Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/205 E. 2018/1326 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/205
KARAR NO : 2018/1326
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil – Alacak
DAVA TARİHİ : 05/03/2018- 03/04/2018
KARAR TARİHİ : 06/12/2018

DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile, davacı şirketin ortaklarından olan … daha önce yönetim kurulunda olduğunu, davacı şirketin iki üyeden oluşan yönetim kurulundan istifa ettiğini , şirketin organsız kaldığını, şirketin diğer yönetim kurulu üyesi olan … ise kanun maddelerini hiçe sayarak ve kötü niyeti ile kanuna aykırı davrandığını, bir üyesi kalan ve dolayısıyla organ niteliğine kaybetmiş olan yönetim kuruluna bir tek üye karar alarak geçici yönetim kurulu üyesi atandığını, yönetim kurulu kararının yoklu ile malul olduğunu karar altına alındığını, yönetim kuruluna kanununa aykırı olarak 28/4/2015 tarihinde geçici üye atadıktan sonra da yine tamamen ve açıkça kanuna aykırı olarak 29/5/2015 tarihinde tek başına ve kanuna aykırı olarak geçici yönetim kurulu üyesi atadığı kişi olmadan bir yönetim kurul kararı alarak genel kurulu toplantıya çağırdığını, davalının bu yoklukla malul genel kurulu da yaparak sonunda da kendisini şirkete imzaya yetkili tek kişi olarak imza sürkilerini çıkarttığını ve ticaret siciline tescil ettirdiğini, davalı kanuna aykırı olarak aldığı yönetim kurulu kararına dayanarak tek imza ile şirkete temsil ve ilzam yetkisi alınca ilk iş olarak şirketin 19.715.545 TL değerinde olan ve şirketin hemen hemen tek malvarlığı olan gayrimenkulünü yetkisiz olan bir yönetim kurulunun kararına dayanarak kötü niyet ile yine kötü niyetli olan … isimli şahsa devrettiğini, bu gayrimenkulün satışından dolayı şirketin kasasına para girişinin olmadığını, gayrimenkulün devrinin kanuna açıkça aykırı olduğunu, davalı … aynı zamanda … AŞ ninde pay sahibi olduğunu, … AŞ nin … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile iflas erteleme davasının devam ettiğini, müvekkili şirket alaaklı şirketlerle borç yapılandırma görüşmeleri yapmakta ve borçlarını yapılandırmak suretiyle ödediğini, …’nın iyi niyetle ve tamamen karşılıksız olarak kefil olduğu diğer … borçlarına … ve … da kefil olduğunu, davacı şirketin bankalardaki alacaklarının …’a devredildiğini, … ve … ve …’in vekilleri bulunduğu toplantıda …’ya … nın ipotek verdiği gayrimenkule talip olduğunu, bunun için 6.500.000,00 TL vermeyi hazır olduklarını … bu meblağa satmaya razı olmaz ise … dahil tüm bankalara gidere … ‘e ait tüm borçları devir alacağını ve bu şekilde gayrimenkulü icradan satışa çıkaracağını tehditkar bir şeklide beyan alacağını ve bu şekilde gayrimenkulün icradan satışa çıkaracağını tehditkar bir şeklide beyan ettiğini, … ise kendisinin iyi niyetli ipotek verdiğini ve kefil olduğunu kendisine 3.000.000 TL verilmesi halinde buna razı olacağını, aksi takdirde gayrimenkulün satışına razı olmayacağını beyan ettiğini, toplantıyı terk ettiğini, bu şahsın sonra …, … ve … ‘tan alacakları devralmış ve kefil olan …’ya haciz yoluyla takip edeceği yolunda tehditler savurmaya başladığını, bunun akabinde aynı şahsın …’ya ait olan ve arabalara haciz koyduğunu, … daha o dönemde … ile işbirliği yaparak ucuz fiyata gayrimenkulü satmak için zorlamakta tehdit ettiğini ve bunun kanuna aykırı olarak yapıldığını, … aynı zamanda …’nın kiracası olduğunu, … ile …’e arasında 2020 senesine kadar fabrika için kira sözleşmesi yaptığını, bundan diğer ortakların haberi olmadığını, … kiracısı olduğu …’nın fabrikasına 560.554,81 TL lik haciz koyduğunu, davacıya ait olan ancak ticaret kanunu ve diğer kanun hükümlerine göre kanuna aykırı olarak devir edilen ve İstanbul İli Arnavutköy ilçesi … gayrimenkulün davalıya satışının iptal edilerek dava konusu gayrimenkulün davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP- KARŞI DAVA : Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile, davacının hukuken satıcı sıfatıyla yapmış olduğu alım satım işlemi sonucunda tapunun iptali ve taşınmazın tesciline talep ettiğini, davacı şirketi temsil ve ilzam ile yetkili bununa şirket ortağı … tarafından aynı beyan ve taleplerle aynı konuda açılmış bir dava zaten mevcut olduğunu … Asliye Hukuk Mahkemseinin … esas sayılı dosyası ile ikame edilmiş ve görevsizlik ve yetkisizlikle … Asliye Hukuk Mahkemesine … esas sayılı dosyasının açılmamış sayılmasına karar verildiğini, taşınmaz üzerinde halihazırda 2015 yılında yetkisiz mahkemece olan … Asliye Hukuk Mahkemesinden verilenen ihtiyati tedbir kararı bulunduğunu, şirketi temsil ve ilzam yetkisindeki davacı şirket temsilcisinin seçilmiş olduğu genel kurul toplantısı hakkında açılmış genel kurul iptali davası … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas numaralı dosyanın derdest olduğu, iptali talep edilen tapu işlemi ile ilgili olarak müvekkili tarfından yapılan ödemeler ve taşınmaz ile ilgili harcamalar uğramış olduğu zarar ziyan ile birlikte müvekkilinin alacaklı olduğunu, bu yönden ise, tapu kaydında da yer alan ipotek ve ipoteğe bağlı takiplerdeki banka alacaklanın temliki suretiyle oluştuğunu, müvekkili bir kısım banka ipotekli alacaklarının temlik almış yani ipotek takip bedellerinin teferruatı ile birlikte ödendiğini, henüz ödenmemiş , henüz ödememiş olduklarını da ödemeyi taahhüt ettiklerini, bu nedenle hiçbir ödeme bulunmadıklarını, müvekkili tarafından taşınmazın satın alınmasından sonra yapılmış zorunlu harcamalar da keza taraflarından yapıldığını, karşılık davalının 2015 yılından bu yana açmış olduğu davalar , ithamlar ve ihtiyati tedbir uygulamaları ile tüm tasarruf ve hareket kabiliyetini kaybetmiş olmaktan ve ekonomik hayatın gayrimenkul piyasasının 3 yılda geçirmiş olduğu aşamalar nedeniyle uğramış olduğu zararlar da karşılık davalarının konusunun teşkil ettiğini, karşılık davalı temsilcisi konumundaki … tarafından yapılmış yikayet nedeniyle dava konusu taşınmaz satış işlemi hakknıda yürütülmüş bulunan Savcılık soruşturması da müvekkilnin uğradığı zararlar arasında olduğunu, öncelikle şirketin temsilciliğinin meşruiyeti hakkında verilecek yargı kararınnı sonucuna bağlı olarak … hakındaki kişisel taleplerinni saklı tuttuklarını, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, müvekilinni taşınmazı satın almak gayesiyle yapmış olduğu ödemeler ve uğramış olduğu zararın şimdilik 10.000 TL belirsiz alacağının işlem tarafı olarak karşı davalı şirketten tazminine , şirket yetkilisinin şahsi hakkındaki talep ve rücu haklarının saklu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Esas dava, tapu iptali ve taşınmazın tescili istemi, karşı dava ise alacak istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık noktaları, Davacı şirkete ait gayrimenkulün davalıya satılmasının usul ve yasaya uygun olup olmadığı tapunun iptali ve davacı şirket adına tescili gerekip gerekmediği, kaşı dava açısından ise söz konusu gayrimenkul satışı nedeniyle davalı …’ın uğramış olduğu zarar bulunup bulunmadığı varsa miktarının tespiti noktalarının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
6102 Sayılı TTK nın 5. Maddesinde, 6335 sayılı kanunun 2. Maddesi ile ,26/6/2012 tarihinde yapılan değişiklik ile , Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir , bu nedenle mahkememizin görevli olup olmadığı hususunun resen araştırılması gerekir.
Bilindiği gibi her ticari iş (TTK nın 3. Maddesi) ticari dava değildir. Bir davanın ticari dava olarak kabul edilip, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için anlaşmazlığın bir ticari işten kaynaklanması yeterli olmayıp aynı zamanda ticari dava niteliğinde de olması gerekir.
Ticari davaların neler olduğu esas itibariyle TTK 4 maddesinde düzenlenmiş olup, ayrıca bazı kanunlarda uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde çözümleneceğine dair özel hükümlerde bulunmaktadır.
TTK nın 4. Maddesinin 1.Fıkrasının 1-6 . Bentlerinde belirtilen davalar ile diğer bazı kanunlarda belirtilen davalar mutlak ticari dava mahiyetindedir. Aynı maddenin 1 Fıkrasında belirtilen davalar ise nisbi ticari dava mahiyetindedir.
TTK nın 4/1. Fıkrasına göre ” Her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ” nisbi ticari dava olarak belirlenmiştir.
Davacı taraf şirket olup, davalı taraf ise şahıstır. Bu nedenle taraflar arasındaki dava nisbi ticari dava değildir, ayrıca Ticaret Kanununda sayılan mutlak ticari davada olmadığından görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
HÜKÜM : Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre;
1-Dava ve karşı davanın mahkememizin görevli olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine,
Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememizde talepte bulunulması halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/12/2018

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır