Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/236 Esas
KARAR NO : 2018/517
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/03/2018
KARAR TARİHİ : 04/05/2018
DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile, müvekkilinin , yaklaşık olarak 2002-2003 yıllarından beri davalı aracı hizmet sağlayıcı bünyesinde … ismi ile satış yaptığını, başlangıçta ticari kimliği olmadan satış yapmakta olan müvekkilinin 2013 yılı itibari ile ticari kimliğini kazandığını, davalı bünyesine kaydolup satış yapan müvekkilinin, hiçbir zaman davalıyla arasında bir sözleşme imzalamadığını, davalı tarafından sorumluluk ve yükümlülüklerini
belirten bir bilgilendirme almadığını, ticari hayatın etiği ile hareket etmediğini ve satış yapan hizmet sağlayıcıları fahiş vergi cezaları ile yüzleşmeden evvel hiçbir bilgilendirmeyi yapmadığını, mağduriyetlerin artması ile birlikte kendini sorumluluktan sıyırmak adına aynı maktu metni cevap bekleyen her satış yapan hizmet sağlayıcısına kopyala yapıştır yaparcasına gönderdiğini, müvekkilinin satış yapmaya başladığı yıllarda davalı şirketin kullanıcı sözleşmesi olmadığı gibi, sözleşme kullanmaya başladığı tarihten sonra da eski kullanıcılarına ve eski kullanıcılarından biri olan müvekkiline bu sözleşmeyi hiçbir surette bildirmediğini, davalı şirket ve benzeri aracı hizmet sağlayıcılarının web sitelerinde her zaman tacirlerin satış yapmadığını, öğrencilerden tutun, ev hanımlarına kadar geniş bir yelpazede satış yapan kişilerin bulunduğunu, müvekkilinin de o dönemde ticari bir kimliğinin olmadığını, şahsen satış yapmakta olduğunu , davalı sitenin bünyesinde satış yaptırdığı kişileri düşünmeksizin, tamamen kötü niyetli olarak sadece para kazanmak amaçlı hareket ettiğini ve bu sirkülasyonun bozulmasını istemediği için satış yapan kişileri, aracı hizmet sağlayıcı sıfatı ile sahip olduğu sorumluluk ve yükümlülüğe tamamen aykırı olarak ve faturalandırma ve vergilendirme konusunda hiçbir şekilde bilgilendirmemesi ve hatta kullanıcılarla arasında hiçbir sözleşme de yapmaması nedeniyle, müvekkilinin uğradığı zarar nedeniyle işbu davayı açtıklarını, davalının hiçbir bilgilendirme yapmaması ve sözleşme imzalamaması nedeniyle müvekkilinin, ticari kimliği de olmadığı için yaptığı satışlar nedeniyle vergi yükümlülüğünün doğduğunu bilmediğinden 2006, 2007 ve 2008 dönemlerine ait olarak fahiş oranda vergi cezası ödediğini, … plakalı … marka otomobili teminat gösterilmek suretiyle haczedildiğini ayrıca müvekkili aleyhinde … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde … e. no ile görülen ve müvekkilinin beraati ile neticelenip kesinleşen bir kaçakçılık davası da açıldığını, müvekkili aleyhine doğmasına sebep olan vergi borcu cezasının takriben 500 küsür bin TL’ye ulaşmışken müvekkilinin haberi olduğunu,
Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı ile uzlaşılarak bu rakamın toplam olarak 176.395,90 TL’ye düşürüldüğünü bunun yanı sıra, aleyhinde vergi kaçakçılığı nedeniyle ceza davası da açılan müvekkilinin, daha evvel hiçbir şekilde adli bir olay yaşamadığını, hiçbir kast ve niyeti olmaksızın, sadece davalı şirketin özensiz ve umursamaz davranışlarıyla perçinlenmiş sorumsuzluğu ve etik olmayan hareketleri ile ağır vergi cezasına mahkum edildiğini ve ceza davası ile yargılandığıını, bu süreçte ruh bütünlüğü bozulduğunu, üzüntü ve korku dolu günler geçirdiğini belirterek davalı şirketin ekonomik gücü ve bünyesinde satış yapan kişilerin mağduriyetini düşünmeksizin sorumsuzca hareket etmesi ve sözleşmesiz satış yaptırması göz önüne alınarak; vergi tahakkuk tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 176.395,90 TL maddi tazminatın;Yine bu nedenlerden ötürü müvekkili aleyhine açılan kaçakçılık davasının manevi yükü, korku, stres, üzüntü ve panik ile geçen günler neticesinde dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte 180.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize ibraz ettiği cevap dilekçesi ile, … AŞ nezdinde kurulan www…..com sitesi kullanıcılarının siteye üye olurken kullanıcı sözleşmesini onayladıklarını, kullanıcı sözleşmesinin onaylanmadan üye olunabilmesinin ve site üzerinden alım-satım yapılmasının mümkün olmadığını, davacı taraf sözleşme imzalamadığını iddia etmiş ise de ; 2002 tarihli kullanıcı sözleşmesinin bulunduğunu, ayrıca davalı tarafın yerleşim merkezinde işbu davanın görülmesini gerektiğini, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Davalının yetki itirazında bulunması nedeniyle öncelikle bu hususun çözülmesi gerekmektedir.
DAvacı taraf, davalıyla sözleşme imzalamadığını , davalı taraf ise kullanıcıların siteye üye olurken kullanıcı sözleşmesini onayladığını iddia etmektedir, kaldı ki sözleşmede yetki hususunun düzenlenmediği görülmektedir.
HMK 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı olduğu yer mahkemedir, davalı şirketin merkez adresi … dir. Davacı tarafın, sözleşmeyi kabul etmemesi nedeniyle sözleşmeye ilişkin yetki kurallarının irdelenmesine gerek yoktur, HMK 6.maddesi gereğince mahkememiz yetkili olmayıp, İstanbul Anadolu Asliye ticaret mahkemesi yetkili olduğundan aşağıdaki şekilde yetkisizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre;
HMK 114/ç ve HMK 115 maddesine göre mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/05/2018
Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır