını sağlamada asıl görev davalı şirkete aittir. Alt taşeronlar arasındaki koordinasyonu sağlamak davalı şirketin görevidir. Davalı şirketin haftalık periyotlarda taşeronlar ile toplantı yapmıştır. Düzenlenen toplantı tutanakları dosya içeriğinde mevcuttur. Örnek olarak 09/09/2015 tarihli toplantı tutanağında sahada imalatlar ve yönetim konusunda sıkıntı yaşandığı belirtilmiştir. Bir sonraki günün iş programının sürekli olarak… ekibi ile değerlendirmeleri gerektiği…’a bildirilmiştir. … ilgili konuda aksiyon alacağını belirtmiştir. 16/09/2015 tarihli toplantı tutanağında …’ın şantiyedeki teknik ekip eksikliğinden dolayı ciddi sıkıntılar yaşandığı iletilmiştir. 30/09/2015 tarihli toplantı tutanağında … ve mutfak lavabo gider imalatlarının yavaş olduğu iletilmiştir. 04/11/2015 tarihli toplantı tutanağında kara sıva mutfak uygulamasının başlayabilmesi için davacı şirketin 06/11/2015 tarihine kadar 3 blokta hazırlıklarını tamamlaması en azından ilgili taşeronun önünün açılması gerektiği bildirilmiştir. 11/11/2015 tarihli toplantı tutanağında ısıtma borularının montajının çok ağır ilerlediği, 17/08/2016 tarihli toplantı tutanağında C Blokta eviye olmadığı için batarya montajının tamamlanamadığı kayıt edilirken aynı toplantıda busbar hattında su bulunduğu ifade edilmiştir dolayısı ile bu durum da elektrik taşeronlarını etkilemektedir. Aynı toplantıda hatalı gelen malzemeden (klozetler) bahsedilmektedir. Yine toplantı tutanaklarından anlaşıldığı üzere sözleşme süresinin bitiminden 8 ay sonra dahi davacı şirketin malzeme temini talep ettiği görülmektedir. Örnek olarak 03/08/2016 tarihli toplantı tutanağında 193 adet radyatörün, banyo menfez ve havlupanlarının eksik olduğu belirtilirken, müteahhit firma adına toplantıya katılan personel malzeme temin edileceğini fakat bununla birlikte davacı şirketin A, C Blok daire kitlerini bitirmesine rağmen B Bloğu 10. Kata kadar bitirdiği, kat istasyonları bağlantısında B Bloğun tamamlandığı. C Blok sosyal tesisler eşanjör odasının hazır olmadığı kaydedilmiştir. 31/08/2016 tarihli toplantı tutanağında dolap montajına başlandığı belirtilerek davacı şirkete vitrifiye montajına başlanması talimatı verilmiştir.
Toplantı tutanakları ve epostalar incelendiğinde işin süresi içerisinde bitirilememe nedeninin kimi zaman montajı yapılacak malzeme eksikliğinden, kimi zaman öngörülen hızda ve sürede çalışılamamış olmasından, kimi zaman da aynı şantiyede çalışan farklı taşeronların birbirini yavaşlatmış olmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin 01/07/2020 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde “… teknik bilirkişiden asıl istediğimiz sözleşme süresinin davalının kusuru nedeniyle uzamasından dolayı sözleşme süresini aşan sürede çalıştırılan işçi, formen vb. kadronun maliyet hesabının yapılması idi. Bilirkişi istenileni yapmadığı gibi kendi de kabul ettiği üzere mahallinde inceleme yapmadan tespit edilemeyecek hususlarda hatalı görüşte bulunmuştur” demektedir. Hazırladığımız raporda da mahallinde inceleme yapılmayacaktır. Mahallinde inceleme yapılsa dahi davacı şirketin kaç gün, kaç kişilik ekip ile sahada olduğunun tespitinin mahallinde inceleme ile mümkün olmayacağı, bu durumun tespiti için şantiye tutanaklarına bakmak gerektiği fakat dosya içeriğinde bu konu ile ilgili şantiye tutanaklarına rastlanmadığı, davalı ve davacı taraf çalışanları arasındaki epostalardan işin safhalarına göre belirli ekiplerin şantiyede aktif çalışır olduğu anlaşılmakla birlikte tam işçi sayısı ve işçilik günü tespit etmek mümkün değildir. Sözleşmenin 4. maddesi gereğince davacının çalışanlarına yemeği davalının belirlediği şirketten temin etmesi gerektiği yönünde bir düzenleme bulunmaktadır ve personele şantiyede verilen yemek üzerinden fiili çalışan sayısının tespitinde yararlanılabilecekken dava dosyası içerisinde bu yönde bir delile rastlanmamıştır. Diğer taraftan pratikte de tüm işçileri tam zamanlı olarak şantiyede tutmak fizibil değildir. Davalı
şirketten davacı şirkete gönderilen 24/11/2015 tarihli epostada: “… Günlük iş programında; çalışılması düşünülen kişilerin yerleri, sayıları, mahal ve daire numaraları da belirtilerek açıkça yazılmalı. Toplam 56 kişiden bahsediliyor. Bu sayı nitelik ve hız açısından yeterli değildir. Ayrıca da toplam sayı gün gün artacağı yerde azalmaktadır. … tesisatında 6 kişi, pprc 5 kişi, ısıtma tesisatında montajda 11 kişi vs. bu sayılara yardımcı işçiler de dahildir. Dolayısı ile iş yapacak usta sayısı bu sayıların yarısıdır” ifadeleri yer almaktadır. Buradan da görüleceği üzere, henüz sözleşme süresi içerisinde şantiye ortamında birlikte çalışan davaya taraf şirketlerin personellerince ne kadar işçinin ne kadar süre çalışmış olduğunun tespiti yapılamamışken bilirkişi heyetinden imalatı tamamlandığı için yer yer üzeri örtülerek kullanıma alınmış olan mekanik tesisata mahallinde bakılarak kaç işçinin kaç gün çalıştığının tespitinin yapılması mümkün değildir.
Dosya içeriğine bakıldığında davacı tarafın iddialarını destekler şekilde malzemelerin yanlış gelmesi, zamanında gelmemesi gibi unsurların mevcut olması yanında davacı tarafın da toplantı tutanaklarında ikrar ettiği şekilde kendilerinden kaynaklı gecikmelerin de olduğu görülmektedir. Sözleşmenin 11. maddesi mücbir sebepleri düzenlemektedir. Yanlış ya da zamanında gelmeyen malzeme, 11. madde de sıralanan mücbir sebepler arasında olmasa da taşeronun çalışamaması sonucunu doğurması gerekçesi ile sözleşmede tarif edildiği şekilde: “…Mücbir sebep vuku bulması halinde taşeron 3 gün içinde müteahhidi yazılı olarak haberdar etmek ve mücbir sebebin devamı müddeti ile sınırlı olmak üzere istediği süre uzatımını belirlemekle yükümlüdür” maddesine uygun olarak çalışamama gerekçesini ve süresini yazılı olarak müteahhide bildirdiği ve süre uzatımı istediği bir dilekçeye dosya içeriğinde rastlanılmamıştır. Bunun yanında davacı vekili dilekçelerinde iddia edilen organizasyon eksikliği, diğer taşeronların birbirini etkilemesi, farklı taşeronlarca sıralı gerçekleşmesi gereken bir imalatta kendilerinden önce çalışacak taşeronun işi geciktirmesi vb. gibi yapım işlerinde olması muhtemel sorunların günlük raporlar halinde şantiye şefi ile birlikte kayıt altına alınması ve bu unsurların işin zamanında bitmeme sebebi için gerekçe oluşturup oluşturmadığı hususunda yazılı delillere rastlanmamıştır. Öte yandan hakedişlerde veya hakediş ödemelerine ilişkin bir ihtirazi kayda da rastlanmamıştır.
Dava dosyası içerisinde, hangi malzeme imalatının hangi tarihte gerçekleştirileceğine yönelik hazırlanmış iş programı ya da puantaj ile malzeme temin programı bulunmadığından malzeme fatura tarihleri üzerinden gecikmenin kimden kaynaklandığının tespitini yapmak da mümkün değildir.
Öncelikle taraflar arasında işin belirlenen sürede tamamlanamadığı ve bir gecikme olduğu konusunda duraksama yoktur. Diğer taraftan bu gecikmenin kimden ne surette kaynaklandığı konusunda da tam bir belirleme olanağı yoktur. Teknik bilirkişi raporunda da gecikmenin her iki tarafın kusurundan kaynaklandığı konusunda benzer bir değerlendirme yapılmıştır. Gecikmeye bağlı bir değerlendirme yapılması ihtiyacında bu gecikmenin taraflar arasında eşit sorumluluklarının bulunduğu da kabul edilebilecektir. Diğer taraftan ortada olan bu gecikmenin taraflara bir hak verip vermediği noktasında sözleşme hükümlerine bakmak gerekmektedir. Sözleşmenin 7. maddesinde, imalatta meydana gelecek her türlü gecikmenin de belirlenen bedel içerisine dahil olduğu tarafların bu gecikme nedeni ile bir değer değişikliğine gidemeyeceği açıkça belli edilmiştir. Davacı dilekçesinde sözleşme bedelinin 5.099,689,00 TL’lik malzeme kısmının davalı tarafından yerine getirilmesi suretiyle sözleşme bedelinde %43,2’lik bir azalma olduğunu beyan etmiştir. Dava dilekçesinden bu açıklamaya dayalı olarak herhangi bir talebi olmamakla birlikte sözleşmenin 27.1. maddesinde davalının sözleşme kapsamındaki işlerin yapımında kullanılacak her türlü
malzemeyi işçilik genel gider ve kâr birim fiyatını değiştirmemek koşulu ile temin etme ve malzeme tutarını ilgili imalatın birim fiyatı ve hakedişten düşme hakkı bulunmaktadır. Dolayısıyla bu yönüyle bir değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiştir.
Yapılan iş ile ilgili olarak taraflar arasında işin bedeli konusunda da bir ihtilaf yoktur. Davalı, işin bedelinden sözleşmeye göre bazı kalemlerde kesinti yapma hakkını da kullanmaktan vazgeçtiğini beyan etmiştir. Taraflar arasında kabul işlemleri tamamlanmıştır. Davacı, asıl davada gecikmeye bağlı olarak uğramış olduğu zararları talep etmektedir.
Buna göre davacı, ödenen işçi tazminatlarını, teknik kadro ücretlerini, iş güvenliği personellerinin ücretlerini, faktöring masraflarını ve işçilik kayıplarının tazminini talep etmektedir.
Sözleşmenin 7. maddesinde sözleşme konusu iş birim fiyat esaslı olarak belirlenmiştir. Birim fiyat teklifinin işin tümünü kapsayacağı, aksesuarlar, tüketim maddeleri ve her türlü sarf malzemeleri dahil tutulmuştur. Taraflarca birim fiyatlar sabit tutulmuş, herhangi bir sebeple değiştirilemeyeceğine karar verilmiştir. İşçi ücretlerinin artması veya işçi hakları ile ilgili yeni yükümlülükler getirilmesi, uygulama ve şartlarda değişiklikler gibi olması nedenleriyle davacının bedellere zam veya süre uzatımı talep edemeyeceği belirlenmiştir. Diğer taraftan sözleşmenin 7.5. maddesinde de işgücü, maaşlar, yemek, konaklama ve tüm masraflar, ödemeler ve çıkış tazminatları (kıdem ve ihbar), yıllık ve ulusal tatiller, hafta sonu ve dini milli bayram alacakları, yolculuk süresi, harcamalar, uçak paraları, ulaşım, işe alma masrafları, garanti edilmiş süre üretim yapılmayan zaman ve fazla mesai teşvik ve prim ödemeleri, kayıt dışı ödemeler ve aşırı emek dahil istihdamla ilgili tüm masrafların dahil olduğu yer almaktadır. Tarafların tacir olmaları sebebiyle basiretli davranmaları ve sözleşmenin koşul ve sonuçlarını öngörerek hareket etmeleri gerekir. Davacı davalıdan kaynaklı sebeplerle gecikme olduğu ve gecikme nedeniyle zarara uğradığını iddia etmiş olsa da sözleşmenin 7.5. maddesi gereğince üretim yapılmayan zamandan kaynaklı bir bedel talep edemeyeceğini kabul etmiştir. Diğer taraftan birim fiyatlar, imalatla ilgili olup imalatı ilgilendirmeyen ancak süre uzadığında ayrıca katlanılmak zoruna kalınan yönetim maliyetinin kusuru oranında taraflarca yüklenilmesi gerekir. Nitekim sözleşmenin 4.13. maddesinde davacının şantiyede 1 şantiye şefi ve 1 saha mühendisi bulundurma zorunluluğu getirilmiştir. Davalı, davacının bu personelleri bulundurmadığı yönünde bu kişilerin niteliklerine ve yeteneklerine yönelik çekinceleri hariç bir itirazı yoktur. Bu durumda 7 ay sürmesi gereken bir iş için hesaplama yapan davacının işin 1,5 yıl sürmesini öngörmesini beklemek de hakkaniyete aykırıdır. Davacı tacir olup kendi finansmanını sağlamak ve planlamak zorundadır. Davacının kendi finans problemleri nedeniyle alacaklarını faktöring şirketlerine temlik ederek maliyet yüklenmesinin dava konusu olay ile illiyet bağını kurma olanağı yoktur. TTK 8. madde gereğince tacirler faiz oranını serbestçe belirleyebilirler. Sözleşmede davacı lehine bir belirleme yapılmamıştır. Bu durumda TBK 88. maddesi gereğince yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınacaktır. Bu durumda davacı gecikmeden kaynaklı olarak 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri çerçevesinde faiz talep etme hakkına sahiptir. Davacı ödemeleri ve hakedişleri herhangi bir çekince koymaksızın kabul etmiş ve imzalamıştır. Davacının bazı ödemelerinin geç yapılması nedeniyle faktöring şirketlerinden finansman temin etmiş olması nedeniyle yüklenmiş olduğu maliyeti talep edebileceğine ilişkin sözleşme hükmüne rastlanmamıştır.
Bu çerçevede gecikmede davalının kusurlu olduğu kabul edildiğinde davacının;
Ödenen işçi tazminatları ile malzemenin kötü zamanlama ve organizasyon nedeniyle gecikmesinden kaynaklı işçilik kayıplarını sözleşmenin 7. maddesindeki açık hüküm
karşısında talep etme olanağı yoktur.
Faktöring işlemleri nedeniyle oluşan kayıpların sözleşme ile illiyet bağı bulunmadığından talep edemeyeceği değerlendirilmiştir.
Doğrudan imalat maliklerini etkilemeyen ve işin devam ettiği sürece katlanılması gerekli olan sözleşmenin 4.13. maddesinde belirtilen 1 şantiye şefi ve 1 saha mühendisi ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereğince bulundurulması gereken iş güvenliği uzmanlarının işin uzadığı süre ile sınırlı olarak talep edilebileceği değerlendirilmiştir.
Birleşen dava yönünden ise;
Taraflar arasında 66.089,02 TL’nin ödenmediği konusunda bir çekişme yoktur. Davalı davacının teminatını yenileyeceği gerekçesiyle aldığını ve yeni teminatı getirmediğini bu nedenle bakiye bedeli teminat hesaplarına aktardığını belirtmiştir. Öte yandan davacı ise 4 adet 1.000.000,00 TL’lik çekin teminat olarak davalıda olduğunu belirtmiştir. Sözleşmenin 22. maddesinde, sözleşme tutarının %10’u kadar banka teminat mektubu olarak teminat verileceği kararlaştırılmıştır. Davalı sözleşmenin 27.1. maddesindeki hakkını kullanarak malzemenin önemli bir kısmını kendisi karşılayarak sözleşmenin bedelini 6.705.011,00 TL’ye düşürmüştür.
Davalı kesin teminat mektubu yerine davacının çeklerini kabul etmiş olduğu açıktır. Teminat mektubunun iadesine razı olan davalının yeni teminat mektubu verilmediği gerekçesiyle sözleşme bedelinde ödemesi gereken tutar üzerinden kalan bakiyeyi teminata mahsup edeceği veyahut teminat olarak tutabileceği yönünde sözleşmeden tanımlanmış bir hak bulunmamaktadır. Davacının vermesi gereken teminat ise sözleşmenin 22. maddesi gereğince 670.501,10 TL’dir. Davacının vermiş olduğu 4 adet çek teminatının toplam tutarının 1.000.000,00 TL olduğu dikkate alındığında davacının teminat eksiği olmadığı bilakis fazla teminat verdiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki iş tamamlandıktan sonra teminat eksikliğinin tamamlanmasına yönelik bir cezai şart öngörülmediğinden teminat mektubu eksikliğini giderebilecek icra edilebilir bir koşula da sözleşmede rastlanılmamıştır.
Bu nedenle davalının sözleşmeden kaynaklanan 66.089,02 TL’yi davacıya ilgili fatura tarihini takip eden 45. günden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte ödemesi gerekir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre işe 01.06.2015 tarihinde başlanması ve 31.12.2015 tarihinde de tamamlanması gerekmektedir. Ancak, işin öngörülen sürede tamamlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda işin uzadığı tarihten, tamamlandığı tarihe kadar sözleşme süresini aşan dönemlerle sınırlı olmak üzere iş güvenliği amacıyla yapılan ödemeler ile şantiye şefi ve saha mühendisi maliyetlerinin hesaplanmasına yönelik olarak aşağıdaki işlemler gerçekleştirilmiştir. Teknik personele yönelik hesaplamalar, davaya konu projeye ilişkin olarak SGK bünyesinde açılmış … sicil no.lu işyerine ait bildirgeler esas alınarak yapılmıştır.
İş güvenliği amacıyla yapılan ödemelerin belge ve kayıtları incelenmiştir. 2016/Ocak ve Şubat aylarında iş güvenliği uzmanı olarak …’ün davalı şirket bünyesinde istihdam edildiği, 2016/Mart döneminden, 2016/Ekim dönemine (bu dönem dahil) kadar ise iş güvenliği hizmetinin … A.Ş. firmasından hizmet alımı suretiyle temin edildiği anlaşılmıştır. İşletmede istihdam edilen …’ün, prim ve vergiler dahil işverene maliyetinin 3.911,22 TL olduğu, 2016/Mart döneminden, 2016/Ekim dönemine kadar iş güvenliği hizmet alımı için katlanılan maliyet tutarının ise KDV dahil 28.320,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda, işin uzadığı tarihten itibaren iş güvenliği amacıyla yapılan ödemelerin toplam tutarının (3.911,22 TL + 28.320,00 TL)
32.231,22 TL olduğu hesaplanmıştır.
Şantiye şefi olarak …’nun görevlendirildiği, kendisine 2016/Ocak döneminden, işyeri kapanışının yapıldığı 2016/Kasım dönemine kadar prim ve vergiler dahil işverene maliyetinin toplam 42.872,58 TL olduğu hesaplanmıştır.
Saha mühendisi olarak … Tekkol ile …’nın görev yaptığı, …’un prim ve vergiler dahil işverene maliyetinin 15.755,16 TL olduğu, …’nın prim ve vergiler dahil işverene maliyetinin ise 24.044,93 TL olduğu, saha mühendislerinin toplam maliyetinin (15.755,16 + 24.044,93 TL) 39.800,09 TL olduğu hesaplanmıştır.
GEREKÇE ( Esas Dava Yönünden) :
Uyuşmazlık konusu; taraflar arasındaki 25/05/2015 tarihli…mekanik işleri sözleşmesi gereği, … projesinin mekanik işlerinin alt taşeron olarak davacıya verilmesi sonucu davalı tarafça sözleşme konusu işlerin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeni ile uğranılan zararların tazmini davasıdır. Dava dilekçesinde 5.000,00 TL olarak belirtilen talep 08.02.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 114.903,89 TL’ ye yükseltilmiştir. Uyuşmazlık hakkında, önceki raporların yetersiz olduğu, makine yüksek mühendisi, borçlar hukuk ve ticaret hukuku nitelikli hesaplama uzmanı ile mali müşavirden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08.12.2021 teslim tarihli rapor ayrıntılı, gerekçeli ve uyuşmazlık noktalarını aydınlatıcı nitelikte denetime elverişli olduğu gözetilerek hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamı gözetilerek, 25.05.2015 tarihli sözleşme konusu işin geciktiği, işin ifası kapsamında taraf yetkilileri arasında yapılan toplantı tutanakları ve epostalar incelendiğinde işin süresi içerisinde bitirilememe nedeninin kimi zaman montajı yapılacak malzeme eksikliğinden, malzemelerin yanlış gelmesinden, kimi zaman öngörülen hızda ve sürede çalışılamamış olmasından, kimi zaman da aynı şantiyede çalışan farklı taşeronların işlerinin çakışması nedeniyle birbirlerini yavaşlatmış olmasından kaynaklandığı, bu nedenle gecikmenin iki taraftan kaynaklanan kasti olmayan benzer ağırlıkta ihmal ve tedbirsiliğe dayalı sebeplerle ortaya çıktığı, gecikmeden hakkaniyet gereği tarafların eşit sorumlu olduğu, sözleşmenin 7. maddesi gereğince fazladan ödendiği iddia olunan işçilik ücretleriyle malzemenin kötü bir zamanlama ve organizasyonla veya yanlış alınmasından oluşan işçilik kaybının talep edilemeyeceği, davalının faktöring işlemlerinden kaynaklı kaybının sözleşme ile illiyet bağının olmadığı, gecikmeye isabet eden ve kusurlu olan tarafın karşılaması gereken fazladan yüklenilmiş davacı tarafından davalıyı yansıtılması gereken tutarların ; Şantiye şefinin maliyetinin 42.872,58 TL, Saha mühendisinin maliyetinin 39.800,09 TL, İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının maliyetinin 32.231,22 TL olduğu, toplam 114.903,89 TL olarak bilirkişi tarafından tespit edilmiş olup bu bedeller toplamı olan 114.903.89 TL’ nin davacı tarafından davalıya keşide ve tebliğ edilen noter ihtarnamesi gözetilerek 11.10.2017 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
GEREKÇE ( Birleşen İstanbul …ATM 2019/231 E. … K. Sayılı Dava Yönünden) :
Birleşen dosyada uyuşmazlığın konusu; taraflar arasındaki Mekanik Tesisat Sözleşmesinden kaynaklı faturaya alacağına ilişkin İstanbul …İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasından yapılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali davası ile inkar tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkindir. Taraf ticari defterleri bilirkişi heyeti tarafından incelenmiş ve VUK hükümlerine uygun tutulduğu tespit edilmiştir. Her iki tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak taraflar arasındaki ticari ilişkinin 04.06.2015 tarihinde başladığı, son hesap hareketinin görüldüğü 21.08.2017 tarihi itibarıyla davalı şirketin 66.089,02 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.Taraflar arasında 66.089,02 TL’nin ödenmediği konusunda bir çekişme yoktur. Davalı davacının teminatını yenileyeceği gerekçesiyle aldığını ve yeni teminatı getirmediğini bu nedenle bakiye bedeli teminat hesaplarına aktardığını belirtmiş ise de bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak ifade edildiği üzere davacının teminat eksiği bulunmadığından sözleşme bedelinden kalan toplam 66.089,02 TL’nin davalı tarafından davalıya ödenmesi gerekmektedir. Takip konusu toplam 66.089,02 TL tutarlı iki fatura için davacı tarafından davalıya keşide edilen bir ihtarname bulunmadığından, takip öncesi döneme ilişkin faiz talebi hariç tutularak ve taleple bağlılık ilkesi gereği; davanın kısmen kabulüne, İstanbul … İcra Dairesi… Esas sayılı dosyasına vaki davalı itirazının kısmen iptali ile 66.089,02 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Esas dava yönünden; davanın kabulü ile 114.903,89 TL’nin 11/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Birleşen İstanbul … ATM … Esas, … Karar sayılı dosyası yönünden; davanın kısmen kabulüne, İstanbul … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasına vaki davalı itirazının kısmen iptali ile 66.089,02 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
13.217,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Esas Dava Yönünden
4-Alınması gerekli 7.849,08 TL karar ve ilam harcından peşin alınan ( peşinde 35,90 TL + ıslahta 1.963,00 TL ) 1.998,90 TL toplam harcın düşümü ile eksik kalan 5.850,18 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 14.865,87 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yapılan ( 35,90 TL peşin harç + ıslahta 1.963,00 TL ilk masraf 41,10 TL + bilirkişi ücreti 5.850,00 TL + 439,50 TL posta masrafı ) toplam 8.329,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Birleşen Dava Yönünden
9-Alınması gerekli 4.514,54 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.128,64 TL’nin düşümü ile eksik kalan 3.385,90 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
10-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.391,57 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
11-Davacı tarafça yapılan 82,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davacı tarafça yatırılan 1.128,64 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
14-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır