Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/210 E. 2018/399 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/210
KARAR NO : 2018/399

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 24/07/2014
KARAR TARİHİ : 10/04/2018

DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalı şirketin 5.500.500 adet hissesinin 1.336.240 adedine sahip olduğunu, 24.04.2014 tarihli olağan genel kurul toplantısında yer alan gündem maddelerinden muhalefet şerhi koydukları kararlarının iptalini talep ettiklerini, iptal gerekçeleri olarak da; gündemde denetçi seçimine ilişkin hüküm bulunmaması nedeniyle genel kurul toplantısının yapılamayacağı, yıllık faaliyet raporunun onaylanmasına ilişkin gündemin 2. maddesinin Resan A tipi fonların bozdurularak elde edilen gelirle, yeni hisse alımı yapılmasının yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunu doğurabileceği, üst düzey yönetim giderlerinin detaylarının bilançoda görülmediği gerekçesiyle iptali gerektiği, genel kurul toplantısının 3 No.lu bilançonun onaylanması ve bu maddenin görüşülmesi esnasında talep edilen özel denetçi atanmasına ilişkin teklifin reddi dolayısıyla iptali gerektiği, kar dağıtımı ile ilgili teklifin kabul edildiği 4. Gündem maddesinin şirkette uzun yıllar kar dağıtılmadığı ve karın cüzi bir kısmının değil tamamının dağıtılması gerektiği gerekçesiyle iptali gerektiği, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin 5 No.lu kararın iptali gerektiği, yönetim kurulu üyelerine, TTK. Md. /395 ve 396 ya istinaden izin verilmesine ilişkin kararın iptali gerektiği, TTK. Md./428 uyarınca Kurumsal Temsilci çağrısı yapılmamış olması nedeniyle genel kurul kararlarının iptali gerektiği belirtilmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile, Davacının yıllardır temettü ödenmediği yolundaki iddiasının yerinde olmadığını,Davalı şirketin kar payı dağıttığını, yapılan kar payı dağıtımına ilişkin gerekçenin gündemin 4. Maddesinde açıklandığını, davalı şirketin her türlü denetime açık olduğunu, denetçi tayini bakımından yasal bir gereklilik olmadığını, kurumsal temsilci çağırmanın zorunlu olmadığını,davacının haksız ve iyi niyet kurallarına aykırı bir bedelle hisselerini ana hissedara satmak istediği için bu davaları açtığını, iptal talebinin reddi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, genel kurul kararlarının iptaline ilişkindir.
Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 24.4.2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan 4 nolu kararın iptali, fazla istemin reddine karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk dairesinin 19/02/2018 tarih …Esas … Karar nolu ilamı ile mahkememiz kararı bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında; temyiz incelemesi için dava dosyasının Yargıtay dairesine gönderilmesinden sonra 23/01/2018 tarihli dilekçe ile davacının davasından feragat ettiği bildirilerek” Uyuşmazlık üzerinde serbestçe tasarruf edilebilir niteliktedir. Davadan feragat karar kesinleşinceye değin yapılabilir ve yapıldığı anda kesin hüküm etkisi yaratır. Davacı vekilinin usulen tevsik olunan davadan feragate ilişkin beyanının, HMK’nın 74 ve 307 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış, Yargıtay İBK’nın 11.04.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, öncelikle, davacının davadan feragatine ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasına”denilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur. 6100 sayılı HMKnun 307.maddesine göre; feragat davacının, talep sonucundan kısmen veya tamemen vazgeçmesidir. Aynı kanunun 309 . Maddesine göre de, feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragatın hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir.
Davacı vekili 23.01.2018 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş olduğu, buna mukabil davalı vekilinin ise yargılama gideri talep etmediklerini beyan ettiği görülmüştür.
Yukarıda değinilen yasa hükümleri gereği, vaki feragat nedeni ile davacının davasının aşağıdaki şekilde reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle reddine ,
2-Taraflar masraf ve vekalet ücreti talep etmediklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine ,
4-Bu dava sebebiyle 35,90 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 25,20 TL nin mahsubu ile bakiye 10,70 TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/04/2018
Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır