Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/178 E. 2019/53 K. 23.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/178 Esas
KARAR NO : 2019/53
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2018
KARAR TARİHİ : 23/01/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, Katma Değer Vergi Kanunu’nun 11/1-b maddesiyle düzenlenen istisna hükmü gereğince; Katma Değer Vergisi 43 ve 51 seri no’lu Genel Tebliğleri doğrultusunda Maliye Bakanlığı’ndan almış olduğu ‘Yetki Belgesi’ ile Türkiye’de ikamet etmeyen yolcuların Türkiye’deki izin belgeli satıcılardan satın alarak yurtdışına çıkardığı mallara ödedikleri Katma Değer Vergisi’nin iade edilmesi konusunda yetkilendirildiğini, bu yetki çerçevesinde borçlu ile müvekkili şirket arasında 17.02.1997 tarihinde “Türkiye’de İkamet Etmeyen Yolculara Yapılan Satışlarda Katma Değer Vergisi İstisnası Tax Free Sözleşmesi” imza edildiğini, belirtilen sözleşme ile borçlu şirketin Türkiye’de ikamet etmeyen müşterilerinin satın almış oldukları mal bedellerinin KDV’sinin müvekkili tarafından peşin olarak ödendiğini ve borçlu şirketin de bu bedelleri KDV beyanından düştüğünü, ancak imzalanan sözleşme gereğince borçluya ödenen faturalarda yer alan bedeller toplamı olan 101,56- TL nin müvekkili şirkete ödenmediğini, sözleşmenin ilgili maddesi gereğince, davalı borçlunun ödemediği her fatura için temerrüt oluştuğunu, buna göre de temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında uygulanacak faiz oranının günlük % 1 olduğunu, taraflarca imzalanmış ve geçerli olan sözleşmenin ilgili maddesi uyarınca, borçlu (satıcı), üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği taktirde, kendisine tebliğ edilen faturalarda % 1 günlük gecikme faizi ihbar edilmiş olduğundan, ayrıca ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş kabul edileceğini, bu sebeple de temerrüt faiz oranını ödemeye mahkum olacağını, davalı, sözleşmeye taraf olduğundan; basiretli tacir olarak taraflarca kararlaştırılan ve imza altına alınan faiz oranından haberdar olduğunu, bununla birlikte kendisine tebliğ edilen icmallerde de % 1 ceza faizi ödeneceğine dair ihtaratın yer aldığını, davalı şirketin, müvekkilinin bu hususta ayrıca ihbar veya ihtar yükümlüğünün olmadığını da peşinen kabul ettiğini, alacakları herhangi bir teminata bağlı bulunmadığı gibi, borcun vadesi dolduğu halde ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin alacak hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, sözleşmeden kaynaklanan % 1 faiz talepleri ve fazlaya ilişkin alacak hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla; takip tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek olan faiz talepleri ile borçlunun % 20”den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
Dosyanın ve ekli icra dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşme ve takibe dayanak yapılan fatura suretleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Belirlenen uyuşmazlık konularında mali müşavir bilirkişisinden alınan raporda özetle; taraf şirketler arasında imzalanan sözleşmenin mevcut olduğu, sözleşmeyi davalının satıcı sıfatıyla imzalamış olduğunu, sözleşme üzerinde davalı şirket kaşe ve imzasının bulunduğunu, sözleşme kapsamında belirlenmiş olan, davacı şirket tarafından davalıya verilen hizmetlere istinaden; davacının KDV iadesinden kaynaklanan 101,06- TL. tutarında davalıdan alacaklı durumda olduğunu, davacı şirket tarafından tanzim edilen faturalara karşı, davalı şirket tarafından yasal süre içerisinde yapılan her hangi bir itiraza rastlanılmadığını, ayrıca davalının fatura konusu hizmetin davacı tarafından verilmediğine dair herhangi bir itirazının da bulunmadığını, davacı tarafından incelemeye ihraz edilen ticari defter kayıtlarında; takip tarihi itibariyle davalı şirketin 101,06- TL borcu bulunduğunu, rapor içerisinde açıklandığı üzere; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan; 101.06 TL. asıl alacak, 721.84- TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 822,90- TL talep edebileceği hususları rapor edilmiştir.
Davalı vekili, bilirkişi raporuna karşı yapmış olduğu itirazda; davacıya yapılan ödemeler için hesap bilgileri müvekkilinden temin edilerek dosyaya sunulacağı, yapılan ödemeler için hesap hareketlerinin ilgili bankalardan talep edilmesi halinde dava konusu icra takibi ile talep edilen alacağa ilişkin olarak müvekkilince yapılan ödemeler tespit edilebileceği beyan etmiş ise de; ödemeye ilişkin her hangi bir belge ve dekont dosyaya sunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında ” turistlerin satın almış oldukları mallardan dolayı ödedikleri KDV’nin iadesi için düzenlenen KDV iade sistemine satıcının dahil edilmesi esas ve koşulları belirleyen ” sözleşme düzenlendiği, satıcının yükümlülüklerini düzenleyen 6. Maddesinde, ” satıcı, …’ nin KDV alacaklarını …’ nin faks ile göndereceği icmalleri aldıktan en geç 3 iş günü sonra …’ nin … şubesindeki hesabına ödemeyi kabul edeceği ” 7. Maddesinde de, ” satıcının 3 gün sonunda bu ödemeyi yapmaması halinde satıcı günlük % 1 ceza faizi ödemekle yükümlü olduğu, bu ceza icmalin gönderildiği günden itibaren başlayıp tahsil tebligatının yapıldığı tarihe kadar olan süreyi kapsadığı” görülmüştür. Davalının, fatura konusu hizmetin davacı tarafından verilmediğine dair her hangi bir itirazı bulunmadığı, aksine ödeme iddiasında bulunmuş ise de fatura konusu alacağın ödendiği ispata elverişli delillerle kanıtlanamadığı, davacının takip tarihi itibariyle bilirkişi raporunda hesaplandığı şekilde davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen asıl alacak miktarının 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
Davalının …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak : 101,56 TL, işlemiş faiz : 690,23 TL olmak üzere toplam 791,79 TL miktar üzerinden devamına,
Takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı olan 101,56 TL tamamen ödeninceye kadar 3095 sayılıyasanın 2/2 md hükmü uyarınca değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
Asıl alacak tutarı olan 101,56 TL’nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 54,08- TL karar ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile noksan kalan 18,18- TL bakiye ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen dava açılış gideri: 77,00- TL, davetiye- posta gideri: 78,25- TL, bilirkişi ücreti: 500,00- TL olmak üzere toplam: 655,25- TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ 13/2. maddesine göre tayin ve takdir olunan 791,79-TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, davanın miktarı yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır