Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/243 E. 2020/295 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/243 Esas
KARAR NO : 2020/295
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2018
KARAR TARİHİ : 06/07/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ‘nin 14/09/2007 tarihinde İstanbul ili … şubesi ve 31/04/2014 tarihinde İstanbul İli … şubesi ile acentelik sözleşmesi imzalayarak davalı taraf ile hukuki ilişki kurduğunu, davalı tarafın sözleşmenin kurulduğu sırada tanzim ve vade tarihi boş olan malen kaydı içeren 50.000.00 USD bedelli teminat amaçlı olarak olarak düzenlenmiş bonoyu müvekkillere imzalattığını, müvekkili şirketin edimlerini yerine getirdiğini, davalı tarafın edimlerini yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkilinin …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/20978 esas sayılı dosyası ve … İcra Müdürlüğü’nün 2015/12610 esas sayılı dosyaları ile takip başlattıklarını borçlarını ödemeyen davalının teminat olarak verilen senedi tanzim ve vade tarihini doldurarak kötü niyetle …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/33047 esas sayılı dosyası ile takip başlattığını müvekkilinin davalı ile sözleşme imzaladığı sırada ünvanının … Ltd. Şti olduğunu, 20/03/2014 tarihinde unvan değiştirerek … Tic. Ltd. Şti olarak değiştirildiğini, bononun unvan değişikliğinden sonra 01/04/2015 tarihli olarak davalı tarafından doldurulduğunu iddia ederek müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespiti, icra takibinin iptalini davalı tarafın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkilinin sözleşmesi 01/04/2015 tarihinde sona erince müvekkili şirketin acenta adına yaptığı diğer ödemeler için davacı acentenin müvekkiline dava konusu senedi verdiğini, senet üzerinde teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmadığını, acentelik sözleşmesinin 14/09/2007 iken senedin düzenleme tarihinin 01/04/2015 olduğunu iddia ederek davacının ihtiyadi tedbir talebinin ve davanın reddini davacı tarafın %20 ‘den az olmamak üzere icra İnkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; davacının 14/09/2007 tarihinde İstanbul ili … şubesi ve 31/04/2014 tarihinde İstanbul İli … şubesi ile acentelik sözleşmenin kurulduğu sırada tanzim ve vade tarihi boş olan malen kaydı içeren 50.000.00 USD bedelli teminat senediyle ilgili …. İcra Müdürlüğünün 2015/33047 esas sayılı dosyasından başlatılan takipte davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ve icra takibinin iptali talepli davadır.
Deliller; Dosya Mevcudu, bilirkişi incelemesi, …. İcra Müdürlüğünün 2015/33047 esas sayılı dosyası.
Mahkememiz dosyasından 22/04/2019 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı tarafın ibraz ettiği 2013-2014 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış tastiklerinin süresinde yaptırıldığı 2013 yılı yevmiye kapanışı görülmediği 2014 yılı açılış ve kapanış tasdiklernin süresinde yaptırıldığı, davacıya ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, kayıtların düzenli olduğu ve defterlerin birbirlerini doğruladığı görülerek 6102 sayılı TTK nın 64/3 ve HMK nın 222 md uygun olduğu, sahibi lehine delil teşkil edeceği kanaatine varılmıştır.
Davacı ve davalı tarafın ibraz ettikleri ticari defterlerinde dava konusu senede ait kayıt bulunamamıştır. her iki tarafında dava konusu senetleri kayıtlarına almadıkları görülmüştür.
Davacı taraf dava dilekçesinde … İcra Müdürlüğü’nün 2015/12610 esas sayılı dosyaları ile takip başlattıklarını, beyan etmiş, dosyada … İcra Müdürlüğü’nün 2016/12610 esas sayılı dosyası uyap ekleri görülmüştür.
Davalı … 14/11/2015 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün 2015/33047 esas sayılı dosyası ile … Ltd. …, … aleyhine 49.932,00 TL Asıl Alacak, 1.592.35 TL İşlemiş faiz, 149.80 TL Komisyon olmak üzere toplam 51.674.15 TL için takip başlatmıştır. Dosyada tebliğ alındı parçaları görülmemiş, Bankalara ve gerekli yerlere sorgulama için yazı gönderildiği görülmüştür.
Taraf defter ve belgeleri incelemesinde dava konusu senet için kayıt görülmediği, Sözleşme tarihinin 14/09/2007 ve 31/01/2014 olduğu, davacının 14/03/2014 tarihinde unvan değişikliği yaptığı, Senet tanzim tarihinin 01/04/2015 olduğu, ödeme tarihinin 01/05/2015 olduğu, senetteki kaşenin … iç ve Dış Ticaret Ltd. Şti olduğu (Unvan değişikliğinden önceki kaşe) anlaşılmıştır.
Senet bedelinin 50.000.00 USD olduğu halde davalı … tarafından 17.100 .00 USD ‘lik kısmı için talep açıldığı, taraflar arasındaki 14/09/2007 tarihli sözleşmenin 5. maddesinin acente bu yükümlülüklere uyacağının garantisi olarak 50.000.00 USD tutarında banka teminat mektubu veya ipotek rehini vereceği şeklinde olduğu hususları tespit edilerek senedin unvan değişikliğinden önce imzalandığı, senette teminat senedi olduğuna dair bir kayıt görülmediği tespit edilmiştir.
Davalı vekiline 29/06/2020 tarihli duruşmada senet aslını sunması için süre verilmiş, davalı vekili tarafından dava konusu senet 02/07/2020 tarihinde mahkememize sunulmuştur.
Hukuk Genel Kurulunun 28.03.2018 tarihli 2017/1140 Esas 2018/563 karar sayılı kararına göre; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 776 ncı maddesine göre bononun senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesi ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelime, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadi, vade, ödeme yeri, kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adı, düzenlenme tarihi ve yeri ile düzenleyenin imzası bulunmalıdır.
Bu çerçevede belirlilik (muayyenlik) kambiyo senetlerinin temel unsurlarından biridir. Tedavül kabiliyeti de dikkate alındığında, bononun bütün unsurlarının açık, net, yoruma elverişli olmayacak biçimde belirgin olması gerekir. Öztan’ın da ifade ettiği gibi poliçe ve bono keşidesi “şart kabul etmeyen” bir işlemdir (Öztan, F.: Kıymetli Evrak Hukuku, 2. b., Ankara 1997, s.451). Nitekim Türk Ticaret Kanunu’nun 777 nci maddesi zorunlu unsurları taşımayan senedin bono niteliğinde olmadığını belirttikten sonra vade, keşide ve ödeme yeri konusunda da yedek hukuk kuralı getirerek oluşabilecek boşlukları doldurmuş ve belirlilik ilkesini bu şekilde desteklemiştir. Avizo, bedel, faiz, protestodan muafiyet ve yetki şartı gibi kayıtların konulması kabul edilmekte ise de, illetten mücerretlik veya muayyenlik vasfını ortadan kaldıran kayıtların bono üzerine konması, onun kambiyo senedi vasfını ortadan kaldırır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Takipte dayanılan 01/05/2015 vade tarihli ve 50.000,00 USD tutarlı bononun arka yüzünde “teminat senedidir” ibaresi bulunmaktadır.
Bonoda teminat kaydı varsa da neyin teminatı olduğu belirtilmediğinden bu ibare bononun mücerrettik vasfını ortadan kaldırmaz.
Bononun teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi için, neyin teminatı olarak verildiğinin ya bononun önündeki veya arkasındaki yazılar veya ayrı bir belge (İİK’nun 169/a maddesinde öngörülen) ile teminat senedi olduğunun kanıtlanması gerekir.
Taraflar arasındaki 14/09/2007 tarihli sözleşmenin 5. maddesinde; acentenin bu yükümlülüklere uyacağının garantisi olarak 50.000.00 USD tutarında banka teminat mektubu veya ipotek rehini vereceği kararlaştırılmış ise de takipte dayanılan 01/05/2015 vade tarihli ve 50.000,00 USD tutarlı bononun arka yüzünde “teminat senedidir” ibaresi bulunsa da Bonoda teminat kaydı varsa da neyin teminatı olduğu belirtilmediğinden bu ibare bononun mücerrettik vasfını ortadan kaldırmayacağından mahkememiz dosyasındaki bilgi, belgeler ve Hukuk Genel Kurulunun 28.03.2018 tarihli 2017/1140 Esas 2018/563 karar sayılı kararı göz önüne alındığında davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL ‘nin düşümü ile eksik kalan 18,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır