Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/26 E. 2019/542 K. 27.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/878 Esas
KARAR NO : 2019/464
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ : 15/05/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla …. İcra müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalıya ödeme emri gönderildiğini davalıya tebliğ edilen ödeme emrine karşı, yasal süresi içerisinde davalı yanca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalı yanla müvekkili şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişkinin yerleşik teamüllerde “açık hesap” olarak tabir edilen cari hesap ilişkisi şeklinde takip edildiğini, müvekkili şirketin, davalıya fatura karşılığı mal sattığını ve tüm bu işlemlerin cari hesaba işlendiğini, davalı ile sürdürülen ticari ilişki sırasında davalıdan, satılan malların bedellerinin tahsil edilemediğini, davalı ile cari hesap borcunun ödenmesi için yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını, davalı yanca, icra takibine karşı haksız ve kötü niyetli itiraz yapıldığını belirterek, sonuç olarak; fazlaya ilişkin her türlü dava, takip ve şikâyet hakları saklı kalmak kaydı ile davalmın ….icra müdürlüğü’nün … e. sayılı dosyasına sunmuş olduğu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; davacı ile olan işbu davada, dava konusu edilen borcu kabul etmediğini, istemin hukuksuz olduğunu, davacı şirkete olan tüm borcunu ödediğini ve karşılığında kendisinden alınan senedimi geri alarak ticaretini sonlandırdığını, adına açılan cari hesap ve kesilen faturaların kesinlikle kendilerinin düzenlediği bir oyun olduğunu savunmuştur.
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine cari hesap/fatura alacağına dayalı 2.365,00-TL alacak tutarında takip başlattığı, davalının süresi içerisinde borca itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın ve ekli icra dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının delil listesinde dayanmış olduğu faturalar, sevk irsaliyeleri, muavin dökümü, dosyaya ibraz edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda belirlenen uyuşmazlık noktasında tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanmasına ilişkin mali müşavir bilirkişisinden alınan raporda özetle; davacı tarafından dava dosyasına sunulan ve dava konusu olan alacak ile ilgili olduğu iddia edilen satış faturalarının rapor içerisindeki tabloda detaylı şekilde gösterildiğini, faturaların tetkikinde; faturayı düzenleyenin davacı şirket, borçlusunun ise davalı olduğunu, faturaların “clasıque, sporty, led digital” saat alım-satımına ilişkin düzenlendiğini, taraflar arasında, faturaların muhteviyatına konu olan saat alım satım işlemine ilişkin mübrez dava dosyasına sunulan sözleşme bulunmadığını, davacı tarafın davalı ile cari ( açık ) hesabını takip ettiği, ve mübrez dava dosyasına sunduğu hesap dökümünün detaylı bir şekilde incelendiğini, buna göre davacı tarafın, davalı ile olan ticari ilişkisini takip ettiği cari (açık ) hesabın bakiyesinin 31.12.2013 (son işlem tarihi) itibariyle 2.365,00- TL borç bakiyesi verdiğinin tespit edildiğini, davacı şirketten mal teslimine istinaden irsaliye talep edildiği ancak irsaliye ibrazında bulunamadığı, davacı şirketin muhasebe yetkilisi … ‘nın beyanı “satışı yapılan saatlerin davalıya işyerinde teslim edildiğinden irsaliye düzenlenmeyip sadece fatura düzenlendiğine ilişkin olduğunu, kural olarak, talepte bulunanın TMK. m. 6 gereğince, teslim edimini veya hizmet ifasını yerine getirdiğini ispat etmesi gerektiğini, dosyada yer alan … şirketin 02.08.2018 tarihli cevap yazısı ekinde yer alan dökümlerde davalı adına yapılan gönderilerin mevcut olduğu, gönderi tarihlerinin 06-07/2013 tarihlerini içerdiği ancak davacı şirketin düzenlediği faturaların tarihlerinin 08-09/2013 olduğu dikkate alındığında alacağa konu faturalarla ilişkilendirilemediği, alacağa konu mal teslimine ilişkin somut bilgilerin mevcut olmadığının anlaşıldığını, davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen 12.08.2013 tarihli … seri numaralı 1.156,78 TL (KDV Hariç ) ve 27.09.2013 tarihli … seri numaralı 847,46 (KDV Hariç) tutarlarndaki faturanın BA-BS beyan sınırını taşımadığından davacı şirket tarafından beyan edilmediğinin tespit edildiğini, sonuç olarak, davacı şirketin alacağa konu mal teslimine ilişkin dosya kapsamında somut belgelerin mevcut olmadığı, ilgili faturaların BA-BS beyan sınırı taşımadığından beyan edilmediği, … şirketin 02.08.2018 tarihli cevap yazısı ekinde yer alan dökümlerde … adına yapılan gönderilerin mevcut olduğunu, gönderi tarihlerinin 06-07/2013 tarihlerini içerdiği ancak Davacı şirketin düzenlediği faturaların tarihlerinin 08-09/2013 olduğu dikkate alındığında alacağa konu faturalarla ilişkilendirilemediğini ve davacı şirketin alacağının yerinde olmadığı hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı taraf, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, saat alım-satımına ilişkin düzenlenen 2 adet faturadan dolayı toplam 2.365,-TL alacağın ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı taraf ise, takibe dayanak yapılan iki adet faturanın usulsüz ve bilgisi dışında kesildiğini, faturalardan dolayı borcu olmadığından, davanın reddini talep etmiştir.
Davacı taraf alacağının ispatı için salt faturaya dayanmış olup, ticari ilişkinin ispatı ve faturaya konu malın teslimine dair dair dosyaya herhangi bir delil sunmamıştır. Bu durumda uyuşmazlığın çözümünde öncelikle faturaya konu hizmetin verildiğinin ispatı gerekmekte olup, ispat külfeti davacıya aittir. Yani taraflar arasında dava konusu fatura içeriğindeki malın davalıya teslim edildiği iddiasını davacının usulen kanıtlaması gerekir. Davacının dayanmış olduğu fatura tek başına akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaya yeterli değildir. Faturanın davacı defterlerinde kaydedilmiş olması da davacı lehine kanıt teşkil etmez. Bu nedenle dava konusu takibe dayanak yapılan fatura içeriğindeki malın davalıya teslimi davacı tarafça ispatlanamadığından, davacı vekiline yemin delili hatırlatılmış, davacı vekili yemin deliline dayanmış, bu hususta talimat yolu ile davalıya yemin ettirilmiş olup, davalı yeminli beyanında; faturaya konu malların kendisine teslim edilmediğini, iddia edilen cari hesap ilişkisi nedeni ile …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasına konu 2.365,00-TL borcunun bulunmadığına yemin etmiş olmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 44,40-TL red harcından peşin alınan 40,39-TL den düşümü ile eksik kalan 4.01-TL bakiye ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda davanın miktarı yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır