Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/196 E. 2020/551 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/196 Esas
KARAR NO : 2020/551

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, …nın, promosyon ürün ve bask, matbaa gibi üretim işleri yapan bir şahıs şirketi olduğunu, müvekkilinin bu kapsamda yurt içi ve yurt dışı birçok firmaya adisyon, sipariş fişi fatura, kartvizit gibi şahıs ve kurumlara ait logolu ürünler ürettiğini ve dağıtımını yaptığını, bu kapsamda da İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosya borçlusu …ye özel çeşitli ürünler bastığını ve fatura kestiğini ancak, bu hizmetlerinin karşılığının ödenmediğini, tarafların yapmış oldukları sözleşme ile üzerlerine düşen edimleri kabul etmiş olduklarını, sözleşmeye göre, taraflardan biri, üzerine düşen siparişleri taleplere uygun üretip, teslim ederek yerine getirecekken, diğeri de bu ürünlerin karşılığında ödenecek bedeli ödemeyi kabul ettiklerini, bu şartlar altında şifahi olarak karşılıklı anlaşıldığını, müvekkili şirket tarafından verilen hizmetler karşılığında toplamda 14.456,13- TL fatura kesildiğini, borçlu davalı şirketin bunun 7.559,07- TL’sini ödediğini ancak geriye kalan 6.897,11- TL’sinl ödemediğinden hakkında ilamsız takibe başlandığını, davalı-borçlunun, hakkında yapılan icra takibine 12.10.2017 tarihinde itiraz ettiğini ve itirazlarında; bir borcu olmadığı gerekçesiyle borcun tamamına, icra takibine, faize ve faiz oranlarına itirazda bulunduğunu, davalı-borçlunun, müvekkili şirketle arasındaki sözleşme ilişkisine ve ticari ilişkiye hiçbir itirazda bulunmadığını, davalı/borçlu tüm bunlara rağmen alacağı ödemekten kaçınmak ve alacağın tahsilini geciktirmek için icra takibine haksız olarak itiriza ettiğini ve takibi durdurduğunu davalının icra takibine, mal kaçırma amacıyla itiraz ettiğini belirterek, sonuç olarak; davanın kabulüne, davalının istanbul … İcra Müdürlüğü’nün … e. sayılı dosyasına 12.10.2017 tarihli dilekçesi ile yapmış olduğu itirazlarının tümünün iptaline, icra takibinin devamına, itirazında kötü niyetli olan davalının %20 ‘den az olmamak üzere en yüksek oranda icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen, 07/09/2018 tarihli duruşmada; her ne kadar, davalı vekili cevap dilekçesini tekrarladığını beyan etmiş ise de; cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER_:
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyası, faturalar, … SGK’dan verilen cevabi yazı, bilirkişi incelemesi,
GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacak nedeniyle girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; faturaya konu malların teslim edilip edilmediği ve bedelin ödenip ödenmediği, takip tarihi itibariyle alacak miktarının belirlenmesine ilişkindir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine 6.897,11-TL asıl alacak için, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 9,75 reeskont avans faizi, icra harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, davalı şirket vekilinin süresi içerisinde borcun tamamına, icra takibine, faize ve faiz oranına itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın ve ekli icra dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde dayanmış olduğu imzalı fatura örnekleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Celse arası oluşturulan 09/10/2018 tarihli ara kararı ile; tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia, savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanmasına ilişkin Mali Müşavir bilirkişi …’den alınan 22/01/2019 tarihli raporda özetle; dosya içeriği belgeler, takip dosyası, davacı yana ait 2013-2014-2015-2016 yılları işletme defterleri ve davalı yana ait 2013-2014-2015-2016 yıllarına ait muavin defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; fatura muhteviyatına ilişkin taraflar arasında akdedilmiş ve dosyaya sunulu bir sözleşmenin mevcut olmadığını. faturaların hangi tarihte kime teslim edildiği ile ilgili dosyada veri bulunmadığını, ancak faturaların davalı ve davacı muavin defter dökümlerinde kayıtlı olduğu görülmekle, davalı yanın davacı yana takibin başlatıldığı 04.10.2017 tarihi itibariyle 6.897.11-TL bakiye cari hesap borcunun olduğu kanaatinin oluştuğunu, davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden, icra takip tarihi olan 04.10.2017 tarihinden itibaren atacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği hususları rapor edilmiştir.
Dosyanın bilirkişiye tevdii ile, SGK dan gelen yazı cevabı göz önünde tutularak, irsaliye de kabul eden olarak isim ve imzası bulunan şahısların davalı çalışanı olup olmadığı hususunda ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş olup, sunulan 27.01.2020 tarihli ek raporda özetle; irsaliyeli faturaların alt kısmında bulunan teslim alan bölümünde Fatura içeriğini teslim alanlar; …, …, …, …., …, …. , … ve …isimleri olup; veri kontrolü sonrasında, 28.09.2013 tarih … numaralı fatura içeriğini teslim alan …, 21.01.2014 tarih … numaralı fatura içeriğini teslim alan …, 05.05.2016 tarih … numaralı fatura içeriğini teslim alan … olduğunu, belirtilen 3 adet Fatura içeriğinin teslim alanlarının davalı yan çalışanları olduğunu, diğer isimlere SGK kayıtlarında rastlamadığı hususları rapor edilmiştir.
Dava, faturaya dayalı alacak istemine ilişkin olup, salt fatura düzenlenmesi karşı tarafın borçlu olduğunu ispat için yeterli olmayıp, fatura düzenleyenin fatura içeriğindeki mal veya hizmeti verdiğini ispat yükümlülüğü bulunmaktadır. Davaya konu alacağın dayanağını teşkil eden bir kısım irsaliyeli faturalardaki teslim alan kişilerin davalı çalışanı olarak SGK kayıtları bulunmamakta ise de; tarafların ticari defter ve belgeleri birbiriyle örtüştüğü, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 6.897,11 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olduğundan davanın kabulü ile ; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi uygulanmasına karar verilmiştir. İtiraz edilen alacak, faturaya dayalı likit ( belirlenebilir ) alacak olduğundan, davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiş olup, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle;
Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas nolu dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi uygulanmasına,
Alacağın %20 si olan 1.379,422 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 471,14-TL karar ilam harcından, peşin alınan 117,79-TL nin mahsubu ile noksan kalan 335,56- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
3-Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 158,89- TL, davetiye gideri: 88,00-TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL olmak üzere toplam: 846,89-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır