Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/226 E. 2019/46 K. 23.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/226 Esas
KARAR NO : 2019/46
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2018
KARAR TARİHİ : 23/01/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile müvekkili firma arasındaki alım-satım ilişkisi uyarınca müvekkili firma tarafından davalıya optik ürünleri teslim edildiğini, karşılığında da 31/03/2017 tarihli, … sıra numaralı, 11.740,00-TL bedelli ve 04/04/2017 tarihli, 766450 sıra numaralı 2.380,00-TL bedelli 2 adet fatura düzenlendiğini ve davalı yana gönderildiğini, davalı/borçlunun müvekkili şirketten almış olduğu ürünlerin bedeli olan faturadan kaynaklı borcunu ödememesi üzerine, müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla, …. İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu vekilinin 15/01/2018 tarihli dilekçesi ile hem icra müdürlüğünün yetkisine hem de borca itiraz etmesi üzerine, dosya yetkili icra müdürlüğüne gönderilerek, …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sırasına kaydedildiğini, davalı borçlu vekili 09/02/2018 havale tarihli dilekçesiyle, takibe konu faturalara istinaden müvekkili firmaya borçlu tarafından senetler teslim edildiğini, bu senetlerin de takibe konularak icra takibi başlatıldığını, bu nedenle faturalardan dolayı borcu olmadığını beyan ederek icra takibine itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, davalı tarafın itirazının, alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla yapılan dayanaksız ve kötüniyetli bir itiraz olduğunu, davalı vekili tarafından gerek …. İcra Müdürlüğü’ ne gerekse …. İcra Müdürlüğü’ ne sunulan itiraz dilekçelerinde taraflar arasındaki ticari alım satım ilişkisi ve mal tesliminin inkar edilmediğini ancak takibe konu fatura borçlarına istinaden müvekkili firmaya senet verildiğinin iddia edildiğini, davalı tarafça takip konusu faturalardan kaynaklanan müvekkili firma alacağı için senet verilmediğini, davalı tarafın takibe konu faturaların ilgili olduğu malların karşılığı olarak senet verildiği, senetlerin de vadesinde ödendiğini savunduğuna göre, taraflar arasında akdi ilişkinin ispatlandığını, bu durumda ispat külfetinin borçluda olduğunu, taraflar açıkça bu kambiyo taahhüdünün borcun yenilenmesi niteliğinde olduğunu kararlaştırdıkları takdirde, temel borcun düşeceğini, yerine kambiyo borcunun geçeceğini, davalı borçlu tarafın faturadan kaynaklanan borçlarını senet vererek, ortadan kaldırdıkları iddiasının kabulü için tarafların bu hususu açıkça kararlaştırdıklarının davalı tarafça ispatlanması gerektiğini, davalı tarafça itiraz dilekçelerinde iddia edildiği haliyle mevcut bir borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması “ifa uğruna edim” niteliğinde olduğunu, ifa uğruna edim şeklindeki kambiyo taahhüdü, alacaklıya temel borç ilişkisinden doğan sebebe bağlı (illi) bir alacağın yanında onunla yarışan (mütelahik) soyut nitelikte bir kambiyo alacağı şeklinde bir alacak hakkı daha verdiğini, bu durumda alacaklıya aynı hak ve edim için biri temel ilişkiden kaynaklanan diğeri kambiyo taahhüdünden kaynaklanan iki ayrı talep hakkı tanınmış olacağını, alacaklının bu iki ayrı talep hakkı için seçimlik yetkiye sahip olup her iki alacak üzerinde birlikte ya da ayrı tasarruf edebileceğini, hem temel ilişki hem de kambiyo taahhüdü için aynı anda takip ve dava yolunun tercih edilebileceğini, davalının, müvekkili şirketten satın aldığı ürünler karşılığında düzenlenen fatura bedelini, malları müvekkilden teslim almasına rağmen ödemediğini, borcun kaynağının ödenmeyen fatura borcu olduğunu, davalı borçluya gönderilen ödeme emrinde borcun kaynağının belirtildiğini, takip tutarı kadar müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu belirterek, sonuç olarak; davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesin karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmamıştır.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağına dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/1-2. maddesi “[1] Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. [2] Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü amirdir.
Dosyanın ve UYAP üzerinden celp edilen … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça 2 adet fatura alacağına dayalı toplam 15.961,10-TL asıl alacak tutarında davalı-borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe davalı tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı cevap dilekçesi sunmamış ancak takip dosyasına yaptığı itirazda; alacaklıdan alınan malların karşılığı olarak senetler verildiğini, senetlerin de vadesinde ödendiğini, bu nedenle alacaklı taraf alacağı olmadığı halde ilamsız takip yolu ile faturalara istinaden takip başlattığını, alacaklıya her hangi bir borcunun bulunmadığını iddia etmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında optik ürünlerin alış-satışı hususunda ticari ilişki olduğu, satılan mallar ve verilen hizmet karşılığı takibe dayanak yapılan 2 adet toplam 15.961,10-TL fatura düzenlendiği görülmüştür. Davalı taraf, takip dosyasına yapmış olduğu itirazda; taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kabul ettiği, faturalara ve malların teslimine ilişkin itirazının olmadığı ancak ödeme iddiasında bulunduğundan ispat yükü kendisine geçen davalının ödeme iddiasını ispatlaması gerekmektedir. Bu itibarla ödeme iddiasında bulunan davalının satın aldığı malların bedelini ödediğini ispata elverişli yasal deliller ile ispatlayamadığından, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 2 adet faturadan kaynaklanan toplam 15.961,10-TL alacağı bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalının takip dosyasına yaptığı itiraz haksız olması ve alacak likit olması nedeniyle davacı lehini icra inkar tazminatına hükmedilmiş aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KABULÜ İle
1-Davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali takibin devamına,
Asıl alacak miktarı olan 15.961,10 TL’nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.090,30-TL karar ilam harcının peşin alınan 272,58-TL den mahsubu ile eksik kalan 817,72-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yapılan dava açılış gideri: 313,68-TL, tebligat posta gideri: 42,75-TL olmak üzere toplam: 356,43-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır